X

Birman Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Birman kedileri, sevgi dolu olmalarıyla bilinen kedilerdir. Yumuşak ve uzun tüyleri olan bu kediler, tüm gün sevdikleriyle birlikte olmaktan hoşlanan kedilerdir. Bu nedenle uzun süreler yalnız bırakılmaktan hoşlanmazlar ve insanların ilgisini çekmeyi severler. Birman kedilerini merak ediyor ve haklarında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız, bu kedilere dair merak ettiğiniz her şeyi bu yazıda okuyabilirsiniz.

Birman Kedisi Özellikleri

Birman kedileri, sevimli ve sosyal kedilerdir ve hemen hemen her insanla ve evcil hayvanla iyi bir şekilde anlaşırlar. Hatta Birman kedileri çok fazla sosyalliği sevdikleri için yalnız kalmaktan nefret eden kedilerdir. Bu nedenle günün büyük bir kısmında evde olmuyorsanız, bir yerine iki Birman kedisi sahiplenmek daha iyi olabilir. Oyuncu ve meraklı yapıları olan Birman kedileri, insanları odadan odaya takip etmekten hoşlandıkları için kedinizin evde peşinizde dolanıp durduğunu fark edebilirsiniz. Birman kedilerinin fiziksel özellikleri ve karakterleri genel olarak şu şekildedir:

  • Boyu: 35-45 cm
  • Ağırlığı: 5,5 kg
  • Yaşam süresi: 12-16 yıl
  • Kürk uzunluğu: Orta-uzun
  • Renk: Çeşitli renklerde olabilir.
  • Arkadaş canlılığı: Sevecen ve arkadaş canlısıdır. İnsanlarla ve evdeki diğer evcil hayvanlarla iyi geçinmesiyle bilinir.

Birman Kedisi Tarihçesi

Birman cinsi, efsaneye göre kendine özgü görünümünü Myanmar’daki (eski adıyla Burma) bir tapınaktan almıştır. Efsane, çeşitli şekillerde anlatılıyor olsa da Birman kedisinin pençelerini ölmekte olan yüce bir insanın saf ruhundan ve mavi gözlerini ise mavi gözleri olan bir tanrıçaya bakmaktan aldığı iddia edilmektedir.

Birman kedilerinin resmi olarak kaydedilmesi ise 1920’li yıllara dayanmaktadır. Kanıtlara göre Birman kedileri 1920’lerde Fransa’da çeşitli gösterilerde yer almıştır. Bununla birlikte İkinci Dünya Savaşı sırasında neredeyse tamamen yok olan Birman kedilerinden yalnızca iki tanesi savaşın sonunda Fransa’da canlı kalmıştır. Bu iki Birman kedisi, cinsi devam ettirmek için kullanılmış ve sayıları artana kadar İran kedileri gibi tüylü kedi cinsleriyle çiftleştirilmişlerdir.

Birman kedilerinin farklı renklerde olması da farklı cinslerle çiftleştirilmelerinden kaynaklanmışlardır. Normalde tüyleri krem ve beyaz renklerde olsa da belli bölgelerde yoğunlaşarak daha koyu bir görünüm oluşturmaktadır. Günümüzde yetiştirilen Birman kedilerinin farklı tüy renklerine sahip olması ise İngiliz yetiştiriciler sayesinde olmuştur.

Birman Kedisi Kişiliği

Birman kedileri, son derece tatlı ve sevecen kedilerdir. Bu harika kediler, çocuklar, yaşlılar ve evdeki diğer evcil hayvanlar dahil olmak üzere herkesle uyum sağlayabilen kedilerdir. Birman kedileri, gecenin bir vakti koşuşturup duran kediler değildir. Bu nedenle kediniz muhtemelen geceleri ya kucağınızda ya da ayak ucunuzda kıvrılıp uyuyor olacaktır.

Dikkat çekmeyi seven Birman kedileri sosyal oldukları için sevdikleri kişilerin yanlarında olmak için onları odadan odaya takip etme eğilimindedir. Hatta bu kediler yalnızca sahipleriyle değil, aynı zamanda eve gelen ziyaretçilerle de anlaşabilen kediler oldukları için hem aileler hem de yalnız yaşayanlar için ideal kedilerdir.

Birman Kedisi Bakımı

Birman kedileri, çok fazla tüy döken kediler olmadığı için tüylerinin bakımı oldukça kolaydır. Bu kedilerin uzun tüylerinin en iyi formunda olmalarını sağlamak için haftada bir kez taramak yeterli olacaktır. Birman kedileri uzun tüylü olsalar da tüyleri kolayca matlaşmaz ve birbirine karışmaz.

Kışın daha uzun tüylere sahip olan Birman kedileri, ilkbahar ayları geldiğinde kışlık tüylerini dökmeye başlar. Bu nedenle kedinizin tüylerinin mobilyalara ve kıyafetlerinize bulaşmanızı istemiyorsanız, ilkbahar aylarında kedinizi daha sık tarayarak döktüğü tüylerden kurtulmasını sağlayabilirsiniz.

Birman kedileri, tıpkı diğer tüm kediler gibi tırmalama içgüdülerine sahip oldukları için kedinizin bu yönünü tatmin edebilmesi için evinizde tırmalama direkleri bulundurmalısınız. Bu sayede hem kedinizi mutlu edebilir hem de mobilyalarınızı koruyabilirsiniz.

Birman kedileri, beslenme anlamında özel ihtiyaçları olan kediler değildir. Bu nedenle kedinizin beslenmesinde yüksek kaliteli kuru mamalar yeterli olacaktır. Ayrıca kedinize normal beslenme düzenini çok fazla bozmayacak şekilde ödül mamaları da verebilirsiniz.

Kedilerin bir kısmı su içmeyi sevmediği için kedinizin içtiği su miktarını arttırmak için suyunu mamasından uzağa koymaya dikkat etmelisiniz. Kedilerin burnu koku alma konusunda hassas olduğu için yiyeceğe yakın olan su kaplarından su içmeyi tercih etmeyebilirler.

Birman kedileri, hem fiziksel hem de zihinsel egzersize ihtiyaç duyan kedilerdir. Bu kediler genelde sessiz bir yapıya sahip olmakla birlikte her gün oynatılmalı ve bolca ilgi görmelilerdir. Birman kedileri, top kovalamayı ve nesne getirmeyi öğrenebilen kediler oldukları için kedinize çeşitli oyunlar ve numaralar öğretmeyi deneyebilirsiniz. Bu sayede kedinizin fiziksel ve zihinsel olarak uyarılmasını sağlayabilirsiniz.

Birman Kedisi Yaşam Süresi ve Sağlık Sorunları

Birman cinsinin kendine özgü genetik herhangi bir sağlık sorunu olduğu bilinmemektedir. 12-16 yıl arası yaşayabilen Birman kedileri genel olarak sağlıklı kedilerdir. Bununla birlikte Birman kedilerinin, diğer kedilerin yaşadıkları çeşitli sağlık sorunlarıyla karşılaşmaları mümkündür:

  • Kedi hipertrofik kardiyomiyopatisi: Kedilerde en sık görülen kalp hastalığıdır. Genetik olduğu düşünülen bu hastalık ilerledikçe kalp yetmezliğine, arka ayaklarda felce ve hatta ani ölüme neden olabilmektedir.
  • Hemofili: Hemofili, kanamanın çok fazla olmasıdır ve çeşitli sağlık sorunlarının sonucu olarak ortaya çıkabilmektedir. Hemofili, ameliyat gibi cerrahi operasyonlar geçirene kadar genelde herhangi bir soruna neden olmadığı için Birman kedilerinin operasyon geçirmeden önce test edilmeleri gerekir.
  • Kedi enfeksiyöz peritonit (FIP) yatkınlığı: FIP, tüm kedilerin taşıyabildiği ve genelde uykuda kalan bir enfeksiyondur. Yalnızca bazı vakalarda sorun yaratabilen FIP açısından riskin Birman kedilerinde daha fazla olabileceği düşünülmektedir.
  • Göz sorunları: Birman kedileri yaşlandıkça katarakt sorunu yaşayabilir. Katarakt, ameliyatla çözülebilen bir sorun olmakla birlikte kediler bu soruna genelde uyum sağlama eğilimindedir. Kediler, katarakt dışında da göz sorunları yaşayabilecekleri için kedinizi düzenli olarak veteriner hekim kontrolünden geçirmeniz önemlidir.

Birman kedisi, genel olarak tüm ev ortamları ve aileler için uygun kedilerdir. Orta büyüklükte ve sağlam yapılı bir cins olan Birman, tatlı ve sevecen bir karaktere sahiptir. Birman kedileri genellikle sessiz olsalar da canları istediğinde yumuşak ve tatlı miyavlamalarla insanlarla konuşmak için ses çıkaran kedilerdir.

İlginizi çekebilir:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



İlgili Makale