Her şeyi kusursuz yapma baskısı: Mükemmeliyetçilik

Artık birçok insan kendisini mükemmeliyetçi olarak tanımlıyor. Mükemmeliyetçiliği olumlu bir özellik olarak nitelendiriyor. Ancak mükemmeliyetçilik düşünüldüğü kadar kişiye olumlu katkıları olan bir özellik değildir. Bu özelliğin altında yetersizlik duygusu yatar. Aslında mükemmeliyetçi olarak nitelendirdiğimiz kişiler, bu duygularını örtmek için yanlış yapmaktan kaçarlar, her zaman kusursuza ulaşmak için çabalarlar.

Mükemmeliyetçilik başarıya değil, başarısızlığa odaklı olmaktır.

Mükemmeliyetçi kişiler, sadece kusursuz işler ortaya çıkardıklarında kabul edileceklerini düşünürler. Bu nedenle hata yapmak onlar için ürkütücüdür. Bu yapıdaki kişiler için onaylanma ihtiyacı o kadar yoğundur ki onları bu onaydan mahrum bırakma ihtimali olan her türlü ayrıntıya dikkat eder, bunlar için önlem alırlar. Bu nedenle genellikle ayrıntılarda boğulurlar. Kimsenin görmediklerini görüp onlar için plan yaparlar. Her şey için plan yaparlar. Planlama konusunda çok başarılıdırlar.

Sürekli yetersizlik duygusunu gidermeye çalışmak ve kabul görmek için aralıksız çaba harcamak bir süre sonra ağır bir yük haline gelir. Tüm bunlar yoğun kaygıları da beraberinde getirir. Mükemmeliyetçi kişilere baktığınız zaman ortada bir olay olmasa bile devamlı bir konu hakkında kaygılandıklarını, endişe duyduklarını fark edebilirsiniz.

Yine dikkat ederseniz bu kişilerin kendi başarılarını görmezden geldiklerini de görebilirsiniz. Sonuca ulaşana kadar hayatlarındaki en önemli konu oymuş gibi hareket eder, istedikleri olunca da “Zaten olması gereken buydu, büyütülecek bir şey yok” diyerek yollarına devam ederler. Başarıları için kendilerini ödüllendirmezler. Ancak sonuç tam aksi olursa kendilerini ve çevresindekileri sonuna kadar cezalandırırlar. Bütün bunlar süreçten zevk almalarına engel olur. Süreç boyunca sonuç odaklı olurlar. Sonuca ulaşınca da bir sonraki hedefine yönelirler. Her zaman ulaşmak istedikleri yeni bir hedef olur.

Düşünülenin aksine mükemmeliyetçi kişiler başarıya odaklanmazlar, onların asıl odaklandıkları şey başarısızlıktır. Başarı odaklı kişiler, başarısızlığı kabul edilebilir bir sonuç olarak görürler. Tek bir sonuç üzerinden kendilerini yaftalamazlar. Bu durum mükemmeliyetçi kişiler için geçerli değildir. Eğer olur da sonuç istedikleri gibi olmazsa kendileri hakkında genelleme yapar ve olabilecek en kötü çıkarımlarda bulunurlar. Önceki başarılarının hiçbir önemli olmaz. Çünkü bu işte başarısız olmuşlardır. İstediklerine ulaşamamışlarsa bunun tek bir karşılığı vardır; başarısızlık.

Hata yapmanın tadını çıkarın.

Bütün bu davranış biçimleri hata yapmaktan korktukları için ortaya çıkar. Çünkü mükemmeliyetçi kişilere göre hataları, onların kabul görmeleri için büyük bir engeldir. Hata yapmayı geri dönüşü olmayan, kabul edilemez yanlışlar olarak görürler. Bu bakışın değişmesi beraberinde birçok şeyi de değiştirecektir.

Kendinize hata yapmak için izin verin. Hata yaptıkça o hataların sizi istediğiniz yere daha hızlı götüreceğini göreceksiniz. Çünkü hata yapmak için adım atmanız gerekir. Eğer hiç adım atmazsanız ilerleyemezsiniz de. Önemli olan hata yapmamak değil, hataları tekrarlamamak ve onlardan işe yarar sonuçlar çıkarmaktır. Bırakın herkes gibi sizin de hatalarınız olsun.

İnsanlar, birbirlerini hata yapmadıkları için değil, sadece oldukları kişi için severler, kabul ederler. Herhangi birinin sizi hata yapmadığınız için seveceği düşüncesi ilk önce size haksızlık. Çünkü hiçbir zaman kimsenin ulaşamayacağı bir hedef koymuş olursunuz önünüze. Çünkü hata yapmak insan olmanın ilk kuralıdır.

Her şeyden önemlisi kendinize şefkat göstermekten asla kaçınmayın. Sizin şefkatinize herkesten çok ihtiyacı olan kişi yine sizsiniz. Başkalarının sizi kabul etmesini istiyorsanız önce sizin kendinizi kabul etmeniz gerekir. Bunun için; yapacağınız ilk hatanızı kutlayın, hata yaptığınız için değil, adım attığınız için. İstediğiniz sonuca ulaştığınız ilk şey için, bu küçük bir oyun da olabilir büyük bir iş anlaşması da, kendinize ödül verin. Kendinizi ödüllendirmeyi hiçbir zaman bırakmayın.

İlginizi çekebilir: Duygusal şiddet: Fiziksel şiddet kadar yıkıcı ve göz ardı edilmemesi gereken şiddet türü

Uzman Klinik Psikolog Beliz Ereren Uzman Klinik Psikolog
İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını tamamlayarak uzmanlığımı aldım. Hayatın önemli dönüm noktalarından biri olduğuna inandığım ergenlik dönemi ... Devam