X

Evde bitki bakımı: Bitkileri temiz tutmanın ve mutlu etmenin püf noktaları

Her canlı gibi bitkiler de bakıma ihtiyaç duyarlar. Sağlıklı bir şekilde gelişmeleri, büyümeye devam etmeleri, rengarenk çiçekler açmaları, meyve vermeleri için ihtiyaç duydukları bakımın karşılanması gerekir. Yapraklarının temizliğinden yeterli güneş ışığı almasına, kurumuş dallarından kurtulmasından nem oranlarının ayarlanmasına kadar her şey bitkiseverlerin ve evinde birçok yeşil dostu olanların dikkat etmesi gereken konular arasında. Evde bitki bakımı hakkında her şey bu yazımızda.

Bitki bakım rehberi

Bir bitkinin ne kadar sıklıkta temizlenmesi gerektiği koşullara göre değişiklik gösterir. Bitkinin yapraklarının türü, evdeki toz miktarı bu koşulları belirler. Bazı durumlarda, basit bir toz alma işlemi yeterliyken, bazı durumlarda daha derin bir temizlik yapmak gerekebilir. Öte yandan, sadece temizlik yetmez; bitkilerin kapsamlı bir bakıma da ihtiyacı vardır; saksılarını değiştirmek, yeterli güneş ışığını sağlamak gibi. Detaylı bitki bakımı için yazımızı okumaya devam edin.

Bitkilerinizi temizleyin.

Bitkilerinizi temizlemenin birden fazla yolu var. Eğer bitkinizin yaprakları hassas ise veya üzerinde çiçekler varsa, yumuşak bir toz bezi kullanabilirsiniz. Eğer geniş yapraklı bir bitkiyse, nemli bir süngerle temizleyebilirsiniz. Evinizde çok fazla bitki varsa, bitkilerinizi duşa sokmayı da deneyebilirsiniz. İşte bitkilerinizin ihtiyaçlarına göre uygulayabileceğiniz temizleme yöntemleri:

1. Duş aldırma

Eğer büyük bitkileriniz varsa, onları hep birlikte duşakabinin içine yerleştirip, yerinden çıkabilen duş başlığınızda bitkilerinizi yıkayabilirsiniz. Bu uygulama sırasında suyun tazyikinin bitkilerinize zarar vermemesine özen göstermelisiniz. Eğer duş başlığınız buna uygun değilse, bir sprey şişesinin içine ılık su doldurarak da bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz.

2. Süngerle temizleme

Eğer bitkinizin çok sayıda ve ince yaprakları varsa, süngerle temizleme pek uygun bir yöntem olmayabilir. Ancak geniş ve sağlam yaprakları varsa, bir kabın içine sabunlu su yaparak bitkilerinizin yapraklarını temizleyebilirsiniz. Bu yöntemde kullandığınız süngerin sert olmamasına dikkat etmelisiniz. Süngeri sık sık suya batırarak tozların diğer yapraklara taşınmasını önleyebilirsiniz. İşlemi uygularken diğer elinizle yaprakları alttan desteklemeyi ihmal etmemelisiniz.

3. Mikrofiber bez veya toz alma aparatı kullanma

Duşakabine taşıyamayacak kadar büyük bir bitkiye sahip olan şanslı kişilerdenseniz, bitkinizi temizlemek için mikrofiber bez veya toz alma aparatı kullanabilirsiniz. Uygulaması oldukça basit; elinize aldığınız bez veya toz alma aparatıyla yaprakları nazikçe tozlardan arındırmanız yeterli.

4. Fırça kullanarak temizleme

Bazı bitkilerin yaprakları çok ince ve narin olabilir. Bu tür bitkileri temizlemek için yumuşak uçlu bir fırça kullanmanız gerekebilir. Bitkinizin yapısına göre fırçayı ılık suyla biraz ıslatabilirsiniz. Fırçayı, boya yapar gibi yaprakların üzerinde gezdirerek tozlarından arındırabilirsiniz.

5. Ölü yapraklardan kurtarma

Bitkinizi tozlardan kurtarıp temizlemişken, ölü yaprakları da uzaklaştırmalısınız. Bu yaprakları temiz bir makas yardımıyla kesebilirsiniz. Böylelikle sadece bitkinizin daha güzel bir görünüme sahip olmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda canlı yaprakların daha fazla beslenmesine de yardımcı olmuş olursunuz. Ölü yaprağı keserken, bitkinin köküne en yakın olan noktadan kesmelisiniz.

Peki, bitkilerimizin bakımı için onları sadece temizlemek yeterli mi derseniz, elbette ki hayır. Her canlı gibi onların da farklı ihtiyaçları var. Temizliğin yanı sıra su, güneş ışığı, nem, toprak, yeterli alan, yeni bir saksı ve tabii ki bolca sevgi.

Düzenli sulayın.

Her bitkinin farklı su gereksinimleri olsa da tüm yeşil dostlar suya ihtiyaç duyarlar. Kimi bitkiler her gün su isterken kimi bitkiler için haftada 1 kez sulanmak yeterlidir. Bu nedenle bakımını yaptığınız bitkilerin özelliklerini bilerek su ihtiyacına göre sulamanız gerekir. Çiçekli bitkiler genellikle biraz daha fazla su isterken kaktüs çeşitleri daha az suya ihtiyaç duyarlar. Eğer birden fazla bitkiniz varsa ve hepsi farklı türde, farklı su ihtiyaçlarına sahipse bir takvim oluşturmanız en iyisi. Böylelikle sulama zamanlarını kaçırmazsınız.

Yeterli güneş ışığı aldıklarından emin olun.

Güneş ışığı tıpkı su gibi bitkilerin temel besin kaynaklarından biri. Bitkinizin evinizdeki yeri onun için hayati bir öneme sahip. Kimi bitkiler direkt güneş ışığı severken bazı türler süzülen ışığı tercih ederler. Işığın açısı onların büyüyüp gelişmelerini etkileyen önemli bir faktör. Paşa kılıcı, bambu, deve tabanı ya da duvar sarmaşığı gibi bitkiler güneş ışığına ihtiyaç duysalar da hafif  karanlıkta yaşamayı daha çok severler. Bu nedenle odanın az güneş alan köşesinde daha mutlu olabilirler. Aloe vera, sardunya, yuka, fesleğen ve sukulent gibi türler ise bol güneş alan yerlerde daha iyi büyürler. Bu tür bitkilerinizi mümkün olduğunca ışıklı köşelere, pencere kenarlarına yerleştirebilirsiniz. Ancak, çok fazla doğrudan güneş ışığına maruz kalan bitkilerde yaprak yanıkları görülebilir. Bunun için güneş ışığını biraz filtrelemek, pencerelerinize hafif perdeler eklemek iyi bir yöntem olabilir. Öte yandan, orkide türleri ise ışık konusunda daha hassaslar. Aydınlık, ışık alan yerleri severler ancak direkt ışıktan hoşlanmazlar. Onlar için en iyisi süzülen ışıktır. Orkidelerinizi doğrudan ışık almayan fakat aydınlık olan yerlere koyarak, ışığın direkt olarak değil farklı bir noktadan yansımasını sağlayabilirsiniz.

Nem oranına dikkat edin.

Nem, bitkiler için en az su kadar önem taşır. Evlerimiz, dışarıya göre daha az nemlidir ve bu da bitkiler için bir sorun teşkil edebilir. Yeterli nemin bulunmadığı ortamlarda bitkilerin yaprakları kurumaya başlar, sararır veya kahverengi lekeler oluşabilir. Nem eksikliğinin devamında da solarak ölebilirler. Öte yandan yüksek nem oranında ise bitkiler çürüyebilir ya da mantar, küf oluşumu gibi olumsuz koşullar meydana gelebilir. Bu nedenle evinizdeki nem oranını kontrol altında tutmak için bir nem ölçer kullanabilirsiniz. İç mekan bitkileri genellikle yüzde 40 ile 60 arasında nem düzeyine ihtiyaç duyarlar. Tropik bitkiler içinse bu oran yüzde 90’a kadar çıkabilir. Bitkilerin yaprakları inceldikçe neme duyulan ihtiyaç da artar. Sert, kalın yapraklı bitkiler ise düşük nem oranına karşı daha dayanıklıdır; kaktüs türleri buna iyi birer örnek oluşturabilir. Daha fazla neme ihtiyaç duyan bitkileriniz için hava nemlendiricisi kullanarak evinizin nem oranını artırabilirsiniz. Öte yandan bitkilerinizin yapraklarına su püskürtebilir ya da onlara duş aldırabilirsiniz. Ancak bu iki yöntem de kısa süreli olarak nem ihtiyacına çözüm olabilir. Bu nedenle nem cihazını daha uygun bir seçenek olarak değerlendirebilirsiniz.

Toprak ve saksı değişimini unutmayın.

Bitkilerin gelişimini devam ettirebilmesi ve büyümesi için yeterli alana ihtiyacı vardır. Bu nedenle topraklarının ve saksılarının zaman zaman değişmesi gerekir. Bitkiler büyüdükçe içlerinde bulundukları saksılar onlara küçük gelmeye başlar bu nedenle daha geniş bir saksıya transfer etmeniz önemli hale gelir. Bitkinizin ne zaman değişime ihtiyacı olduğunu anlamanız için toprağına ve köklerine bakmanız yeterli. Eğer toprağı çok hızlı kuruyorsa ve kökleri saksıdan dışarı çıkmaya başladıysa zamanı gelmiştir. Öte yandan, her bitki için geçerli olmasa da saksı ve toprak değişimi için genellikle en uygun zaman nisan-mayıs aylarıdır. Bitkinin ihtiyaç duyduğu toprak tipi ile eskisinden en az bir boy büyük olan saksıya geçişini yapabilirsiniz. Toprağını değiştirirken saksısını da değiştirmeyi unutmayın, yeni toprak ile eski saksının kullanılması önerilmez. Bitkinizi toprağını ve saksısını değiştirmeden iki gün önce her zamanki gibi suladığınızdan emin, saksı değişimi sırasında sulama yapmayın. Bitkiniz büyük ve ağırsa değişikliği yaparken yardım almanız iyi olabilir, bu sayede bitkinin zarar görmesini engelleyebilirsiniz. Adım adım değişimi nasıl yapacağınıza gelirsek;

  • Saksıyı ters çevirin ve bitkiyi kökleriyle birlikte eski saksısından çıkarın. Eğer çıkmakta zorlanıyorsa eski saksıyı bitkiye zarar vermeden kesin.
  • Köklerindeki eski toprağı mümkün olduğunca arındırın. Zarar görmüş, çürümüş veya ölü kökleri temizleyin.
  • Bitkinizi saksının ortasında konumlandırın ve toprakla doldurmaya başlayın. Saksının üst yüzeyinde 1,5-2 cm kalacak şekilde toprakla doldurun ve hafifçe vurarak toprağı sıkıştırın.
  • Toprak nemli olacak şekilde su verin.

Not: Bitkinizin yeni saksını sevmesi için isterseniz biraz vitamin ekleyebilirsiniz.

Budamayı unutmayın.

Bitkilerinizin gelişimlerini desteklemek, onları güçlendirmek, daha sağlıklı büyümelerini sağlamak, çiçek ve meyve kalitelerini artırmak için onları zaman zaman budamayı unutmayın. Zayıf, güçsüz dallardan arındırmak, bitkinin dengesini bozan, büyümesini engelleyen kök, yapsak, dal varsa onları temizlemek ve daha iyi şekil vermek için bitkiye zarar vermeden bazı yerlerini kesmeniz gerekir. Her bitkinin budanma zamanı farklı olabilir, bu nedenle bitkinizin türünü ve özelliklerini iyi öğrenmiş olmanız şart. Bitkinin çeşidine göre budama zamanı farklılık gösterse de bitkileri uyku halindeyken budamak önemlidir. Evdeki süs bitkileri için genellikle en iyi zaman kış mevsimidir. Öte yandan çiçek açan bitki türlerinde ise budama için çiçeklenmenin geçtiği ilkbahar daha uygundur. Budama yaparken çeşitli aletler işinizi kolaylaştıracaktır; budama makası ve eldiven oldukça işinize yarayabilir. Budama yaparken her dalı tek tek incelemeyi, kalın dalları kademeli budamayı, tırnak bırakmadan kesim yapmayı ve gövde dokusunu zedelemeden kesmeyi unutmayın. Ayrıca kullandığınız aletlerin temizliğinden de emin olmalısınız.

Böceklenmelere karşı dikkatli olun.

Evdeki saksı bitkilerinde böceklenme bitki bakımında sıkça karşılaşılan durumlardan biri olabilir. Bitkilerin köklerinde, yapraklarında veya toprağında küçük böcekler ya da minik sinekler belirebilir. Hatta zaman geçtikçe çoğalarak eve yayılabilirler. Bu da tüm bitki dostlarınızı üzebilir. Bitkilerde meydana gelen böceklenmeler için çeşitli kimyasal ilaçlar satın alabileceğiniz gibi dilerseniz evinizde kolayca hazırlayabileceğiniz birkaç basit doğal yöntem de deneyebilirsiniz. Toz tarçını toprağa serpiştirebilir, aspirinli su karışımını toprağa dökebilir, soğanın dış kabuğunu suda bekletip ertesi gün kabuklarını süzdükten sonra elde ettiğiniz su ile bitkinizi sulayabilirsiniz. Hiçbiri işe yaramazsa bitkinizin toprağını değiştirebilirsiniz.

Bonus: Sevginizi gösterin.

Hava, su, ışık kadar bitkilerin büyümesi, gelişmesi için önemli olan bir diğer kriter ise her canlının ihtiyacı olan sevgi. Bitkilerinize sevginizi gösterdiğinizde büyümelerini keyifle izleyebilirsiniz. Onlarla her gün konuşmayı, yapraklarını okşamayı, güzel gözler söylemeyi unutmayın. Siz onlara sevginizi gösterirseniz emin olun onlar da size olan sevgilerini büyüyen yaprakları, açan çiçekleri ile gösterirler.

Kaynak: newgarden, gardenerspath 

İlginizi çekebilir: En iyi iç mekan bitkileri: Evinize ve yaşam tarzınıza uygun bitki seçmenin püf noktaları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale