X

Türkiye’deki başlıca yoga okulları

Türkiye'deki başlıca yoga okulları

Vücüt ve zihinde biriken negatif enerjiden kurtulmayı sağlarken, insanı her gün yeni bir farkındalıkla tanıştıran büyüleyici bir yolculuğa çıkaran yoga son yıllarda hiç olmadığı kadar rağbet görüyor. Uplifers olarak, eğitim kalitesi ve hizmet anlayışıyla öne çıkan Türkiye’deki başlıca yoga okullarını meraklıları için araştırdık:

YogaŞala / İstanbul – Ankara

“Yoga evi” anlamına gelen YogaŞala, Türkiye’nin ilk yoga okullarından biri. Ticari bir yoga okulundan ziyade, samimi bir “yoga evi” mantığıyla 2001 yılında kurulan YogaŞala, bugün İstanbul ve Ankara’da faaliyet gösteren kocaman bir yoga merkezi. Vinyasa, Ashtanga, Hatha, Kundalini ve Yin Yoga dersleri verilen merkezde aynı zamanda bireysel ve grup pilates dersleri de veriliyor. Yogayı bir spordan ziyade, bedensel ve zihinsel bütünlüğe hizmet eden kapsayıcı bir felsefe olarak değerlendiren YogaŞala eğitmenleri, tüm şubelerinde farkındalık ve kişisel gelişim odaklı pek çok atölye çalışmasına da imza atıyor. Yoga konusunda uzmanlaşarak hocalık eğitimi almak isteyenler için de 200 saatlik bir sertifika programı sunan YolaŞala, uluslararası bir yoga standartları kuruluşu olan Yoga Alliance üyeliğine de sahip.

İletişim bilgileri:

İstanbul / Nişantaşı Stüdyo: Teşvikiye Cad. Celal Derviş Apt. 16/7  Telefon: 0212 241 00 67

İstanbul / Etiler Stüdyo: Tepecik Yolu Cad. Akgören Sok. No:3 Kat:5 Telefon: 0212 351 00 96

İstanbul / Bağdat Caddesi Stüdyo: Fenerbahçe mah. Bağdat Cad. Gökmen Apt. No:132 Daire:11 Telefon: 0216 330 50 31

Ankara Stüdyo: Filistin Cad. Kader Sok. 9/4 Gaziosmanpaşa Telefon: 0312 466 33 20

Cihangir Yoga / İstanbul

Cihangir Yoga, İstanbul’da yaşayan ve Hatha Yoga’nın en güncel yöntemlerini öğreten hocaların kurduğu bir yoga eğitim merkezi. Rebekka Haas Çetin, Zeyneb Uras, Emir Uras ve Chris Chavez’in ortağı olduğu Cihangir Yoga, “Herkese Yoga” felsefesi ile ilk stüdyosunu Cihangir’de açtı ve şu an Cihangir, İstinye ve Caddebostan’da bulunan 3 stüdyosu ile faaliyette. Klasik stüdyo derslerinin yanı sıra, Chris Chavez’in verdiği 200 saatlik bir hocalık eğitimi de sunan Cihangir Yoga’da bu hocalık eğitimini alanlar stajyer yoga eğitmeni olarak dersler verebiliyorlar.

İletişim bilgileri:

Cihangir Stüdyo: Meclisi Mebusan Yokuşu No: 15, Kat 4 Cihangir, Beyoğlu Telefon: +90 212 243 19 93

İstinye Stüdyo: İstinye Mahallesi Sarıyer Caddesi No:69/5 (Migros içi) İstinye Telefon+90 212 277 11 90

Caddebostan Stüdyo: Bağdat Caddesi No: 270 Caddebostan, Kadıköy Telefon: +90 216 360 99 90

Yoga Academy

2001 yılında kurulan Yoga Academy, Türkiye’nin en geniş şube ağına sahip olan yoga okulu unvanına sahip. Eğitim programlarını orijinal yoga tekniklerine göre oluşturan Yoga Academy, bugün önde gelen pek çok yoga eğitmenini de camiaya kazandıran merkez. Yoga Academy’nin benimsediği orijinal yoga tekniklerinin (Maha-yoga) açılımı ise şu şekilde:

  • Yama: Evrensel eylem kontrolü
  • Niyama: Kişisel eylem kontrolü
  • Asana: Vücut kontrolü
  • Pranayama: Enerji kontrolü
  • Pratyahara: Duygu kontrolü
  • Dharana: Zihin kontrolü
  • Dhyana: Ego kontrolü
  • Samadhi: Bilinç kontrolü

15’ten fazla şehirde stüdyoları bulunan Yoga Academy, aynı zamanda her yıl düzenlediği yoga kampları ve yoga festivalleri ile ünlü.

Nefess İstanbul / İstanbul

İstanbul Anadolu Yakası’nın en sevilen yoga okullarından biri olan Nefess Yoga, anda kalmayı ve iç sesini duymayı amaçlayan bir grup yoga eğitmeni tarafından, 2011 yılında Moda’da kuruldu. Ashtanga yoga, hamile yogası, anne-bebek yogası, yin yoga, vinyasa ve hatha eğitimleri veren Nefess İstanbul’da ayrıca refleksoloji ve nefes terapisi gibi imkanlar da mevcut.

İletişim bilgileri: Nene Hatun Sok. Binbir Apt.No: 7/B Moda – Kadıköy / İstanbul

Om Yoga / İstanbul

Beşiktaş’ta bulunan butik bir yoga merkezi olan Om Yoga, farklı yoga disiplinlerine dair eğitimler vermesinin yanında; kişisel gelişim atölyeleri, yoga masajı ve spiritüel yaklaşım eğitimleri de gerçekleştiriyor. Huzurlu bir stüdyoda bire bir ve grup dersleri verilen bu sakin yoga okulunun bir diğer özelliği de ise dünyanın pek çok farklı yerinden gelen yoga eğitmenlerini ve öğrencilerini ağırlaması. Böylelikle çok kültürlü bir yoga buluşma merkezi gibi konumlanan Om Yoga’da ders veren tüm eğitmenler Yoga Eğitmenleri Derneği (YED) üyesi.

İletişim bilgileri:

Mısırlıbahçe Sok. 55A Türkali Mah. 34357 Beşiktaş, İstanbul

Telefon: 0 212 322 28 19

Maya Yoga / İstanbul – Manisa

Bakırköy ve çevresindeki en köklü yoga okullarından biri olan Maya Yoga’nın geçmişi, “Yogi Kazım” olarak bilinen yoga üstadı Kazım Gürbüz’ün 1970’lerde Almanya’da açtığı Yoga Schule’ye dayanıyor. Türkiye’ye döndükten sonra eşiyle birlikte Bakırköy’de bir yoga okulu açan Kazım Gürbüz, Maya Yoga’da kendi geliştirdiği yoga tekniği olan “YoKa” eğitimlerinin yanı sıra, Vinyasa, Hatha ve Ashtanga yoge dersleri veriliyor.

Şu an Bakırköy’de 2, Kadıköy’de 1 ve Manisa’da 1 tane olmak üzere toplam 4 şubesi bulunan Maya Yoga’da her yaştan ve her fiziksel koşuldan insan eğitimine severek devam ediyor.

İletişim bilgileri:

Ebuziya Cad.Taşevler Sokak No:2 Bakırköy / İstanbul

Telefon: 0530 783 83 90

Naya / Büyükada

Naya, sadece bir yoga okulu değil aynı zamanda masalsı bir huzur merkezi. Büyükada’nın kendine özgü muhteşem yalılarından birinde bulunan Naya, İstanbul’un en önemli yoga tatili merkezi. Huzur veren bir butik oteli tam teşekküllü bir yoga okulu ile birleştirerek şahane bir konsepte öncülük eden Naya’da özellikle bahar ve yaz aylarında denize nazır gerçekleştirilen yoga kamplarına katılabilirsiniz.

İletişim bilgileri:

Yılmaz Türk Cd. 96, Maden Mh., Büyükada, Adalar, 34970 Istanbul

Telefon: +90 (0) 216 3824598

Advayta Yoga / İstanbul

Türkiye’de yoga denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Zeynep Aksoy tarafından kurulan Advayta Yoga, Arnavutköy ve tüm boğaz bölgesinin en iddialı yoga okullarından biri. YogaŞala ve Cihangir Yoga’nın da kurucularından olan Zeynep Aksoy Advayta Yoga’da “kişisel dönüşüm” odaklı bir yoga sistemi benimsiyor. Yogada uzmanlık eğitimlerinin yanı sıra kişisel gelişim ve terapi eğitimleri de veren Advayta Yoga, bu yönüyle kişisel gelişim ve yogayı harmanlayan şahane bir dönüşüm merkezi!

Kurduğu merkezde onlarca başarılı yoga eğitmeni yetiştiren Zeynep Aksoy’un Türkiye’de ve yurtdışında eğitmenliğe başarıyla devam eden pek çok öğrencisi var. Ayrıca 100 binden fazla kopya satan bir “Evde Yoga” DVD’si de çıkaran Zeynep Aksoy ve ekibi başlangıç düzey yoga dersleri de veriyor.

İletişim bilgileri:

Telefon: +90 532 227 1321

İzmir Yoga / İzmir

2005 yılında Zeynep Aksoy’dan aldığı temel yoga eğitmenliği sonrasında profesyonel yoga kariyerine başlayan Zeliha Zerrin Albay tarafından kurulan İzmir Yoga, İzmir’de bulunan en kapsamlı yoga okulu. İzmir’in en merkezi noktalarından biri olan Alsancak’ta bulunan bu yoga okulunda vinyasa yoga, yin yoga, hatha yoga ve ashtanga yoga eğitimlerinin yanı sıra; hamile yogası ve çocuk yogası çalışmalarına da katılabiliyorsunuz.

Ayrıca İzmir ve İstanbul’daki pek çok yoga merkezi ile de iş birlikleri yapan İzmir Yoga’nın her sene düzenlediği yoga kampları ve kişisel gelişim atölyeleri de katılmaya değer. Yogada uzmanlaşmak isteyenlere için eğitmenlik programları da sunan İzmir Yoga, Yoga Alliance üyesi bir yoga okulu.

İletişim Bilgileri:

1377 Sk. Çiftçi Apt. No.7 Kat.4 D.8 Alsancak / İzmir

Telefon: 0 232 421 11 65

 

 

İlginizi çekebilecek diğer içerikler:

Hayatın her anında yogadayız

Yoganın bedene sağladığı 5 muhteşem fayda

Bir yoga eğitmenine en çok sorulan sorular ve cevapları

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler

Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.

Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

İlgili Makale