X

Wellness turizmi 2024’te hangi yenilikçi yaklaşımlara ev sahipliği yapıyor?

Son dönemde toplumda hızla artan sağlık ve refah bilinci, wellness turizmini sadece bir seyahat trendi olmaktan çıkartıyor. Fiziksel ve ruhsal iyileşmeyi merkezine alan bir yaşam biçimi olarak kaşımıza çıkan wellness turizmi, global çapta yıllık 651 milyar dolarlık bir değere ulaşmış durumda. Bu değerin 2027’ye kadar %16.6’lık bir yükselme göstereceği de ön görülüyor. Tek başına bir sektör olarak da ele alabileceğimiz bu turizm, bireylerin fiziksel ve duygusal refahına odaklandığı gibi hem yerel hem de küresel ekonomilere sürdürülebilirlik kazandırıyor.

İyi olma halinden kentlerin finansal durumuna kadar uzanan bu fenomen, 2024 itibarıyla geleneksel dinlenme anlayışını kökten değiştiren trendlere ev sahipliği yapıyor. Bu yazımızda, bu yıl bu sektörün kişisel iyileşme yolculuğunda sergileyeceği beş trendi derinlemesine analiz ediyoruz.

Wellness turizmi nedir?

Turizm ve wellness sektörlerinin kesişiminde yer alan wellness turizmi, çoğu zaman medikal turizmle karıştırılıyor. Medikal turizm, tıbbi, cerrahi ya da diş işlemlerini daha ucuza halletmek isteyen insanların yaşadıkları ülkeden başka bir ülkeye seyahat etmesi anlamına geliyor. Medikal turizme dahil olan bireyler, belirli bir probleme yönelik tedavi almak için yola çıkıyorlar. Örneğin, pek çok yabancı turist saç ektirmek veya implant gibi diş tedavilerini tamamlamak için Türkiye’ye geliyor. Wellness turizmi ise daha proaktif bir yapıya sahip olup holistik bir anlayış benimsiyor.

Wellness turizmi, insanların kişisel iyi olma hallerini korumak ve geliştirmek için yaptığı seyahat anlamına geliyor. Bu seyahat tarzı, fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığı iyileştirmeye odaklanan tatilleri ve yolculukları içeriyor. Genellikle modern yaşamın getirdiği stresten ve yoğunluktan uzaklaşmak isteyen kişilerin tercih ettiği bu turizm türü, bireylerin kendilerine odaklanmasına yardımcı oluyor. Spa tatili, masaj terapileri, meditasyon seansları ve sağlıklı beslenme programları gibi pratikler wellness turizmine dahil ediliyor. Ayrıca, yoga dersleri ve doğa yürüyüşleri de bu turizm türünde ön plana çıkabiliyor. Kısacası, wellness turizmi fiziksel aktivitelerle benliği yenileme, yaşam kalitesini yükseltme, stres yönetimi becerilerini geliştirme ve genel sağlık durumunu iyileştirme fırsatı sunuyor.

Wellness turizminde öne çıkan başlıklar

Popülaritesi hızla artan wellness turizmi bu yıl çeşitli yenilikçi yaklaşımlara ve hizmetlere kucak açıyor. Bu trendler arasında da cinsel sağlık, biohacking, çocuk wellnessı, uyku kalitesi ve menopoz yer alıyor. Şimdi, wellness turizminin bu trendlerle nasıl şekilleneceğini sizlere açıklamak istiyoruz.

1. Cinsel wellbeing önem kazanıyor

Bazı bölgelerde çeşitli toplumsal yargılar ve sınırlardan ötürü cinsellik üzerine tartışmalar yürütülemiyor olsa da Dünya Sağlık Örgütü cinsel sağlığı artırmanın genel iyilik halini geliştirmenin anahtarı olduğunu belirtiyor. Cinsel sağlığın ve cinselliğin iyileştirilmemesi durumunda bireyler hem fiziksel hem zihinsel hem de duygusal açıdan zarar görmeye başlıyorlar. Wellness turizminde de bu duruma karşı bir farkındalık gelişiyor ve cinsellik odaklı pratikler hızla ün kazanıyor.

Cinsellikle ilgili tabuları yıkmaya odaklanan wellness turizmi, 2024’te fiziksel yakınlığı ve isteği baz alan wellness retreatleriyle bizleri selamlıyor. Pek çok insan, cinsel sağlığa dayanan workshoplar ve terapiler için yerini ayırtıyor. Bazı seyahatseverler, meditasyon, yoga ve nefes egzersizi gibi pek çok elementi bir araya getiren Tantra seanslarına katılıyor. Maui Adası’ndaki Hotel Wailea, cinsel wellbeingin önemini fark ederek ziyaretçilerine Tantra seansları ve çift masajları sunuyor. Bu seanslar ve masajlar esnasında ziyaretçilerin kutsal duygusallıklarını keşfedeceği vurgulanıyor. Hotel Wailea’ya ek olarak, New York’taki Shou Sugi Ban House da Tantrik uzmanlar ve klinik seksologlar tarafından yürütülen retreatlerle kendisini gösteriyor. Miraval Arizona Resort & Spa ise seks ve cinsel arzu üzerine atölye çalışmaları düzenliyor. Bu çalışmalarda pek çok insanın konuşmaktan kaçındığı düşük libido ve kadın orgazmı gibi kritik konulara yer veriliyor.

2. Tatil merkezleri yönünü biohackinge çeviriyor

İnsanların kendi biyolojilerini kendileri yaratması anlamına gelen biohacking, vücudu ve zihni biyolojik açıdan ‘hackleme’ pratiği olarak karşımıza çıkıyor. Bu pratik sayesinde birçok hastalığın önüne geçilebildiği ve iyileştirilebildiği vurgulanıyor. Soğuk terapiden aralıklı oruca kadar pek çok yöntem biohackingin sınırları içinde yer alıyor.

2024’te wellness turizminin biohackinge yöneldiği açık bir şekilde fark ediliyor. Yaz tatiline hizmet eden birçok merkez artık sadece deniz-kum-güneş keyfiyle sınırlı kalmıyor. Yakın zamanda başlayacak olan yaz tatili, plaj keyfinin ömrü uzatmaya yönelik biyolojik pratiklerle birleşmesine ev sahipliği yapacak. Örneğin, Kauai isimli adadaki 1 Hotel Hanalei Bay ziyaretçilerini B12 vitamin iğnesiyle karşılıyor. Ayrıca, Meksika’daki Susurros Del Corazon da wellness kütüphanesiyle müşterilerine hizmet veriyor. Bu kütüphane, kan dolaşımını iyileştirmek adına Theragun masaj aletleri ve kompresyon teknolojilerini insan fizyolojisiyle birleştiriyor. Bunlarla birlikte, Yunanistan’ın popüler adası Santorini’deki Katikies Kirini de spasını hiperbarik oksijen tedavisi ve canlı kan analizi ile geliştiriyor. Bu örneklere ek olarak, pek çok wellness temelli otelin kriyoterapi ve kök hücre tedavisine odaklandığını belirtmek istiyoruz.

3. Çocuklar wellness konusunda bilinçleniyor

Ebeveynler, çocuklarının gelişimi için kaliteli eğitim merkezlerine yoğunlaştıkları gibi çocuk wellnessı konusunda da bilinçlenmeye başlıyorlar. Wellness turizmi, yetişkin refahını çocukların iyi hissetme haliyle destekleme yoluna giriyor.

Çocuklar için wellness, geleneksel aile tatili anlayışını yıkarak çocukların hem eğleneceği hem de öğreneceği tatil planlarını öne çıkartıyor. Yavaş yavaş şekillenen tatil programları, çocukları beklenmedik durumlarla karşı karşıya getirmeyi amaçlıyor. Ayrıca, bu programlarda çocuklara yeni ortamlara uyum sağlamaları, zorluklarla baş etme yöntemleri, deniz yaşamının korunması ve yerel biyolojik çeşitlilik gibi konular öğretiliyor. Bu sayede, çocuklar basit bir plaj tatili yerine kişisel gelişime destek çıkan bir seyahat deneyimi yaşıyorlar.

İskoçya’daki The Gleneagles Hotel, çocuklu aileleri düşünerek çocuklara özel doğa etkinlikleri düzenliyor. Triple Bay’deki Jayasom Wellness Resort ise aile danışmanlığı ve zenginleştirme faaliyetleri odaklı bir plan çiziyor; sanal gerçeklik teknolojisinden yararlanan bu merkez, her aile bireyinin katılabileceği geniş bir hidroterapi alanına sahip. Ayrıca, Jayasom’da çocukları bilinçlendirmek adına açık hava sağlık gezileri de düzenleniyor. Avusturya’daki Hotel Reiters Finest Family de sürdürülebilir aile sağlığını baz alarak çocuklar için çiftlik maceralarına ev sahipliği yapıyor. Küçük bireyler, bu çiftlik gezilerinde 400’den fazla hayvanla tanışıyorlar ve termal suların keyfini çıkartabiliyorlar.

4. Uyku turizminin kilidi açılıyor

Wellness sektörünün önemli bir ögesi olan uyku kalitesi, pek çok insanın gündemindeki bir konu. Bazı insanlar çok fazla uyuduklarından şikayetçi olurken bazıları da uykusuz kaldıklarını belirtiyor. Çeşitli uyku sorunları yüzünden uyku kalitesi azalıyor ve bu durum sonucunda da hayatın her noktası hasar alıyor. Örneğin, çalışan insanlar kötü uyku düzenlerinden ötürü iş yerlerinde verimli ve üretken olamıyorlar. Wellness turizmi de iş hayatından günlük hayata kadar birçok alanı etkileyen uyku kalitesine odaklanıyor.

Bu yıl, çeşitli tatil köylerinin uyku problemleri yaşayan ziyaretçilere özel suitler ve inziva yerleri tasarladığını fark ediyoruz. Bu suitler ve inziva alanları, ziyaretçilerin iyi bir uyku çekmesini ve uyku düzenlerini geliştirmesini amaçlıyor. Bu amaç doğrultusunda bu yerlere yapay zeka destekli akıllı yataklar ve diğer uyku ürünleri yerleştiriliyor. Örneğin, Kaliforniya’daki Mission Pacific Beach Resort’un bazı odalarında Eight Sleep akıllı yataklar bulunuyor. Malibu Beach Inn ise Sleep Number’ın akıllı yataklarını ve biyometrik sensörlere sahip ısıtmalı göz maskelerini ziyaretçilere sunuyor. Bazı wellness merkezleri de çeşitli teknolojik ekipmanları kullanarak uyku terapisi programları sunuyor. Tayland’daki RAKxa Integrative Wellness, uyku kalitesini artırmak için bir terapi geliştiriyor. Bu terapi esnasında Tayland tıbbından ve CBD yağlarından destek alınıyor.

5. Menopoz retreatlerine yönelik ilgi artıyor

Kuzey Amerika Menopoz Derneği’ne göre, 2025’in sonunda dünya çapında 1.1 milyar kadın menopoza girmiş olacak. Bu değer, menopozun kadınların hayatını nasıl etkilediğini somut bir şekilde fark etmemiz gerektiğini vurguluyor. Libido kaybına, saç dökülmesine, sıcak basmasına ve sinirli ruh haline yol açan menopoz, 40’tan fazla semptomla kadınların hayatını değiştiriyor. Wellness uzmanları, bu semptomların arkada bırakılması için kadınlara menopoz retreatlerine katılmalarını öneriyor.

Barbados’taki O2 Beach Club & Spa, menopozun kadın hayatına getirdiği zorlukları fark ederek bünyesinde menopoz uzmanlarını barındırıyor. Ayrıca, bu otel perimenopoz ve menopoz üzerinde uzmanlaşmış BioConnect Medical Centre’la da iş birliği yaparak kadın ziyaretçilerini el üstünde tutuyor. İtalya’daki Dolce Vita Hotel Preidlhof ise bir haftalık menopoz inzivaları düzenliyor. Bu inzivalarda akupunkturdan masaja kadar pek çok uygulamaya yer veriliyor. Bu örneklere benzer şekilde dünyanın farklı bölgelerinde bulunan pek çok wellness merkezinde ve otelde kadın sağlığı odaklı çalışmalar yürütülüyor.

Kaynaklar: Global Wellness Institute, Vacayou, Condé Nast Traveler

İlginizi çekebilir: 2024 femtech trendleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 

Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale