X

Kendini sabote etme davranışının nedenleri ve başa çıkma yolları

Yeni yıl kararlarınızı gerçekleştiremeden seneyi tamamladığınız oldu mu? Ya da kilo vermeyi, sağlıklı beslenmeyi çok istediğiniz halde çok daha fazlasını yediğiniz? Spora başlama işini hep yarıda bıraktınız veya iş değiştirmeyi çok istediğiniz halde mülakatınızı kaçırdınız mı? Cevabınız bunlar ve benzeri birçok soru için evetse, kendinizi sabote ediyor olabilirsiniz. Bugün hemen hemen hepimizin zaman zaman ya da sürekli olarak yaşadığı, bilinçli veya bilinçsizce hayatlarımızda yer edinen kendini sabote etme davranışı, İngilizce’de sık kullanılan haliyle self-sabotage, gelişmemizin önündeki en büyük engel ve artık yaşam zincirinin bu işlevsiz halkasını kırmanın zamanı geldi. Kendini sabote etmenin belirtileri ve nedenleri, kendini sabote etme davranışını durdurmanın yolları ve çok daha fazlası yazımızda.

Kendini sabote etmek (self-sabotage) ne demek?

Kendimizi fiziksel, zihinsel veya duygusal olarak yok ettiğimizde; kişisel hedeflerimizi ve değerlerimizi baltalayarak kendi başarımızı ve refahımızı kasten engellediğimizde, kısaca gelişmemizi, hayatımızı daha iyi bir hale getirmeyi engellediğimizde kendimizi sabote ederiz. Kendini sabote etme davranışını adeta sinsice ilerleyen bir hastalık gibi düşünebilirsiniz, çünkü farkında olsak da olmasak da bir şekilde var olabilir ve tüm sistemimizi tamamen değiştirebilir. Dünyanın her yerinde her yaştan, cinsiyetten, meslekten kimselerde görülebilir. Kısaca, evrensel ve sinsidir; çoğunlukla olumsuz zihniyetten kaynaklanır. Çalışma hayatımızda, ilişkilerimizde, okul yaşantımızda, sosyal çevremizde ya da kendimizle olan iletişimimiz gibi birçok farklı alanda self-sabotage örnekleri sergiliyor olabiliriz.

Bir çeşit davranış bozukluğu olarak da değerlendirilen kendini sabote etme, farkındalık düzeyine bağlı olarak bilinçli veya bilinçsiz olabilir. Örneğin, bu ay sağlıklı beslenme hedefi koymanıza rağmen kocaman bir dilim bol şekerli bir pastayı yiyorsanız, bu bilinçli kendini sabote etmek olarak değerlendirilir. Veya başaramama korkusuyla önemli bir proje üzerinde çalışmaya başlamak için son dakikaya kadar beklediyseniz, bilinçsizce kendinizi sabote ediyor olabilirsiniz.

Kendini sabote etme davranışının belirtileri ve nedenleri

Peki, kendimizi sabote ettiğimizi anlamanın bir yolu var mı? Evet. Kendini sabote etme davranışı herkes için farklı görünebilir ancak genel olarak kendini sabote etmenin en yaygın belirtileri şu şekildedir:

  • Erteleme alışkanlığı
  • Sorumluluklardan kaçınma
  • Vaatlerde bulunmamak
  • Sözleri yerine getirmemek
  • Hazırlık eksikliği
  • Önemli etkinliklere geç kalma
  • İşler zorlaştığında vazgeçmek
  • Girişkenlik eksikliği
  • Yıkıcı davranışlar (alkol, tütün, madde kullanımı, kumar)

Genel olarak kronikleşen erteleme alışkanlığı ve her yere, her şeye geç kalma durumu ile kendini daha çok ele veren kendini sabote etmenin altında düzensizlik, kararsızlık, olumsuz düşünceler gibi sebepler yer alsa da çoğunlukla negatif iç sesler daha baskındır ve farklı durumlar da kendini sabote etme davranışının açığa çıkmasına neden olabilir:

Imposter sendromu

Kendinizden şüphe duyuyorsanız veya imposter sendromu nedeniyle yeterince yetenekli olmadığınıza dair bir inancınız varsa, birinin sizin bir “dolandırıcı” olduğunuzu -ki öyle değilsiniz- öğrenmesi riskini almak yerine hiçbir şey yapmamayı tercih edebilirsiniz. Eğitiminize, deneyiminize, imkanlarınıza ve başarılarınıza rağmen kendinize inanmadığınızda daha büyük işler yapmak yerine kendinizi sabote ediyor olabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Imposter Sendromu nedir: Imposter Sendromu’nun nedenleri, belirtileri ve tedavisimposter Sendromu nedir: Imposter Sendromu’

Başarılı olma korkusu

Evet, başarısızlık korkusu değil; başarılı olma korkusu. Başarı, beraberinde daha fazla sorumluluk, daha çok çalışma, yeni riskler veya sürpriz durumlar getireceği için başarının yarattığı bu baskıdan korktuğunuzda başarmamak için kendinizi sabote edebilirsiniz.

Duygusal acıdan kaçınma

Hiç kimse pişmanlık, acı, utanç gibi olumsuz duygulardan hoşlanmaz ama bazen aldığımız kararlar, attığımız adımlar, içinde bulunduğumuz eylemler bu gibi duyguları da beraberinde getirebilir. Bu nedenle olası bir duygusal rahatsızlıktan kaçınmak için riski en aza indirgemek adına kendini sabote etme cazip bir çözüm yolu gibi görünebilir.

Geçmiş ilişkiler

Daha önceki ilişkilerinizde, ihtiyaç duyduğunuz şeyler konusunda desteklenmediyseniz veya sesinizin duyulmadığını, değerinizin bilinmediğini hissettiyseniz mevcut ilişkilerinizde başarılı bir bağ kurmakta zorlanabilirsiniz. Belki de daha önce sizi dinlenmeyen bir partneriniz olduğu için yine dinlenmeyeceğinizi düşünerek şimdiki partnerinizle iletişim kurmaktan kaçarak ilişkinizi sabote ediyor olabilirsiniz.

Mükemmeliyetçilik

Bir şeylerin mükemmel yapılması gerektiği hissiyatı, çoğu zaman erteleme davranışıyla sonuçlanabilir, bu durum da sonuçta o işin yapılmasını engelleyerek kişinin kendi kendini sabote etmesine neden olabilir.

İlginizi çekebilir: Her şeyi kusursuz yapma baskısı: Mükemmeliyetçilik

Travma

Herhangi bir kişi, özellikle de güvendiği bir kişi tarafından ihlal edilen bir çocuk, dünyaya güvensiz olarak bakabilir ve kendilerini hayattaki iyi şeyleri hak etmiyor olarak görebilir. Bu nedenle kişi kendi iyiliği, gelişimi için olan eylemlerden, davranışlardan, durumlardan kaçınarak kendini sabote edebilir.

Kendini sabote etme davranışının nedenlerine de değindikten sonra sıra bu toksik alışkanlıkla nasıl baş edebileceğimizi bulmakta. İşte işinize yarayacak ipuçları…

Kendini sabote etme davranışını durdurmanın yolları

Size hizmet etmeyen bu davranış bozukluğu veya toksik alışkanlık, hayatınızdan yok olduğunda kendi gelişiminizin, büyümenizin, iyileşmenizin önündeki engelleri kaldırabilirsiniz. İşte kendinizi sabote etmenize bir son vermenizi sağlayacak ipuçları:

1. Sabote edici düşüncelerinizi tanımlayın

Kendimizi sabote etmemize neden olan negatif düşünceler çoğu zaman bilinçaltında olduğu için ve onlara alışkın olduğumuz için bu düşünceleri yakalamak çok kolay olmayabilir. Bu düşünceler bilinçaltımızın bizi korumak için ürettiği, çoğu zaman hedeflerimize ulaşmamıza engel olan düşünce veya davranışlardır. Bu düşüncelerin aklınızdan geçtiğini hissettiğinizde durun ve düşüncelerinizi gözden geçirin. Kendinizi sabote etmenize neden olan düşünceleri tanımlayıp üzerlerine gittikçe, bu düşünceleri sizi motive edecek düşüncelerle değiştirmek de kolaylaşacak.

2. İç sesinizle yaptığınız diyalogları değiştirin

Yeni bir işe başlarken, sabahları kalktığınızda, korkularınızla yüzleşirken ya da yeni bir şeyler için adım attığınızda kendinize söylediğiniz olumsuz şeyleri olumlularla değiştirmenin vakti geldi. Kendinize, değişim için ihtiyacınız olan tek şeyin yalnızca kendiniz olduğunu hatırlatın. Her zaman aynı hataları tekrarlamak zorunda değilsiniz; kendinize acımasız davranmayın, kendinizi başkalarının sizi gördüğü rollerle limitlemeyin. Korku çoğu zaman bizi tutan kök sebeptir. İçsel eleştirel sesimizin doğruyu söylediğinden korkarız. Mutluluğu, başarıyı hak etmediğimizi düşünürüz. Negatif iç konuşmalar bizi limitleyen düşüncelerin başlangıcıdır. Kendinizi limitlediğiniz alanları bulabilirseniz, bunlarla etkili bir şekilde baş etmeye başlayabilirsiniz. Kendinizle pozitif konuşabildiğiniz, motive edici bir iç ses geliştirmeye çalışmak da faydalı olabilir.

İlginizi çekebilir: Öz şefkat: Benliği yargılamadan, şefkatle kucaklayabilmenin gücü

3. Kendinizi destekleyici davranışlar geliştirin

Kendinizi sabote etmenize neden olan davranışları bulup onlarla yüzleştikten sonra yapmanız gereken, kendinizi destekleyici adımlar atmaktır. Kendinize şu soruları sorarak özgüveninizi yeniden kurabilirsiniz:
Kendinize söyleyebileceğiniz pozitif şeyler neler?
Seçenekleriniz neler? Hedeflerinize ulaşmanızı kolaylaştıran birden fazla yol var mı?
Daha önceki başarılarınızı gözden geçirerek daha başarılı olmak için nasıl dersler alabilirsiniz?
Bu sorulara verdiğiniz cevapları başarabileceklerinizle ilgili pozitif inançlara dönüştürün. Yetenekleriniz, inançlarınız ve davranışlarınız uyum içinde olduğunda sağlıklı bir duygusal ve fiziksel duruma ulaşmanız daha kolay.

4. Kendinizi sabote etmenize neden olan alışkanlıklarınızı değiştirin

Kendini sabote etme davranışı zincirini kırmanın en etkili yolu, kendinizi sabote etmenize neden olan alışkanlıklarınızdan vazgeçmektir. Bu davranışlar, erteleme alışkanlığı, kendinizle yaptığınız negatif konuşmalar, iç sesiniz, mükemmeliyetçilik gibi yukarıda saydığımız davranışlardır. Bu alışkanlıkları size faydalı bir şekilde hizmet edecek meditasyon, günlük tutma, mindfulness egzersizleri, nefes teknikleri olumlamalar gibi zamanınızı harcamaya değer eylemlerle değiştirebilirsiniz. Herhangi bir düşünce ya da aksiyon alışkanlık haline geldiğinde, onu uygulamak için artık iradeye ihtiyacınız pek kalmaz. Bir şeyi alışkanlık haline getirdiğinizde tüm enerjinizi ona vermeniz gerekmez; çünkü kendiliğinden ilerlemeye devam eder. O yüzden sizin için iyi olacak alışkanlıkları yalnızca hayatınıza çekmenizde fayda var.

5. Sosyal çevrenizi gözden geçirin

Sosyal çevrenizi sizi daha ileri götürecek şekilde değiştirin. Sizi aşağı çeken insanlarla daha az, size ilham verenlerle daha çok zaman geçirmeye çalışın. Çevrenizde size cesaret veren kişileri bulundurun; sizi incitenleri affedin ve incittiklerinizden af dileyin. Böylelikle sosyal yüklerinizden de kurtularak daha sağlıklı bir zihinsel, ruhsal düzene kavuşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Hayatınızdan çıkarmanız gereken insan tipleri

6. Hedeflerinizi belirleyin

Hedeflerinizi koyarken yeteneklerinizi doğru şekilde kullanabileceğiniz, kişisel gelişiminizi destekleyen hedefler belirleyin. Varmak istediğiniz hedefi, başarılı ve başarısız gördüğünüz, geliştirebileceğiniz yönlerinizi, sizin için önemli olan değerlerinizi açıkça yazın ve tanımlamak için çaba harcayın. Kendinizi sabote etmenize yol açan alışkanlıklar, değerler ve düşüncelerinizi tanımladıkça, bunlardan kurtularak özgürleşmeniz mümkün, o yüzden ilk adımı sakın atlamayın.

7. Kitaplardan destek alın

Kitaplar yaşamdaki birçok konuda olduğu gibi kendini sabote etme konusunda da bize yol gösterebilir. Dilerseniz birçok ünlü yazarın ele aldığı kendini sabote etme davranışı ile ilgili Your Self-Sabotage Survival Guide: How to Go From Why Me? to Why Not? – Karen Berg, Stop Self-Sabotage: Six Steps to Unlock Your True Motivation, Harness Your Willpower, and Get Out of Your Own Way – Judy Ho veya Chatter: The Voice in Our Head, Why It Matters, and How to Harness It – Ethan Kross gibi kitapları isimlerinin üzerine tıklayarak inceleyebilir, dilerseniz satın alabilirsiniz.

8. Bonus: İçinizdeki sabotajcı ile arkadaş gibi olun

Kendinizi sabote etmeyi durdurmanıza yardımcı olacak birçok yol olduğu kesin. Yukarıda ele aldığımız tüm maddeler bu konuda kendinizi geliştirmenize yardımcı olabilir. Ama kendinize biraz daha şefkatli yaklaşarak kendini sabote etme davranışını engelleyebileceğiniz bir yöntem daha var: Arkadaş gibi ol. Şöyle ki, bu yöntem aslında isminden de anlaşıldığı üzere içinizde sabotajcıya karşı olan davranışlarınızı değerlendirerek sevdiğiniz bir arkadaşınız olsa böyle yapar mıydınız sorusuna cevap bulmakla ilgili:

Dilinize dikkat edin

Kullandığımız dil, gerçekliğimizi oluşturduğu için çok önemlidir. Beyniniz, düşündüğünüz her şeye inanır, düşüncelerinizin neden bir sonraki eyleminizi ateşlediğini veya söndürdüğünü açıklar.

Örneğin, mutfağınızda olduğunuzu ve istemeden bir bardak kırdığınızı ve önemli bir toplantıya geç kaldığınızı düşünelim. O anda kendi kendinize konuşmaya başlarsınız, değil mi? ‘Ben çok aptalım.’, ‘Bunu yapamam.’, ‘Yeterince iyi değilim’ vb.

Kendinizi yıkıcı iç diyaloglarla sakatlanmış olarak bulduğunuzda, kendinizi nasıl sabote ettiğinizi anlamanız gerekir. Bunu fark ettiğinizde kendinizi şunu sorun: En iyi arkadaşınızla az önce kendinizle konuştuğunuz şekilde konuşur muydunuz? Hayır, yapmazdınız. Öyleyse kendinize de söylemeyi bırakmalısınız.

İnançlarınızı gözden geçirin

İnançlarınız, dünyayı gördüğünüz merceklerdir; gerçekliğinizi etkilerler. Kendinize olan inancınız, tüm hayallerinizi gerçekleştirmek için adeta bir katalizör görevi görür.

Örneğin, yeni ve daha iyi bir iş görüşmesi için yola çıktığınızda yol boyunca kendinize sürekli olmayacak, yapamayacaksın, zaten niye beni işe alsınlar ki gibi cümlelerle yüklendiğinizde tüm bunlar doğru olmasa bile inanmaya başlarsınız. Bu da sizin özgüveninizi sarsar ve sonunda gerçekten o işi almanıza engel olabilir.

Şimdi şunu düşünün: Çok sevdiğiniz bir arkadaşınız iş görüşmesine gidiyor olsaydı ona da bunları mı söylerdiniz yoksa cesaret verici motivasyon cümleleri mi kurardınız? Sanıyoruz ki cevabı biliyorsunuz…

Zamanınızı iyi ayarlayın

Herkes için ‘zaman’ en değerli varlıklardan biri. Çünkü yapmak istenen, başarılmak istenen birçok şeye karşın çok az zaman var. O yüzden zamanı iyi değerlendirmeyi bilmek ve çarçur ederek kaybetmemeye gayret etmek şart.

Örneğin, forma girmek, daha sağlıklı bir yaşama kavuşmak için egzersiz yapmaya ve bu nedenle spor salonuna yazılmaya karar verdiniz. Ancak, birçok kez bu kararınızı uygulamaya koymak yerine ertelediniz… En yakın arkadaşınızın iyiliği için bir konu olsaydı onu da sürekli erteler miydiniz; yoksa bir an önce harekete mi geçerdiniz?

Kendinizi de ertelemeyin. En iyi arkadaş stratejisi sayesinde, iç diyaloğunuzu nasıl kontrol edeceğinizi, kendinize olan inancınızı nasıl güçlendireceğinizi ve kendinize, hedeflerinize nasıl saygı duyacağınızı öğrenebilir kendinizi sabote etmeyi bırakabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Değerinin farkına var, kendini sabote etmekten vazgeç

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale