X

Modunuzu anında yükseltecek zihin, ruh, beden odaklı öz bakım pratikleri

Günün yorgunluğunu üstümüzden atmamıza yardımcı olacak sıcacık bir banyo, küvetin içinde dakikalarca kitap okumak, biraz manikür, fırsat olduğunda harika bir masaj, biraz meditasyon, biraz müzik, loş ışıklar, hoş kokulu mumlar… Hepimizin kendine özen göstermek, dinlenmek ve yenilenmek için yaptığı pek çok farklı öz bakım pratikleri bulunuyor.

Odağı her ne olursa olsun hem ruhumuzu hem de bedenimizi besleyen, kendimizle kurduğumuz bağlantıyı güçlendiren, kendimize şefkat göstermemizi ve iyi hissetmemizi sağlayan bu öz bakım pratiklerine günlük koşuşturmalarımız arasında zaman ayıramamamız ve kendimize yeterince özen göstermememiz kendimizi yorgun, bitkin ve mutsuz hissetmemize; tükenmişlik ve yetersizlik gibi duyguların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabiliyor. 

Öz bakım aslında sandığımız kadar fazla zaman alan ya da özel bir zaman aralığı yaratmamız gereken bir şey değil. Gün içinde, stresli olduğunuz ya da evde kendinize bakım yapacak zamanınız olmadığında da rahatlamanız ve yenilenmeniz için yapabileceğimiz basit öz bakım pratikleri de var. İşte kendinizi sevip ilgilenmek için yapabileceğiniz, modunuzu anında yükseltmenize yardımcı olacak zihin, ruh, beden odaklı öz bakım pratikleri:

Ruh ve zihin odaklı öz bakım pratikleri:

Zihninizi boşaltmanıza, stres seviyenizi azaltmanıza, çok kısa sürede modunuzu iyileştirmenize ve kendinizi çok daha iyi hissetmenize yardımcı olacak ruhsal ve zihinsel öz bakım pratiklerini gelin daha yakından inceleyelim.

‘İyi hissettiren şeyler’ defterinize göz atın

Sevdiğiniz bir deftere sizi motive eden, mutlu hissettiren, hatırladığınızda gülümsemenizi sağlayan cümleler ve alıntılar yazın. Kendinizi kötü hissettiğiniz anlarda bu defterden rastgele bir sayfa açıp yazdıklarınızı okuyun. Benzer şekilde hayallerinizi ve beğendiğiniz fotoğrafları da defterinize ekleyebilir, renkli kalemlerle süsleyebilirsiniz. Hem yazmak hem de okumak kısa sürede kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak, en etkili ruhsal ve zihinsel öz bakım pratikleri arasında. 

Sezgilerinizle karar verin

Karar alırken kalbinizi ve iç sesinizi dinleyerek hareket edin. Yetişkin bir insan gün içinde ortalama 35.000 karar veriyor ve karar verme sürecinde işleyen bilişsel süreçler zihinsel enerjimizin büyük çoğunluğunu tüketiyor. Zihninizi dinlendirmek ve yenilenmesini sağlamak için aldığınız bazı basit kararlarda (kıyafet ya da yemek seçimi gibi) iç sesinize ve hislerinize kulak verebilirsiniz.

Gökyüzünü izleyin

Gökyüzünü seyretmek için fırsat yaratın. Çoğumuz hafta boyunca gün ışığı görmeden çalışmaya başlıyor ve gökyüzüne bakmadan günlerimizi geçiriyoruz. Ofiste ya da evde, bulunduğumuz kapalı ortamlarda odaklanmış şekilde çalışırken, doğanın bize sunduğu mucizeleri gözden kaçırabiliyoruz. Ancak gökyüzü kar tanelerinin birbirine değmeden, nazikçe yere süzülüşü; bulutların bazen birbirleriyle birleşip bazen ayrılarak gökyüzünde hareket etmesi, gün doğumu ve gün batımı gibi muhteşem manzaralar sunan, ruhunuzu besleyen ve kendinizi bütünün bir parçası gibi hissetmenize aracı olan muhteşem manzaralara ev sahipliği yapıyor. Modunuz kötü olduğunda pencereye çıkıp ya da kendinizi birkaç dakikalığına da olsa dışarı atıp gökyüzünü izleyin.

İlginizi çekebilir: 20 olağanüstü gökyüzü fotoğrafı

Rutinlerinizin dışına çıkın

Sürekli aynı şeyi yapmak, her gün aynı işleri yapıp hayatı monotonlaştırmak canımızın sıkılmasına ve yerimizde sayıyormuş gibi hissetmemize neden olabiliyor. Kendinizi daha iyi hissetmek için günlük rutinlerinizin çok değil, biraz dışına çıkarak zihninizi mutlu edebilirsiniz. İşten eve dönerken her gün gittiğinizin dışında bir yolu tercih edebilir, her zaman alışveriş yaptığınız marketten farklı bir marketi tercih edebilir, evdeki mobilyaların yerini değiştirebilir, uzun zamandır giymediğiniz kıyafetlerinizle oluşturduğunuz kombinlerinizi giyebilirsiniz. Alışkanlıkların dışına çıkmak beyin için faydalı ve keyif vericidir.

İlginizi çekebilir: Rutininden çıkmak isteyenlerin denemesi gereken 10 zorlu görev

Teknolojiden uzaklaşın

İnternetten uzak, kendinize ve çevrenize yakın zaman dilimleri yaratın. Sadece 30 dakikalığına çevrimdışı olmayı, günün yarısında telefon kullanmamayı, telefonu bir süre uçak moduna almayı ya da tüm bildirimleri kapatmayı deneyin. Teknolojiden uzak kaldığınız bu zaman diliminde zihninizi ve nasıl hissettiğinizi gözlemleyin: Gelişmeleri kaçırdığınıza dair bir korkunuz ya da endişeniz var mı? Yoksa zihniniz rahat, keyfiniz yerinde mi? Bu pratik hem teknolojiyle olan ilişkinizi gözden geçirmenize olanak sağlayacak hem de kısa süre içinde zihninizin ve ruhunuzun dinlenmesine yardımcı olacak.

Küçük bir çocukla ya da evcil bir hayvanla vakit geçirin

Kendinizi kötü hissettiğiniz ya da modunuzun düşük olduğunu fark ettiğiniz zamanlarda her zaman anda olan, hiçbir sözünü ve davranışını filtrelemeyen, bu yönleriyle de size iyi gelecek canlılarla iletişim kurun: Evet, çocuklardan ve hayvanlardan bahsediyoruz. Yalan nedir bilmeyen, hiçbir çıkar gözetmeyen, sevgileriyle ve neşeli halleriyle mutluluk hormonlarını artıran bu muhteşem dostlarla zamanın nasıl geçtiğini anlamayacak, kendinizi kısa sürede çok daha iyi hissettiğinizi gözlemleyeceksiniz.

İlginizi çekebilir: Evcil hayvanların iyileştirici gücü

Yardım isteyin ya da yardım edin

Bazen, kaldıramayacağımız kadar fazla yükle yüklenmiş olduğumuzu, tek başımıza taşıyamayacak kadar fazla sorumluluk aldığımızı kabul etmek ve yardım istemek en etkili öz bakım pratiği olabilir. Zaman zaman hepimiz öngöremediğimiz bir yoğunluğun içine sıkışıp kalabiliyor ve oradan çıkamadığımız sürece ne yaparsak yapalım kendimizi iyi hissetmekte zorlanabiliyoruz. Böyle zamanlarda yardım istemekten çekinmemek, benzer şekilde bizim küçücük bir dokunuşumuzla birinin hayatına kocaman bir etki edebileceğimizin bilincinde olarak hareket etmek daha iyi hissetmemize yardımcı olabilir.

Sessiz anlar yaratın

Aynı anda yüzlerce farklı uyarana maruz kaldığımız bir dünyada bazen ihtiyacımız olan tek şey biraz sessizlik olabiliyor. Modunuzun düştüğü ve kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlarda sessizce oturun, duygularınızı gözlemleyin ve hislerinize yargılamadan kulak verin. Duygularınıza eşlik eden düşüncelerinizi de gözden geçirin. Daha iyi hissetmek için neye ihtiyacınız var? İçsel ve dışsal kaynaklarınızı araştırın. Zihninizde güzel anlarınızı, kendinizi iyi hissettiğiniz zamanları, size iyi gelen insanları ve objeleri imgeleyin. Kısa sürede daha iyi hissettiğinizi göreceksiniz.

Hoşunuza giden ve sizi eğlendiren şeyler okuyun ya da izleyin

Özellikle yalnızken kendinizi kötü hissettiğiniz anlarda dakikalar içinde sizi karamsar ruh halinizden çıkaracak öz bakım pratiklerinin en eğlencelisi hiç şüphesiz keyifli bir şeyler izlemek ya da okumak. Kurgularıyla bizi bambaşka dünyalara sürükleyen, bizi içinde bulunduğumuz andan çekip çıkararak hayal dünyamızı genişleten, ilham ve umut veren filmlerin listesini mutlaka kolay erişebileceğiniz bir yerde bulundurun. 

Beden odaklı öz bakım pratikleri:

Öz bakım denildiğinde akla ilk gelen şeyler genelde ruh ve zihin sağlığıyla ilgili pratikler olsa da, ufacık bir bedensel yorgunluğun ya da soğuk algınlığı gibi basit bir hastalığın bile planlarımızın aksamasına, performansımızın düşmesine ve kendimizi kötü hissetmemize sebep olabildiği hepimizin malumu. Bedeniniz aracılığıyla kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacak, beden odaklı öz bakım pratiklerine gelecek olursak: 

Beden odaklı farkındalık çalışmaları yapın

Modumuzun düşmesinin ve kendimizi kötü hissetmemizin en önemli sebeplerinden biri zihnimizin şimdiki anda olamamasıyken, bedenimiz zihnimizi ‘şimdi ve burada’ya bağlayan bir çapa görevi görüyor. Bedeni odağına alan farkındalık ve nefes çalışmalarının yanı sıra beden odaklı meditasyon pratikleri de bedenimiz yoluyla öz bakımımıza katkıda bulunmanın en somut yollarından biri. Sadece 5-10 dakika süren, duyularınız aracılığıyla hissettiğiniz duyumsamalarınıza odaklandığınız bir beden tarama egzersizinden sonra kendinizi çok daha iyi hissettiğinizi gözlemleyeceksiniz.

Bol oksijenle tazelenin

Dikkatinizi nefesinize getirmenize yardımcı olacak nefes pratikleri ya da bol oksijenli doğa yürüyüşleri, bedeninizde biriken karbondioksitin atılmasına, uykulu ve yorgun bedeninizin canlanmasına yardımcı olabilir. Sadece birkaç dakikalığına pencerenin önünde nefes almak ya da balkona çıkıp temiz havayı derin derin içinize çekmeniz bile modunuzda gözle görülür bir değişim yaratacaktır. 

Sevdiğiniz bir şarkıyı açın ve bedeninizi müziğin ritmine bırakın

‘Müzik ruhun gıdası’, hareket etmek canlanmanın anahtarıyken her ikisini de odağında bulunduran dans etmenin modunuzu anında yükselteceğini tahmin etmek çok da zor olmamalı. Sevdiğiniz hareketli şarkıları dilerseniz kulaklığınızdan, ortam müsaitse son ses açarak özgürce dans etmek en etkili öz bakım pratiklerinden biri. 

Gün ışığı alın

Gün ışığı almak, daha da genel haliyle gündüzleri çok kısa bir süreliğine de olsa dışarı çıkmak D vitamini senteziyle birlikte bağışıklık sisteminizin desteklenmesine, mutluluk hormonlarının salınımının artmasına ve kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı oluyor. Öz bakımınız için her gün mümkünse en az 10 dakika güneş ışığı almaya özen gösterin.

Kişisel bakımınıza özen gösterin

Kendinizi iyi hissetmenizin en önemli basamaklarından birini de bedeninize ve kişisel bakımınıza özen göstermek oluşturuyor. Ilık bir duş, hafif bir makyaj, içinde iyi hissettiğiniz kıyafetler giymek, saçınızı yapmak, vücudunuzu kuru fırçayla fırçalamak, esansiyel yağlar sürmek, manikür yapmak gibi kısa süreli kişisel bakım pratikleriyle ya da daha uzun süre ayırabiliyorsanız küvette vakit geçirerek, masaj yaptırarak, yüz maskeleriyle cildinizi canlandırarak kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.

Bonus: Mesai saatleri içinde yapabileceğiniz öz bakım pratikleri

Kendinizi gergin ve sıkılmış hissettiğinizde yapabileceğiniz ilk tazeleyici hareket yüzünüzü yıkamak! Ardından kendinize bir çay yaparak hafiflemek için bir fırsat yaratabilirsiniz. Tüm gün aynı pozisyonda oturmak, boyun ve omuzlarımızı kaskatı yapacağı ve sistemlerinizin çalışmasını olumsuz etkileyebileceği için, boynunuzda ve omuzlarınızda biriken tansiyonu birkaç esneme ve gevşetme hareketi ile rahatlatmaya çalışabilirsiniz. 

Tüm bu öz bakım pratikleri uygulama kolaylığı ve ayırdığınız süre açısından çok basit gibi göründüğü için, etkili olup fark yaratabileceklerine inanmak zor olabilir. Ancak çoğu, gün içinde yalnızca birkaç dakikanızı ayırarak yapabileceğiniz bu pratikler, özellikle sürekli olarak uygulandıklarında hem modunuzu anında yükseltmenize hem de genel iyilik halinizin korunmasına yardımcı olacaktır. Öneriler bizden, uygulaması sizden!

İlginizi çekebilir: Bir dayanıklılığı artırma yöntemi olarak psikolojik öz bakım

Kaynaklar: Forbes, Thrive Global, Tiny Buddha

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale