X

Modunuzu anında yükseltecek zihin, ruh, beden odaklı öz bakım pratikleri

Günün yorgunluğunu üstümüzden atmamıza yardımcı olacak sıcacık bir banyo, küvetin içinde dakikalarca kitap okumak, biraz manikür, fırsat olduğunda harika bir masaj, biraz meditasyon, biraz müzik, loş ışıklar, hoş kokulu mumlar… Hepimizin kendine özen göstermek, dinlenmek ve yenilenmek için yaptığı pek çok farklı öz bakım pratikleri bulunuyor.

Odağı her ne olursa olsun hem ruhumuzu hem de bedenimizi besleyen, kendimizle kurduğumuz bağlantıyı güçlendiren, kendimize şefkat göstermemizi ve iyi hissetmemizi sağlayan bu öz bakım pratiklerine günlük koşuşturmalarımız arasında zaman ayıramamamız ve kendimize yeterince özen göstermememiz kendimizi yorgun, bitkin ve mutsuz hissetmemize; tükenmişlik ve yetersizlik gibi duyguların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabiliyor. 

Öz bakım aslında sandığımız kadar fazla zaman alan ya da özel bir zaman aralığı yaratmamız gereken bir şey değil. Gün içinde, stresli olduğunuz ya da evde kendinize bakım yapacak zamanınız olmadığında da rahatlamanız ve yenilenmeniz için yapabileceğimiz basit öz bakım pratikleri de var. İşte kendinizi sevip ilgilenmek için yapabileceğiniz, modunuzu anında yükseltmenize yardımcı olacak zihin, ruh, beden odaklı öz bakım pratikleri:

Ruh ve zihin odaklı öz bakım pratikleri:

Zihninizi boşaltmanıza, stres seviyenizi azaltmanıza, çok kısa sürede modunuzu iyileştirmenize ve kendinizi çok daha iyi hissetmenize yardımcı olacak ruhsal ve zihinsel öz bakım pratiklerini gelin daha yakından inceleyelim.

‘İyi hissettiren şeyler’ defterinize göz atın

Sevdiğiniz bir deftere sizi motive eden, mutlu hissettiren, hatırladığınızda gülümsemenizi sağlayan cümleler ve alıntılar yazın. Kendinizi kötü hissettiğiniz anlarda bu defterden rastgele bir sayfa açıp yazdıklarınızı okuyun. Benzer şekilde hayallerinizi ve beğendiğiniz fotoğrafları da defterinize ekleyebilir, renkli kalemlerle süsleyebilirsiniz. Hem yazmak hem de okumak kısa sürede kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak, en etkili ruhsal ve zihinsel öz bakım pratikleri arasında. 

Sezgilerinizle karar verin

Karar alırken kalbinizi ve iç sesinizi dinleyerek hareket edin. Yetişkin bir insan gün içinde ortalama 35.000 karar veriyor ve karar verme sürecinde işleyen bilişsel süreçler zihinsel enerjimizin büyük çoğunluğunu tüketiyor. Zihninizi dinlendirmek ve yenilenmesini sağlamak için aldığınız bazı basit kararlarda (kıyafet ya da yemek seçimi gibi) iç sesinize ve hislerinize kulak verebilirsiniz.

Gökyüzünü izleyin

Gökyüzünü seyretmek için fırsat yaratın. Çoğumuz hafta boyunca gün ışığı görmeden çalışmaya başlıyor ve gökyüzüne bakmadan günlerimizi geçiriyoruz. Ofiste ya da evde, bulunduğumuz kapalı ortamlarda odaklanmış şekilde çalışırken, doğanın bize sunduğu mucizeleri gözden kaçırabiliyoruz. Ancak gökyüzü kar tanelerinin birbirine değmeden, nazikçe yere süzülüşü; bulutların bazen birbirleriyle birleşip bazen ayrılarak gökyüzünde hareket etmesi, gün doğumu ve gün batımı gibi muhteşem manzaralar sunan, ruhunuzu besleyen ve kendinizi bütünün bir parçası gibi hissetmenize aracı olan muhteşem manzaralara ev sahipliği yapıyor. Modunuz kötü olduğunda pencereye çıkıp ya da kendinizi birkaç dakikalığına da olsa dışarı atıp gökyüzünü izleyin.

İlginizi çekebilir: 20 olağanüstü gökyüzü fotoğrafı

Rutinlerinizin dışına çıkın

Sürekli aynı şeyi yapmak, her gün aynı işleri yapıp hayatı monotonlaştırmak canımızın sıkılmasına ve yerimizde sayıyormuş gibi hissetmemize neden olabiliyor. Kendinizi daha iyi hissetmek için günlük rutinlerinizin çok değil, biraz dışına çıkarak zihninizi mutlu edebilirsiniz. İşten eve dönerken her gün gittiğinizin dışında bir yolu tercih edebilir, her zaman alışveriş yaptığınız marketten farklı bir marketi tercih edebilir, evdeki mobilyaların yerini değiştirebilir, uzun zamandır giymediğiniz kıyafetlerinizle oluşturduğunuz kombinlerinizi giyebilirsiniz. Alışkanlıkların dışına çıkmak beyin için faydalı ve keyif vericidir.

İlginizi çekebilir: Rutininden çıkmak isteyenlerin denemesi gereken 10 zorlu görev

Teknolojiden uzaklaşın

İnternetten uzak, kendinize ve çevrenize yakın zaman dilimleri yaratın. Sadece 30 dakikalığına çevrimdışı olmayı, günün yarısında telefon kullanmamayı, telefonu bir süre uçak moduna almayı ya da tüm bildirimleri kapatmayı deneyin. Teknolojiden uzak kaldığınız bu zaman diliminde zihninizi ve nasıl hissettiğinizi gözlemleyin: Gelişmeleri kaçırdığınıza dair bir korkunuz ya da endişeniz var mı? Yoksa zihniniz rahat, keyfiniz yerinde mi? Bu pratik hem teknolojiyle olan ilişkinizi gözden geçirmenize olanak sağlayacak hem de kısa süre içinde zihninizin ve ruhunuzun dinlenmesine yardımcı olacak.

Küçük bir çocukla ya da evcil bir hayvanla vakit geçirin

Kendinizi kötü hissettiğiniz ya da modunuzun düşük olduğunu fark ettiğiniz zamanlarda her zaman anda olan, hiçbir sözünü ve davranışını filtrelemeyen, bu yönleriyle de size iyi gelecek canlılarla iletişim kurun: Evet, çocuklardan ve hayvanlardan bahsediyoruz. Yalan nedir bilmeyen, hiçbir çıkar gözetmeyen, sevgileriyle ve neşeli halleriyle mutluluk hormonlarını artıran bu muhteşem dostlarla zamanın nasıl geçtiğini anlamayacak, kendinizi kısa sürede çok daha iyi hissettiğinizi gözlemleyeceksiniz.

İlginizi çekebilir: Evcil hayvanların iyileştirici gücü

Yardım isteyin ya da yardım edin

Bazen, kaldıramayacağımız kadar fazla yükle yüklenmiş olduğumuzu, tek başımıza taşıyamayacak kadar fazla sorumluluk aldığımızı kabul etmek ve yardım istemek en etkili öz bakım pratiği olabilir. Zaman zaman hepimiz öngöremediğimiz bir yoğunluğun içine sıkışıp kalabiliyor ve oradan çıkamadığımız sürece ne yaparsak yapalım kendimizi iyi hissetmekte zorlanabiliyoruz. Böyle zamanlarda yardım istemekten çekinmemek, benzer şekilde bizim küçücük bir dokunuşumuzla birinin hayatına kocaman bir etki edebileceğimizin bilincinde olarak hareket etmek daha iyi hissetmemize yardımcı olabilir.

Sessiz anlar yaratın

Aynı anda yüzlerce farklı uyarana maruz kaldığımız bir dünyada bazen ihtiyacımız olan tek şey biraz sessizlik olabiliyor. Modunuzun düştüğü ve kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlarda sessizce oturun, duygularınızı gözlemleyin ve hislerinize yargılamadan kulak verin. Duygularınıza eşlik eden düşüncelerinizi de gözden geçirin. Daha iyi hissetmek için neye ihtiyacınız var? İçsel ve dışsal kaynaklarınızı araştırın. Zihninizde güzel anlarınızı, kendinizi iyi hissettiğiniz zamanları, size iyi gelen insanları ve objeleri imgeleyin. Kısa sürede daha iyi hissettiğinizi göreceksiniz.

Hoşunuza giden ve sizi eğlendiren şeyler okuyun ya da izleyin

Özellikle yalnızken kendinizi kötü hissettiğiniz anlarda dakikalar içinde sizi karamsar ruh halinizden çıkaracak öz bakım pratiklerinin en eğlencelisi hiç şüphesiz keyifli bir şeyler izlemek ya da okumak. Kurgularıyla bizi bambaşka dünyalara sürükleyen, bizi içinde bulunduğumuz andan çekip çıkararak hayal dünyamızı genişleten, ilham ve umut veren filmlerin listesini mutlaka kolay erişebileceğiniz bir yerde bulundurun. 

Beden odaklı öz bakım pratikleri:

Öz bakım denildiğinde akla ilk gelen şeyler genelde ruh ve zihin sağlığıyla ilgili pratikler olsa da, ufacık bir bedensel yorgunluğun ya da soğuk algınlığı gibi basit bir hastalığın bile planlarımızın aksamasına, performansımızın düşmesine ve kendimizi kötü hissetmemize sebep olabildiği hepimizin malumu. Bedeniniz aracılığıyla kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacak, beden odaklı öz bakım pratiklerine gelecek olursak: 

Beden odaklı farkındalık çalışmaları yapın

Modumuzun düşmesinin ve kendimizi kötü hissetmemizin en önemli sebeplerinden biri zihnimizin şimdiki anda olamamasıyken, bedenimiz zihnimizi ‘şimdi ve burada’ya bağlayan bir çapa görevi görüyor. Bedeni odağına alan farkındalık ve nefes çalışmalarının yanı sıra beden odaklı meditasyon pratikleri de bedenimiz yoluyla öz bakımımıza katkıda bulunmanın en somut yollarından biri. Sadece 5-10 dakika süren, duyularınız aracılığıyla hissettiğiniz duyumsamalarınıza odaklandığınız bir beden tarama egzersizinden sonra kendinizi çok daha iyi hissettiğinizi gözlemleyeceksiniz.

Bol oksijenle tazelenin

Dikkatinizi nefesinize getirmenize yardımcı olacak nefes pratikleri ya da bol oksijenli doğa yürüyüşleri, bedeninizde biriken karbondioksitin atılmasına, uykulu ve yorgun bedeninizin canlanmasına yardımcı olabilir. Sadece birkaç dakikalığına pencerenin önünde nefes almak ya da balkona çıkıp temiz havayı derin derin içinize çekmeniz bile modunuzda gözle görülür bir değişim yaratacaktır. 

Sevdiğiniz bir şarkıyı açın ve bedeninizi müziğin ritmine bırakın

‘Müzik ruhun gıdası’, hareket etmek canlanmanın anahtarıyken her ikisini de odağında bulunduran dans etmenin modunuzu anında yükselteceğini tahmin etmek çok da zor olmamalı. Sevdiğiniz hareketli şarkıları dilerseniz kulaklığınızdan, ortam müsaitse son ses açarak özgürce dans etmek en etkili öz bakım pratiklerinden biri. 

Gün ışığı alın

Gün ışığı almak, daha da genel haliyle gündüzleri çok kısa bir süreliğine de olsa dışarı çıkmak D vitamini senteziyle birlikte bağışıklık sisteminizin desteklenmesine, mutluluk hormonlarının salınımının artmasına ve kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı oluyor. Öz bakımınız için her gün mümkünse en az 10 dakika güneş ışığı almaya özen gösterin.

Kişisel bakımınıza özen gösterin

Kendinizi iyi hissetmenizin en önemli basamaklarından birini de bedeninize ve kişisel bakımınıza özen göstermek oluşturuyor. Ilık bir duş, hafif bir makyaj, içinde iyi hissettiğiniz kıyafetler giymek, saçınızı yapmak, vücudunuzu kuru fırçayla fırçalamak, esansiyel yağlar sürmek, manikür yapmak gibi kısa süreli kişisel bakım pratikleriyle ya da daha uzun süre ayırabiliyorsanız küvette vakit geçirerek, masaj yaptırarak, yüz maskeleriyle cildinizi canlandırarak kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.

Bonus: Mesai saatleri içinde yapabileceğiniz öz bakım pratikleri

Kendinizi gergin ve sıkılmış hissettiğinizde yapabileceğiniz ilk tazeleyici hareket yüzünüzü yıkamak! Ardından kendinize bir çay yaparak hafiflemek için bir fırsat yaratabilirsiniz. Tüm gün aynı pozisyonda oturmak, boyun ve omuzlarımızı kaskatı yapacağı ve sistemlerinizin çalışmasını olumsuz etkileyebileceği için, boynunuzda ve omuzlarınızda biriken tansiyonu birkaç esneme ve gevşetme hareketi ile rahatlatmaya çalışabilirsiniz. 

Tüm bu öz bakım pratikleri uygulama kolaylığı ve ayırdığınız süre açısından çok basit gibi göründüğü için, etkili olup fark yaratabileceklerine inanmak zor olabilir. Ancak çoğu, gün içinde yalnızca birkaç dakikanızı ayırarak yapabileceğiniz bu pratikler, özellikle sürekli olarak uygulandıklarında hem modunuzu anında yükseltmenize hem de genel iyilik halinizin korunmasına yardımcı olacaktır. Öneriler bizden, uygulaması sizden!

İlginizi çekebilir: Bir dayanıklılığı artırma yöntemi olarak psikolojik öz bakım

Kaynaklar: Forbes, Thrive Global, Tiny Buddha

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale