X

Kış sebzeleri ve kış sebzeleriyle yapılan yemek tarifleri

Canımızın istediği her türlü sebzeye ve meyveye artık her mevsim ulaşabiliyor olduğumuz için ‘Hangi meyve ve sebzeler hangi mevsimde yenir?’ sorusuna cevap veremeyebilirsiniz. Ancak bağışıklık sistemimizi desteklemeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımızın olduğu kış mevsiminde tükettiğimiz tüm yiyeceklerden güçlü besin değerlerini almak ve hastalık mevsimini sağlam bir vücutla karşılamak için mevsimsel beslenme son derece önemli. Kış mevsiminin üşüten havasını iyiden iyiye hissettiğimiz bugünlerde, sizi hastalıklardan kalkan gibi koruyacak ‘kış sebzeleri’nin faydalarını ve ‘kış sebzeleriyle yapılan yemek tarifleri’ni sizler için bir araya getirdik.

Ispanak

Koyu yeşil yapraklı denince akla ilk gelen sebzelerden olan ıspanak yüksek demir içeriğinin yanı sıra zengin vitamin ve mineral değerleriyle kış mevsiminde bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin sofrasından eksik etmemesi gereken sebzelerin başında geliyor. 

Ispanağın faydaları

Besleyiciliğiyle ön planda olan ıspanak, erken yaşlanmayı önlemeye yardımcı olması, görme problemlerini önlemesi, bağışıklığı desteklemesi ve enflamasyonu azaltmasıyla sağlık için sayısız faydası kış sebzeleri arasında. Özellikle ilerleyen yaşlarda beyin fonksiyonları ve sinir sistemiyle ilgili rahatsızlıkların önlenmesini destekleyen ıspanağın antioksidan özelliklerinin kanser gibi hastalıklarla başa çıkmaya ve kronik mide problemlerini gidermeye yardımcı olduğu biliniyor. Ispanak, sağlıklı hücre bölünmesini teşvik ederek vücudun kendini iyileştirici özelliklerini geliştirmesine de yardımcı oluyor.

Ispanak, vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin üretilmesi için gerekli olan A vitamini, B vitamini, C vitamini, E vitamini, K vitamini; çinkoA vitamini, B vitamini, C vitamini, E vitamini, K vitamini;, magnezyum gibi bazı temel mineralleri ve yüksek miktarda demir içeriyor. Ispanaktaki K vitamini ve folik asit, hücresel fonksiyonların sağlıklı şekilde yerine getirilmesine ve doku büyümesine yardımcı oluyor.  

Ispanaklı yemek tarifleri

Yüksek lif içeriği sayesinde daha hızlı kilo vermeye ve bağırsak faaliyetlerinin düzenlenmesine de yardımcı olan ıspanağı salatalarınıza çiğ olarak ekleyebileceğiniz gibi sebze yemeği olarak pişirerek de tüketebilirsiniz.

Havuç

Kök sebzelerin en çok bilinen ve tüketilen üyesi olan havuç içerdiği besin öğeleriyle, faydaları saymakla bitmeyecek ‘kış sebzeleri’nin başında geliyor.  Soğuk hava koşulları, havucun hücrelerindeki suyun donmasını önlemek için depoladığı nişastayı şekere dönüştürmesine neden oluyor. Dolayısıyla kış aylarında tüketilen havuçlar, yılın diğer zamanında tüketilenlere göre çok daha şekerli ve lezzetli oluyor.

Havucun faydaları

A vitaminiB vitaminiA vitamini, , B2 vitaminiB3 vitaminiB2 vitamini, , C vitamini, D vitaminiE vitamini C vitamini, D vitamini, ve K vitamini K vitamini gibi yaşamsal fonksiyonlarımızın tamamı için gerekli olan vitaminleri ve mineralleri içeren; besleyiciliğinin ötesinde oldukça lezzetli bir atıştırmalık da olan havuç, karoten içeriği sayesinde göz sağlığını destekliyor ve gece körlüğünü önlemeye yardımcı oluyor. Havuç, karotenoid antioksidanlarla yüklü bir sebze. Havuçta bulunan ve parlak turuncu rengi veren bu güçlü renk pigmentleri kronik hastalık riskini azaltmaya yardımcı olmalarıyla biliniyor.

Vücutta A vitaminine dönüşen beta karoten yönünden zengin olan havuç, bu faydalı içeriği sayesinde karaciğerdeki toksinlerin dışarı atılmasına, vücudun temizlenmesine ve karaciğerdeki safra ve yağın azaltılmasına da yardımcı olur. Kanser, diyabet gibi hastalıkları önlemenin yanı sıra kalp sağlığının korunmasında da önemli bir rolü olduğu araştırmalarla kanıtlanmış havuç aynı zamanda daha genç görünen bir cilt için gerekli olan yeni sağlıklı hücre üretimini de destekler. Saç ve tırnakların korunması, adet döngüsünün düzenlenmesi gibi pek çok faydası bulunan havuç zengin lif içeriği sayesinde kilo vermeye de yardımcı bir kış sebzesi.

Havuçlu yemek tarifleri

Çiğ bir atıştırmalık olarak kıtır kıtır yenebilen bu lezzetli sebzeyi rendeleyerek salatalarınıza ya da küp küp doğrayarak tüm yemeklerinize dahil edebilir, çiğ olarak da pişmiş şekilde de tadını çıkarabilirsiniz.

Kale

Brüksel lahanası, lahana ve şalgam gibi soğuğa dayanıklı sebzelerden oluşan turpgiller ailesinin bir üyesi olan kale yıl boyunca hasat edilebilmesine rağmen, doğal koşullarda soğuk havada yetişmeyi tercih eden bir kış sebzesi.

Kalenin faydaları

Son derece besleyici ve çok yönlü bir yeşil yapraklı sebze olan kale vitaminler, mineraller, lifler, antioksidanlar ve vücut için hayati öneme sahip pek çok besin öğesiyle dolu. Sadece 100 gramı bile günlük alınması önerilen A vitamini, C vitamini ve K vitaminlerini fazlasıyla karşılayan kale aynı zamanda B vitamini kalsiyum, bakır, manganez, potasyum ve magnezyum açısından da son derece zengin. Kale, aynı zamanda güçlü anti-enflamatuar etkilere sahip olan kuersetin ve kaempferol gibi flavonoid antioksidanları da içeriyor.

Kalenin genelde çiğ olarak, salatalarda tüketilmesi öneriliyor.

Kale salatası tarifi

Malzemeler

  • 1 demet kale
  • 10-12 adet kuzukulağı
  • 1 adet ince dilimlenmiş ya da rendelenmiş turp
  • 2 çay kaşığı tuz
  • 1 limonun suyu
  • 4 yemek kaşığı elma sirkesi
  • 1 çay kaşığı hardal
  • 5 yemek kaşığı zeytinyağı
  • Tercihen: 1 avuç ayıklanmış nar

Tüm yeşillikleri dilediğiniz büyüklükte doğrayarak ve dilimlediğiniz / rendelediğiniz turpları da ekleyerek derin bir kasede güzelce karıştırın. Tuzu, limon suyunu, sirkeyi, hardalı, zeytinyağını ayrı bir kasede karıştırdıktan sonra salatanın üzerinde gezdirin. En son, narı salatanızın üzerine serperek servis yapın. Afiyet olsun!

Beyaz lahana, kara lahana ve kırmızı lahana

Sağlıklı beslenme listelerinin olmazsa olmazı karnabahar ve brokoli ailesinden olan lahana soğuk kış aylarının en besleyici sebzelerinden biri. Kış aylarında soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklardan korunmak için gerekli olan C vitamini, antioksidanlar ve bağışıklık sisteminin en önemli parçası olan bağırsak sistemini dengeleyen liflerce zengin olan lahana kış mevsiminde tüketilebileceğiniz sebzelerin başında geliyor.

Lahananın faydaları

Genelde salatalara koyarak tükettiğimiz kırmızı lahana, koyu yeşil yapraklı kara lahanaya ve beyaz yapraklı beyaz lahanaya göre besin değeri daha yüksek olan bir lahana türü. 100 gramı günlük C vitamini ihtiyacının %85’ini karşılayabilen kırmızı lahana aynı zamanda yüksek miktarda A vitamini ve K vitamini de içeriyor. Bağışıklık destekleyici zengin içeriğinin yanı sıra, kırmızı lahananın aslında en iddialı olduğu özelliği güçlü bir antioksidan olması.

Kırmızı lahanaya parlak bordo-mor karışımı rengini veren antosiyanin pigmenti, vücudun toksinlerden arındırılmasına yardımcı olan, oldukça güçlü bir antioksidan olmasının yanı sıra kalp hastalığı riskini azaltmasıyla da biliniyor. 93.600 kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, araştırmacılar, antosiyanin açısından zengin yiyecekleri daha fazla tüketen kadınların, antosiyanin açısından zengin yiyecekleri daha az tüketen kadınlara göre kalp krizi geçirme olasılığının% 32’ye kadar daha düşük olduğu sonucu elde edildi. Kırmızı lahana tüm bu faydalarının yanında aynı zamanda iyi bir B vitamini, manganez ve potasyum kaynağı.

Lahanalı yemek tarifleri

Salatalara çiğ olarak ekleyebileceğiniz gibi kapuska, güveç, dolma gibi farklı sebze yemeklerinde pişirerek de tüketebileceğiniz beyaz lahana, kara lahana ve kırmızı lahana kalorileri oldukça düşük olan ‘kış sebzeleri’nden oldukları için dilediğiniz miktarda, kilo alma endişeniz olmadan tüketebilirsiniz.

Brüksel Lahanası

Brüksel lahanasının ağızda bıraktığı acımsı, garip tadın seveni olduğu kadar  sevmeyeni de epey fazla. Son yılların öne çıkan sebzelerinden olan Brüksel lahanası besin açısından son derece zengin olan turpgiller sebze ailesinin en küçük üyesi. Donma sıcaklıklarına bile dayanabilen, soğuk kış aylarında gelişen Brüksel lahanası küçücük görünmesine rağmen azımsanmayacak kadar fazla besin öğesini bir arada barındırıyor.

Brüksel lahanasının faydaları

Brüksel lahanası her şeyden önce kemik ve kalp sağlığı için kritik olan, beyin fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli bir rol oynayan K vitamini yönünden oldukça zengin bir sebze. 100 gramı günlük alınması gereken K vitamini ihtiyacının çok daha fazlasını karşılayan Brüksel lahanası, K vitaminine ek olarak A vitamini, B vitaminleri, C vitamini, manganez ve potasyum mineralleri yönünden de oldukça zengin.

Yapılan araştırmalar, Brüksel lahanasının zengin lif ve alfa-lipoik asit içerikleriyle kan şekeri seviyesini dengelediğini gösteriyor. Lif, vücuttaki sindirim sürecini yavaşlatarak glikozun kan dolaşımına daha yavaş salınmasına neden oluyor. Brüksel lahanasında bol miktarda bulunan alfa-lipoik asit de, yüksek kan şekeri seviyelerini düşürebilen ve vücudun insüline duyarlılığını artırabilen bir antioksidan. İnsülin, hücrelerin kan şekerini emmesi ve enerji olarak kullanabilmesi için gerekli olan, kan şekeri seviyelerinin çok yüksek veya çok düşük olmasını engelleyen son derece önemli bir hormon. 

Brüksel lahanalı yemek tarifleri

Brüksel lahanasının genelde çiğ olarak değil, haşlayarak ya da sebze yemeklerine eklenerek, pişirilmiş olarak tüketilmesi öneriliyor. 10-15 dakika haşlayarak üzerine limon ve zeytinyağı gezdirip tüketebilir, alternatif bir lezzet için Fırında brüksel lahanası tarifi’Fırında brüksel lahanası tarifi’ni deneyebilirsiniz.

Turp

Zengin besin içeriğiyle kış ve sonbahar aylarının sevilerek tüketilen sebzelerinin başında gelen turp, aslında kökü kadar yaprakları da tüketilebilen bir kış sebzesi.

Turpun faydaları

Özellikle C vitamini ve potasyum açısından oldukça zengin olan turp, C vitaminiyle bağışıklık sistemini desteklemenin yanı sıra potasyum içeriğiyle de kalp fonksiyonlarının düzenlenmesine, kan basıncının dengelenmesine ve vücuttaki kasların sağlıklı şekilde kasılıp gevşemesine yardımcı oluyor.

Yapılan bazı araştırmalar potasyum açısından zengin bir diyetin yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Benzer şekilde turp ve turpgillerden pancar gibi kök sebzeleri tüketmenin, içeriğindeki potasyum nedeniyle kronik kalp hastalığı riskini de azaltabildiği elde edilen bulgular arasında.

Turp sadece C vitamini ve potasyum içeriğiyle değil, aynı zamanda iyi bir B vitamini, magnezyum, fosfor ve manganez kaynağı olmasıyla da bilinen bir kış sebzesi.

Turp nasıl tüketilir?

Turpu salatalarınıza rendeleyerek ya da dilimleyerek ekleyebileceğiniz gibi, üzerine limon sıkıp kış kahvaltılarınızda alternatif bir lezzet olarak da tüketebilirsiniz.

Maydanoz

Aslında her mevsim bulunabilen, salatalarımızın vazgeçilmez aromatik yeşilliklerinden maydanoz, diğer pek çok yeşil yapraklıya kıyasla soğuk havalara da direnebilen ve büyümeye devam edebilen bir bitki.

Maydanozun faydaları

Sadece bir avuç maydanoz yaprağı günlük olarak alınması önerilen K vitamini miktaranın tamamını, önerilen C vitamini alımınınsa yarısından fazlasını karşılayabiliyor. C vitamini ve K vitamininin yanı sıra A vitamini, folat, demir, kalsiyum ve potasyum gibi minerallerce de son derece zengin olan maydanoz bağışıklık sisteminin en iyi destekçilerinden olan apigenin ve luteolin gibi flavonoidleri de bolca içeriyor. Flavonoidlerin bağışıklık sistemeni desteklemenin yanı sıra, beyindeki hafıza kaybını ve yaş almaya bağlı demans gibi hastalıkları önlemede de faydalı olduğu biliniyor.

Maydanoz nasıl tüketilir?

Maydanozu salatalarınızda ve yemeklerinizde taze olarak ya da kurutulmuş formda kullanabilirsiniz. Ayrıca ödem atma özelliğiyle bilinen maydanoz suyu ya da maydanoz kürü şeklinde, içecek olarak da tüketebilirsiniz.

Pırasa

Pırasa, kokusundan kolaylıkla anlaşılabileceği üzere soğan ve sarımsakla aynı ailede bulunan, oldukça faydalı, lezzetli ve aromatik bir kış sebzesi. Devasa bir yeşil soğana benzeyen ancak tadı soğandan çok daha hafif, biraz daha tatlı ve pişirildiğinde yumuşayabilen pırasa düşük kalorili (100 gram pırasa sadece 30 kalori) olduğu kadar zengin bir vitamin ve mineral kaynağı.

Pırasanın faydaları

Vücutta A vitaminine çevrilen beta karotenlerce zengin pırasa bağışıklık sisteminin desteklenmesine, görme fonksiyonlarını sağlıklı şekilde yerine getirilmesine, üreme sistemi sağlığının korunmasına ve hücrelerin birbiriyle iletişim kurmasına yardımcı oluyor. Pırasanın bağışıklık sistemini önemli ölçüde desteklemesinin bir sebebi, sarımsakta da yoğun olarak bulunan sülfür bileşenini bol miktarda içermesi. Kalp ve damar sağlığı için önemli bir bileşen olan K vitamini ile bağışıklık sistemini koruyan ve destekleyen C vitamini yönünden zengin olan pırasa aynı zamanda hücre yenilenmesi, demir emilimi, kolajen üretimi gibi vücut fonksiyonlarını da destekliyor. Kadınlarda adet öncesi gerginliğini azalttığı ve tiroid sağlığını koruduğu bilinen manganez minerali de pırasada bol miktarda bulunuyor.

Pırasalı yemek tarifleri

Pırasa genelde zeytinyağlı olarak pişirilerek tüketilen ancak çiğ olarak tüketildiğinde de oldukça lezzetli olan bir kış sebzesi. Çiğ olarak salatalarınıza koyabileceğiniz gibi zeytinyağlı pırasa yemeği, pırasalı börek, pırasa graten gibi farklı yemek tariflerini de deneyebilirsiniz.

Brokoli

Turpgillerden bir başka faydalı sebze olan brokoli, sağlığa olan faydaları sebebiyle ‘süper besin’ ‘olarak adlandırılabilecek kadar besin değeri yüksek sebzelerin başında geliyor. Kalorisi oldukça düşük, su ve lif oranı yüksek, C vitamini, K vitamini, demir ve potasyum dahil olmak üzere birçok vitamin ve mineral içeriğiyle brokoli, kış aylarının en çok tüketilen sebzelerinden.

Brokolinin faydaları

Potasyum, C vitamini ve antioksidanlar bakımından son derece zengin olan brokoli, kalp sağlığını destekleyen kış sebzeleri arasında yer alıyor. B vitamini ve E vitamini yönünden de zengin olan brokoli beyin fonksiyonlarını ve hafızayı güçlendirebiliyor. İçerisinde çok az miktarda yağ bulunan ve kalorisi oldukça düşük olan (100 gramı sadece 33 kalori) brokoli, kilo vermek isteyenlerin de diyet listesinde mutlaka bulunması gereken bir sebze. Ayrıca içerisinde bulunan potasyum ve magnezyum gibi minerallerle bağışıklık sistemini de dengeleyici özelliği bulunuyor. Lifli bir kış sebzesi  olan brokoli sindirim sistemi için son derece faydalı. Mide zarını güçlendirdiği bilinen brokoli yüksek lif oranı sayesinde kabızlık gibi problemlerin çözümüne yardımcı oluyor. 

Brokolili yemek tarifleri

Brokoli hem çiğ, hem de pişmiş olarak tüketilebiliyor ancak son zamanlarda yapılan araştırmalar hafif buharda pişirmenin besin değeri açısından en sağlıklı pişirme şekli olduğunu söylüyor. Çiğ olarak ya da hafifçe haşlayarak salatalarda kullanmanın yanı sıra çorbasından yemeğine kadar birçok farklı alternatif tarifini de deneyebilirsiniz.

Karnabahar

Üzeri bembeyaz karla kaplanmış bir çiçek buketini anımsatan karnabahar da brokoli gibi turpgiller familyasından bir kış sebzesi. Özellikle kilo vermek isteyenlerin sık sık tükettiği karnabaharın sağlık için sayısız faydası bulunuyor.

Karnabaharın faydaları

100 gram karnabahar sadece 25 kalori olmasına rağmen 3 gram lif, C vitamini, K vitamini, B6 vitamini, folik asit, potasyum, manganez, magnezyum ve fosfor gibi yaşamsal fonksiyonlar için son derece önemli pek çok vitamini ve minerali bünyesinde barındırıyor. Yüksek miktarda lif içermesi, bağışıklık sistemi sağlığı için son derece önemli olan, hatta bağışıklık sisteminin %80’inin oluşturan bağırsak florasının düzenlenmesine destek oluyor. Karnabaharın bağışıklık sistemi sağlığına destek olmasının bir diğer önemli sebebi de yüksek miktarda antioksidan içermesinden kaynaklanıyor. Özellikle kanser hücrelerinin büyümesini engellediği klinik araştırmalarla desteklenmiş glucosinolates ve isothiocyanates isimli iki grup antioksidanı bünyesinde barındıran karnabaharın bazı spesifik kanser türlerini önleyici etkisinin olabileceği söyleniyor. Karnabahar aynı zamanda, yine güçlü bir bağışıklık sistemi destekçisi olduğu bilinen, antioksidan özellikteki C vitamini yönünden de son derece zengin bir sebze.

Karnabaharlı yemek tarifleri

Tıpkı brokoli gibi hafifçe haşlanıp ya da çiğ olarak tüketilebilen karnabahar, pek çok sebze yemeğine, çorbalara ve makarnalara da lezzet katıyor.

Kış mevsiminde hem sağlıklı hem de lezzetli yemek tarifleri hazırlamanızı sağlayacak bu kış sebzeleri arasından sizin favoriniz hangisi?

Kaynaklar: Healthline, Uplifers

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale