X

Kendinizi tanımanıza ve potansiyelinizi gerçekleştirmenize yardımcı olacak öneriler

”Ayna ayna söyle bana, var mı benden daha güzeli bu dünyada?” Pamuk Prenses ve 7 Cüceler masalının unutulmaz anektodlarından biridir kötü kraliçenin aynaya bakarak söylediği bu cümle. Kendisinden daha güzel kimsenin olmasını istemez ve bunu test etmek için her gün aynanın karşısına geçerek bu soruyu sorar. Kim olduğumuzu, neye göre daha iyi olduğumuzu ya da olamadığımızı, nasıl daha iyi olabileceğimizi bize anlatan bir ayna olsaydı, hayatımızın ne kadar kolay olabileceğini hiç düşündünüz mü? Hepimiz toplumsal beklentilerin, hayatta kalabilmek için istemesek de gerçekleştirmek zorunda olduğumuz sorumlulukların ve başkaları tarafından bize biçilen rollerin arasında kendimiz olabilmek için çabalıyor, içsel benliğimizin farkında olmak ve hayat amacımızı bulmak için belki de sonsuza kadar sürecek bir mücadele veriyoruz. Hal böyle olunca da “Ben kimim?” sorusunun cevabını merak ediyor, kendini tanımanın yolları konusunda bize yardımcı olacak ipuçları arıyoruz. 

Tutkularımızın peşinden koştuğumuz, becerilerimize ve kişiliğimize en uygun işlerle meşgul olduğumuz, kısıtlı olan zamanımızı en verimli şekilde kullandığımız bir yaşam sürdürmek hepimizin hayali. Ancak ne aradığımızı bilmediğimiz sürece, o şey karşımıza çıksa da tanıyabilmemiz mümkün değil. İnsanın kendini keşif yolculuğu hayat amacını bulması gibi büyük bir farkındalığın da ötesinde, yaşamın her anından daha fazla keyif alması, hatalarından ders çıkarması, güzellikleri kutlayabilmesi ve ilerleyebilmesi için de son derece gerekli ve önemli.

Kendiniz olabilmek güzel ama, kendinizin neye benzediğini biliyor musunuz? İçsel benliğinizin farkında olabilmeniz belki size pek çok kapı açacak, peki içinizde kim yaşıyor? Belki gelecekle ilgili nihai beklentiniz mutlu olduğunuz bir yaşam sürdürmek ama mutluluk sizin için ne anlam ifade ediyor?

Bu sorulara cevap vermekte zorlanıyorsanız, kendinizi keşif yolculuğuna çıkmanızın, yani olduğunuz ve olmak istediğiniz kişiyi daha iyi tanımanızın zamanı gelmiş demektir. Bilinmezliklerle dolu olan kendini bulma yolculuğuna başlamak çoğumuz için oldukça korkutucu bir süreç. Zira kendini bulma yolculuğu becerilerimizi, yetkinliklerimizi, tutkularımızı, hoşumuza giden kişilik özelliklerimizi keşfetmemize alan açacağı kadar; günlük yaşamda maskelediğimiz karanlık yönlerimizi, eksikliklerimizi, zaaflarımızı ve yetersizliklerimizi de ortaya çıkaracak bir süreç.

İnsanın kendini gerçekleştirmesi ne anlama geliyor?

Kendini gerçekleştirmenin ne anlama geldiği, kime sorduğunuza bağlı olarak değişebilen bir dinamiğe sahip. Kişinin potansiyelini gerçekleştirmesi ve ideal benliğine ulaşmasının ne anlama geldiği konusunda en çok kabul gören tanımlardan biri, hümanist psikolojinin kurucusu sayılan Abraham Maslow’un ‘İhtiyaçlar Hiyerarşisi’ teorisiyle açıklanıyor. Maslow kendini gerçekleştirmeyi ‘bütün olasılıklar arasından kişinin yaşam tarzına, beklentilerine ve kişiliğine en uygun ve en doğru hedeflere ulaşma süreci’ olarak tanımlıyor. ‘Kendinin en iyi versiyonu olma.’ becerisi olarak da bilinen kendini gerçekleştirme sürecinin bir sonu yok ve hepimiz yaşam yolculuğumuz boyunca hep daha iyi bir versiyona ulaşabilme potansiyeline sahibiz.

Kişinin kendi potansiyelini gerçekleştirebilmesi en temelde, ‘gerçek’ bir yaşam sürdürmesine yardımcı olabilecek içsel bilgeliği’ kazanmanın yollarını bulmasını gerektiriyor. Dolayısıyla kendini gerçekleştirmenizin sizin için ne anlama geldiğini yalnızca siz belirleyebilirsiniz. Bu göreceli ‘potansiyeli’ gerçekleştirmenin en önemli ön koşuluysa, şu an olduğumuz kişiyi çok iyi tanımak ve sahip olduklarının üzerine eklenebilecekleri, var olan tüm kaynakları en verimli şekilde kullanarak ekleyebilmek.

Psikolojide benlik ya da psike olarak tanımlanan ve her bir bireyi eşsiz kılan bu potansiyel, insanın yine özünde barındırdığı kişilik özelliklerinin, yaratıcılığın ve özgür iradenin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Yani, tıpkı iyi bir yemek ortaya çıkarmak için önce elimizdeki malzemeleri, bir araya geldiklerinde nasıl tatlar ortaya çıkabileceğini, nasıl pişirmemiz ve ne kadar kullanmamız gerektiğini bilmemiz gerektiği gibi; kendimizi gerçekleştirebilmek ve idealimizdeki benliğe ulaşabilmek için de önce kişilik özelliklerimizi, becerilerimizi, yetkinliklerimizi, beklentilerimizi, tutkularımızı, sevdiklerimizi ve sevmediklerimizi, yaşamımıza katkı sağlayan ya da aşağı çeken insanlarla kurduğumuz ilişkileri, hangi durumlara nasıl tepkiler verdiğimizi, kısacası olduğumuz kişiyi ve sahip olduklarımızı çok iyi tanımamız ve değerlendirmemiz gerekiyor.

İlginizi çekebilir: Özünüzdeki potansiyelin farkında mısınız: İdeal benlik, gerçek benlik ve kendini gerçekleştirme

İçsel benliği keşfetmek ve kendini bulmak ne demek?

‘Kendini bulmak’ ya da ‘benliği keşfetmek’ gibi öze dönüşü ve kendini tanımayı odağına alan kavramların ne anlama geldiği ve altının nasıl doldurulduğu bireyin yaşam tarzına, geçmiş deneyimlerine, kişilik özelliklerine ya da gelecekle ilgili beklentilerine göre farklılıklar gösterse de; kendinizi gerçekten tanıdığınız o an, genellikle kim olduğunuzun ve gerçekten ne istediğinizin daha fazla farkına vardığınız zamandır. Bu içsel farkındalık düşüncelerinizi, duygularınızı, ilişkilerinizi ve hedeflerinizi daha derin bir düzeyde kabul etmenizi ve anlamlandırmanızı sağlar. Kişinin kendini bulması, yani kendisiyle ilgili içsel bir farkındalık kazanması özgüveni, tatmin hissini, yaratıcılığı, başarıyı, netliği, odaklanmayı ve üretkenliği artırır.  

Kendinizi tanıma yolculuğunuzda kim olduğunuz kadar, kim olmadığınızı bulabilmeniz de eşit derecede önemlidir. Başarılı bir kendini keşif yolculuğu kendini tanımanın, farkındalığın ya da iç görünün de ötesinde, tatmin edici ya da doyurucu olmadığını bildiğiniz deneyimlerle ve insanlarla zaman kaybetmekten kaçınmayı da gerektirir.

Kendini tanımanın yolları

Kendini keşif ve tanıma yolculuğu son derece zorlayıcı ve belirsizliklerle dolu bir süreç olsa da, bu yolculukta size rehberlik edebilecek alışkanlıklar geliştirerek kendinizi çok daha doğru tanıyabilir, kendinizle ilgili sınırlarınızı çok daha net görebilir ve amacınızdan sapmadan, hedefinize yönelik adımlar atabilirsiniz.

1. Değerlerinizi gözden geçirin

Kendinizi daha iyi tanımanızın ilk adımı, hayatta sizin için önemli ve değerli olan şeylerin neler olduğunu gözden geçirmek ve anlamlandırmak olacaktır. Psikologlar çoğumuzun yaklaşık sekiz temel değere sahip olduğunu ve bunların işte, evde ve günlük yaşamda yaptığımız seçimler üstünde en önemli rolü üstlendiğini söylüyor . Size rehberlik ettiğini düşündüğünüz sekiz değerin bir listesini yapın. Adalet, eşitlik, başarı, açık fikirlilik, özgürlük, şefkat, sevgi, saygı, mutluluk, hoşgörü, dürüstlük gibi değerlerin hangilerine sahip olduğunuz ve bu değerlerin hangilerini önceliklendirdiğiniz yaşamda ilerlediğiniz yönü ve yaşam tarzınızı anlamlandırmanıza yardımcı olacaktır. Kendinizi dürüst ve adil bir insan olarak görüyor musunuz? Kendinizden daha az şanslı olan diğerlerine yardım ediyor olmak size nasıl hissettiriyor? Sadık bir arkadaş mısınız? Bu değerlerin nasıl ve ne zaman geliştiğini düşünmek için biraz zaman harcarsanız kendiniz hakkında daha fazla şey öğrenebilirsiniz.

Ahlak yargılarınız ya da değerleriniz, gerçekte kim olduğunuz hakkında önemli derecede farkındalık kazanmanıza yardımcı olabileceği gibi, hangilerinin sizin için işlevli ya da işlevsiz olduğunu keşfetmenize ve kendinizin daha iyi bir versiyonu olmanıza da yardımcı olacaktır. 

İlginizi çekebilir: Gerçekçi olmayan değerler üzerine bir deneme: Gölgelerinizin nedeni siz olabilir misiniz?

2. Kişilik özelliklerinizi iyi analiz edin

Gerçek benliğe ulaşmanın en etkili yollarından biri de, kendinizden bir adım uzaklaşarak davranışlarınızı ve tepkilerinizi dışarıdan bir gözle analiz etmeye çalışmak olacaktır. Kendiniz gibi biriyle ilk kez tanışsaydınız, o kişi hakkında neler söylerdiniz? Hiç tanımadığınız insanların yanında kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Kimsenin bilmediği özellikleriniz neler? Kendinizle ilgili neleri başkalarıyla paylaşmaktan rahatsızlık duyardınız? Kendinizi utangaç ve içine kapanık biri olarak mı tanımlarsınız yoksa dikkatleri üzerinize çekmekten mi hoşlanırsınız? Yalnız kalmayı sevenlerden misiniz yoksa başka biri olmadan keyifli zaman geçiremeyenlerden mi? Öngörülmedik bir problemle karşı karşıya kaldığınızda nasıl tepki verirsiniz? Ayakları yere sağlam basan biri misiniz yoksa uslanmaz bir hayalperest mi? İstediği şeyin peşinden ne pahasına olursa olsun gidenlerden misiniz yoksa fırsatların yoluna çıkmasını bekleyenlerden mi? Bu ve benzeri sorularla kendi kişilik özelliklerinizle ilgili farkındalık kazanmanız, farklı durumlara verdiğiniz tepkileri anlamlandırmanıza ve kendinizi daha iyi tanımanıza yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Kişilik tipleri ve özellikleri: Hangi kişilik tipine sahipsiniz ve bu ne anlama geliyor?

3. Kendinize sık sık soru sorun

Periyodik olarak kendinize soru sormanız ve bu sorular aracılığıyla içsel gözlem yapmanız, şu anda nerede olduğunuzu ve neyi değiştirmek istediğinizi anlamanıza yardımcı olabilir.

Yaşamımda en çok nelere minnettarım ve şükran duyuyorum?
Kendimle ilgili en çok neyi seviyorum?
Kariyerimden ne kadar memnunum?
Hayatımda en çok enerji ve zaman harcadığım şey ne?
Geçen yıl/ay/hafta yaptığım en iyi/en üretken şey neydi?
Bu yıl yapılacaklar listemde neler var?

Bu ve bunun gibi tüm soruları oturup tek seferde cevaplamak zorunda değilsiniz. Yoğunluk durumunuza göre her birinin üstünde haftanın ayrı bir gününde çalışabilir, günde sadece 10-15 dakikanınızı ayırarak bu sorulara cevap bulmaya çalışabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Sen kimsin: Kendinizi daha iyi tanımanıza yardımcı olacak 18 soru

4. Gelecekle ilgili beklentilerinizi sorgulayın

Bundan 5, 10, hatta 20 yıl sonra nerede olmak istediğinizi düşünmek, gelecekle ilgili beklentilerinizi daha iyi anlamanın en kolay yollarından biridir. Yaşamınızın ilerleyen yıllarında hangi başarıları elde etmeyi umduğunuz, nasıl bir yaşam tarzına sahip olmak istediğiniz, ilişkilerinizin nasıl olmasını istediğiniz gibi gelecekle ilgili tüm beklentilerinizi gözden geçirmek, bu beklentilerin değerlerinizle ve kişilik özelliklerinizle uyumlu olup olmadığını anlamanıza ve ne kadar gerçekçi olduğunuzu görmenize aracı olur. Hayattan ne istediğinizi bilmek, hedeflerinize daha hızlı ve daha kolay ulaşmanıza yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: 10 farklı pencereden geleceğe güvenle bakmak

5. Planlı ve düzenli olun

Sizi çok zorlayan, bilinmezliklerle dolu ve keşfedilmeyi bekleyen her deneyim birazcık düzen ve planlamayla çok daha yönetilebilir hale gelebilir. Planlama ya da düzen demişken, bütün yaşantınızı değiştirmek ve ‘artık her şeyi saati saatine yapacağım’ demek zorunda değilsiniz. Evinizi temizlemek, planlamalarınız için düzenli ajanda ya da takvim kullanmak, günlük bir program belirlemek, hatta evde yemek yapmak bile yaşamınıza gerekli düzeni getirecektir. Dikkat dağıtıcıların daha az olması ve günlük rutindeki sıradan aktiviteleri daha yönetilebilir hale getirmek size kendinizle ilgili düşünmek ve anda olmak için daha fazla alan açacaktır.

İlginizi çekebilir: Daha düzenli bir yaşam için: Hayatınızı düzene sokmanın 50 yolu

6. İlişkilerinizi gözden geçirin

İlişkiler zaman ayırmayı, enerji harcamayı ve emek vermeyi gerektirir ancak çevremizdeki herkese eşit derecede özen gösterebilmemiz gerçekçi olmayan bir beklenti. Bazı ilişkiler görece daha yüzeysel ya da toksiktir ve gösterdiğiniz çabanın karşılığı beklediğiniz gibi olmayabilir. Yaşamınızda, özellikle bağımlı ve kontrolcü ilişkileriniz konusunda dikkatli olun ve farkındalık kazanın. Bir ya da daha fazla ilişkinizin yaşam kalitenizi olumsuz etkilediğini ya da kendiniz olmanızı engellediğini düşünüyorsanız, bağlarınızı koparmanın zamanı geldi de geçiyor demektir.

Yaşamınızda sizi aşağı çektiğini ve içinde kendiniz gibi olamadığınızı düşündüğünüz bu toksik ilişkiler bağlarınızı koparamayacağınız aile bireylerinizse, Toksik ilişkiler: Toksik insanların 4 türü ve toksik ilişkilerle baş etme yöntemleri yazımızdaki önerilere mutlaka göz atmanızı öneriyoruz.

7. Tepkilerinizi ve davranışlarınızı gözlemleyin

Fiziksel benliğinizin ve etrafınızdaki dünyaya nasıl tepki verdiğinin, yanı davranışlarınızın farkında olmak, derinlerde yatan kişilik özellikleriniz, değerleriniz ve bilinçaltınızla ilgili önemli ipuçları taşıyor. Bu yüzden sadece bilişsel düzeyde, düşüncelerinize odaklanarak değil; aynı zamanda bedensel tepkilerinize, davranışlarınıza ve duyumsamalarınıza odaklanarak da kendinizi daha iyi tanıyabilmeniz mümkün. Ağlamak, bağırmak, kahkaha atmak, beden dilini kullanmak, sarılmak gibi normalde çok fazla göstermediğiniz davranış ve tepkilerinizi fark ettiğinizde hemen tepki vermek yerine bir an için durabilir ve kendinize şu soruları yöneltebilirsiniz: 

Bedenimde tam olarak ne hissediyorum?
Dikkatimi bedenime çevirdiğimde, hangi duyguları deneyimliyorum?
Tepkimden hemen önce ne söylendi ya da ne oldu?
Bu duyumsamalar ya da duyguları geçmişte en son hangi durumdan sonra deneyimlemiştim?
Şu an bedenimin neye ihtiyacı var ve bu ihtiyacı nasıl karşılayabilirim?

İlginizi çekebilir: Beden tarama meditasyonu ile farkındalığın 6 adımı

8. Doğada vakit geçirin

Araştırmalar, doğada sadece bir saat geçirmenin bile zihin, ruh ve beden için iyileştirici ve onarıcı bir etkisinin olabileceğini gösteriyor. Doğayla bağlantı kurmak evrendeki konumumuza, diğer canlılarla olan bağlantımıza ve içsel dinamiklerimize dair düşünme ve anda olma fırsatı sunuyor. Yaşadığınız yerin yakınındaki parklara, ormanlara, deniz kıyısına, kısacası doğayla baş başa kalabileceğiniz yerlere gitmeye ve bu alanlarda tek başınıza, teknolojiden uzak zaman geçirmeye çalışmak, içsel keşif yolculuğunuza katkı sağlayacaktır.

İlginizi çekebilir: Ekoterapi: İnsan ve doğa arasındaki ilişkinin iyileştirici gücü

9. Yeni deneyimlere açık olun

Daha önce hiç yapmadığınız şeyler yapmak, yeni şeyler deneyimlemek, yeni insanlarla tanışmak daha önce hiç bilmediğiniz yönlerinizi keşfetmenize de alan açar. Yeni bir enstrüman çalmayı öğrenmek, resim yapmaya başlamak, kişisel gelişim eğitimlerine katılmak, dünya turuna çıkmak, yüksek lisansa ya da ikinci üniversiteye başlamak gibi sizi konfor alanınızdan çıkaracak tüm yenilikler, daha önce hiç kullanmamış olduğunuz başa çıkma stratejilerini kullanmanıza, farkında olmadığınız yeteneklerinizin ortaya çıkmasına ve bu yolla kendinizi gerçekleştirmenize fırsat sağlar. Kendinizle ilgili keşfettiğiniz her yeni şey, kariyerinizi, ilişkilerinizi, gelecekten beklentilerinizi ve hayatla ilgili vizyonunuzu şekillendirmenize yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Yeni deneyimler kazanmak daha fazla mutluluk getiriyor

10. Günlük tutun

Günlük tutmak, düşünce akışını bir süreliğine de olsa duraklatmak ve hislerinizi yansıtmak için harika bir yoldur. Bu iç gözlem anları, gerçek benliğinizi ortaya çıkarmanıza yardımcı olmanın yanı sıra, ilerlemenizi kaydederek kendinizi somut şekilde gözlemlemeniz ve yeni hedefler belirlemeniz için de son derece etkili bir araçtır.

İlginizi çekebilir: Günlük tutmanın hayatınıza katacağı yepyeni özellikler

11. Seyahat edin

‘Tedbil-i mekanda ferahlık vardır.’ sözünden de anlayabileceğiniz gibi, manzaranızı biraz değiştirmeniz kendinizi keşfetme yolculuğunuzda önemli bir rehber olabilir. Yeni insanlarla tanışmak, yeni lezzetler denemek, yeni tutkular keşfetmek, yolda karşınıza çıkabilecek zorluklarla tek başınıza mücadele etmeye çalışmak yaşam yolculuğuna da çok daha hazırlıklı olmanıza yardımcı olacaktır. Seyahat etmenin ve yolda olmanın size neler kazandırabileceğiyle ilgili iç görünüzü geliştirmek için Into the Wild filmini mutlaka izlemenizi öneriyoruz.

12. Meditasyon yapın

Meditasyonun faydalarıyla ilgili yapılan araştırmalar düzenli olarak meditasyon yapmanın stresi azaltabileceğini ve dikkat sürenizi artırabileceğini gösteriyor. Meditasyon, kalıplaşmış inançlarınız, işlevsel olan ya da olmayan alışkanlıklarınız, istekleriniz, gelecekle ilgili beklentileriniz ve tutkularınız hakkında daha fazla farkındalığa ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Günde sadece 10 dakikalığına meditasyon yapmak ve süreç boyunca bu süreyi uzatarak ilerlemek bile kendinizle ilgili farkındalığınızı geliştirmenize alan açar.

İlginizi çekebilir: Kendinizden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayacağınız bir içsel yolculuk: Tek başınalık

13. Çevrimiçi dünyanın tuzaklarından kurtulun

Sosyal medyaya takılı kalmanın ve farkında olmadan saatlerinizi geçirmenin ne kadar kolay olduğunu anlamak için tam şu anda Instagram ya da Twitter uygulamasını açarak bir şeyler karıştırmaya başlamanız yeterli olacaktır. Herhangi bir şeyi merak ederek, sadece o şeye bakmak için sosyal medya uygulamalarından herhangi birine girmeniz, saatler süren bir ‘kaydırma’ etkinliğine dönüşebilir ve sizi gerçek hedefleriniz ve yaşam amacınız hakkında düşünmekten, kendi hayatınıza ve içsel benliğinize odaklanmaktan alıkoyabilir. Bu nedenle, sosyal medya kullanımınızı sınırlandırmak ya da en azından günlük sosyal medya sürenizi azaltmak kendinizle daha fazla baş başa kalmanıza yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: Dijital detoks: İnternete ara vermek istediğinizde yapabileceğiniz 25 eğlenceli aktivite

14. Fikir değil, destek arayın

Kendini keşif yolculuğuna çıkmanız ve bunun için adımlar atmanız her ne kadar sevdiklerinizi mutlu edecek olsa da, çevrenizdeki herkesin bu sürece destek olmasını ya da zorlandığınız anlarda sizi anlayışla karşılayacağını düşünmek gerçekçi bir beklenti olmayabilir. Yolculuğunuz süresince neyi ve kimi dinlediğinize çok dikkat edin. Hayatınızla ilgili net kararlar almak, kendinizi daha iyi tanımak ve farkındalığınızı geliştirmek için ihtiyacınız olan şey daha fazla fikir değil, kendi fikirleriniz ve seçimleriniz konusunda sizi destekleyecek, olduğunuz halinizle sizi koşulsuz kabul edecek insanlarla çevrelenmek olacaktır.

İlginizi çekebilir: Besleyici ilişkiler, zehirli ilişkilere karşı: “Toksik” insanların tam karşıtı “nütrik” kişileri hayatımıza nasıl çekeriz?

15. Gönüllülük esasına dayalı işler yapın

Gönüllülük, kendinizle ilgili net bir bakış açısı edinmenin en etkili yollarından biridir. Gönüllü olarak sorumluluk almanız ve başkalarına fayda sağlayacağını düşündüğünüz, ‘iyiliği’ özüne alan bir amaca tutunmanız size yaşamınızda gerçekten neye değer verdiğinizi gösterebilir ve sizin için anlamlı olan şeylerle meşgul olmanıza alan açabilir.  

İlginizi çekebilir: Gönüllü faaliyetlere katılmanın kariyerinize olumlu etkileri

16. Tutkularınıza yönelin

Kendinizi bulma yolculuğu her zaman mücadele etmeniz ya da zorlanmanız gerektiği anlamına gelmemekle birlikte, aynı zamanda isteklerinizin ve tutkularınızın peşinden gitmenizi de gerektiriyor. Uzun zamandır gitmek istediğiniz bir ülkeye gitmek, hep denemek istediğiniz ancak bir türlü cesaret edemediğiniz bir yemeği denemek, dans kursuna yazılmak, sevdiklerinizle vakit geçirmek… Uzun zamandır yapmayı çok istediğiniz ve tutkulu olduğunuz her şeyi gerçekleştirmek ve size mutluluk veren şeylerle meşgul olmak kendinizi daha iyi tanımanız ve anlamanız için harika fırsatlar yaratacaktır.

İlginizi çekebilir: Potansiyelinizi keşfetmek için kendinizle ilgili unutmamanız gereken gerçekler

17. Kendinize karşı nazik olun

Kendinizi bulmanın büyük bir kısmı, bir yandan gelecekle ilgili hayallerinizi ve hedeflerinizi gerçekleştirmeye çalışırken bir yandan da geçmişi acı ya da tatlı tüm hatıralarıyla, koşulsuzca kabul etmektir. Tabii ki geçmişte yaptığınız hataları, başınıza gelen zorlayıcı durumları ya da olumsuz deneyimleri bir anda kabul edebilmeniz mümkün değil. Ancak zaman makinesi icat edilmediği sürece geçmişinizi değiştiremeyeceğinizin, geçmişle ilgili neleri geleceğinize taşıyacağınızsa elinizde olduğunun farkında olun.

İlginizi çekebilir: Öz şefkat, varlığınızın değerini fark etmenize yardımcı olabilir mi?

Kaynaklar: Greatist, Simple Psychology, Psychology Today, PyschCentral, The Law of Attraction, My Nourished Home

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale