X

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için tüketmeniz gereken mikro besinler

Sonbahar, mevsimsel değişikliklerin etkisi altına girdiğimiz kritik dönemlerden biri. Havaların yavaş yavaş veya günümüzde iklim krizinden dolayı ‘birden’ soğuması -tıpkı bahardan yaza ani geçişimiz gibi- güneş ışınlarının azalması ile başta D vitamini olmak üzere çeşitli eksikler yaşamaya başlayışımız, burun akıntısı, alerji gibi semptomlarla mücadele edişimiz, kısacası vücudumuzun savunma mekanizmasına zarar veren her şey, bu dönemde oldukça yaygın. Dolayısıyla özellikle sonbaharın başlamasıyla bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için sağlığımıza ekstra özen göstermemiz şart. Aksi halde, zorlu bir kış bizi bekliyor demektir.

Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde beslenmenin rolü

Bağışıklık sistemi karaciğer ve bağırsak gibi organlar, beyaz kan hücreleri, proteinler (antikorlar) ve hormonlardan oluşan, oldukça karmaşık bir sistem. Bağışıklık sisteminin en önemli fonksiyonuysa vücudunuzu enfeksiyondan ve hastalığa neden olan bakteri, virüs, parazit ve mantarlardan korumak.

Her birimizin vücudunun ve bağışıklık sisteminin çok özel ihtiyaçları olsa da, kendinize iyi bakmak ve bağışıklığınızı güçlendirmek için yaşam tarzınıza entegre edebileceğiniz bazı yaşam alışkanlıkları mevcut. Bağışıklık sistemi, bedenin tamamına yayılan, pek çok farklı organı ve hormonu kapsayan bir sistem olduğu için güçlü olması da ancak bütünsel bir yaklaşım izleyerek mümkün. Toksinlerden mümkün olabildiğince arınmak (sigara içmemek ya da alkol tüketimini sınırlandırmak gibi), fiziksel aktivite ve egzersize zaman ayırmak, uyku düzenine dikkat etmek ve en önemlisi vücudunuzun ihtiyaç duyduğu vitaminleri, mineralleri ve besin öğelerini içeren, dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni izlemek güçlü bir bağışıklık sisteminin olmazsa olmazlarından.  Bu yazımızda bağışıklık sistemini desteklemek için vücudun ihtiyaç duyduğu mikro besin öğeleri olan vitaminlere, minerallere, probiyotiklere ve faydalarına göz attıktan sonra; tüm bu besin öğelerini içeren bağışıklık sistemi destekçisi besinleri yakından inceleyeceğiz. 

A vitamininin faydaları

Antioksidan özellikteki vitaminlerden biri olan A vitamini ciltte, solunum yollarında ve bağışıklık sisteminin %80’ini oluşturan bağırsaklarda bulunan hücrelerin işlevini ve bütünlüğünü destekleyen önemli vitaminlerden biri. A vitamini, vücuttaki herhangi bir antijene (yabancı maddeye) karşı verilen bağışıklık sistemi tepkilerinin düzenlenmesinde ve bağışıklık sistemi hücreleri olan T ve B lenfositlerinin (bağışıklık hücreleri) üretilmesinde rol oynar. A vitamini, havuç ve kabak gibi bitkisel besinlerde, vücutta iltihaplanmayla savaşmaya yardımcı olan antioksidanlar olan karotenoidler şeklinde bulunabilir.

İlginizi çekebilir: A vitamininin faydaları nelerdir? Hangi besinlerde A vitamini bulunur?

B vitamininin faydaları

B vitaminlerinin tamamı, özellikle de B6 vitamini, B9 vitamini (folik asit) ve B12 vitamini, bağışıklık fonksiyonlarını önemli ölçüde destekler. B6 vitamini eksikliği, antikor üretimini yavaşlatacağı, hatta durdurabileceği için diğer tüm bağışıklık fonksiyonlarını da bağlantılı olarak zayıflatabilir. B9 vitamini olarak adlandırılan folik asit ve B12 vitaminlerindeki bir eksiklik ise, özellikle hastalığa yatkın olmayı ve bağışıklık tepkilerinin doğru ve düzgün çalışmamasını beraberinde getirebilir. Bağışıklık sistemi destekleyicisi olan bir diğer vitamin olan B12 vitamini yalnızca hayvansal ürünlerde bulunur, bu nedenle vegan ya da vejeteryan besleniyorsanız kanınızdaki B12 vitamini seviyelerini düzenli olarak ölçtürmeniz ve doktorunuz gerekli görürse B12 vitamini ihtiyacınızı besin takviyeleriyle karşılamanız da gerekebilir.

İlginizi çekebilir: B vitamininin faydaları nelerdir? En çok hangi besinlerde bulunur?

C vitamininin faydaları

Faydaları saymakla bitmeyen C vitamini, bağışıklık sistemini destekleyen en önemli vitaminlerin başında geliyor. C vitamini bağışıklık sisteminin soğuk algınlığına neden olan virüslerle savaşmasına, vücuttaki antioksidan aktiviteyi artırmaya ve demir gibi minerallerin emilimine yardımcı olur. Enfeksiyonlarla mücadele söz konusu olduğunda, C vitamininin bağışıklık artırıcı gücünün antioksidan özellikleriyle bağlantılı olduğu biliniyor. Kendisi başlı başına antioksidan özellikte olan C vitamini, vücuttaki E vitamini gibi diğer antioksidanların yenilenmesine de yardımcı olarak, metabolizma faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan serbest radikallerin hücrelere zarar vermesini de engelliyor. Bağışıklık faaliyetlerinde aktif olarak kullanılan C vitamininin fazlası vücutta depolanamadığı için, günlük olarak tüketilmesi gerekiyor.

İlginizi çekebilir: C vitamini hakkında her şey: Nasıl işe yarıyor, nasıl kullanılıyor?

D vitamininin faydaları

D vitamini, bağışıklık sistemi hücreleri olarak bilinen beyaz kan hücrelerinin üretimi için son derece önemli bir vitamindir. Beyaz kan hücreleri olarak bilinen ve vücudu dışarıdan gelen zararlı organizmalardan koruyan bu savaşçı hücreler, insan vücudunda kemik iliğinde üretilir. Kemik hücrelerinin üretimini sağlayan D vitamini de bu yönüyle dolaylı olarak da olsa bağışıklık sisteminin en önemli destekçilerindendir.

Büyük çoğunluğu güneş ışığıyla sentezlenebilen D vitamini, az miktarda da olsa yağlı balıklar ve yumurta gibi besinlerde bulunur. Özellikle kış aylarında, evde olmanın da etkisiyle güneş ışığı alamadığımız için D vitamini eksikliği yaşayabiliriz. Böyle durumlarda D vitamini içeren besin takviyeleri kullanılabilse de, öncelikle bir uzmanla görüşmenizin faydalı olacağını hatırlatmak isteriz.

İlginizi çekebilir: D vitamini depolarınız ne durumda: D vitamini neden bu kadar önemli?

E vitamininin faydaları

E vitamini de tıpkı C vitamini ve A vitamini gibi antioksidan özellikteki bir vitamindir. E vitamininin enfeksiyonla mücadeleye yardımcı olabilecek güçlü bir antioksidan olduğunun bilinmesinin yanı sıra, bağışıklık sistemi hücrelerine zarar veren serbest radikallerin vücuttan uzaklaştırılması konusunda da oldukça etkilidir. E vitamini özellikle kabuklu yemişlerde ve yağlı tohumlarda bol miktarda bulunur.

İlginizi çekebilir: E vitaminin faydaları ve en çok E vitamini içeren besinler nelerdir?

Çinkonun faydaları

Besinler yoluyla vücuda alınması gereken en önemli minerallerden biri olan çinko, vücudumuzun bu minerali depolayamaması nedeniyle günlük olarak vücuda alınması tavsiye edilen minerallerden biri. Çinko, vücutta enfeksiyon oluşumunu önleyen nötrofiller ve makrofajlar gibi bağışıklık hücrelerinin fonksiyonlarını destekler. Dolayısıyla çinko eksikliği, vücudun enfeksiyon riskine açık hale gelmesine neden olabilir. Çinko mineralinin ayrıca virüslerin hücre çeperinden geçerek çoğalmasını, dolayısıyla viral hastalıkların oluşmasını doğrudan engellediği de biliniyor. Bu nedenle burun tıkanıklığı, burun akıntısı, nezle, boğaz ağrısı, öksürük gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla başa çıkmak için düzenli ve yeterli miktarlarda çinko tüketmeniz ve vücudunuzda bulunan çinko seviyesine dikkat etmeniz gerekiyor.

İlginizi çekebilir: Çinko eksikliğinin belirtileri nelerdir?

Demirin faydaları

Hücrelere oksijen taşınmasını sağlayan kırmızı kan hücrelerinin üretiminde hayati bir rolü olan demir minerali, bu yönüyle sağlıklı bağışıklık fonksiyonları için kritik öneme sahiptir ve eksikliği tüm sistemleri olduğu gibi bağışıklık sisteminin çalışmasını da dengesizliğe sokar. Kırmızı et, balık, kümes hayvanları, yumurta, fasulye, mercimek, bezelye, tam tahıllar, fındık, ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler bol miktarda demir içerir.

Selenyumun faydaları

Selenyum minerali, vücudu korumaya yardımcı olan bir antioksidandır. Selenyum ayrıca vücudun arındırılmasına yardımcı olan ve detoks etkisi gösteren glutatyon peroksidaz enziminin üretiminde de hayati bir öneme sahiptir. Selenyum minerali özellikle Brezilya fıstığı, ceviz, ton balığı, sığır eti, kümes hayvanları, güçlendirilmiş ekmekler ve diğer tahıl ürünlerinde bulunur.

Probiyotiklerin ve prebiyotiklerin faydaları

Her ne kadar ayrı fonksiyonları varmış gibi görünse de, sindirim sistemi ve bağışıklık sistemi birbiriyle doğrudan bağlantılı olan iki sistem. Bağışıklık sisteminin büyük bir bölümünü bağırsaklar oluşturuyor. Dolayısıyla sağlıklı bir sindirim sistemi sağlıklı bağırsaklar, sağlıklı bağırsaklar ise bağışıklık sisteminin düzgün çalışması anlamına geliyor. Lif yönünden zengin gıdalarla beslenmek, besin değeri yüksek olan mevsim meyveleri ve sebzeleri tüketmek, beslenme düzeninize bağırsak florasındaki bakteri çeşitliliğini destekleyen probiyotik içerikli besinleri eklemek bağışıklık sisteminizi destekleyebilir. Vücuda dost bakteriler olan probiyotikleri içeren besinleri tüketmenin yanı sıra, bu dost bakterilerin besini olan prebiyotikleri de tüketmeniz, bağırsak floranızı zenginleştirmenize ve bağışıklık sisteminizin güçlendirilmesine yardımcı olacaktır.

Birçok fermente yiyecek ve içecek doğal probiyotikler içerir. Yoğurt, kefir, kombucha, turşu gibi mayalı gıdalar en iyi probiyotik kaynaklarının başında geliyor. Probiyotiklerin beslenmesi için gerekli olan prebiyotiklerse, meyve ve sebzelerin, baklagillerin ve tam tahılların sindirilemeyen liflerinde bulunuyor. Sindirilemeyen ve metabolizma faaliyetlerinde kullanılamayan prebiyotikler, sağlıklı bakterilerin gelişmesine yardımcı olmak için bir tür yakıt görevi görürler.

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için hangi besinler tüketilmeli?

Bağışıklık sistemi sağlığınızı korumak, bağışıklık hücresi oluşumuna destek olmak, bağışıklık sistemini desteklemek ve güçlendirmek için yukarıda sağdığımız tüm mikro besin öğelerinden zengin bir beslenme düzeni izlemeniz şart. Besin değeri yüksek mevsim meyve ve sebzeleri, taze ve işlenmemiş gıdalar daha sağlıklı bir bağışıklık sistemine kavuşmanıza yardımcı olabilir.

Aşağıdaki besinler sağlıklı bir bağışıklık sistemi için gerekli olan mikro besin öğelerince en zengin ve en fazla çeşitliliğe sahip olan kaynaklar olmalarının yanı sıra, tüm sistemlerinizin düzgün çalışmasına ve bütünsel sağlığınıza da sayısız fayda sağlayacaktır. 

  • Turunçgiller: Hasta olduğumuzda aklımıza ilk gelen şey C vitamini kaynaklarına yönelmek. C vitamininin en önemli kaynaklarından biri ise kolaylıkla tahmin edebileceğiniz üzere turunçgiller. Greyfurt, portakal, mandalina, limon gibi neredeyse tüm turunçgiller C vitamini bakımından oldukça zengin besinler.
  • Kırmızı biber: En fazla C vitamini içeren besin kaynaklarının turunçgiller olduğu düşüncesi yaygın olsa da, kırmızı biber de turunçgillerin zenginliğini aratmayacak miktarda C vitamini içeriyor. Ortalama büyüklükteki bir kırmızı biber 127mg C vitamini içerirken, aynı miktardaki portakalda sadece 45mg C vitamini bulunuyor. Kırmızı biber zengin C vitamini içeriğinin yanı sıra vücutta bağışıklık sistemini destekleyen A vitaminine dönüşen beta-karoten yönünden de oldukça zengindir.
  • Brokoli: Kış aylarının en sevilen sebzelerinden biri olan, lahanagiller ailesinin sevilen üyesi brokoli tam bir vitamin ve mineral deposu. A vitamini, C vitamini ve E vitaminlerinin yanı sıra lif ve diğer birçok antioksidanla dolu olan brokoli, söz konusunda bağışıklık sistemini desteklemek olduğunda tabağınıza koyabileceğiniz en faydalı sebzelerden biri. Brokolinin yüksek besin değerinden maksimum düzeyde faydalanabilmek için olabildiğince az pişirerek tüketmeniz öneriliyor. Özellikle buharda pişirmenin, besin değerini korumasına yardımcı olduğu biliniyor.
  • Sarımsak: Akdeniz mutfağının en sevilen doğal aroma vericilerinden biri olan, girdiği her yemeğe lezzet katan sarımsak, vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına en çok destek olan, bağışıklık sistemi destekleyicilerinin başında geliyor. Sarımsağın bağışıklık artırıcı özellikleri, içeriğinde bulunan allisin gibi yüksek konsantrasyonda kükürt içeren bileşiklerden geliyor.
  • Zencefil: Zencefil de tıpkı turunçgiller gibi, özellikle üst solunum yolu hastalıklarında en sık başvurulan besinlerin başında geliyor. İltihap oluşumunu azaltıcı etkisiyle boğaz ağrısı gibi iltihaplanma ve enfeksiyona dayalı hastalıkların belirtilerini gözle görülür şekilde azaltıyor. Zencefil antienflamatuar özelliğiyle enfeksiyonların sebep olduğu ağrıların azaltılmasına da yardımcı oluyor.
  • Ispanak: C vitamini yönünden oldukça zengin olan ıspanak aynı zamanda bol miktarda antioksidan ve beta karoten içerdiği için bağışıklık sistemimizin enfeksiyonla mücadelesine destek olan bir besin. Demir içeriğiyle hücrelere oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin üretilmesine de destek oluyor. Brokoliye benzer şekilde ıspanağın da besin değerini koruyabilmek için mümkün olabildiğince az pişirilmesi öneriliyor. Ispanağı çiğ ya da çok az pişirilmiş şekilde tüketmek, içeriğindeki A vitamininin emilimini de kolaylaştırıyor.
  • Yoğurt: Harika bir probiyotik kaynağı olan yoğurt, vücudun hastalıklarla savaşmasına yardımcı olan bağışıklık sisteminin en önemli destekçilerinden biri. Probiyotik özelliğiyle bağırsak sağlığını desteklemesinin yanı sıra az miktarda da olsa D vitamini içeren yoğurt, vücudun doğal savunma mekanizmasını en iyi destekleyen besinlerin başında geliyor.
  • Badem: Soğuk algınlığını önlemek ve enfeksiyonlarla savaşmak söz konusu olduğunda, C vitaminiyle birlikte E vitamini de önemli bir göreve sahip. Güçlü antioksidan özellikte olan E vitamini yağda çözünen bir vitamin, dolayısıyla faydasını maksimum seviyede görebilmek için sağlıklı yağlar içeren besinlerle birlikte alınması için gerekiyor. Badem gibi kuruyemişler E vitamini deposu olmalarının yanı sıra, E vitamini emilimi için gerekli olan sağlıklı yağlardan da son derece zengin besinler.
  • Ayçekirdeği: Ayçekirdeği fosfor, magnezyum gibi minerallerin yanı sıra B6 vitamini ve E vitaminleri gibi mikro besin öğelerince de zengin bir gıda. Badem gibi ayçekirdeğinde de bol miktarda bulunan E vitamini, bağışıklık sistemi fonksiyonlarının düzenlenmesi ve sürdürülmesinde önemlidir. Yüksek miktarda E vitamini içeren diğer yiyecekler arasında avokado ve koyu yapraklı yeşillikler de bulunuyor. Ayçekirdeği, bağışıklık sistemini destekleyen mikro besinlerde biri olan selenyum minerali bakımından da inanılmaz derecede zengin bir kuruyemiş.

Özet olarak sağlıklı bir bağışıklık sisteminin ne yediğinizle doğrudan bağlantısı bulunuyor. Daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olarak hastalıklardan korunmak için için protein, sağlıklı yağlar, vitaminler ve mineraller açısından dengeli bir beslenme düzeni izlenmesi gerekiyor. Beslenme alışkanlıklarınız nedeniyle bağışıklık sisteminiz için gerekli olan besin öğelerini doğal kaynaklardan karşılayamıyorsanız ya da vücudunuzda besinlerin emilimiyle ilgili bir problem varsa, doktorunuza danışarak besin takviyeleriyle de bu besin öğelerini vücudunuza alabilirsiniz. 

Kaynaklar: The Thirty, Health Line, Care Of, Sight and Life

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale