X

Australian Mist Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Australian Mist, yavruyken oldukça enerjik ve hareketli bir kedi cinsidir. Olgunlaştıkça daha sakin bir yapıya bürünen bu kediler, sevilmekten hoşlanır ve ilgi görmeyi sever. Sürekli evde olmaktan şikayet etmeyen Australian Mist’in mutlu olmak için insanlardan sevgi ve şefkat görmesi yeterlidir. Sahibi dışındaki insanlarla ve diğer evcil hayvanlarla iyi bir iletişimi olan bu kediler, harika ev arkadaşlarıdır.

Australian Mist cinsini merak ediyor ve hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız, Australian Mist kedilerine dair her şeyi bu yazıda okuyabilirsiniz.

Australian Mist Kedisi Özellikleri

Australian Mist, orta büyüklükte, büyük gözlü, kısa ve yumuşak tüylü bir kedi cinsidir. Çeşitli renklerde ve desenlerde olabilen bu kedilerin gözleri genellikle yeşil tonlarındadır. Kuyrukları genelde kabarık olan bu kedilerin bacakları ve kuyrukları halkalı veya çizgili olan kedilerin yüzlerinde de çizgiler vardır. Çeneleri ve burunları geniş olan bu kediler harika yüz ifadelerine sahiptir.

Australian Mist kedilerin fiziksel özellikleri ve karakterleri genel olarak şu şekildedir:

  • Boyu: 20-25 cm
  • Ağırlığı: Dişiler 3,5-4,5 kg; erkekler 4,5-6 kg
  • Yaşam süresi: 15-18 yıl
  • Kürk uzunluğu: Kısa
  • Renk: Her renk olabilir
  • Arkadaş canlılığı: Sakin, sevecen ve arkadaş canlısıdır. İlgi görmeyi sevmekle birlikte oldukça sabırlıdır. Evde olmayı ve insanlarla sosyalleşmeyi ve oynamayı sever.

Australian Mist Kedisi Tarihçesi

Australian Mist kedisi, Avustralya’da ortaya çıkan ilk kedi cinsi olduğu için bu ismi almıştır. Australian Mist, bazı yetiştiriciler tarafından başka ülkelerde yetiştirilmeye çalışılsa da bu cinsi Avusturalya dışında bulmak zordur.

Australian Mist kedi cinsi, 1977 yılında Dr. Truda Straede’nin ev içinde yaşamaktan mutlu olacak bir kedi yetiştirmek istemesiyle ortaya çıkmıştır. Avusturalya’daki kedilerin çoğu doğal yaşama karşı saldırgan olan vahşi kediler olduğu için Dr. Straede, evcil bir kedi cinsi yetiştirmek istemiştir.

Australian Mist aslında Birman, Habeş ve Domestic Shorthair cinslerinden oluşan 30 kediden elde edilmiştir. Yetiştirilen bu cinse ilk başlarda Spotted Mist ismi verilmiş olmakla birlikte cinsin ismi farklı desenleri de kapsamak amacıyla 1998 yılında Australian Mist olarak değiştirilmiştir.

Australian Mist Kedisi Kişiliği

Australian Mist, kedi seven her insanın seveceği harika bir kişiliğe sahip bir kedi cinsidir. Birman kedilerinin tatlı mizacına, Habeş kedilerinin zekasına ve Domestic Shorthair kedilerin enerjisine sahip olan bu kediler evde yaşamayı seven ve insanların ilgisinden hoşlanan kedilerdir. Australian Mist cinsi kedilerin müzik dinlemek dahil olmak üzere insanların sevdiği pek çok etkinlikten hoşlandıkları bilinmektedir.

Bu kediler, diğer pek çok kedi gibi bir şeyler atıştırmaktan ve yemek yemekten hoşlanır. Bu nedenle obeziteye yatkınlardır ve fazla kilo almamaları için kaliteli mamalarla ölçülü bir şekilde beslenmeleri gerekir.

Australian Mist kedileri, tıpkı yavru kediler kadar enerjik ve aktif kedilerdir. Ancak olgunluk çağına geldiklerinde biraz sakinleştikleri söylenebilir. Küçük çocuklar dahil olmak üzere herkesle iyi anlaşan bu kediler, sabırlı oldukları için aileler için uygundur. İlgi görmekten ve insanlarla etkileşime girmekten hoşlanan Australian Mist’ler, onlarla oyun oynayan çocuklar ve kucaklarında yatabileceği yetişkinler için harika kedilerdir.

Australian Mist Kedisi Bakımı

Australian Mist, kısa tüylüdür ve fazla bakım gerektirmeyen bir cinstir. Bu kedileri haftada bir kez fırçalamak, iyi bir şekilde görünmelerini sağlamak ve cilt alerjisine neden olabilecek kir ya da tozları ortadan kaldırmak için yeterli olacaktır.

Australian Mist için en iyi beslenme şekli, kaliteli kuru ya da yaş mamalardır. Ancak mama seçiminiz ne kadar kaliteli olursa olsun, kedinizin yeme miktarına ve aktivite seviyesine göre obeziteye yol açabileceği için kedinize ölçülü bir şekilde mama vermeniz ve yakınlarda taze ve temiz bir su kaynağı bulundurmanız önemlidir.

Australian Mist, yavruluğunda oldukça enerjik ve oyuncu bir kedidir. Bununla birlikte yaşı ilerledikçe aktivite seviyesi azalabilir ve hareketsizleşebilir. Bu nedenle özellikle yaşlı kedilerde obeziteyi engellemek için oyun oynamayı teşvik etmek önemlidir.

Australian Mist, zekasını Habeş kedisinden aldığı için bol miktarda olumlu pekiştireç kullandığından eğitilebilir bir kedi cinsidir. Australian Mist’ler aynı zamanda tasmayla dolaşmayı öğrenebildiği için hem kedinizle ilgilenmek hem de onun egzersiz yapmasını sağlamak için tasmayla yürümesi için eğitim verebilirsiniz.

Australian Mist Kedisi Yaşam Süresi ve Sağlık Sorunları

Australian Mist, geniş bir gen havuzundan geldiği için genel olarak sağlıklı bir kedidir ve 15 ila 18 yıl yaşadıkları bilinmektedir. Bu cinsin genetik herhangi bir hastalığı bilinmemekle birlikte hayatları boyunca diğer tüm kedi cinsleri gibi çeşitli hastalıklarla karşılaşabilirler.

Australian Mist kedilerin şu sağlık sorunları ile karşılaşabilecekleri için düzenli olarak veteriner hekim kontrolünden geçirilmelidir:

  • Diş eti iltihabı: Yumuşak yiyecekler yeme, yaşlılık ve yiyecekleri yeteri kadar çiğnememek, diş eti iltihabına yol açabilir. Diş eti iltihabı belirtileri arasında iştahta azalma ve diş etlerinde şişkinlik ve kızarıklık bulunabilir. Diş eti iltihabı tedavi edilebilir bir durum olmakla birlikte tedavi edilmediğinde çok daha ciddi sonuçlara yol açabilir.
  • Cilt alerjisi: Australian Mist’lerin bazı cilt alerjilerine yatkın olabilecekleri düşünülmektedir. Bu kediler, bazı yiyeceklere, bakım ürünlerine ve çevresel etkenlere karşı alerji geliştirilebilir. Cilt alerjisi belirtiler arasında kulakların etrafını aşırı kaşıma, patileri ve kuyruğun dibini çiğneme gibi belirtiler bulunmaktadır. Ayrıca alerjiden etkilenen bölgelerde kızarıklık ve tüy kaybı da görülebilmektedir.

Australian Mist genel olarak sabırlı, sakin ve sevecen bir kedi cinsidir. Evde yaşamayı seven bu kediler küçük çocuklar ve yaşlılar dahil olmak üzere her yaştan insanla iyi bir şekilde anlaşabilir. Yavruyken hareketli ve eğlenceli olan Australian Mist’ler olgunlaştıkça daha sakin mizaçlı ve sahiplerinin kucaklarında uyuklamayı seven kediler haline gelir. Bu nedenle pek çok ev ortamı ve aileler için uygun kedilerdir.

İlginizi çekebilir:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale