X

Stresli ve zor zamanlarda uykuya dalmak için neler yapabilirsiniz?

Uyku, fiziksel ve zihinsel işleyişimizi, hastalıklarla savaşma ve bağışıklık geliştirme yeteneğimizi, metabolizmamızı ve kronik hastalık riskimizi etkileyen, vücudumuzdaki tüm sistemlerin çalışmasında kritik rol üstlenen en önemli unsurlardan biri. Bedenimizi ve zihnimizi her gün şarj eden, ihtiyacımız olan gücü sağlayan, sinir sistemimizi iyileştiren ve bağışıklığımızı güçlendiren uyku, yeni doğmuş bir bebekten ergenlik çağındaki gençlere, yetişkinlerden yaşlılara kadar her yaştan insan için büyük bir öneme sahip. Ancak, zaman zaman yaşanan birtakım olumsuzluklar doğrultusunda uyku düzenimiz bozulabiliyor ve pek çoğumuz yeteri kadar uyuyamadığımız için fiziksel ve zihinsel sağlımızı tehdit eden durumlarla karşılaşabiliyoruz. Kişisel sorunların yarattığı stres ve kaygının yanı sıra toplumsal ve küresel olumsuz olaylar da uykuya dalmamızı zorlaştırabiliyor.

Yıkıcı depremlerin ardından ülkece içerisinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte deneyimlediğimiz acı, üzüntü, çaresizlik, huzursuzluk, suçluluk gibi zihnimizi ele geçiren duygular, maruz kaldığımız haberlerin, yürekleri yakan görüntülerin gözümüzde tekrar tekrar canlanması ve kalbimizde açılmış derin yaralar çoğumuzun ‘dün gece gözüme uyku girmedi’ cümlesini sık sık kurmamıza neden olabiliyor. Böylesi zorlu bir süreçte kaliteli bir uyku düzenine sahip olmak imkansızmış gibi görünse de kendi sağlığımızı tehlikeye atmamak ve güçlü durabilmek için uyku kalitemizi artırmaya odaklanmamız gerekiyor. Eğer siz de bu dönemde uyku sorunları yaşıyorsanız paylaştığımız ortak acının, hissettiğimiz empatik gücün, günden güne artan stres, kaygı ve korkunun pek çoğumuz için uykularımızı kaçıran nedenler olduğunu fark etmek yalnız olmadığınızı hissetmenize yardımcı olabilir.

Deneyimlediğimiz büyük üzüntünün neden olduğu olumsuz düşünceler ve rahatsızlık veren duygular şu günlerdeki uyku sorunlarımızın temel nedeni olsa da uyku kalitesini etkileyen farklı nedenlerde olabilir: Hijyen eksikliği, kahve, çay gibi kafein içeriği yüksek gıdaların aşırı tüketimi, telefon, tablet gibi mavi ışık saçan ekranlara uzun süre maruz kalma, kabuslar, rahatsızlık veren, kaşındıran veya terleten pijama, yastık kılıfı, çarşaf gibi kumaşlar veya gürültülü ortam gibi faktörler de uykuya dalışınızı zorlaştırabilir; uyku kalitenizi düşürebilir. Peki, uyku düzenimizi yeniden sağlamak için neler yapabiliriz? İşte stresli ve zor zamanlarda uykuya dalmak için ipuçları:

Yatak odanızda konforu sağlayın

İlk olarak fiziksel şartların rahat ve konforlu bir uyku için hazır olduğundan emin olun. Yatak odanız çok sıcak ya da çok soğuk olmasın, rahatsız edici ışıkları kapatın, sessiz bir ortam sağlayın. Üzerinize bol gelen ya da çok sıkı olan pijamaları giymeyin, terletmeyen, rahatsız edici olmayan kumaşlardan üretilmiş nevresim takımlarını tercih edin. Dilerseniz Konforlu bir uyku için pijama ve nevresim seçme rehberi yazımıza da göz atabilirsiniz. Ayrıca, çorapla uyuma konusunda kararsızsanız Çorapla uyumak uyku kalitesini nasıl etkiler başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Nasıl uyuyacağınıza karar verin

Tüylü minik patili bir dostunuz varsa ve yatağa onunla gidiyorsanız, belki fikriniz değişebilir. Mayo Clinic’te yapılan bir araştırma, köpek sahiplerinin evcil hayvanlarıyla uyurken gece boyunca daha fazla uyandığına dikkat çekiyor. Minik dostunuzla uyumak yerine yatma saatinize yakın onunla kucaklaşarak ve bir süre oynayarak stres seviyenizi azaltabilir, daha huzurlu bir şekilde yatağınıza gidebilirsiniz. Öte yandan, partnerinizle uyumak ise uyku kalitenizi yükseltebilir. Araştırmalara göre partneriyle birlikte uyuyan kişiler daha hızlı bir şekilde uykuya dalabiliyor. Bu konuda daha kapsamlı bir okuma yapmak için Bilimsel araştırmalara göre birlikte uyuyan çiftlerin uyku kalitesi daha yüksek yazımıza da göz atabilirsiniz.

Beslenmenize özen gösterin

İşler kontrolden çıktığında, zihinsel olarak yorgun olduğunuzda ve şu an içerisinde bulunduğumuz kriz halleri gibi yüksek stresli zaman dilimlerini yaşadığımızda tıpkı uyku düzeni gibi beslenme düzeninin de dengesi şaşabilir. Ancak, uyku kalitenizi artırmak istiyorsanız beslenmenize de özellikle böylesi stresli ve endişeli zamanlarda daha fazla özen göstermelisiniz. Akşam yemeklerinde midenizi yoracak, sindirimi zor, ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınarak ve kahve ile aranıza en geç öğlen saatlerinde mesafe koyarak uyku kalitenizi destekleyebilirsiniz. Ayrıca, Uyumanızı kolaylaştıracak 6 içecek başlıklı yazımızdaki önerileri de deneyebilirsiniz.

6/30 kuralını uygulayın

6/30 kuralı, kaliteli bir uyku için ekran süresini ve kafein tüketimini anlatan bir kural. Buna göre, uyumadan en az 30 dakika önce telefon, tablet gibi mavi ışığa neden olan ekranlardan uzaklaşmanız ve 6 saat önce kafein tüketimini sonlandırmanız gerekiyor. Daha fazlası için Daha iyi bir uykunun sihirli kuralı: 6/30 kuralı yazımıza tıklayabilirsiniz.

Yoga pozlarını uygulayın

Bedeni ve zihni rahatlatan yoga pozları, özellikle stresli zamanlardan geçerken uykuya geçişi kolaylaştırmanıza ve kafanızdaki olumsuz düşünceleri susturmanıza yardımcı olabilir. Uykuya dalmayı kolaylaştıran yoga pozları yazımızda yer alan duruşları deneyerek hem bedeninizi hem de zihninizi rahat bir uykuya hazırlayabilirsiniz.

Meditasyon yapın

Yapılan birçok araştırma, meditasyon yapmanın uyku kalitesini artırdığına dikkat çekiyor. Özellikle içinden geçtiğimiz yorucu ve üzücü süreci göz önünde bulundurduğumuzda hepimizin zihnimizdeki olumsuz düşüncelerle mücadele etmesi gerekiyor. Endişe, korku, stresi dindirmek ve kendinizi uyku moduna sokmak için meditasyonu deneyebilirsiniz. Halihazırda meditasyon yapıyorsanız da farklı meditasyon tekniklerini değerlendirebilirsiniz. Alternatif tıp uzmanı Deepak Chopra’nın uyku meditasyonundan ilham alabilirsiniz. Aşağıdaki videoyu izleyebilir veya Uykusuzluk ile savaşınızda etkili bir çözüm: Deepak Chopra uyku meditasyonu yazımızı inceleyebilirsiniz.

Nefes egzersizlerinden faydalanın

Geceleri uyumakta zorluk çekiyorsanız, içe dönüp nefesinize odaklanmayı deneyebilirsiniz. Kontrollü nefes alma yöntemleri veya sakinleşmenize yardımcı olabilecek bir dizi yavaş, derin nefes size bu konuda yol gösterebilir. Dr. Andrew Weil’ın kaygıları dindirmek için önerdiği 4-7-8 nefes tekniğini deneyebilirsiniz:

  • Ciğerleriniz tamamen boşalana kadar tüm nefesinizi yavaşça verin.
  • Dört saniye boyunca burnunuzdan nefes alın.
  • Nefesinizi yedi saniye tutun.
  • Sekiz saniye nefes verin.
  • Bu yöntemi en az dört kez tekrarlayın.

Diğer yandan, 4-4-4-4 ya da kutu nefes egzersizinden de faydalanabilirsiniz:

  • Akciğerlerinizdeki tüm havayı boşaltın ve içinizden 4’e kadar sayarak bekleyin.
  • Sonraki adımda 4 sayıda, karın kaslarınızı ve diyaframınızı da kullanarak, olabildiğince derin bir nefes alın ve nefesinizi tutarak içinizden 4’e kadar sayın.
  • Bu döngüyü 5 dakika boyunca, ara vermeden sürdürmeye çalışın.

Dilerseniz daha fazla nefes egzersizi ve farklı teknikler için şu yazılarımızı da inceleyebilirsiniz:

Günlük tutmayı deneyin

Günlük tutmak yorgun olduğunuz ancak zihninizden akıp geçen olumsuz düşüncelere, içinizdeki sıkıntıya ‘dur’ diyemediğiniz için uyuyamadığınız zamanlarda etkili bir uykuya geçiş yöntemi olabilir. Araştırmalara göre, yatmadan önce günlük tutmak, uykuya daha hızlı bir şekilde dalmaya yardımcı oluyor.

Vücut taraması yapın

Vücut taraması veya body scan, bilimsel araştırmaların uykuya geçişi kolaylaştıran etkili bir rahatlama tekniği olduğunu vurguladığı kavram. Belki aklınıza ilk olarak tıbbi bir müdahale ya da hastane ortamında yapılan kontrol gibi gelmiş olabilir, ancak kendi yatağınızda ve bireysel konforunuzda yaptığınızda rahatlamak için güçlü bir araç olduğunu fark edebilirsiniz.

Vücut taraması yapmak için:

  • Yatağa uzanın.
  • Başınızın tepesinden başlayarak, gerçekten gevşemiş hissedene kadar tüm enerjinizi vücudunuzun tek bir bölgesine odaklayın.
  • Yüz ve boyun kaslarından başlayarak vücudunuzu yavaşça aşağı doğru hareket ettirin.
  • Her koldan aşağı doğru hareket edin ve gövdenizden yukarı ve midenizden aşağı doğru ilerleyin.
  • Ayak parmaklarınıza kadar inerek her bacağınızı yavaşça gevşetin.
  • 10-20 dakika boyunca tepeden tırnağa gevşemiş hissedene kadar tüm bedeninize odaklanın.

‘Beyaz gürültü’ dinleyin

Beyaz, pembe veya kahverengi gürültü gibi farklı ortam sesleri araştırmalara göre uykuyu dalma sürecini hızlandırabilir. Genel olarak ‘white noise’ olarak bilinen beyaz gürültü sesleri biliniyor olsa da pembe ve kahverengi gürültü de tercih edilebilir:

Beyaz gürültü: Beyaz gürültü, tüm ses frekanslarını kapsar ve bir uğultu sesi oluşturur. Beyaz gürültüye örnek olarak fan, televizyon, klima veya hava temizleyicileri verilebilir.

Pembe gürültü: Pembe gürültü, beyaz gürültüden daha derin bir ses frekansına sahiptir. Yaygın pembe gürültü örnekleri arasında yağmur, rüzgar ve hışırdayan yapraklar bulunur.

Kahverengi gürültü: Kahverengi gürültü, pembe veya beyaz gürültüden bile daha derin bir frekanstır. Kahverengi gürültü örnekleri arasında şelaleler ve gök gürültüsü sayılabilir.

Dilerseniz online olarak bu tür sesleri bulabilir veya özel sesleri içeren ve genellikle bebek ürünleri arasında satılan teknolojik aletleri de kullanabilirsiniz.

Mindfulness pratiklerini uygulayın

Farkındalık egzersizleri rahatsızlık veren düşünceleri zihninizden uzaklaştırmanıza yardımcı olabilir. Mindfulness pratiklerini günün herhangi bir saatinde uygulayabilirsiniz, ancak yatmadan önce birkaç dakika harcamak, yorgun olduğunuz ancak uyuyamadığınız zamanlarda sizi uyku moduna sokmaya yardımcı olabilir. Duyularınıza, nefesinize ya da uzuvlarınıza odaklanarak anda kalabilir, kendinizi rahat bir uykuya hazırlayabilirsiniz.

Olumsuz haberleri takip etmeye ara verin

Evet, gündemden uzak kalmak çok zor. Hepimiz ülkemizde olup biten her şeyi en doğal hakkımız olarak öğrenmek istiyoruz ancak özellikle uyku saatine yakın içerisine düştüğümüz olumsuz haber döngüleri doomscroolling’i deneyimlememize ve zihin sağlığımızın bozulmasına, dolayısıyla da uykuya dalmakta güçlük yaşamamıza neden olabilir. Bu nedenle tüm gün haberlerden kopamıyor olsanız dahi uyumadan birkaç saat önce haber takibini bitirmeniz daha kolay uyumanızı sağlayabilir.

Son olarak bireysel olarak aldığınız hiçbir önlem, denediğiniz hiçbir yöntem işe yaramıyorsa ve çok uzun zamandır uyku güçlüğü çekiyorsanız bir uzmandan profesyonel destek alarak da bu süreci daha hızlı bir şekilde atlatabilirsiniz.

Dilerseniz uyku kalitesini ele aldığımız farklı yazılarımızı da inceleyebilirsiniz:

Sağlıklı bir uyku: Yatmadan önce yapmamanız gereken 10 şey
Uyumak mı, hastalanmak mı: Kaliteli bir uyku için 14 öneri
Çocuklarda uyku sorunlarıyla baş etmek için ebeveynlerin izleyebileceği yollar
En sık karşılaşılan uyku problemleri ve çözüm önerileri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale