X

Bilge insanların asla tekrarlamayacağı hatalar

Hayat karşısında bilge bir duruş sergilemek, adeta ilmek ilmek dokunması gereken bir halı kadar emek ve özveri isteyen bir tutum. Karakterimiz ve yaşamımız, karşılaştığımız durumlar karşısındaki tepkilerimiz ve davranışlarımız sadece eğitim hayatı boyunca öğrendiklerimizden çok deneyimlerimizle, ilişkilerimizle ve kişisel gelişimimize ne kadar katkıda bulunduğumuzla şekilleniyor. Hepimiz yaşamımız boyunca mükemmele ulaşmak, potansiyelimizin en üst seviyesine ulaşmak ve rasyonel kararlar alarak başarıya ulaşmak istiyoruz. Ancak yaşamı boyunca başarıdan başarıya koşan birinin bile geçmişinin hatalar ve yanlış tercihlerle dolu olabileceğini çok iyi biliyoruz.

*Kaybetmeyi bilmiyorsan, kazanmayı asla öğrenemeyeceksin.

Örneğin, gelmiş geçmiş en iyi basketbol oyuncularından biri olan Michael Jordan bile ‘Kariyerim boyunca 9000’den fazla şut kaçırdım. Neredeyse 300 maç kaybettim, maçı kazandıracak olan tam 26 kez şut kaçırdım. Hayatımda tekrar, tekrar ve tekrar hata yaptım. Ve işte bu yüzden başardım!’ diyerek yapılan hataların başarıya ulaşmak için ne kadar önemli olduğunu bize kendi deneyimleri üzerinden açıklıyor. Ancak burada önemsenmesi gereken en kritik nokta, yapılan yanlışlardan gerekli dersleri çıkarıp aynılarını tekrarlamamak için neler yapılması gerektiğini iyi bilmek. İşte hayattaki sağlam duruşları ile gıpta ettiğimiz bilge insanların asla tekrarlamayacağı 10 hata:

Hata 1: Gerçek olamayacak kadar iyi görünen bir insana ya da olaya inanmak

İş yaşamında ya da kurduğunuz yeni ilişkilerde karşılaştığınız bazı insanlar sözel yetenekleri, karizmatik duruşları ya da ikna kabiliyetleri ile sizi hemen etkisi altına alabilirler. Bu insanlar, karşılarındaki kişileri son derece güvenilir ve başarılı olduklarına kolayca ikna ederler ve onlara pek çok fayda sağlayacaklarını söylerler. Karşınızdaki kişiye aşıksanız size karizmatik gelmesi, etkisi altına alması ya da çok kolay ikna olabilmeniz elbette çok normal. Ancak yeni başlayan ilişkilerinize eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmamanız ve gerçekçi tutumunuzu koruyamamanız yanlış kararlar vermenize sebep olabilir.

Ne yapmalı?

Siz siz olun, bu tip kişiler ya da olaylar konusunda şüpheciliği elden bırakmayın ve karşınızdaki kişiye rasyonel sorular yöneltin. Yaşamda karşılaştığınız ve sizi ilk bakışta etkilemeyi başaran şeylerden  ya da insanlardan biraz uzaklaşarak büyük resme bakmaya ve eleştirel bir gözle bir kez daha değerlendirmeye çalışın. Gerçekçi olmayan ve rasyonel bir neden sunamadığınız kalıplaşmış düşüncelerinizden uzaklaşarak, mümkün olabildiğince objektif ve gerçekçi bir bakış açısı edinin. 

Hata 2: Farklı sonuçlar umarak aynı şeyi tekrarlamak

Albert Einstein’e göre “Deliliğin tanımı aynı şeyi aynı yoldan yapmaya çalışıp, farklı sonuçlar ummaktır.” Aynı süreçlerden geçerek ve aynı yaklaşımı sürdürerek hayatınızdaki şeylerin değişmesini beklemeniz akıntıya karşı ‘boşa kürek çekmek’ten farksız olacaktır. Yaşamınızda hiçbir şeyi değiştirmeden farklı sonuçlara ulaşmayı beklediğiniz sürece, hayal kırıklığına uğramanız kaçınılmaz. Bu yüzden ulaşmak istediğiniz hedefe giderken yöntem ve yaklaşım değiştirmemeniz, zaman ve enerji kaybından başka bir işe yaramayacaktır.

Ne yapmalı?

Hayatını bilgece yaşayan insanlar yaşamlarında gerçekleştirmek istedikleri değişiklikler için sürekli olarak farklı şeyler denemeyi ve istediklerine ulaşamadıklarında pes etmektense hedeflerini gerçekleştirebilecekleri alternatif yolları denemeyi alışkanlık haline getirmişlerdir. 

Hata 3: Mutluluğu ertelemek

Yaşamın bilgeliğine erişmiş olan ya da en azından erişmeye çalışan insanların asla iki kez tekrarlamayacakları hatalardan biri de yaşadıklarını hissettikleri haz dolu anları sorumluluklar yüzünden ertelemeye çalışmak. Kendimiz için belirlediğimiz hedefler doğrultusunda çok çalışmamız, emek ve çaba sarf etmemiz elbette önemli. Ancak kendinizi çok çalışmak için motive etmenizi sağlayacak itici güç ancak yaptığınız şeylerden zevk alabildiğiniz sürece sizinle olacaktır.

Ne yapmalı?

Verimliliğinizi artıracak, yaratıcılığınızı besleyecek, enerjinizi tekrar yerine getirecek zevklerinizi ertelememeyi ve mümkün olabildiğince anın tadını çıkarmayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Örneğin, yoğun bir çalışma döneminin ardından planladığınız seyahati, dans kursuna başlamayı ya da sürekli okumak istediğiniz bir kitabı sorumluluklarınızı bahane ederek ertelemek kişisel gelişiminizin önündeki en büyük engellerden biri olacaktır.

İlginizi çekebilir: Mutluluğun düşmanı olan 10 kötü alışkanlık

Hata 4: Bütçe planlaması yapmadan hareket etmek

Yaşamını farkındalıkla ve bilgelikle yaşayan pek çok insanın en önemli ortak özelliklerinden biri de sahip oldukları finansal kaynakları yaşamlarına katma bir değer getirecek şekilde kullanmak. Net bir bütçe planı oluşturmadan hareket etmek sadece bir kere düşülecek bir hatadır. Çünkü siz ne kadar tutumlu olduğunuzu düşünürseniz düşünün, önceden sıkı sıkıya planlanmış bir bütçe olmadan beklenmedik harcamaların ve kaydı tutulmamış giderlerinizin kurbanı olabilirsiniz.

Ne yapmalı?

Yaşam tatmininizi artırmak, geleceğinizi garanti altına almak ve yaşamın karşınıza çıkarabileceği zorluklara karşı planlı hareket etmek için ayağınızı yorganına göre uzatmalı, bütçe planlaması yapmayı öğrenmeli ve önceliklendirmelisiniz.

İlginizi çekebilir: Bütçe yönetimini kolaylaştıran para biriktirme ve tasarruf yöntemleri

Hata 5: Büyük resmi gözden kaçırmak

Gün içindeki yoğunluğunuz sizi fazlasıyla yoruyor ve kafanızı meşgul ediyor olabilir. Hepimiz zamanımızın büyük çoğunluğunu çalışarak geçiriyoruz ve çoğu zaman iş dışındaki vakitlerde de da zihnimizi tamamlanması gereken işler, sorumluluklar, son teslim tarihleri meşgul ediyor. Ancak hayatın ve mesleğinizin tüm gün oturduğunuz masadan ibaret olduğunu düşünmek ve büyük resmi görememek yaşadığınız hayattan zevk almamanıza ve mutsuz olmanıza neden olabilir.

Ne yapmalı?

Hayatı yaşamın sadece bir alanına indirgemeden ve kendi ihtiyaçlarınızı, isteklerinizi, yaşamdaki nihai hedefiniz olan mutluluğu ve yaşamın sonluluğunu sürekli aklınızın bir köşesinde bulundurarak hareket edin. 

İlginizi çekebilir: Uruguay’ın efsane lideri ‘El Pepe’den 47 saniyelik hayat dersiUruguay’

Hata 6: Olmadığı biri gibi olmaya çalışmak

Bir insanın yaşamı boyunca yapabileceği en telafisiz hatalardan biri de kendi hayat yolunu bir başkasının ayakkabılarını giyerek yürümeye çalışmaktır. Gerçekten içinizden geldiği gibi davranamadığınız, söylemek istediklerinizi sansürlediğiniz, her kararınızı başkalarının fikirlerine göre şekillendirdiğiniz, aslında olmadığınızı bildiğiniz biri gibi davrandığınızda yaşadığınız hayata gerçekten ‘benim hayatım’ diyebilir misiniz? Özgüvensizliğin bir yansıması olan bu davranış sizi sahte göstermekten ve insanların size olan güvenlerini kırmaktan başka bir işinize yaramayacaktır.

Ne yapmalı?

Bilge bir insanın takınması gereken tavır, kendisini tüm olumlu ve olumsuz özellikleriyle bir bütün olarak kabul etmek ve koşullar neyi gerektirirse gerektirsin kendi bildiklerini cebine koyup kendi yolundan yürümeye devam etmek olacaktır. 

İlginizi çekebilir: Kendinizi başkalarıyla değil ‘kendinizle’ kıyaslayın

Hata 7: Herkesi memnun etmeyi görev edinmek

Herkesi memnun etmeye çalışan, insanlara hayır demekte zorlanan ve reddettiğinizde size kırılacaklarını düşünen biriyseniz yaptığınız şeyin tam olarak ‘imkansızı gerçekleştirmeye çalışmak’ olduğunu söyleyebiliriz. Dünyanın en yardımsever, en iyi, en sorumluluk bilinci yüksek insanı da olsanız herkesi memnun edebilmeniz mümkün değil. Zira 8 milyardan fazla insan olarak hayattan beklentilerimiz, isteklerimiz, zevklerimiz, tercihlerimiz, kısacası hayatı yaşama biçimimiz birbirinden çok farklı.

Ne yapmalı?

Çevrenizdeki diğer insanların farklı değer yargılarına göre hareket etmek yerine kendi değerlerinizi inşa edip, hayatınızı bu değerlere sıkı sıkıya bağlı kalarak sürdürmelisiniz.

İlginizi çekebilir: Sürekli başkalarını memnun etmeye çalışmaktan vazgeçmenin yolları

Hata 8: Kurban psikolojisine sıkı sıkıya tutunmak

Yaşam hepimiz için kontrol edemediğimiz, zorlayıcı deneyimlerle dolu. Ancak bu olaylar karşısında nasıl tepki verdiğimiz, özgür irademize ve seçimlerimize bağlı. Dolayısıyla başardıklarımız için kendimizi kutlayıp, başarısızlıkların ya da hataların sorumluluğunu başkalarına yüklemek hayatımızı olduğu gibi kabul etmemizin ve hatalarımızı kazanıma dönüştürmenin önündeki en büyük engel. Olayları manipüle ederek kurban psikolojisine girmek kendinizi umutsuz, çaresiz ve mutsuz hissetmenize neden olabilir.

Ne yapmalı?

Hayattan zevk almanın ve dolu dolu yaşamanın en önemli kurallardan biri kendi hayatımızın sorumluluğunu üstlenebilmek. Zorlayıcı durumlarda, başarısız olduğunuz ya da yanlış kararlar aldığınız zamanlarda başarısız denemelerinizi kabullenin ve iyice analiz edin. Gerekirse yeniden deneyin ve hatta bazen, kendinizle dalga geçmeyi öğrenin.

İlginizi çekebilir: Kurban rolüne veda edip hayatınızın kahramanı olun

Hata 9: Kişisel gelişime yatırım yapmamak

Amerika’nın ilk milyoneri Benjamin Franklin şu sözüyle hatırlanır: ‘Bilgiye yapılan yatırım en yüksek karı getirir.’ Hayatı bilgece yaşayan ve başarı duygusunu tatmış olan insanların en önemli ortak özelliği tüm kaynaklarını herşeyden ve herkesten önce kendileri için kullanmaya istekli olmalarıdır. Yaşam boyu gelişime inanan bu insanlar, kendilerini geliştirebilecekleri eğitimlere, seminerlere, atölyelere ve psikoterapi gibi iç görü kazanmalarına yardımcı olabilecek çalışmalara zaman, emek ve para harcarlar.

Ne yapmalı?

Kısıtlı olan zamanınızı takas ederek kazandığınız finansal kaynaklarınız kadar, işten arda kalan zamanı da kendinizi geliştirecek aktivitelerle doldurmaya özen göstermelisiniz. Öz bakımınızı önceliklendirmek, yeni şeyler öğrenmek ve kendinizle ilgili iç görü kazanmak hayatı ‘artıda’ yaşamanız için son derece önemli. 

İlginizi çekebilir: Olumlu beklentilere ve öz farkındalığa sahip olmak için 7 öneri

Hata 10: Birini değiştirmeye çalışmak

Elinizde sihirli bir değnek olsaydı belki bunu başarabilirdiniz ancak şu şartlarda birini “bir başkası” haline getirmeye çalışmanın beyhude bir çabadan başka bir şey olmayacağını kabul etmelisiniz. Yakın dostlarınızı, partnerinizi ya da çevrenizdeki diğer insanları bir bütün olarak görmediğiniz ve sizin değer yargılarınızla uyuşmayan yönlerini törpülemeye çalışmanız çatışma yaşamanıza, ilişkilerinizin bozulmasına ve kendinizi başarısız hissetmenize neden olabilir.

Ne yapmalı?

Yaşamın bilgeliğine erişmiş olan kişiler, yakın çevrelerinde bulunan insanları değiştirmeye çalışmak yerine hayatlarına aldıkları insanlara karar verirken iyi düşünür ve bol bol gözlem yaparlar. Ailesini, arkadaşlarını ya da partnerini tüm özellikleriyle, olduğu gibi kabul etmeye ve kişilik özelliklerindeki bu farklılıktan beslenmeye gayret ederler. Sınırlarını çok iyi çizebildikleri için de, ne kendilerini değiştirmeye çalışanlara prim verir ne de kendileri başka birinde hoşlanmadıkları özellikleri değiştirme hatasına düşerler.

İlginizi çekebilir: Neden aynı fikirde olmadığımız insanları da dinlemeliyiz?

İnsan doğası gereği hata yapan bir varlık ancak bu hatalardan yaşam yolculuğunda işe yarayabilecek dersler çıkarmak yalnızca bilge insanların sahip olabileceği bir beceri. Hayat, bazı hataları ikinci kez tekrarlamak için çok kısa ve kendi yaşamınızın sorumluluğunu alarak hatalarınızı tatmin edici deneyimlere dönüştürmek yalnızca ve yalnızca sizin elinizde. Paulo Coelho’nun da söylediği gibi: “Bir hatayı sürekli tekrarlıyorsanız, artık o bir hata değil tercihtir”  

Kaynak: Inc.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale