X

2022 wellness trendleri

Pandemi dönemiyle birlikte öz bakım, bağışıklık desteği, ruh sağlığının güçlendirilmesi gibi pek çok konunun ön plana çıkmasıyla birlikte wellness sektöründe de önemli ölçüde bir büyüme kaydedildi. 2022 yılının sonunda yaklaşık 5.6 trilyon dolara erişeceği öngörülen, bireysel ve toplumsal iyi oluşu odağına alan wellness dünyasında ilerleyen dönemlerde bizleri ne gibi değişikliklerin beklendiği merak konusu. Beslenmeden beden sağlığına, kişisel bakımdan ruh sağlığına, egzersiz ve fitness uygulamalarından kadın sağlığına kadar iyi yaşamla ilgili pek çok konu başlığının altında, 2022 yılının öne çıkan welness trendlerini sizler için bir araya getirdik. 

Beden sağlığı konusunda öne çıkacak başlıklar:

1. ‘Herkes için’ sağlıklı ve uzun yaşama hakkı

Dünya nüfusunun hızla yaşlanması ve yaşam ömrünün giderek daha da uzamasıyla birlikte palyatif bakımın sigorta kapsamına alınması, yaşı ilerlemiş bireylerin yaşam kalitesinin nasıl yükseltilebileceği ve daha sağlıklı yaş almak için ihtiyaç duyulan kaynakların herkes için erişilebilir hale gelmesi ile ilgili tartışmalar 2022 yılında ve ilerleyen dönemlerde sağlık sektörünün odağında olacak gibi görünüyor. Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarla birlikte (longevity çalışmaları) ‘uzun yaşamın sırları’nın keşfedilmeye başlanması, yaşam süresini artırabilecek iyi yaşam alışkanlıklarıyla ilgili farkındalığın kazandırılması, sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı olan gruplar için de sağlık takibi, organik gıdalara erişim, ücretsiz egzersiz ve wellness uygulamalarının yaygınlaşması gibi ‘hak temelli’ ve ‘uzun yaşam odaklı’ wellbeing girişimlerinin ilerleyen dönemlerde hız kazanacağı öngörülüyor.

İlginizi çekebilir: Yaşam süresini uzatmak ve yaşlanmadan yaş almak mümkün mü?

2. Doğurganlık araştırmalarında sperm sağlığı ön planda

Doğurganlık sorunlarıyla karşı karşıya olan heteroseksüel çiftlerde hem erkek hem de kadın partnerin üreme sisteminde bir problem olması eşit oranda mümkünken, bugüne kadar doğurganlıkla ilgili yapılmış olan çalışmaların çok büyük bir çoğunluğu kadın cinsel sağlığı üzerinden yürütülüyordu. Doğum kontrol yöntemlerinin, kısırlığın sebeplerinin ya da doğum öncesindeki yaşam tarzı alışkanlıklarının sadece ‘uterus’u olan dişi bireye yüklenmesi artık tarihe karışıyor. Yeni bilimsel araştırmalarla doğurganlık konusunda alınması gereken önlemlerin ve yaşam tarzı değişikliklerinin en az kadınlar kadar erkeklerin de sorumluluğunda olduğunun kanıtlanmasıyla birlikte, sperm sağlığının korunması, sperm sayısının ve kalitesinin artırılması gibi erkek üreme sağlığını odağına alan uygulamaların ön plana çıkması bekleniyor.

İlginizi çekebilir: Sperm kalitenizi arttırmak için beslenme planınıza dahil etmeniz gereken gıdalar

3. Bedeni güçlendirme odağı pelvik tabanında

#MeToo, beden pozitifliği ve beden tarafsızlığı gibi akımlarla başlayan ve adeta ‘kadınlarda haz devrimi’ne dönüşerek ataerkil normları yıkmaya başlayan bir dizi kültürel hareket sayesinde, kadın cinsel sağlığı ve üreme sağlığı konuları daha önce hiç olmadığı kadar açık bir şekilde tartışılıyor. Pelvik taban, yani alt karın kaslarının hemen altında başlayan, kasık kemiğinden kuyruk sokumu kemiğine kadar olan alanı kapsayan pelvik taban sağlığının güçlendirilmesi beden sağlığıyla ilgili öne çıkan başlıklardan biri olacak gibi görünüyor. Sanılanın aksine bu kas grubu kadın erkek fark etmeksizin, tüm bireylerde buluyor ve pelvik organları desteklemek, mesane ve bağırsakları kontrol etmek ve cinsel işlevi artırmak gibi doğum dışında birçok amaca hizmet ediyor. Ancak pelvik taban disfonksiyonu yaygın olsa da (vajinası olan kişilerin yaklaşık %25’i, penisi olan kişilerinse %10’u en az bir pelvik taban bozukluğuna sahip) pelvik ağrı ve disfonksiyonla bağlantılı idrar kaçırma gibi durumları önlemeyi amaçlayan uygulamaların, cinsel işlev bozukluklarının giderilmesinde de faydalı olabileceği düşünülüyor.

İlginizi çekebilir: Pelvis bölgesini güçlendirmek için: Pelvik saat egzersizi ve kegel egzersizi

4. Mikrobiyota sağlığının iyileştirilmesi

Vücudumuzun içinde, özellikle bağırsaklarda yer alan bakteri florasının ve faydalı bakterilerin bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olduğunu kanıtlayan araştırmalarla birlikte, mikrobiyom araştırmaları son 10 yılda önemli bir ivme kazandı. İçimizde yaşayan canlı organizmalar ve bu organizmaların beden sağlığımızla olan karmaşık ilişkisini anlayabilmemiz sayesinde, mikrobiyota sağlığını nasıl güçlendirebileceğimizle ve vücut ekosistemimizi bütüncül sağlığımıza katkı sağlayacak şekilde nasıl destekleyebileceğimizle ilgili bilimsel destekli çok daha fazla ipucuna erişebileceğiz gibi görünüyor.

İlginizi çekebilir: Mikrobiyota nedir: Bağırsaklarınıza iyi bakmak için geçerli nedenler

Zihin ve ruh sağlığı konusunda öne çıkacak başlıklar:

1. Ruh sağlığı alanında travma farkındalığının yükselişi

Pandeminin neden olduğu maddi ve manevi kayıplar, finansal zorluklar ve krizler nedeniyle özellikle depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu gibi ciddi ruh sağlığı problemlerine sahip bireylerin sayısında önemli bir artış görülüyor. Kolektif bir travmanın ortasında sosyal medya aracılığıyla yaşadığı ruh sağlığı problemlerini geniş kitlelere duyurabilen bireyler ve topluluklar sayesinde, travmayla ilgili farkındalığın giderek daha fazla arttığı ve travma alanındaki araştırmaların yaygınlaşacağı bir dönem bizi bekliyor.

İlginizi çekebilir: Travma ve sonrası: Travmatik olaylar yaşamımızı nasıl etkiler?

2. Psikoterapide psikedelik kullanımı tartışmaları

Halüsinatif etkileri olan ve özellikle 1960’lı yıllarda ruh sağlığına olan etkileri ve terapötik işlevleri yoğun şekilde araştırılan psikedeliklerle ilgili çalışmaların önümüzdeki dönemde artması bekleniyor. Belirli psikiyatrik hastalıkların tedavisinde, uzman kontrolünde ve doğru dozda kullanımıyla etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanan psikedelik maddelerin terapiyi destekleyici uygulamalar olarak ruh sağlığı alanında kullanımının yaygınlaşması öngörülüyor. Özellikle pandemiyle birlikte tüm dünya ruh sağlığı konusunda ciddi bir krizin eşiğindeyken, travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve anksiyete gibi hastalıkların semptomlarının tedavisinde etkinliği bilimsel olarak desteklenmiş psikedelik kullanımının yaygınlaşması söz konusu.

3. Spiritüel dünyaya açılan yeni bir kapı: TikTok

21. yüzyılın en önemli trend belirleyici platformlarından biri olan TikTok, 2022 yılında wellness dünyasıyla ilgili konularda en çok içeriğin üretileceği, en önemli bilgi paylaşım platformları arasında yer almaya hazırlanıyor. Co-star, Meditopia, Headspace gibi uygulamalarla spiritüel öğretileri dijital araçlar sayesinde milyonlarca insanla buluşturan uygulamalarla birlikte spiritüel pratikler dijital dünyaya zaten taşınmıştı. Ancak sosyal medya platformu olduğu için kullanıcı etkileşiminin çok daha yüksek olduğu TikTok’ta paylaşılan içeriklerin çok daha geniş kitlelere ulaşması ve maneviyatla ilgili konuların çok daha konuşulur hale gelmesi bekleniyor.

Beslenme konusunda öne çıkacak başlıklar: 

1. Kentsel ve dikey tarım uygulamaları

Büyük şehirlerde her geçen gün daha da popüler hale gelen, genelde dikey mimarili kentsel ve kapalı tarım uygulamalarının sayısında 2022 yılında önemli bir artış yaşanması bekleniyor. Giderek daha da artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalan, sürdürülebilir olmayan ve çevreye gün geçtikçe daha fazla zarar veren geleneksel tarım uygulamalarının yerini kentsel ve dikey tarım uygulamaları alıyor. Görece üretim için çok daha az kaynağın kullanıldığı, coğrafi şartlara bağlı olmaksızın üretim yapılabilen kentsel tarım uygulamaları arasında binaların çatılarında yapılan seracılık faaliyetleri; hidroponik tarım (toprak kullanmadan, su içinde mineral besin çözümleri kullanarak bitki yetiştirme yöntemi); geleneksel akuakültür (balık, kerevit, karides üretimi) ve hidroponik tarımın birleşimi olan akuaponik uygulaması; kentsel tarımcılık faaliyetlerinde en öne çıkan trendler arasında olacak. 

İlginizi çekebilir: İnsanoğlunun hayatını kurtaracak geleceğin tarım teknolojisi: Yüzen çiftlikler

2. Hayvancılık sektöründe endüstriyel üretime karşı bir beslenme stili: Reduceterianism

Türkçe’de henüz bir karşılığı olmayan reduceterianism, tamamen vejetaryen veya vegan beslenmeye hazır olmayan, ancak yine de tüketim tercihlerinde gezegene ve çevreye saygılı seçimler yapmak için et, süt ve yumurta tüketimini azaltmayı odağına alan bir beslenme stili. Bu beslenme stiline sahip olan kişiler hayvansal ürün tüketimini sınırlandırmanın yanı sıra tükettikleri hayvansal gıdaların endüstriyel yöntemlerle üretilmemiş olmasını (serbest gezen tavuk yumurtası, organik et, merada otlayan ineklerin sütü gib) tercih ediyor; tükettikleri hayvansal ürünleri küçük çiftliklerden ve yerel üreticilerden temin etmeyi önceliklendiriyorlar.

İlginizi çekebilir: Vegan vejetaryen farkı: Vegan ve vejetaryen beslenme hakkında her şey!

3. Sağlıklı alkolsüz kokteyller

Sağlığına dikkat eden ve kaliteli bir yaşam sürdürmeye çalışan Y kuşağı ve Z kuşağının tüketim tercihleri, içecek trendlerini önemli ölçüde değiştirdi ve önümüzdeki yıl da değiştirmeye devam edecek gibi görünüyor. Gece dışarı çıkmayı ve bolca alkol tüketmeyi seven önceki nesillere göre sosyalleşirken alkol yerine alkolsüz içecekleri tercih eden Y ve Z jenerasyonu bireyleri sayesinde margarita ve tekila gibi pek çok içkiyle hazırlanan kokteyllerin alkolsüz versiyonları yeni yılda daha fazla hayatımızda olacak gibi görünüyor.

İlginizi çekebilir: Kombucha ile hazırlayabileceğiniz lezzetli kokteyl tarifleri

4. Ekolojik dengeye saygılı tam tahıllar

Enerji gereksinimimizi karşılamak için karbonhidratlara ihtiyacımız olduğu kaçınılmaz bir gerçek olsa da, son 10 yılda tercihlerimizi glisemik indeksi düşük ve çok daha sağlıklı olan tam tahıllardan yana kullanma eğilimimizde önemli bir değişim yaşandı. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin gündemde olduğu pandeminin, orman yangınlarının ve doğal felaketlerin de etkisiyle, tam tahıl dünyasında 2022 yılında, doğaya saygılı şekilde üretilen ve ekolojik dengenin korunmasına katkı sağlayan tahılların yükselişine şahit olacağız. Toprak sağlığını iyileştiren tarım uygulamaları ve küçük üreticilerin ürettiği tahıllarla, ilaçsız ve mümkün olabildiğince doğal yollarla yetiştirilmiş ürünlere olan ilginin artması bekleniyor.

İlginizi çekebilir: Permakültür nedir: Ekolojik dengeye saygılı ve doğayla uyumlu bir yaşam için benimsemeniz gereken 12 prensip

5. Fonksiyonel içecekler

Kombucha ile başlayan sağlıklı ve fonksiyonel içecek trendinin önümüzdeki dönemde farklı formlardaki içeceklerle daha da popüler hale gelmesi bekleniyor. Probiyotikli çaylar ve gazlı içeceklerden botanik bitkilerden elde edilen bitkisel toniklere (çim suyu gibi) sağlık için sayısız fayda sunan, bağışıklık sistemini destekleyen ve besleyici değeri yüksek içeceklerin 2022 yılında en popüler beslenme trendleri arasında yer alacağı öngörülüyor.

Daha fazlası için: 2022 Sağlıklı beslenme trendleri: Moringa, yuzu, foksiyonel içecekler ve çok daha fazlası

Güzellik ve kişisel bakım konularında öne çıkacak başlıklar:

1. Ev konforunda profesyonel cilt bakım deneyimi sunan elektronik cihazlar

2020 yılından önce de evde epilasyon cihazları ya da elektronik maskeler gibi kişisel bakım teknolojileri hayatımızda olsa da, alınan hijyen önlemleri nedeniyle güzellik merkezlerinin kapatılmasıyla birlikte kişisel bakım elektroniklerine duyulan talebin artması, ”Her icat ihtiyaçtan doğar.” sözünü doğrular nitelikte. LED ışık terapisi, ısıtma ve soğutma terapileri, mikro akım özelliği gibi profesyonel cilt bakım uygulamalarında kullanılan cihazlar önümüzdeki dönemlerde evlerimize taşınıyor. Estetisyenlere ve dermatologlara olan talebi azaltan bu ilgi doğrultusunda cilt bakım teknolojileri üreten markalar da artan talebi karşılamak için yoğun bir şekilde yenilik yapıyor. Sonuç olarak kişisel bakım sektörü, 2022’de akıllı cilt bakım teknolojilerinde daha da fazla büyüme görmeye hazırlanıyor.

İlginizi çekebilir: Cilt bakımında yeni trend: FOREO BEAR Microcurrent ve UFO 2 yüz bakım terapisi

2. Güzellik sektöründe cinsiyet ayrımcılığı ortadan kalkıyor

Güzellik sektöründeki ürünlerin neredeyse tamamının kadınlara yönelik ürünler olması ve pazarlama stratejilerinin kadın tüketicileri odağına alması hepimiz için alışıldık bir durum. Ancak 2022 yılında güzellik sektöründeki bu cinsiyetçi ayrışmanın çözünmeye başladığını gözlemleyeceğiz. Ürün çeşitliliğini artırarak cinsiyete dayalı değil ihtiyaca göre ürünler sunmayı hedefleyen güzellik markaları, cinsiyet konusunda çok daha kapsayıcı ve eşitlikçi adımlar atmaya hazırlanıyor. 

3. Cilt bakımında hücresel ‘cellbeing’ dönemi

Güzellik endüstrisinin en ön çıkan hedeflerinden biri hiç şüphesiz yaşlanma karşıtı bakımlar. Kırışıklık, koyu lekeler, göz altı morlukları gibi yaşlanma belirtileriyle baş etmeyi odağına alan kişisel baım ürünleri uzun zamandır hayatımızda olsa da, 2022 yılıyla birlikte yaşlanma karşıtı ürünler hücresel düzeyde tedaviye ve önleyici çözümlere odaklanacak. SPF koruması, antioksidanlar, kolajenler gibi cildi hücresel düzeyde iyileştirmeyi ve korumayı amaçlayan hedefe yönelik ürünlere olan talebin daha da artacağı öngörülüyor.

Egzersiz ve fitness konularında öne çıkacak başlıklar:

1. Sağlık verilerine entegre uygulamalarla kişiselleştirilmiş ve kapsayıcı bir egzersiz deneyimi

Pandemi döneminde egzersiz rutinlerinin eve taşınmasıyla birlikte evde egzersiz ve fitness mobil uygulamalarının sayısında adeta bir patlama yaşandı. Egzersiz çeşitliliğini, spor motivasyonu korumayı ve farklı seviyelerdeki kişilerin ihtiyaçlarına uygun antrenmanlar sunmayı amaçlayan egzersiz uygulamaları, önümüzdeki dönemde beslenme, sağlık verileri, ruh sağlığı, mindfulness gibi iyi yaşam indikatörlerini de programlarına entegre ederek, kapsamlı bir wellbeing hizmeti sunmaya hazırlanıyor. Bu yolla artık ihtiyaca yönelik, kişiselleştirilebilir ve çok daha esnek bir egzersiz deneyimi oluşturulabilmesi amaçlanıyor.

2. Ruh-zihin-beden bağlantısını odağına alan egzersizler

Hareketli bir yaşam tarzı benimsemek sadece kas ve kemik sağlığının güçlendirilmesini ve beden sağlığının desteklenmesini değil, daha iyi hissetmemize neden olan hormonların salgılanmasını da sağladığı için özellikle kronik stres, depresyon ve anksiyete gibi problemlerin önlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Zihin ve ruh sağlığıyla ilgili problemlere sahip insanların sayısında pandemi dönemiyle birlikte yaşanan artış, stres faktörleriyle baş etmeyi kolaylaştırıcı mindfulness, nefes ve meditasyon odaklı yoga pratiklerine olan talebin artmasıyla kendini gösteriyor. Beden-ruh-zihin bağlantısını odağına alan, beden farkındalığı ile vücudumuzun ihtiyaçlarına çok daha duyarlı olmamızı sağlayan egzersizlerin ilerleyen dönemlerde çok daha yaygın hale geleceği öngörülüyor.

3. Dijital spinning uygulamalarının yükselişi

Yine pandemi döneminde hayatımıza giren, evde kardiyo egzersizlerimizin kurtarıcısı olan kondisyon bisikletleriyle yapılan antrenmanlar ilerleyen dönemlerde de hayatımızda uzun bir süre var olacağa benziyor. Pandemi döneminde satın alınan spinning bisikletleri nedeniyle spinning odaklı antrenmanlar sunan egzersiz stüdyoları da evde grupla spinning antrenmanı yapmaya olanak veren uygulamalarıyla ön plandaydı. Geçmişte sadece spor salonunda ya da spinning stüdyolarında bulunabilen grup egzersizlerinin artmasıyla birlikte 2022 yılında dijital ve fiziksel dünya arasında bağlantı kurabilen fitness işletmelerinin revaçta olması bekleniyor.

Yaşamlarımızda bu kadar fazla değişim yaşanmışken, 2022 yılının öne çıkan wellness trendleri tabii ki bunlarla sınırlı olmayacak. Ruh sağlığı alanında dijitalleşme, evde egzersiz uygulamalarındaki inovatif yenilikler, bitki bazlı beslenme uygulamaları gibi pek çok farklı wellness trendini ve wellness dünyasında yaşanacak diğer gelişmeleri merakla takip ediyor olacağız.

İlginizi çekebilir: 2021 Wellness trendleri: İyi yaşam konusunda öne çıkan başlıklar

Kaynaklar: Well + Good, Mind Body Green

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 

Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale