X

Motivasyon artıracak önerilerle yaz mevsimini iş yerinde nasıl geçirirsiniz?

Yaz mevsimi ailesi, arkadaşları veya partneriyle bol bol dışarı çıkıp eğlenceli vakit geçirmeyi, uzun tatiller yapmayı planlayanlar için harika bir mevsim. Ama bir de o bunaltıcı sıcaklarda evde veya ofiste çalışmak diye bir şey var. Çoğu insanın bildiği gibi yazın çalışmak ve işyerinde zaman geçirmek bir hayli can sıkıcı ve stresli. Çünkü dışarıdaki güzel hava işe odaklanmayı zorlaştırabiliyor. Bununla birlikte ne olursa olsun motive olmak gerek. Aksi takdirde işlerinizden geri kalabilirsiniz. Bu da işinizi ve kariyerinizi tehlikeye atmanız anlamına gelebilir… Özetle; eğer sizin de bu yaz çalışırken motive kalmak konusunda endişeleriniz varsa bilin ki yalnız değilsiniz.

Yaz günlerinde çalışırken motive olmanızı sağlayacak öneriler

İşte motive ve üretken kalmanıza yardımcı olacak ipuçları!

1. Hedefler belirleyin

Bu yaz iş konusunda çıtayı yükseltmeye ne dersiniz? Bunu yapmak için kendinize yeni hedefler belirleyin. Bunları günlük, haftalık ve aylık olarak sınıflandırabilirsiniz. Hedeflerinize ulaşmak için çalışırken ilerlemenizi takip edin. Ayrıca, ilerlemenizi değerlendirmek için kullanabileceğiniz bir kontrol listesi yapmayı da unutmayın. Bu kontrol listesi, hedefleriniz için doğru yolda kalmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, bir hedefi gerçekleştirdiğinizde, yapılacaklar listenizden bir şey eksiltmenin tadını da çıkarabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Hedeflerinize ulaşmak için 4 adımda kendinize koçluk yapın

2. İş yükünüzü yönetin

Motivasyonunuzu korumak için iş- yaşam dengenize öncelik verin. Çalışma saatleri içinde maksimum performans gösterin ancak çalışma saatleri bittikten sonra devam etme dürtüsüne karşı koyun. İşinizin üstesinden gelinemeyecek kadar ağır olduğunu düşünüyorsanız endişelerinizi yöneticinizle paylaşın. Yöneticinizle birlikte iş yükünüzü gerektiği şekilde düzenleyebilirsiniz. Ayrıca iş günlerinde de düzenli molalar vermeyi unutmayın. Mola sırasında iş koşturmacasından uzaklaşın. Uzun süre aç ve susuz kalmayın. Ardından önünüze çıkan tüm zorlukların üstesinden gelmeye hazır hissederek işinize dönebilirsiniz.

3. Çalışma alanınızı yenileyin

Çalışma ortamınıza bir yaz düzenlemesi yapmaya ne dersiniz? Örneğin duvarlara veya masanıza sevdiğiniz tablolar veya resimler asabilir, yerleştirebilirsiniz. Bu basit detaylar, işte elinizden gelenin en iyisini yapmak için ilham bulmanıza yardımcı olabilir. Uzaktan çalışıyorsanız, ücretsiz Wi-Fi sunan bir kafe veya başka bir halka açık mekanda çalışmayı deneyin. Ortamınızı değiştirmeniz, daha motive çalışmanıza yardımcı olur.

İlginizi çekebilir: Çalışma ortamınızı Feng Shui’ye göre düzenleyerek stresten uzaklaşmanın yolları

4. Organize edin

Çalışma alanınızı kendi mükemmel anlayışınıza göre düzenleyin. Çalışırken dikkatinizin dağıldığını fark ederseniz, çalışma alanınızdan olası dikkat dağıtıcı unsurları kaldırın. Masanızda çok fazla kağıt belge varsa, bunları düzenlemek için dosya ve klasörleri kullanabilirsiniz. Tüm bunlar dolaylı olarak üretkenliğinizi ve verimliliğinizi artırabilir.

5. Olabildiğince yazın tadını çıkarın

Bu sıcak mevsimi aileniz, arkadaşlarınız ve diğer tüm sevdiklerinizle kutlayın. İşinizde elinizden gelenin en iyisini yapın ve hayatınızdaki önemli insanlara zamana ayırın. Zamanınızın çoğu işte geçebilir ancak molalar ve tatiller sırasında, iş dışındaki zamanlarda yaz deneyimini en şekilde değerlendirmeye odaklanın.

İş yerinde yaz sıcağını yenmenin yolları

Yazın dışarıdaki güzel hava işe odaklanmayı zorlaştırabilir, dedik. Bununla birlikte bu mevsimde çalışmak doğası gereği de biraz ağır. Özellikle büyük şehirlerde yaşıyorsanız bunaltıcı sıcaklıklar, her şeyi daha zor bir hale getirebilir. Neyse ki iş yerinde yazı geçirirken serin kalmanın da bazı etkili yolları var!

1. Rahat giyinin

Eğer iş yerinizde bir kıyafet zorunluluğu yoksa sıcak havalarda odağınız rahat ve hafif giyinmek olmalı. Böylece sıcak nedeniyle daha az bunalacak ve işinize konsantre olabileceksiniz. Bir kıyafet kuralı söz konusu olduğunda ise pamuk, keten gibi terletmeyen kumaşlardan üretilen giysiler tercih ettiğinizden emin olun.

2. İş arkadaşlarınızla zaman geçirin

Yaz mevsiminde iş yerinde daha iyi zaman geçirmek ve biraz eğlenmek için molalarınızı iş arkadaşlarınızla geçirin. Arkadaşlarınızla zaman geçirmeniz hem sosyalleşmenize olanak tanır hem de stresinizi azaltır.

İlginizi çekebilir: İş arkadaşları neden önemli ve hayatımızı nasıl etkiliyor?

3. Eğlenceli hafta sonu planları yapın

Yaz aylarında ofis olarak küçük geziler yapmak, yaz mevsimini keyifle geçirmeyi sağlayabilir. Bunun için yakınlardaki rotaları değerlendirerek küçük bir kaçamak organize edebilirsiniz. Bu tür etkinlikler mesai saatlerinde de rahatlamanızı sağlayacaktır.

4. Açık hava toplantıları organize edin

Yaz mevsiminde işyerinde sıkılmamak için toplantılar ofis yerine açık havada planlanabilir. Bu, size ofis dışına çıkma ve ofiste oluşan stres sıcaklığından uzaklaşma şansı verecektir. Bunu yapmak insanların enerjisinin tazelenmesini sağlar. Ayrıca açık hava zihni ve bedeni canlandırır, bu da kişinin daha iyi konsantre olmasına yardımcı olur.

5. Vücudunuzu serin tutun

Yaz mevsiminde ofiste stresle mücadele etmek için fiziksel ve zihinsel sağlığınıza daha fazla dikkat edin. Sağlıklı ve soğuk içecekler tüketerek vücudunuzu daima nemli tutun.

6. Çalışma alanınızı serin tutun

İş yerinde yüksek sıcaklıkların olumsuz etkilerini çalışma alanını serin tutarak önleyebilirsiniz. Bunaltıcı sıcaklar nedeniyle insanlar sebepsiz yere öfkelerini başkalarına yansıtabilirler. Bu tür davranışlardan kaçınmak için önceden odayı soğutmak veya pencere açmak çalışma alanını serin tutmayı sağlayabilir. Tüm bunlar yazın da serin kalmanıza yardımcı olur.

7. Hijyeninizi koruyun

Yaz aylarında, insanlar özellikle hasta olmaya meyilli olduklarında sıcaktan daha fazla etkilenirler. Klimalı ortamlarda zaman geçirmek de hastalıklara davetiye çıkarabilir. Bu nedenle olası hastalıkların üstesinden gelmek için gerekli kişisel hijyeni sağlamak gerekir.

8. Bol su için

Yaz mevsiminde iş yerindeki stresten kaçınmak için yeterli su tüketimine de özen gösterin. Yüksek sıcaklıklarda insan vücudu terleme nedeniyle daha fazla su kaybeder. Bol su tüketerek kişi hem vücudunu dinç tutabilir hem de yaz mevsiminin olumsuz etkilerinin üstesinden gelebilir.

Sonuç olarak yazın çalışmak ve işe motive olmak daha zor olabilir. Bununla birlikte odağınızı korumak için yukarıdaki stratejilerden yardım alabilirsiniz. Bir yandan kariyerinizi sürdürürken bir yandan da kendinize zaman ayırmayı unutmayın. Siz iyi olmazsanız, hiçbir şey iyi olamaz!

Kaynaklar: content.wisestep, marqueestaffing, entrepreneur

İlginizi çekebilir:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale