X

Mutlu olmanın yolları: Yeni yılda daha pozitif bir bakış açısı kazanmak isteyenler için öneriler

Yeni bir yılın gelişi yeni başlangıçlar yapmak, hayatımızda yepyeni bir sayfa açmak ve kendimizle ilgili kararlar almak için en güzel zaman dilimi. 2020 ve 2021 yılları hepimiz için zorlayıcı bir yıl oldu. Kendimiz ve sevdiklerimiz için endişelendiğimiz, rutinlerimizi ve alışkanlıklarımızı istemeden de olsa değiştirdiğimiz, aldığımız kötü haberlerle hayata karşı pozitif bakış açımızı ve umudumuzu korumakta zorlandığımız bir yılın ardından, hepimizin en büyük dileği yeni yılda daha mutlu ve huzurlu olabilmek.

Sizlerle Instagram hesabımız üzerinden gerçekleştirdiğimiz soru/cevap etkinliğimizde sizlere bu yıl yeni yıldan neler beklediğinizi, kendinizle ve yaşam tarzınızla ilgili hangi kararları aldığınızı sormuştuk. Aldığımız cevapları farkındalık kazanmak; daha fit, enerjik ve zinde olabilmek; daha düzenli, planlı ve üretken olarak bolluğa ve berekete yer açmak; daha mutlu ve pozitif bir yaşam sürdürebilmek olarak dört ana başlık altında topladık.

 Yeni yıl hedefleriniz ve kararlarınız arasında daha mutlu bir yaşam sürdürmek ve daha pozitif bir bakış açısına sahip olmak varsa, yazının devamındaki önerilerimizi mutlaka okumanızı öneriyoruz.

Mutluluk nedir?

Herkes tarafından en iyi bilinen, hepimize en tanıdık olan temel duygularımızdan biri olan mutluluk, kimimiz için bir yolculuk kimimiz içinse varılması gereken bir nokta ya da nihai bir yaşam amacı. Mutluluğun tanımı kişiden kişiye değişse de, en basit haliyle günlük yaşantımızda bize zevk veren tüm insanların, davranışların, durumların ve deneyimlerin bizde bıraktığı pozitif hisler olarak tanımlanabilir.

Zevk, rahatlık, huzur, minnettarlık, umut, ilham gibi pek çok olumlu duygu, mutluluk seviyemizi artıran; bizi hayatta ilerlemeye ve gelişmeye motive eden olumlu hisler arasında. Bilimsel literatürde ise mutluluk hali hedoni; yani olumlu duyguların yoğun, olumsuz duygularınsa seyrek ya da hiç olmaması olarak tanımlanıyor.

Mutluluk üzerine şimdiye kadar yapılmış olan binlerce araştırma, mutluluk seviyemizin yaşamımızdaki bazı duygularla, durumlarla ve davranışlarla yakından ilişkisinin olduğunu gösteriyor. Doğuştan getirdiğimiz kişilik özelliklerimiz ve mizacımız, beden sağlığımız, sosyo-ekonomik seviyemiz ve finansal refahımız, bağlanma stilimiz ve kurduğumuz ilişkiler, yaşam amacımız ve hedeflerimiz, bu hedefleri gerçekleştirmek için sahip olduğumuz öz yeterlilik ve özgüven gibi kendimizle ilgili algımız, hatta bulunduğumuz yerin coğrafi özellikleri ve hangi zaman diliminde yaşadığımız gibi pek çok faktör mutluluk seviyemiz üzerinde son derece önemli ve güçlü etkilere sahip.

İlginizi çekebilir: Mutluluk neden birçok insan için en değerli duygudur?

Neden mutsuz hissediyoruz?

Mutluluğun tanımından kolaylıkla çıkarım yapabileceğiniz üzere, mutsuzluk hali de umutsuzluk, üzüntü, endişe, kaygı, korku gibi pek çok olumsuz duyguyla bağlantılı bir durum. Aslında mutluluk gibi mutsuzluk da hayatın ayrılmaz bir parçası ve deneyimlerimize, sağlık durumumuza, kurduğumuz ilişkilere, kişilik özelliklerimize ya da kendimizle ilgili algımıza göre zaman zaman mutlu, zaman zaman da mutsuz hissedebiliyoruz. Deneyimlediğimiz olumlu ve olumsuz duyguların yoğunluk seviyesi mutlu ya da mutsuz olma halimizi belirliyor.

Hayatımızın bazı dönemlerinde olumsuz duyguların çok daha yoğun olması, mutsuz bir yaşantımızın olduğu çıkarımını yapmamıza sebep olabiliyor. Araştırmalar, mutsuzluk ve mutluluk durumlarının yaşamımızdaki davranış ve düşünce kalıplarıyla şekillendiğini gösteriyor. Yaşamımız boyunca inşa ettiğimiz davranış ve düşünce kalıpları; kalıplaşmış duyguları da beraberinde getiriyor. Bu duygu kalıpları daha çok olumlu duygularla şekillendiyse kendimizi mutlu, olumsuz duygularla şekillendiyse de kendimizi mutsuz olarak tanımlayabiliyoruz. Dolayısıyla mutluluk hissini artırmaya yönelik adım atmak istediğimizde kalıplaşmış düşüncelerimizle, davranışlarımızla ve bu kalıpların beraberinde getirdiği duygularla çalışmamız gerekiyor.

Mutsuzluğa sebep olan duygular, düşünceler ve davranışlar hepimiz için farklılık gösterebiliyor. Örneğin; bazılarımız için çok istediğimiz bir ayakkabıya sahip olamamak gibi çok basit gibi görünen bir durum bile mutsuzluğa sebep olabilirken, bazılarımız için yakın ve anlamlı ilişkiler kuramamak, bazılarımız için sevdiğimiz birini kaybetmek, bazılarımız içinse yaptığı işten bir türlü tatmin olamamak ‘mutsuzluk sebebi’ olabiliyor. Dolayısıyla mutlu olmanın ya da daha az mutsuz hissetmenin yolu herkes için farklı. Ancak yapılan araştırmalar, daha mutlu ve huzurlu bir yaşam için gerekli olan pozitif bakış açısını geliştirmenin hepimiz için ortak olan bazı yollarının bulunduğunu gösteriyor. Yani, daha mutlu olmak için kendimizi ve beynimizi eğitebilmemiz mümkün. Nasıl mı? Gelin birlikte bakalım.

Mutluluğumuzun ne kadarı bizim kontrolümüz altında?

Araştırmalar, mutluluk seviyemizin %40’ının genlerimizle ve bu genlerin şekillendirdiği kişiliğimiz ve mizacımızla bağlantılı olduğunu gösteriyor. Yaşamın ilk yıllarında beslenme, barınma, bakım ve güvenlik ihtiyacımızın karşılanmış olması, mutlu bir yaşam sürdürmenin genetik altyapısına %10’luk bir katkı sağlıyor. Kontrolümüz dışında olan bu %50’lik dilime karşın, mutlu oluşumuzu belirleyen kalan %50’lik kısımsa bizim kendi kararlarımızla, kendi yaşamımızın sorumluluğunu ve kontrolünü elimize alarak belirleyebileceğimiz bölümü oluşturuyor. Yani, aslında mutlu bir yaşam sürdürebilmemiz yarı yarıya kendi özgür irademize ve seçimlerimize bağlı.

Daha mutlu ve daha iyimser bir bakış açısı geliştirmenin yanı sıra, yaşamda karşılaştığımız zorluklar karşısında psikolojik sağlamlık geliştirebilmek için beyninizi eğitebilmemiz mümkün. Pozitif psikoloji alanında yapılan araştırmalar beden sağlığımızı, zihinsel iyi oluşumuzu ve ruh sağlığımızı koruyabilmek için ‘iyi hissetmeyi’ bir araç olarak kullanabileceğimizi gösteriyor. Kendimizi daha iyi hissetmek, olumlu duygulara daha fazla yer açmak ve mutluluk seviyemizi yükseltmek içinse en temelde üzerinde çalışmamız gereken 4 zihinsel kalıp bulunuyor.

Mükemmeliyetçilik

Günümüzde kişinin becerilerine ve yeterliliklerine uygun, somut beklentilerle kavramsal olarak iç içe girmiş bir kalıp olan mükemmeliyetçilik; aslında somut beklentilerden çok kişinin yetkinliklerinin ve başarabileceklerinin çok ötesinde, gerçekçi olmayan, soyut beklentileri içeriyor. Hiçbir şeyin mükemmel olamayacağı gerçeğiyle tutarsız olarak, kendimizin ya da başkalarının becerilerinin ve yapabileceklerinin çok ötesinde beklentiler geliştirmek bu beklentilerin karşılanamamasına, tatminsizlik duygusunun yoğunlaşmasına; hayal kırıklığı ve üzüntü gibi ikincil duyguların sürekli deneyimlenmesine ve mutsuz olmamıza sebep olabiliyor. Dolayısıyla daha mutlu olabilmek için hem kendinizden hem de diğer insanlardan ve yaşamın size sunduklarından neler beklediğinizi, bu beklentilerin ne kadar gerçekçi olup olmadığını farkındalıkla değerlendirebilmeniz gerekiyor.

Kendimizi başkalarıyla kıyaslamak

Kendimizi sosyal çevremizdeki diğer insanlarla karşılaştırmaya başladığımızda genelde kendimizdeki eksiklikleri bulma eğiliminde olduğumuz için; sahip olduklarımızı, yaşam tarzımızı, kariyerimizi, kişilik özelliklerimizi ya da bedenimizi başkalarınınkiyle kıyaslamak yaşam tatminimizi azaltarak mutsuz olmamıza sebep olabiliyor. Aslında sosyal karşılaştırma, sağlıklı şekilde yapıldığında yaşamınıza fayda getirebilecek bir öğrenme şekli. Başkalarının size ilham veren özelliklerini bulduğunuzda ve bu niteliklerden yaşamınıza katkı sağlayabilecek olanları seçip çaba gösterdiğinizde mutluluk seviyenizi artırabilmeniz mümkün. Ayrıca kendinizi sadece kendinizle kıyaslamak, yani geçmişteki kendinizle şimdiki kendiniz arasındaki farklılıklara odaklanmak ve hangi konularda geliştiğinizi, hangi konularda kendinizi daha fazla geliştirebileceğinizi keşfetmek daha mutlu bir yaşam için atabileceğiniz en önemli adımlardan.

Materyalizm ve sahip olma isteği

Mutluluğu çevresel kaynaklara bağlamanın ne kadar tehlikeli olabileceğinin en somut örneklerinden biri olan materyalizm, mutlu olmak için bir şeylere sahip olmamız gerektiğine dair inancımızı içeriyor. Toplumsal beklentilerin, ekonomik düzenin ve tüketim kültürünün bir sonucu olarak, kolektif bir etkileşim sonucunda geliştirdiğimiz bu düşünce kalıbı, mutluluk algımızı dış kaynaklara bağımlı hale getiriyor. Maddi koşullarımızla, finansal durumumuzla ve alım gücümüzle doğrudan bağlantılı olan bu düşünce kalıbı zihnimizde baskın hale geldiğinde, ekonomik koşullarımızdaki ve tüketim alışkanlıklarımızdaki en küçük değişim bile mutsuz olmamıza sebep olabiliyor. Dolayısıyla daha mutlu bir yaşam sürdürebilmek için mutluluk seviyemizin, deneyimlediğimiz olumlu duyguların sadece sahip olduklarımızla ilişkili olabileceğine dair inancımızı; tüketim alışkanlıklarımızda köklü değişiklikler yaparak düzenlememiz gerekiyor.

Her şeyi optimize etmeye çalışmak

Kaynakları en verimli şekilde kullanma, minimum eforla maksimum sonuç elde etme, en az zamanı harcayarak en çok işi yapma gibi takıntılı düşünce kalıplarına sahipsiniz kendinizi mutsuz biri olarak tanımlamanız çok olası. Yediği yemekten harcadığı zamana kadar yaşamındaki her şeyi optimize etmeye çalışan insanlar tatmin olabilecekleri sonuçlar elde etseler bile daha iyi seçeneklerin peşinde koşmaya devam ederler. En iyi kararı almış olsalar bile akılları her zaman alamadıkları ‘diğer’ kararlarda olur. Sürekli en iyi seçeneğin peşinde koşmak ve maksimuma ulaşma çabası yaşam tatminini azaltan, kişiye şükretmek için alan ve zaman bırakmayan bir bakış açısı olduğu için mutlu olabilmek adına bu bakış açısını değiştirmeniz, olabildiği kadarıyla yetinmeyi ve çabanızı takdir etmeyi alışkanlık haline getirebilmeniz gerekiyor.

Mutluluğu alışkanlık haline getirmek için öneriler

Daha mutlu bir yaşam sürdürmenin, yaşam tatminini artırmanın, şükretmenin ve iyi hissetmenin binlerce farklı yolu bulunuyor. Bu yollardan bazılarıysa şöyle:

Pozitif bir bakış açısı geliştirin. Mutluluğu bir yaşam tarzı haline getirebilmek için ilk yapmanız gereken şey zihninizi pozitifi görebilmek üzerine eğitmeniz. Bunu yapabilmenin en kolay yoluysa, yaşamınızda pozitif olarak nitelendirdiğiniz şeyleri bilinçli olarak bulmaya çalışarak farkındalığınızı geliştirmek. Her gün kendinize yaşamınızdaki pozitif şeyleri listelemek için her biri 2 dakikalık olacak şekilde üç zaman dilimi yaratın. Sabah kalktığınızda, öğle aranızda ve akşam yatmadan önce yaşamınızdaki pozitif şeyleri zihninize getirmeye çalışabilirsiniz. Bir süre sonra zihninizin bunu otomatik olarak yapmaya başladığını göreceksiniz.

Daha fazlası için: Daha pozitif bir bakış açısına sahip olmak için hayatınızda yapmanız gereken 10 değişiklik

Büyük ya da küçük olmaksızın tüm başarılarınız kutlayın. Başarısız olduğunuz durumlarda da elinizden gelenin en iyi yaptığınızın farkında olarak çabanızı takdir etmeyi unutmayın.

Daha fazlası için: Başarınızı doyasıya yaşamanıza engel olan nedir ve bunu nasıl aşabilirsiniz?

İş yaşamınız ve özel yaşamınız arasındaki dengenizi koruyun. Özellikle şu günlerde işle ilgili sorumluluklarımız günümüzün çoğunu alıyor, ancak yaptığımız tek şey bu olmamalı. Bir hobiniz var mı? Arkadaşlarınız ve sevdiklerinizle vakit geçiriyor musunuz? Egzersiz yapıyor musunuz? İş ve özel yaşamınızda dengeyi bulmak stres seviyenizi azaltmanıza yardımcı olmanın yanı sıra, kendinizi ifade etmeniz ve eğlenmeniz için size farklı yollar sunacaktır.

Daha fazlası için: İş-özel yaşam dengesi nasıl kurulur: Bu dengeyi kurmanıza yardımcı olacak 3 ipucu

Mindfulness pratikleriyle farkındalığınızı geliştirerek olumlu ya da olumsuz tüm duygularınıza eşit bir mesafeden yaklaşabilmeyi ve anın tadını her şekilde çıkarabilmeyi öğrenin.

Daha fazlası için: Şimdiki anda olmanın sihirli anahtarı: Bilinçli farkındalık teknikleri ve anda olma pratikleri

Yaratıcılığınızı besleyin. Yazı yazmak, resim yapmak, hayal kurmak gibi yaratıcılığınızı kullanmanıza alan açan aktiviteler daha fazla olumlu duygu deneyimlemenizi sağlayarak daha mutlu hissetmenizi sağlayacaktır.

Daha fazlası için: Yaratıcılığınızı geliştirmenizi sağlayacak 7 yöntem

Hataları ve eksiklikleri kabul etmeyi öğrenin. Çoğumuz mükemmel olabilmek için çabalıyoruz. Kendimizi elimizden gelenin en iyisini yapmak için zorlamak istiyoruz. Ama gerçekten mutlu olmak için hayatın ayrılmaz bir parçası olan kusurları kucaklamayı öğrenmemiz gerekiyor.

Daha fazlası için: Hatalar güzeldir: Hangi hatalarınızla gurur duyuyorsunuz?

Sevdiğiniz işi yapın. Çalıştığınız işten nefret ediyorsanız, mutlu bir yaşam sürdürebilmeniz oldukça zor. Faturalarınızı ve kiranızı ödemek, ihtiyaçlarınızı karşılayabilmek için çalışmak zorunda olsanız bile hayatınızın en güzel yıllarını keyifsiz bir işte harcamayın. Sizi motive eden bir alanda, yaşam tatmininizi giderecek bir sektöre geçiş yapmayı deneyebilirsiniz.

Daha fazlası için: Sevdiğiniz işi yapmayı beklemek mi, yaptığınız işi sevmek mi?

Anlamlı ilişkiler kurun. Tam 75 yıl süren Harvard Mutluluk Araştırması‘nın sonuçları hayatta güvenebileceğimiz, bizi olduğumuz gibi seven ve kabul eden, her koşulda destek olacağını bildiğimiz bir sosyal çevreye sahip olmamızın mutluluğun en önemli kaynağı olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla daha mutlu bir yaşam için yapmanız gereken en önemli şey anlamlı, değerli ve kendinizi güvende hissettiğiniz ilişkiler geliştirmek. 

Daha fazlası için: İnsan neden ilişki kurma ihtiyacı duyar: İlişkilerin ‘neden’i, ‘nasıl’ı ve Bağlanma Teorisi

Paranızı akıllıca harcayın. Her ne kadar mutluluğun sahip olduğumuz şeylerle doğrudan bir ilişkisi bulunmasa da, mutlulukla doğrudan ilişkili olan temel ihtiyaçlarımızın karşılanması ve yaşamda ilerleyebilmemiz finansal iyilik halimizle de bağlantılı. Tüketim alışkanlıklarınızı ve harcamalarınızı gözden geçirmek, bütçe planlaması yapmak ve tasarruf yapmak uzun vadede daha mutlu olmanıza dolaylı yoldan da olsa katkıda bulunacaktır. 

Daha fazlası için: Kakeibo: Japon bütçe ve tasarruf sanatı

Mutluluğu dışarıda aramayın. Mutluluk, yaşamda zorluklarla karşılaşmamak, şanslı olmak ya da zengin olmak gibi koşullara bağlı bir durum değildir. Mutluluk, hayata bakış açımızı ve karşılaştığımız durumlar karşısındaki tutumumuzu belirleyen bir oluş halidir. Mutlu olabilmek için hayatımızda olumlu duygulara yer açmamız, olumlu duygulara yer açabilmemiz içinse düşüncelerimizi ve algımızı pozitife odaklamamız gerekir.

Daha fazlası için: Ne dışarıda ne başkasında: Aradığımız ama bulamadığımız mutluluk, sen neredesin?

Uplifers Mutluluk Kartları’yla her anınızı mutlu bir deneyimlere dönüştürün. Uplifers mutluluk yazılarından derlediğimiz soru ve önerilerden oluşan Uplifers Mutluluk Kartları, gün içerisinde motivasyonunuzu artıracak ve iyi hissetmenizi sağlayacak 52 motto kartından oluşuyor. Hayat mottosu haline getirebileceğiniz mutluluk mesajları, mutluluk dilekleri  ve en güzel huzur mutluluk sözleri, bu kutunun içinde sizleri bekliyor. Uplifers Mutluluk Kartlarında yer alan sorular ise, hem kendinizi daha iyi tanımanızı hem de çevrenizi daha iyi anlamanızı sağlayacak bilgiler sunuyor. Yeni yılda sevdiklerinize ve kendinize verebileceğiniz en güzel hediyelerden biri olan mutluluk kartlarıyla yaşamınızın her anına, dilediğiniz zaman mutluluk katabilirsiniz.

Daha fazlası için: Mutluluk, farkındalık ve iyi yaşam peşinde olanlara özel bir hediye: Uplifers Mutluluk Kartları

Yeni yılda daha mutlu olabilmek, umudunuzu koruyabilmek ve yaşamdaki pozitif şeyleri daha iyi görebilmek için yapabilecekleriniz tabii ki bunlarla sınırlı değil. Aşağıdaki yazılarımızı inceleyerek pozitif bir bakış açısına kavuşmanın, olumlu duygulara yer açmanın ve daha mutlu bir yaşam sürdürmenin diğer yollarını da öğrenebilirsiniz.

Yeni yılda daha farkındalığınızı geliştirmek için bilmeniz gereken her şeyi Mindfulness nedir, nasıl alışkanlık haline getirilir: Yeni yılda farkındalığını geliştirmek isteyenler için öneriler Mindfulness nedir, nasıl alışkanlık haline getirilir: Yeni yılda farkındalığını geliştirmek isteyenler için öneriler yazımızda; daha enerjik, zinde ve fit bir yıl geçirmek için ihtiyaç duyabileceklerinizi ise Sağlıklı beslenme ve aktif yaşam rehberi: Yeni yılda daha enerjik, fit ve zinde olmak isteyenler için öneriler yazımızda bulabilirsiniz.

Kaynaklar: Entrepreneur, Healtline, Greater Good, Positive Psychology

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale