X

Çocuk gelişimi, ebeveynlere tavsiyeler, çocuk kitapları: 2021 yılının en çok okunan Parent Up yazıları

Pandemi sürecinden şüphesiz ki en çok etkilenen gruplardan biri çocuklarımız oldu. Uzun süren kısıtlamaların, bir açılıp bir kapanan okulların, doğadan uzak geçirilen zamanların ve benzeri birçok durumun hem çocukların hem de ebeveynlerin psikolojisini derinden etkilediği çoğumuzun farkında olduğu bir gerçek. Okulların bu sonbahar döneminde kesintisiz açılmasıyla birlikte, tam olarak eskisi gibi olamasa da arkadaşlarına, öğretmenlerine kavuşan çocuklarımızın sosyal yaşamlarına dönmesi hem onları hem de duygusal ve akademik açıdan endişelenen anne-babaları bir nebze olsun rahatlatmayı başardı.

Bu süreçte “Parent Up” kategorimizde çocukların duygusal ve bilişsel becerilerine, ebeveyn tutumlarına, tüm gelişim alanlarını destekleyen kitap önerilerine, çocuklarda beslenme ve yogaya kadar çeşitli birçok konuya yer verdik. Uplifers olarak Feel UpLive UpParent Up” kategorimizde çocukların duygusal ve bilişsel becerilerine, ebeveyn tutumlarına, tüm gelişim alanlarını destekleyen kitap önerilerine, çocuklarda beslenme ve yogaya kadar çeşitli birçok konuya yer verdik. Uplifers olarak Feel Up, , Parent UpPleasure UpParent Up, , Style UpExplore UpStyle Up, , Home Up ve Green UpHome Up  kategorilerimizden, tüm yıl boyunca sizlerin severek okuduğu yazıları bir araya getirerek ‘2021 yılının en çok okunan yazıları’ seçkilerimizi oluşturduk. Bu yazımızda da “Parent Up” kategorisinin en çok okunan ilk 10 sayısını ele aldık. İşte çocukların duygusal gelişimlerinden, ebeveynlerine tavsiyelere birçok farklı konuda bilgilendirici paylaşımların yer aldığı “Parent Up” kategorisinin en çok okunan yazıları:

10. Çocuklarınızla iletişiminizi güçlendirerek gelişimlerini desteklemek için öneriler

Çocuk gelişimi; öz bakım, sosyo-duygusal, bilişsel, fiziksel ve dil becerilerini kapsayan bütüncül bir süreçtir. Çocukların sağlıklı yetişmesi, fiziksel açıdan güçlü olması için dikkat ettiğimiz yeme-içme alışkanlıkları veya kaba-ince motor gelişimleri kadar duygusal ve mental becerileri için de desteklenmeleri çok önemlidir. Kendini ifade edebilen, kendine güvenen, duygularını tanımlayabilen, öfke kontrolü yapabilen ve güçlü sosyal ilişkiler kurabilen çocuklar yetiştirmek için ebeveynlerin dikkat etmesi gereken farklı hususlar bulunur. Tıpkı yetişkinler gibi çocukların da anlaşılmaya, ihtiyaç duyduklarında destek alabileceklerini fark etmeye ihtiyaçları vardır.

Yazarımız Ecem Şenyurd Efecan’ın çocukların gelişimlerini desteklemek için gerekli olan iletişim becerilerinizi güçlendirebileceğiniz önerileri ele aldığı yazısını incelemenizi öneririz.

Yazıyı inceleyin: Çocuklarınızla iletişiminizi güçlendirerek gelişimlerini desteklemek için öneriler

9. Hem çocuklar hem yetişkinler için nefes teknikleri

Yoganın bedensel ve zihinsel birçok faydasının yanı sıra hem yetişkinler hem de çocuklar tarafından uygulanabilen yönünün olması, onun hayatın her anında yer alması için en geçerli sebeplerden bir tanesi. Öte yandan ‘nefesin gücü’nü keşfetmek ve kullanmak için fırsat yaratması da yoganın en çekici özelliklerinden.

“Yogayı hayatına dahil etmiş birçok kişinin bildiği bir gerçek var: Yoga sadece matta kalmıyor, her an hayatın içinde… Yoganın en sevdiğim süper gücü bu diyebilirim.”

Çocuk yogası eğitmeni Günce Dere’nin hem yetişkinler hem de çocuklar için kolay, pratik, etkili ve uygulanabilir nefes tekniklerini derlediği yazısına göz atarak bedeninizin ve zihninizin ihtiyaçlarına cevap verecek önerileri bulabilirsiniz.

Yazıyı inceleyin: Hem çocuklar hem yetişkinler için nefes teknikleri

8. Harvard’dan sağlıklı çocuklar yetiştirme rehberi

Çocuklarınızın günlük sıvı tüketiminin, ekran karşısında geçirdiği sürenin, gün içerisinde ne kadar aktif kaldığının bütüncül sağlıklarını doğrudan etkilediğini biliyor musunuz?

Dünya’nın en iyi üniversiteleri arasında yer alan Harvard Üniversitesi’nin yaptığı birçok araştırma doğrultusunda çocukların gelişimleri için ele aldığı konulardan oluşan tavsiyeleri, rehber niteliğinde Uplifers okuyucuları ile paylaşan yazarımız Seçil Sayhan’ın yazısını incelemenizi öneririz.

Yazıyı inceleyin: Harvard’dan sağlıklı çocuklar yetiştirme rehberi

7. Okul öncesi dönemde çocuklarda beslenme: Sık sorulan 3 soru, 3 cevap

Okul öncesi dönemde çocukları olan ebeveynlerin en çok zorluk yaşadıkları konulardan bir tanesi beslenme olabilir. 2-6 yaş grubunu kapsayan okul öncesi dönemde çocukların her besin grubundan yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamak oldukça önemlidir. Çünkü bu dönem büyüme ve gelişmenin en yüksek olduğu dönemlerden biridir. Bu yaş, sağlıklı beslenme temelinin atılmasında ve sağlamlaştırılmasında büyük bir rol oynar.

Diyetisyen ve Psikolog Büşra Şen’in okul öncesi dönemdeki çocukların beslenmesine ilişkin en sık sorulan 3 soruyu cevaplandırdığını yazısına göz atarak küçük yaş grubu çocuklarınız ile yaşadığınız beslenme odaklı sorunlarınıza çözüm bulabilirsiniz.

Yazıyı inceleyin: Okul öncesi dönemde çocuklarda beslenme: Sık sorulan 3 soru, 3 cevap

6. Çocuklarda duygusal gelişimi ve farklı düşünmeyi destekleyecek kitap önerileri

Çocuk kitapları, çocukların duygusal, dil, bilişsel gelişimlerini desteklemek, farklı düşünmelerini ve olayları sorgulamalarını sağlamak, problemlerle, çatışmalarla nasıl başa çıkabilecekleri hakkında bilgi vermek ve okuma alışkanlığı kazandırabilmek için önemli araçlardır. Özellikle küçük yaş grubundaki çocuklar ebeveynleri ile birlikte kitap okumaktan büyük keyif alırlar.

Çocuklarınızla birlikte verimli zaman geçirirken öğrenmelerini sağlamak ve duygusal gelişimlerini, düşünce yapılarını desteklemek için okuyabileceğiniz kitapları sizler için derlediğimiz yazımızda birbirinden güzel eserleri bulabilirsiniz.

Yazıyı inceleyin: Çocuklarda duygusal gelişimi ve farklı düşünmeyi destekleyecek kitap önerileri

5. Özgüveni yüksek çocuklar yetiştirebilmek için ebeveynlerin dikkat etmesi gereken noktalar

Çocukların keşfederek, yaşayarak, hata yaparak öğrenmelerine izin verin. Doğruyu kendilerinin aramasına ve bulmasına yardımcı olun. Yol gösterin, yardımcı olun fakat bir şeyleri onların yerine siz yapmayın. Yemek yemek, ayakkabı bağlamak, giyinmek veya günlük birçok işi çoğunlukla farkında olmadan zaman kaybetmemek adına onlar adına biz yapabiliyoruz; fakat bu noktada öğrenme fırsatlarını da ellerinden almış oluyoruz. Unutmayın, “Ağaç yaşken eğilir.” Özgüven, geliştirebilir bir duygudur ve küçük yaştan itibaren çocuklarda bu duygunun desteklenmesi çok önemlidir. Küçük yaşta elde edilen deneyimler ileriki yaşantıların da hatlarını oluşturur.

“Bir çocuğa kendi başına yapabileceği bir şey için asla yardım etmeyin.” Mama Montessori

Yazarımız Ecem Şenyurd Efecan’ın özgüveni yüksek çocuklar için ebeveynlerin dikkat etmesi gereken noktaları ele aldığı yazısını inceleyerek çocuklarınızın öz güven duygusunu küçük yaştan itibaren geliştirmelerine yardımcı olabilirsiniz.

Yazıyı inceleyin: Özgüveni yüksek çocuklar yetiştirebilmek için ebeveynlerin dikkat etmesi gereken noktalar

4. Çocuklara müdahale etmeden denemelerine izin vermek neden önemlidir?

“Evimizin karşısında bir otel var. Ülke içinden ve uluslararası birçok misafir gelip gidiyor. Bir keresinde İngiliz bir ailenin dokuz-on yaşlarındaki çocuğu, kocaman bir valizi indirmiş, arabanın bagajına koymaya çalışıyordu. Biz de kahvaltı ediyorduk, çocuk dikkatimizi çekti ve istemsizce gözlemlemeye başladık. Valiz çocuktan büyük duruyordu. Korumacı zihnimiz hemen aktifleşti: “Ay! Bir yerine bir şey mi olacak?” diye düşünürken, başarı öyküsüne tanık olduk. İlkinde yapamadı, daha sonra aşağı indi, daha güçlü çekti valizi ama yine olmadı, babası da geldi, hiç müdahale etmeden izledi.

Çocuklarınıza müdahale etmeden onları sadece izleyebiliyor musunuz? Yoksa korumacı, müdahaleci tutumun sosyal kodlarınızı etkilemesine izin mi veriyorsunuz? Çocukların “Ben bireyim, ben yapabilirim.” algısını somut bir biçimde desteklemenin önemini ele alan yazarımız Duygu Meriç’in paylaşımına göz atmanızı öneririz.

Yazıyı inceleyin: Çocuklara müdahale etmeden denemelerine izin vermek neden önemlidir?

3. 1,5 yaşındaki birinden öğrendiğim 7 önemli ders

“Hava şıkır şıkır, fırından mis gibi ekmek kokusu geliyor, bizi gören herkesin yüzü aydınlanıyor. Manav peşimizden koşup bunca pahalılığa rağmen bir hurma uzatıyor, “Trabzon hurması değil bu abla, Mersin hurması. Soy kabuklarını yedir bebeğe.” Böyle, dolmuş gibi dura kalka yürüyoruz, toplaya toplaya. Yaşamımızın yeni ritmi bu.”

Yazarımız Bengisu Gencay’ın 1.5 yaşındaki oğlundan öğrendiklerini kaleme aldığı yazısı ile yepyeni bir bakış açısı kazanabilir, belki de daha önce hiç farkına varmadığınız güzel duyguları keşfedebilirsiniz.

Yazıyı inceleyin: 1,5 yaşındaki birinden öğrendiğim 7 önemli ders

2. Çocuklarla iletişimde günün en önemli dakikaları ve onları dönüştürecek cümleler

Hayat küçük anlardan oluşuyor. Özellikle de en sıradan, en acele ettiğimiz anları görmezden geldiğimizde hem kendimiz hem çocuğumuzun üzerinde etkisi büyük oluyor. Bir tatminsizlik hissi, ilişkide istediğimiz yakınlığı bulamama, bir yavanlık hissi… “Mindfulness hayatın tam içinde derim hep, abartmıyorum. Öyle.” Bu okula geç kalmasın, karnı doysun, ödevleri bitsin, uykusunu alsın niyetiyle geçen anlar, ağzımızdan çıkanlar bambaşka etkiler yaratabiliyor. Bu etkiler genellikle çok da istemediğimiz şekilde oluyor.

Özellikle bu zorlayıcı anlarda işinizi kolaylaştıracak, gününüzü daha anlamlı hale getirecek ve çocuğunuzla aranızdaki bağı güçlendirmenize yardımcı olacak önerileri bir araya getiren Uzman Doktor ve Mindfulness Lideri Eda Uslu’nun yazısını incelemenizi öneririz.

Yazıyı inceleyin: Çocuklarla iletişimde günün en önemli dakikaları ve onları dönüştürecek cümleler

1. Çocuk yogası neden farklıdır: Yoganın sağladığı 4 önemli fayda

Bizler ve çocuklarımız yaşadıklarımızı zihinlerimiz ve bedenlerimiz aracılığıyla deneyimliyoruz. Bu yüzden bilinçli olarak anlamak, rahatlayabilmek, canlanabilmek ve kendimize odaklanabilmek hayati yeteneklerdir. İşte bu sebeplerden erken yaşta yoga, çocuklarımıza verebileceğimiz en değerli ve kaliteli hediyedir.

“Çocuk yogası neden farklıdır, çocuk yogasını neden önceliklendirmeliyiz, çocuklarımızı neden erken yaşta yoga ile tanıştırmalıyız?” sorularını bütüncül bir yaklaşım ile elen alan yazarımız Günce Dere, yoganın çocuklara sağladığı fiziksel kazanımları, nefes bilincini, sosyal etkileşim becerilerini ve çok daha fazlasını paylaştığı yazısı ile çocuk yogasına yeni bir bakış açısı ile yaklaşmanıza yardımcı oluyor.

Yazıyı inceleyin: Çocuk yogası neden farklıdır: Yoganın sağladığı 4 önemli fayda

İlginizi çekebilir: Zaman yönetimi, motivasyon, mindfulness: 2021 yılının en çok okunan Feel Up yazıları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale