X

Wellness haberleri ve güncel wellness trendleri: 8-12 Mart 2021

Gün geçmiyor ki yenilemek, yenilenmek için keşifler yapmayalım. Yenilikleri yakalamak, hayatınıza katmak için wellness dünyasında neler olduğunu öğrenmek ister misiniz? En güncel wellness haberlerini ve trendlerini siz değerli Uplifers okuyucularımız için derledik. Keyifli okumalar…

“Apple”, 2030 yılında akıllı lens üretmeyi planlıyor!

Kulağa inanılmaz gelse de Apple’ın gelecek planlarında gözler ve gözlükler yer alıyor. 2030 yılında akıllı lensler üretmeyi planlayan Apple, bu lensler ile insan gözünün görüş kalitesini artırmayı veya iyileştirmeyi değil; dijitali gerçekliğe aktarmayı hedefliyor. Artırılmış gerçeklik teknolojisine sahip olması tasarlanan akıllı lensler ile örneğin; bir mağazaya baktığınızda açılış saatlerini görebilmeniz bekleniyor. Akıllı lenslerin, iPhone’lara bağlanabileceği, hatta gözlük projelerinin de (iGlasses ya da Apple Glass) olduğu dedikodular arasında yer alıyor.

Kaynak: unilad

Zamanınızı kolayca planlamanızı sağlayacak en iyi uygulamalar

Gün içinde hepimizin birçok iş yetiştirmesi gerekiyor. Evde yapılacaklar, iş yerinde bitirilecekler, özel işler, dinlenme zamanı derken günün planlaması karışıyor ve çoğu zaman gün yetmiyor…Zamanı kolayca yönetebilmek için dünyanın en başarılı iş adamlarından Bill Gates ve Elon Musk’ın da kullandığı bir taktik olan “Time Blocking”i sizlerle paylaşacağız. Türkçe’de “Zamanı Bloke Etme” anlamına gelen “Time Blocking”, bir zaman yönetimi tekniği. Görevlerinizi, önceliklerine göre sıralayıp gününüzün her dakikasını planlayarak en yüksek verimi almanızı sağlıyor. İşlerinizi kategorilere ayırıp onlar için en uygun saati seçmelisiniz. Örneğin, daha derin odaklanma gerektiren işlerinizi sabah saatlerine planlayabilir veya öğleden sonraki zamanın daha verimli olacağını düşünüyorsanız o saatleri seçebilirsiniz. İşlerinizi kategorilere ayırıp her bir kategori için belirlediğiniz zaman aralığı süresince çalışmak ve bitirmek önemli. Molalarınızı da planlamayı unutmayın !

Bu konuda yardımcı olacak, zamanı bloke etme içeriğine sahip telefonunuza yükleyebileceğiniz uygulamalar ise şu şekilde: Clockwise, TimeBlocks, Clockify, Skedpal, Plan, Timebloc, Things, Todoist, Any.do, HourStack.

Kaynak: Lifehack

İlginizi çekebilir: Zaman yönetimi kitapları: Verimlilikle ilgili ilham verici kitap önerileri

Kendinizle yeterince zaman geçiriyor musunuz?

Sevdiğiniz, size iyi gelen insanlarla yeterince zaman geçirmemek bir problem oluşturabilir; fakat kendinizle baş başa kalamamak da öyle…

Yalnız kalmanın olumsuz etkilerini araştıran çalışmalar aksini gösterse de, tek başlarına yeterince zaman geçiremeyen insanlar da birçok olumsuz duyguyu barındırabiliyor. Carleton Üniversitesi’nde yürütülen ve sonuçları geçtiğimiz gün Psychology Today‘de yayınlanan bir araştırma, insanların yalnız başlarına zaman geçirmesinin de sosyalleşme kadar önemli olduğunu gösteriyor. Katılımcılara uygulanan testlerde yalnız başlarına yeterince zaman geçiremeyen kişilerin daha stresli, daha memnuniyetsiz ve daha depresif hissettikleri gözlemleniyor. Benzer çalışmalarda yalnız kalmanın olumsuz etkiler yarattığı ortaya konulmuş olsa da, önemli nokta kişinin bu deneyimi isteyerek mi yoksa istemeyerek mi yaşadığı olarak belirlenmiş. Yine de etkilerini farklı sunsalar da hepsinin ortak noktasında dengeyi kurabilmek yaratıyor. En iyisi, sosyal çevrenizle vakit geçirdiğiniz kadar, kendinize de özel zaman yaratmanız.

İlginizi çekebilir: Yalnız vakit geçirme sorunsalı: keyif mi bekleme mi?

Machine Memoirs: Space

Yeni medya sanatçısı Refik Anadol’un yeni solo sergisi “Machine Memoirs: Space”, 19 Mart’ta kapılarını ziyaretçilerine açıyor.

18 Mart tarihinde yapılacak olan özel gösteriminden sonra 19 Mart’ta ziyaretçileriyle buluşacak olan sergi Pilevneli (Dolapdere)’de yer alacak. Sergi, pazar günleri hariç diğer günlerde 10.00-18.00 saatleri arasında arası açık olacak. Etkileyici ve farklı tarzdaki eserleriyle adından söz ettiren Refik Anadol’un uzay temasını içeren bu sergisinde birbirinden görkemli yapıtlar bizleri bekliyor olacak. (Covid-19 önlemleri kapsamında gün ve saatlerde yapılabilecek olan değişiklikleri takip etmenizi öneririz.)

Kaynak: Pilevneli

Kağıttan Hayatlar

Etkileyici bir dram filmi…

İzleyecek yeni bir şeyler olsa diyorsanız, bu haber tam size göre. Çağatay Ulusoy’un başrolünde yer aldığı “Kağıttan Hayatlar” filmi yeni bir Türk yapımı içerik olarak Netflix’te yerini almaya hazırlanıyor. 12 Mart günü seyircileriyle buluşacak olan film, kağıt toplayarak geçimini sağlayan Mehmet’in hayatının 8 yaşındaki Ali’nin girmesiyle nasıl değiştiğini konu alıyor. Hafta sonunu evde geçirecekler için iyi bir film tercihi olabilir.

İlginizi çekebilir: En iyi Netflix dizileri: Keyifle izleyeceğiniz Netflix dizi önerileri

Ananas çantalar, kaktüs cüzdanlar, mantar kartlıklar mı? 

“Gelecek, bitkisel bazlı derilerdir…”

Doğaya ve hayvanlara saygı inancıyla yola çıkmış olan Lufyen markası, tamamen vegan ürünleri bizlere sunuyor. Markanın ismi, İngilizce’de eski dilde “sevmek, beğenmek” anlamına gelen “lufian” kelimesinden türetilmiş. Birçok farklı bitkisel bazda deriden üretilmiş ürünlerde güzel tasarımların doğayla nasıl bütünleştiğini görmek hayranlık verici. Kendinize veya doğanın bilincinde olan sevdiklerinize güzel bir hediye fikri olarak aklınızın bir köşesine not edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Wellness haberleri ve güncel wellness trendleri: 1-5 Mart 2021

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale