X

Sürdürülebilirlik, sıfır atık yaşam, çevre dostu alışkanlıklar: 2021 yılının en çok okunan Green Up yazıları

2021 yılı çevreyle ilgili felaketlerin, özellikle günlerce süren orman yangınlarıyla, iklim değişikliğiyle ve kuraklıkla ilgili haberlerin gündemimizi fazlasıyla meşgul ettiği bir yıl oldu. Gezegene daha saygılı bir yaşamın nasıl mümkün olduğu, atık üretiminin nasıl sınırlandırılabileceği, çevre kirliliğinin gezegene nasıl tahribat verdiği, doğayla olan bağımızın neden önemli olduğu gibi konular da 2021 yılının en çok okunan Green Up yazılarımızın odağındaydı.

Uplifers olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da Feel Up, Live Up, Pleasure Up, Style Up, Explore Up, Green Up ve Pet Up kategorilerimizden, tüm yıl boyunca sizlerin severek okuduğu yazıları bir araya getirerek ‘2021 yılının en çok okunan yazıları’ seçkisi hazırladık. Geçtiğimiz yılı sürdürülebilirlik, sıfır atık yaşam önerileri, çevre dostu alışkanlıklar ve bilinçli tüketim gibi konuların yer aldığı ‘Green Up’ kategorisiyle değerlendirmek isteyenler için işte 2021 yılının en çok okunan Green Up yazıları:

10. Kendi kendine yeterli yaşam rehberi: Sürdürülebilirliği odağına alan 20 yaşam tarzı önerisi

Kendi kendine yeterli bir yaşam sürdürebilmek, dışarıya olan bağımlılığımızı minimuma indireceği gibi tüketim alışkanlıklarımızı düzenleyeceği, hem doğal kaynakları hem de kendi kaynaklarımızı çok daha bilinçli ve akıllıca harcamamıza aracılık edeceği ,hem de insanın doğaya verdiği zararın onarılmasına katkı sağlayacağı için pek çoğumuzun sürdürmek istediği ‘sürdürülebilirliği’ odağına alan bir yaşam stili. Yeni yılda daha sürdürülebilir, daha az atıksız, daha az tüketilen ve daha fazla üretilen bir yaşam stili benimsemek istiyor ancak nereden ve nasıl başlamanız gerektiği konusunda emin olamıyorsanız 2021 yılının en çok okunan Green Up yazıları arasında yer alan Kendi kendine yeterli yaşam rehberi: Sürdürülebilirliği odağına alan 20 yaşam tarzı önerisi yazımızdaki muhteşem ipuçları size ilham verebilir. 

9. En iyi sürdürülebilirlik kitapları: Sürdürülebilir bir gelecek için 10 kitap önerisi

Kentleşme, modern yaşam, değişen ve gelişen dünya, hızla ilerleyen teknoloji, hepsini düşündüğümüzde sağladıkları kolaylıkların dünyanın dengesini bozduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Sürdürülebilirlik kavramı tam da bu noktada karşımıza çıkıyor: Dünya değişirken, iklim krizleri yaşanırken, tüketim çılgınlığı her yeri sarmışken, doğaya verilen zarar gün geçtikte artarken biz neler yapabiliriz? “Tek başıma fark yaratabilir miyim?” diye düşünüyorsanız, cevap: Evet! Sizler için sürdürülebilirlik temasını işleyen, daha yaşanabilir bir dünyayı misyon edinmiş kitapları bir araya topladığımız En iyi sürdürülebilirlik kitapları: Sürdürülebilir bir gelecek için 10 kitap önerisi yazımızda, 2022 yılında daha çevreci, sürdürülebilir ve atıksız bir yaşam için ihtiyaç duyabileceğiniz muhteşem kaynaklar yer alıyor.

8. Sürdürülebilirlik, iklim krizi ve çevre kirliliğiyle ilgili farkındalığınızı artıracak en iyi belgeseller

Küresel bir salgınla mücadele etmeye çalışırken, sürdürülebilir yaşamın ve insanın çevreye verdiği zararın onarılmasının hem kendi yaşamımız hem de gelecek nesiller için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Pek çok hükümetin önlemlerini sıkılaştırdığı, sadece kolektif değil bireysel adımların da son derece önemli hale geldiği günümüzde algılarınızı açacak, içinizdeki merakı büyütecek ve sizi uzun bir süre boyunca etkisi altına alacak gelmiş geçmiş en başarılı sürdürülebilirlik ve çevreyle ilgili belgeselleri bir araya getirdik. Sürdürülebilirlik, iklim krizi ve çevre kirliliğiyle ilgili farkındalığınızı artıracak en iyi belgeseller yazımızdaki ilham verici belgeselleri 2022 yılında izlenecekler listenize ekleyebilirsiniz.

7. Küresel su krizi: Suyumuz nereye gidiyor ve onu nasıl koruyabiliriz?

Dünyada yaklaşık 7,7 milyar insan yaşıyor ve günümüzde yaklaşık 2 milyar insanın temiz suya ulaşımı yok. Su arıtımındaki yetersizlik ve temiz tatlı su eksikliği bir günde 5-6 yaş arası 1,200 çocuğun ölümüne neden oluyor. Bu AIDS, kızamık ve veremden ölenlerin toplamından daha fazla. Türkiye’de de durum çok farklı değil. Sanıldığı gibi tatlı su bakımından bolluk bereket içinde de değiliz. Boşa harcanacak suyumuz yok, her gün dolmayan bir barajın ya da kuruyan bir gölün haberini alıyoruz. Türkiye, yılda kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile “su sıkıntısı çeken” ülkeler arasında. 2030 yılına gelindiğinde, hem nüfusun hem de sanayi faaliyetlerinin artması ile birlikte Türkiye, “su fakiri” ülkeler arasına katılacak gibi görünüyor.

Tatlı su kaynaklarının hızla tükenmesinin ardındaki nedenleri bilimsel verilerle açıklayan Green Up yazarımız Çağla Lotinac Akman, su tüketimiyle ilgili dikkat edilmesi gerekenleri ve bireysel olarak yapabileceklerimizi Küresel su krizi: Suyumuz nereye gidiyor ve onu nasıl koruyabiliriz? yazısında bizlerle paylaşıyor.

6. Çevre dostu markalar: Ekolojik dengeye saygılı, yerel ve sürdürülebilir markalarla tanışın

Ekolojik dengenin korunması ancak ekolojinin ayrılmaz bir parçası olduğumuzu ve attığımız her bireysel/toplumsal adımın bu dengenin korunmasına zarar verebileceğinin farkında olmamızla mümkün. Dolayısıyla günlük yaşam alışkanlıklarımızı sürdürürken yaptığımız, özellikle tüketim konusundaki tercihlerimiz markaların da tüm süreçlerini tüketiciden gelen talep doğrultusunda tüm vizyonlarını ve misyonlarını değiştirerek doğa dostu markalara dönüşmesine aracı oluyor. 

Tüm dünyada geniş bir tüketici kitlesi olan önemli global şirketlerin bazıları, hali hazırda devam eden üretim, pazarlama ve satış stratejilerini ‘ekoloji dostu’ söylemi etrafında yeniden çerçevelendirip önemli geliştirmelere imza atıyor. Ancak bazı markalar var ki, kuruldukları ilk günden bugüne, üstelik sadece sürdürdükleri faaliyetlerde değil kuruluş amacı olarak da, ‘çevre dostu’ yaklaşımıyla hareket ediyor. Sürdürülebilir yerel markalara yer verdiğimiz Çevre dostu markalar: Ekolojik dengeye saygılı, yerel ve sürdürülebilir markalarla tanışın yazımız da, 2021’in en çok okunan yazıları arasında.

5. Şehir yaşamında doğayla yeniden karşılıklı bağ kurabilmenin yolları

Parçası olduğumuz doğayla her an iletişimde kalabilmek tüm canlılar gibi biz insanlar için de oldukça önemli. Doğada yapılan uzun yürüyüşler, gün doğumları ve gün batımları, taze çiçekler, yemyeşil bitkiler ve ağaçlar; insan eliyle yapılmış olan herhangi bir şeyin veremeyeceği kadar huzur, mutluluk ve tatmin duygusu yaratabilecek güce sahip.

Şehir, metropol, köy ya da orman… Nerede yaşarsak yaşayalım hala aynı topraklara ayak basıyor, aynı gökyüzünün altında yürüyoruz ve bu nedenle nefes aldığımız sürece üzerinde parçası olduğumuz doğayla daha fazla bağlantı kurabilmenin pek çok farklı yolu var. Şehrin koşuşturmacasından çok fazla uzaklaşmanızı gerektirmeden doğayla iletişim ve empati kurmanızı sağlayacak, tekrar onun bir parçasıymışsınız gibi hissetmenize vesile olacak muhteşem önerileri bir araya getirdiğimiz Şehir yaşamında doğayla yeniden karşılıklı bağ kurabilmenin yolları yazımız, geçtiğimiz yılın en ilgi gören Green Up yazıları arasında yer alıyor.

4. Çevre dostu malzemeler aslında ne kadar sürdürülebilir?

Plastik kirliliğinin gezegenimize verdiği zararlar göz ardı edilemez hale geldiğinde, toplum üzerinde etki sahibi olan pek çok insan bu konuda bir şeyler yapmamız gerektiği konusunda araştırmalar yapıp hedef kitlelerini bilinçlendirdiler. Toplum da araştırıp öğrendi ve günümüzde hatırı sayılır bir çevre bilinci oluşmuş durumda. Herkesin her şeyi bildiğini varsayamasak bile en azından artık herkes plastiğin ekolojik denge için hiç de iyi olmadığını, naylon poşetlerin ve tek kullanımlık diğer plastik gereçlerin çevreye zarar verdiğini biliyor. Zararlı olan bu tek kullanımlık eşyaların yerine zararsız olduğuna inandığımız başka malzemeler koyuyoruz. Peki, bu malzemeler gerçekte ne kadar çevre dostu? Yazarımız Çağla Lotinac Akman, çevre dostu olduğu varsayılan malzemelerin gezegene verebileceği zararları Çevre dostu malzemeler aslında ne kadar sürdürülebilir? yazısında tüm detaylarıyla paylaşıyor.

3. Yeşil binalar ve sürdürülebilirlik: Yeşil bina kriterleri nelerdir?

Yeşil binalar, yapılı çevrenin insan sağlığı ve doğal çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirecek şekilde tasarlanan ve işletilen binalar olarak tanımlanıyor. Bu da, enerjinin, suyun ve diğer kaynakların etkin kullanımı; kullanıcıların sağlığının korunması ve çalışanların verimliliğinin artırılması; atık, kirlilik ve çevresel bozulmanın azaltılması anlamına geliyor.

Yeşil binalar üzerinde yapılan araştırmalar, binaların bu şekilde tasarlanması ve işletilmesi durumunda, geleneksel yöntemlerle tasarlanmış ve işletilen ortalama binalara göre enerji kullanımında %24 ile %50 arasında, karbon emisyonlarında %33 ile %39 arasında, su tüketiminde %30 ile %50 arasında, katı atık miktarında %70 oranında, bakım maliyetlerinde ise %13 oranında azaltım sağlanabileceğini gösteriyor. Uplifers Green Up yazarı Ahmet Acar‘ın yeşil binalara dair merak edilen tüm soruların cevaplarını paylaştığı Yeşil binalar ve sürdürülebilirlik: Yeşil bina kriterleri nelerdirAhmet Acar‘ yazısı 2021’in en çok okunan Green Up yazıları arasında yer alıyor.

2. Sürdürülebilir sağlıklı beslenmeye başlamak için 10 küçük adım

Sürdürülebilir bir yaşam için de sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek hem gezegen hem de beden sağlığınız için bir yatırım. Sürdürülebilir bir yaşam için beslenmede büyük değişiklikler yapmak bazen çok zor görünse de radikal değişiklikler yapmak yerine, birkaç küçük değişiklikle başlamak daha iyi olabilir. Ve hepsi birden yerine tek bir şeyle başlamak muhtemelen daha kolay yönetilebilir.

Sağlıklı beslenme konusundaki yazılarıyla tanıdığımız yazarımız Diyetisyen Müge Bozok, bu kez sürdürülebilir beslenme alışkanlıkları kazanmak için yaşam tarzımıza entegre edebileceğimiz ipuçlarını bizlerle paylaşıyor: Sürdürülebilir sağlıklı beslenmeye başlamak için 10 küçük adım

1. Gezegene doğrudan ya da dolaylı yoldan fayda sağlayan 6 yaşam stili

Tüketim alışkanlıklarımız gezegenimizin bize sağlayabileceğinden fazlasını talep eder hale geldi, bu şekilde yaşamaya devam etmemiz, bu yaşam tarzını sürdürebilmemiz mümkün değil. Sürdürülebilirlik bilinci de işte tam bu noktada devreye girerek insanlığın çok daha uzun yıllar boyunca gezegenimiz ile üretim-tüketim dengesini koruyarak dünya üzerindeki varlığını sürdürebilmesini sağlayacak yeni bir sistem oluşturmaya çalışıyor. Çünkü kabul edelim, var oluşumuzun devamlılığı, gezegenimizle denge içinde kalmamıza bağlı.

Green Up yazarımız Çağla Lotinac Akman 2021 yılının en çok okunan Green Up içeriği olan Gezegene doğrudan ya da dolaylı yoldan fayda sağlayan 6 yaşam stili yazısında çevre bilinci ile hareket eden ya da eylemleri dolaylı yoldan çevreye fayda sağlayan 6 önemli çevrecilik hareketine ve yaşam tarzımızda gerçekleştirebileceğimiz ‘sürdürülebilir’ değişimlere dair ipuçlarını bizlerle paylaşıyor. 

2021 yılının en çok okunan Green Up yazılarını okuduktan sonra siz de yeni yılda çok daha sürdürülebilir, çevreci ve atıksız yaşam alışkanlıkları geliştirme kararı aldıysanız, yeni yılın ilk gününden itibaren bu hedefinizi gerçekleştirmenize yardımcı olacak ve motivasyonunuzu artıracak ‘çevreci yeni yıl’ hediyelerini  Sürdürülebilir ve çevre dostu yılbaşı hediye önerileri yazımızda, yeni yıl kutlamanızı gezegene saygılı şekilde gerçekleştirmek için yapabileceklerinizi ise yazarımız Çağla Lotinac Akman‘ın hazırlamış olduğu  Çevre dostu bir yeni yıl mümkün: Hediyeler, dekorasyon, sofra ve hedeflerSürdürülebilir ve çevre dostu yılbaşı hediye önerileri yazımızda, yeni yıl kutlamanızı gezegene saygılı şekilde gerçekleştirmek için yapabileceklerinizi ise yazarımız Çağla Lotinac Akman‘ yazısında bulabilirsiniz. 

İlginizi çekebilir: 

Zaman yönetimi, motivasyon, mindfulness: 2021 yılının en çok okunan Feel Up yazıları
Beslenme alışkanlıkları, sağlıklı yaşam ve egzersizler: 2021 yılının en çok okunan Live Up yazıları
Romantik ilişkiler, cinsellik, kadın sağlığı: 2021 yılının en çok okunan Pleasure Up yazıları
Çocuk gelişimi, ebeveynlere tavsiyeler, çocuk kitapları: 2021 yılının en çok okunan Parent Up yazıları
Kişisel bakım, stil ipuçları, sürdürülebilir moda: 2021 yılının en çok okunan Style Up yazıları
Ev düzeni, dekorasyon ve temizlik ipuçları: 2021 yılının en çok okunan Home Up yazıları
En iyi diziler, yeni keşifler, seyahat önerileri: 2021 yılının en çok okunan Explore Up yazıları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale