X

Dünyayı güzelleştirmek için: Yeni yıla girerken tüm dünyaya verebileceğiniz hediyeler

Birbirinden zorlayıcı olaylarla geçen 2020 yılından kendimiz için olduğu kadar, tüm insanlık olarak da önemli dersler çıkardık. Dünyanın kaynaklarını bilinçsizce kullanmanın sonuçlarını somut olarak gördüğümüz bir yılın sonunda, sadece bireysel değil kolektif adımlar atmanın gerekliliğini de çok daha iyi anladık.

Bu yılın bize öğrettiği en önemli şeyse, kendimizden çok daha büyük bir bütünün küçücük bir parçası olduğumuz gerçeği; seçimlerimizin sadece bizi ilgilendirmediği ve aldığımız en küçük kararların bile kelebek etkisiyle tüm evrene etki edebildiği…

Yeni bir yıla yepyeni, umut dolu bir başlangıç yapmaya hazırlanırken seçim özgürlüğümüzü ve özgür irademizin gücünü birlikte paylaştığımız dünyayı güzelleştirmek için kullanmaya; kolektif bilinci desteklemek ve sahip olduklarınızı tüm insanlıkla cömertçe paylaşmak için küçük de olsa bir adım atmaya ne dersiniz? Gelin, bu yeni yılda sadece sevdiklerimize ve kendimize değil, tüm dünyaya anlamlı bir hediye bırakmak için yapabileceklerimize birlikte bakalım.

Dünyayı güzelleştirmek ve herkese daha yaşanabilir bir dünya hediye etmek için…

Tüketim alışkanlıklarınızı değiştirin

Almayı düşündüğünüz şey her ne olursa olsun, satın almadan önce ‘Buna gerçekten ihtiyacım var mı?’ sorusunu kendinize sorduğunuzdan emin olun. İndirimlerin ardının arkasının kesilmediği bir tüketim kültürünün içinde, daha fazlasını almamız için elinden geleni yapan kampanyaların arasında kendinizi kontrol etmeniz zor olsa da, hızlı tüketim her geçen gün daha fazla kaynağın tüketilmesine, daha fazla insanın ucuz iş gücü olarak kullanılmasına ve dünyanın daha fazla atığa maruz kalmasına sebep oluyor. Tüketirken aldığınız ürünün nasıl üretildiğini, işçilerinin hangi şartlarda çalıştığını, hammaddesinde nelerin kullanıldığını ve ne kadar uzun süre kullanılabileceğini iyi araştırın. Mümkünse büyük markalardansa üretim aşamasını ve kullanılan kaynakları şeffaf şekilde tüketicisiyle paylaşan, yerel üreticilerden satın alın.

İlginizi çekebilir: Tüketim kültürü ve harcama alışkanlıkları: Neyi, neden, nasıl ve ne kadar harcıyoruz?

Plastik kullanımınızı azaltın

Dünya üzerinde dakikada tam 1 milyon plastik şişe satın alındığını, yılda 500 milyar plastik poşet kullanıldığını ve bu plastik atıkların sadece %9’unun geri dönüştürülebildiğini biliyor muydunuz? Geri dönüştürülemeyen %91’in ise nereye gittiğini tahmin etmek zor değil: Toprak altına gömülerek yediğimiz yiyeceklerin yetiştiği toprağı ve içtiğimiz yer altı sularını zehirliyor; yakılarak soluduğumuz havayı kirletiyor ya da dünyanın en önemli oksijen kaynağı olan okyanuslara dökülerek deniz yaşamının ve tüm ekosistemin dengesini alt üst ediyor. Plastik tüketimini azaltmak için bireysel olarak atabileceğiniz adımlarsa çok basit: Paketli gıdaları mümkün olabildiğince satın almamak, alışverişte plastik poşet yerine bez çantalar kullanmak, her seferinde plastik şişeden su içmek yerine suyunuzu mataranıza doldurarak yanınızda taşımak, plastik pipet yerine cam pipet kullanmak ve günlük yaşamınızda plastik tüketimi konusunda attığınız her adımın farkında olmak.

İlginizi çekebilir: Daha iyi bir gelecek için plastik kullanımını azaltmanın 8 yolu

Su gibi tükenebilir doğal kaynaklar için tasarruf yapın

Küveti doldururken, dişlerinizi fırçalarken, ellerinizi yıkarken… Kısacası su gibi tükenebilir doğal kaynakları tükettiğiniz her an boşa harcamamaya dikkat etmelisiniz. Salgın nedeniyle hijyenimize çok daha fazla dikkat etmeye çalıştığımız şu günlerde su kullanımımız konusunda fazlasıyla dikkatsiz davranabiliyoruz. Ancak küresel ısınmayla birlikte mevsim döngülerinin değişmesi, yağış miktarının azalması ve sera gazlarının çoğalması hayati önemi olan su kaynaklarının gün geçtikçe çok daha fazla ve hızlı tükenmesine neden oluyor. Suyun yanı sıra üretiminde doğal kaynakların kullanıldığı elektriği ve ısınmak için kullandığınız tüm enerji kaynaklarını daha bilinçli ve limitli kullanmaya çalışın. Evinizdeki aydınlatmalarda çevre dostu seçeneklere yönelin. 

İlginizi çekebilir: Su tasarrufu için uygulayabileceğimiz 7 pratik öneri

Karbon ayak izinizi azaltın

Hepimiz yaşadığımız yere ve yaşam tarzımıza göre farklı miktarda karbon salınımına neden oluyoruz. Tükettiğimiz besinlerin bitkisel ya da hayvansal olmasından elektrik tüketimimize, kullandığımız seyahat araçlarından evimizi hangi kaynaklarla ısıttığımıza günlük yaşamımızda attığımız her adım, hatta aldığımız her nefes belirli bir miktar karbondioksit salınımına neden oluyor. Öncelikli olarak karbon ayak izinizin büyüklüğünü öğrenmek için, bu linki kullanarak karbon ayak izi hesaplaması yapabilirsiniz.

Karbon ayak izinizi azaltmak için yapabileceklerinizse şöyle: Araba kullanmak yerine otobüs veya tren gibi toplu taşıma araçlarını kullanmak, aydınlatmada tasarruflu ampuller kullanmak, evinizin ısı yalıtımını güçlendirmek, mümkünse yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak, sera gazı salınımında etkili hayvansal gıdalara olan talebi ve dolayısıyla üretimi azaltmak adına hayvansal besin tüketiminizi sınırlandırmak ve karbondioksiti emerek oksijene çeviren ağaçlarla tüm dünyayı yeşillendirmek.

İlginizi çekebilir: Dünyanın dengesini korumak ve iklim değişikliğini önlemek için: Karbon ayak izimizi nasıl azaltırız?

Dünyayı güzelleştirirken kendinizi de iyileştirmek için…

Mevsimsel beslenin

Mevsimsel beslenmek, sofranıza gelen tüm besinlerin üretiminde doğal ve sürdürülebilir kaynakların kullanılması anlamına geliyor. Üstelik araştırmalar doğal olarak olgunlaşan, zamanında hasat edilen ve mevsiminde tüketilen meyve ve sebzelerin; henüz olgunluğa ulaşmadan ya da kimyasal olgunlaştırıcılarla, hormon ilaçlarıyla yapay koşullarda yetiştirilip soframıza gelen yiyeceklere kıyasla besin değerlerinin çok daha yüksek olduğunu gösteriyor. Mevsimsel olarak yetişen besinleri tüketmek, mevsimin şartlarına uygun koşullarda ekstra bir enerji ya da doğal kaynak harcanmasına gerek olmaksızın büyüyebildiklerinden dolayı hem çevre için hem de sağlığınız için en iyi beslenme alışkanlıklarının başında geliyor. Dolayısıyla mevsim meyve ve sebzelerinin neler olduğunu öğrenip beslenme düzeninizde mevsimsel besinlere yer vererek hem kendi sağlığınıza hem de doğaya büyük bir iyilik yapmış olacaksınız. 

İlginizi çekebilir: Bağışıklık sistemini güçlendirmek için mevsimsel beslenme: Güçlü bir bağışıklık sistemi için mevsiminde sebze meyve tüketmenin önemi

Modada sürdürülebilir seçeneklere yönelin

Moda sektörünün, doğaya verdiği zarar bakımından petrol sektöründen hemen sonra geldiğini biliyor muydunuz? Toksik ve mikro plastikler içeren kumaş boyaları, pamuk tarlaları ve yün kaynağı olan koyunlar için harcanan su miktarı, nakliye sırasında taşıtların atmosfere saldığı zehirli gazlar üretim aşamasında bile doğaya zarar veriyor. Dayanıklı malzemelerden yapılmayan bu kıyafetler, hem çok ucuz oldukları için kolayca gözden çıkarılarak hem de tekrar kullanılamayacak hale gelerek en fazla birkaç yıl kullandıktan sonra gittikçe büyüyen atık denizinin bir parçası oluyor. Hem çevreyi hem de sağlığınızı koruyabilmek adına, satın aldığınız kıyafetlerin uzun süre dayanabilecek, doğa dostu malzemelerden yapılmış olmalarının yanı sıra her zaman giyebileceğiniz zamansız parçalardan oluşmasına da dikkat edin.

İlginizi çekebilir: Doğaya saygılı ve sürdürülebilir bir gardırop sahibi olmanın yolları

İkinci el eşyalara bir şans verin

Moda ve dekorasyon konusunda ikinci el seçenekler bulabilmek artık çok daha kolay hale geldi. Dolap, Moda Cruz, LetGo gibi pek çok mobil uygulamada az kullanılmış ya da hiç kullanılmamış eşyalara kısa sürede ulaşabilmeniz mümkün. Herhangi bir şeyi satın almadan önce ikinci el seçeneklere yönelmek, hem çok daha ekonomik hem de çevreye çok daha dost bir seçenek.

İlginizi çekebilir: Hurdadan sanat eserine: İkinci el materyalleri yeniden yorumlayan sanatçı Dan Rawlings

Bitki bakımını öğrenerek doğayı daha yakından tanıyın

Bitkileri tanımak, ihtiyaçlarını anlamak, bahçenizde ya da saksınızda meyve ya da sebze yetiştirmek… Özellikle şehir yaşamında dilediğimiz her an doğayla iç içe olamasak da, doğayı yaşam alanımıza taşımanın en kolay yolu bitki bakımını öğrenerek mümkün olabildiğince evlerimizde yeşile ve bitkilere yer açmak. Kendi yetiştirdiğiniz bir domatesi dalından koparmanın, kendi suladığınız bir fidandan yıllar sonra meyve yemenin ya da saksıdaki bir çiçeğin yeni verdiği filizin günden güne nasıl büyüdüğünü izlemenin verdiği mutluluk hiçbir şeyle kıyaslanamaz. Yediğiniz meyve ve sebzelerin çekirdeklerini biriktirip doğaya geri kazandırmak, bahçenize ya da boş alanlara ağaç fidanları dikmek, ormanların korunmasına az da olsa destek olabilmek sadece kendimiz ve gelecek için güzel bir dünya yaratmanın değil aynı zamanda yaşam alanları ormanlar ve doğa olan kuşlara, arılara ve tüm hayvanlara alan açmanın da bir yolu.

İlginizi çekebilir: Ve insan doğaya döner: Doğayı korumaya nereden başlayabiliriz?

Hayvan sahiplenin

Karşılıksız sevginin ve sınırsız mutluluğun ete kemiğe bürünmüş hali olan evcil hayvanlar, yılbaşında hem kendinize hem de yaşadığınız dünyaya sunacağınız harika bir armağan olabilir. Ticari amaçlı üretilerek bilinçsiz ve sorumsuz sahipleri tarafından sokağa bırakılmış, bakıma ve sevgiye muhtaç bir sokak hayvanını sahiplenerek patili bir dost kazanmaya ne dersiniz? Evcil hayvan sahiplenme fikri sizi düşündürüyorsa, o minik canların size muhtaç olduğu kadar sizin de aslında onlara ihtiyaç duyduğunuzu bilmelisiniz. Sorumluluk duygunuzu güçlendirecek, empati ve gözlem becerilerinizi geliştirecek, stres seviyenizi hiç olmadığı kadar azaltacak, çok daha aktif bir yaşam sürmenize yardımcı olacak ve her şeyden önemlisi sizi koşulsuzca sevecek bir evcil hayvan sahiplenmek bu yıl hem kendinize hem de ona vereceğiniz en güzel hediye olacaktır. 

Şiddet, ayrımcılık, ötekileştirme ve haksızlık karşısında sesinizi yükseltin

Sosyal medyanın birleştirici gücü sayesinde bu yıl kadına şiddet, homofobi ve ırkçılık nedeniyle meydana gelen talihsiz pek çok olaya yakından şahit olup, tekrarlarının yaşanmaması için farkındalığı artırıcı ve yaptırımları güçlendirici adımlar atmak üzere bir araya geldik. Sesini yükseltemeyenlerin sesi olmanın, tüm gücümüzle haksızlığa uğrayanların yanında olabileceğimizi göstermenin farklı yollarını keşfettik. Yeni yılda hem kendiniz hem de başkaları için daha fazla iyilik hareketine katılmayı, haksızlıklar karşısında elinizdeki maddi ve manevi tüm imkanlarla destek olmayı deneyebilirsiniz. Mor çatı, World Human Relief, Unicef, Unesco gibi platformlarda gönüllü aktivitelere katılarak; maddi bağışta bulunarak ya da yaptıkları projelere vaktinizi ayırarak kadınların, çocukların, LGBTİ+ grupların ve göçmenler gibi azınlıkta kalan insanların haklarının korunmasını destekleyebilirsiniz.

Kan, ilik ve organ bağışçısı olun

Sağlığın yaşamdaki her şeyden öncelikli olduğunu çok daha iyi anladığımız şu günlerde, yaşadığı sağlık problemleri nedeniyle yaşamı tehlike altında olan insanlara destek olmaktan daha anlamlı bir hediye olabilir mi? Kan bağışında ve organ bağışında bulunarak sağlığına kavuşmayı bekleyen binlerce insanın umudu olabilirsiniz. Eğitim ve araştırma hastanelerine, organ nakli yapan tüm kamu ve özel hastanelerin organ nakil koordinatörlerine başvurarak sadece iki dakika içinde organ bağışçısı olabilirsiniz. 

Daha şefkatli, nazik ve şükür dolu olun

Sevgi, mutluluk, nezaket ve iyiliğin bulaşıcı olduğunu biliyor muydunuz? Özellikle sosyal medyada artan nefret söylemleri, kırıcı yorumlar, kaba davranışlar son dönemlerde hızla artış gösteriyor. Daha iyi bir insan olmanın yolu yaşadığımız dünyaya katkıda bulunmak kadar, sevgi, şefkat, nezaket gibi duyguları da başkalarıyla paylaşabilmekten ve içimizdeki iyiliği tüm dünyaya yayabilmekten geçiyor. Bu nedenle hem dünyaya hem de kendinize verebileceğiniz en güzel hediyelerden biri de hem başkalarına hem de kendinize karşı daha hoşgörülü, nazik, şefkatli ve dürüst olabilmek. Kendinize ve başkalarına daha fazla teşekkür ettiğiniz, sahip olduklarınız için şükredebildiğiniz, kendinize karşı dürüst olabildiğiniz ve iyi niyetle yaklaştığınız sürece önce kendinizin, sonra çevrenizdekilerin ve tüm dünyanın daha yaşanılabilir bir yer olmasına katkıda bulunabilirsiniz. 

Kendiniz ve çevreyle birlikte başkalarını da mutlu etmek için…

Bağış yapın ve gönüllü aktivitelere katılın

Hediye seçenekleri arasında belki de en anlamlı olan alternatiflerden biri de gönüllü kuruluşlardan birine maddi bağış yapmak, sundukları birbirinden farklı hediye alternatifleriyle dolaylı olarak bağışta bulunmak ya da zamanınızı ayırarak mentorluk gibi gönüllü aktivitelerle faaliyetlerine destek olmak. Bu yılbaşında sevdiklerinize ya da kendinize anlamlı bir hediye vermek istiyorsanız, güvendiğiniz bir platforma bağış yapabilirsiniz. Bağış tabii ki sadece parayla olmak zorunda değil; diğer insanlara, canlılara ve doğaya vaktinizi ayırarak da katkıda bulunabilirsiniz. İhtiyacı olan çocukların eğitim gereksinimlerine katkıda bulunmak, hayvanların korunmasına destek vermek, doğanın ve çevre kirliliğinin önüne geçmek gibi amaçları olan bağış kuruluşlarına maddi bağışta bulunabileceğiniz gibi gönüllü aktivitelerde yer alarak da katkınızı sunabilirsiniz. Ayrıca evde kullanmadığınız, ihtiyacınız olmayan her şeyi ihtiyacı olanlarla paylaşabilirsiniz.

Morçatı, LÖSEV, AÇEV, Darüşşafaka, TEMA, Tohum Otizm Vakfı, WWF Market, TOÇEV, National Geographic, TEGV gibi pek çok dernek ve kuruluş peluş oyuncaklar, rengarenk defterler ve kırtasiye malzemeleri, bardaklar, sweatshirtler gibi ürünleriyle hem muhteşem tasarımlara sahip hediye seçeneklerini bizlerle buluşturuyor hem de bu satışlardan elde edilen gelirleri dünya için anlamlı adımlara dönüştürüyor. 

İlginizi çekebilir: Hediyelerinizle iyilik dağıtmaya ne dersiniz?

Sürdürülebilir ürünler sunan yerel işletmeleri tercih edin

Sürdürülebilir markaların ürünlerini tercih etmek sevdiklerinize ya da kendinize hem birbirinden güzel tasarımlara sahip hem de çevre dostu bir hediye etmenin en iyi yollarından biri. Türkiye’de bulunan markalardan Tiny, Huner, WearSisters, Restore Jeans, Satsuma, Kapbula, Reflect, Heliotropic, Away Denim gibi markaların harika ürünlerine mutlaka göz atmanızı öneriyoruz. Ayrıca, Türkiye’den sürdürülebilir ve yerel pek çok markanın bir arada bulunduğu Lokal Hareket platformunda da hem kendinizin hem de sevdiklerinizin ihtiyaçlarına uygun pek çok ürünü bulabilmeniz mümkün.

İlginizi çekebilir: Sürdürülebilir hediyeler için: Sıfır atık hediye önerileri

Yılbaşında hediye almanın ve vermenin, sevdiklerimizi ya da kendimizi sevindirmekten çok daha büyük anlamlara bürünebileceğine inanıyoruz. Parçası olduğumuz bütünün tamamına katkı sağlayabilecek, çevreye dost, kendimiz ve sevdiklerimiz kadar doğanın ve başka insanların ihtiyaçlarına da duyarlı hediye seçenekleriyle bu yıl hem kendiniz, hem başkaları hem de dünya için faydalı olacak değişim hareketi için ilk adımı atabilirsiniz. Unutmayın: “Bir insan değişir, dünya değişir!”

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale