X

Vegan beslenme rehberi: Başlangıç için adım adım yol haritası

Vegan beslenme, son yıllarda sağlığa ve çevreye etkileri nedeniyle hızla yaygınlaşan bir beslenme çeşidi olarak öne çıkıyor. Bitkisel temelli bir yaşam tarzı, bilimsel araştırmalara göre kronik hastalık risklerini de azaltabiliyor. Aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadelede etkili bir adım olan vegan beslenme, beraberinde bilinçli bir geçiş süreci gerektiriyor. Veganlığa adım atmak isteyenler için hazırladığımız bu rehber, temel prensiplerden günlük uygulamalara kadar hemen her aşamayı sistemli bir şekilde ele alıyor. İşte vegan beslenme rehberi ve detayları…

Vegan beslenme nedir?

Vegan beslenme, hayvansal gıdaların tamamen çıkarıldığı, bitkisel gıdaların öne çıktığı bir beslenme modelidir. Et, süt, yumurta, balık ve bal gibi geleneksel olarak sıkça tükettiğimiz ürünlerin yerini sebzeler, meyveler, kuruyemişler, tahıllar ve tohumlar alır. Vegan beslenme yaklaşımı, günümüzde diyet tercihi olmanın da ötesinde çevresel etkileri azaltması nedeniyle hayvan haklarını gözeten yaşam biçimi olarak da değerlendiriliyor.

Vegan beslenme biçimi, yeterli çeşitlilik ve planlama sağlandığında günlük besin ihtiyaçlarının tamamını karşılayabiliyor. Bitkisel kaynakların birçoğu protein, lif, vitamin ve mineral bakımından oldukça zengindir. Dikkatlice hazırlanan bir beslenme düzeniyle birey enerji dengesini koruyabilir ve vücudun ihtiyaç duyduğu temel bileşenleri eksiksiz şekilde alabilir. 

Vegan beslenme öncesi bilinmesi gerekenler

Vegan beslenmeye geçmeden önce prensibin temel ilkelerini anlamak gerekir. Sürecin daha dengeli şekilde ilerlemesi için gerekli olan bu unsur, günlük alışkanlıkların dönüşmesini de kolaylaştırır. İyi bir planlama yapılmadan vegan beslenme tarzına geçildiğinde süreç genellikle başarısızlıkla sonuçlanır. 

Vegan beslenme öncesi bilinmesi gerekenler şöyledir:

  • Mevcut beslenme düzeni analiz edilmeli, hangi hayvansal gıdaların ne sıklıkla tüketildiği önceden belirlenmelidir. 
  • Vegan beslenme tarzına uygun bitki kökenli protein, sağlıklı yağ ve vitamin kaynakları öğrenilmelidir.
  • Alışveriş listeleri yeniden oluşturularak etiket okuma alışkanlığı geliştirilmelidir.
  • Dışarıda yemek, misafirlik ve seyahat gibi sosyal durumlar için vegan beslenme planı, özel olarak hazırlanmalıdır.
  • Eksik kalabilecek besin öğeleri için mutlaka uygun alternatifler hazırlanmalı, aynı zamanda takviyeler hakkında bilgi alınmalıdır.
  • Vegan tarifler deneyerek damak zevkine uygun yiyecekler geliştirilmelidir.

Vegan beslenme öncesinde yukarıdaki unsurlar hakkında bilgi sahibi olmak, vücudun ihtiyaç duyacağı besin çeşitliliği korumaya yardımcı olabileceği gibi, aynı zamanda geçiş sürecini de kolaylaştırır. 

Vegan beslenme rehberi: 4 adımda vegan olmak

Vegan beslenme tarzına geçiş yapmak, tek bir günde yapılabilmesi mümkün olmayan bir süreci işaret eder. Öncelikle konuyla ilgili sağlam bir temel oluşturulmalı, sonrasında yeni düzenin kalıcı hale gelmesi için çaba gösterilmelidir. Alışkanlıkların yeniden şekillenmesini gerektiren bu süreç, özellikle fiziksel ve zihinsel uyum sayesinde başarıyla sonuçlanır. 

Vegan beslenme rehberi için öngörülen 4 adım şu şekildedir:

1- Hayvansal ürünleri tanımak

Veganlığa geçişin ilk aşaması, günlük beslenme planında yer alan hayvansal ürünleri tam anlamıyla tanımaktır. Bazı ürünler et, süt ya da yumurta içerirken, bazıları içerisindeki katkı maddeleri nedeniyle dolaylı yoldan hayvansal içerik barındırabilir. Gıda içeriklerini doğru okumak ve hayvansal ürünleri yeteri kadar tanımak, ilk aşamada farkında olmadan gerçekleştireceğiniz tüketimleri engelleyerek sürece büyük katkı sağlar.

Vegan beslenme tarzında olmayan bazı hayvansal ürünler şu şekildedir:

  • Et, tavuk, balık ve deniz ürünleri, doğrudan hayvansal kaynaklıdır.
  • Süt, peynir, yoğurt, tereyağı gibi ürünler yaygın şekilde kullanılsa da bunlarda hayvansal içeriklidir.
  • Yumurta doğrudan hayvansal ürün olmakla birlikte, yumurta içeren besinlerin de tüketilmemesi gerekir.
  • Jelatin, bal, kazein, peynir altı suyu, lesitin, şellak gibi katkı maddelerinin birçoğu hayvansal kökenli olabilir.
  • Bazı içeceklerde jelatin kullanılabilir ve süzme işlemleri için balık kesesi tercih edilir.
  • Kozmetik ve takviye ürünlerinde hayvansal içerik olabilir. 

Burada önemli olan öncelikle hayvansal ürünleri tanımak, sonrasında tüketilecek gıdanın içeriğini iyi bilmek gerekir. Bu iki aşamayı tamamladığınızda vegan olmanın en önemli adımını geride bırakmış oluyorsunuz.

2- Market alışkanlıklarını dönüştürmek

Yeni beslenme düzenine geçiş için market alışkanlıklarını dönüştürmek gerekir. Ürünlerin etiket bilgilerini okumakla beraber içerik bilgilerine de hakim olmak, vegan beslenme tarzının olmazsa olmazları arasında yer alır. Yeni bir alışveriş düzeni kurarken vegan beslenme açısından öncelikle bitkisel protein kaynaklarına yer verilmelidir. 

Kuru baklagiller, mercimek, nohut, fasulye gibi gıdalar, vegan beslenmede önemli bir yer tutar. Alışverişin ana bileşenlerini ise tam tahıllar, sebzeler, meyveler, tohumlar ve kuruyemişler oluşturur. Hazır gıda tercihi yaparken hayvansal katkı maddeleri, işlenmiş içerikler ve aroma vericiler dikkatle incelenmelidir. Bitkisel süt ve yoğurt, vegan peynir alternatifleri, et yerine geçen ürünlerle birlikte dengeli bir alışveriş listesi hazırlanabilir. 

3- Menü planlaması yapmak

Vegan beslenme rehberinin üçüncü aşamasında menü planlaması yer alıyor. Beslenme tarzında çeşitliliği sağlamak, monotonluğu önlemek ve vücudun ihtiyaç duyacağı besinleri almak açısından oldukça önemlidir. Günlük öğünlerde farklı gıda gruplarından protein, lif, mineral ve vitamin alımı dengeli şekilde gerçekleştirilmelidir. 

Vegan menü hazırlarken kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri için temel yapı oluşturulabilir. Bu aşamada farklı pişirme yöntemleri, baharat kullanımı ve sezonluk ürünlerle birlikte zengin bir sofra kurulabilir. Pratik tarifleri önceden hazırlayarak buzdolabında saklayabilir, vegan beslenmeye geçiş sürecini daha da kolaylaştırabilirsiniz. 

4- Sosyal ortamlarda vegan kalmanın yolları

Vegan yaşam tarzı, kişinin ev dışındaki hayatında da hayvansal kaynakları tüketmemesini gerektirir. Dışarıda yemek yemek, seyahat etmek, özel davetlere katılmak gibi sosyal ortamlarda beslenme düzenini bozmamak adına öncesinde planlama yapılmalı ve kararlı olunmalıdır. 

Sosyal ortamlarda vegan kalmanın yolları kısaca şöyledir:

  • Restoran menülerini önceden incelemek, vegan seçenekleri belirlemek.
  • Seyahatler için taşınabilir pratik atıştırmalıklar yapmak. 
  • Aile ve arkadaş çevresine beslenme tercihlerini belirtmek. 
  • Ortak sofralarda kendine uygun atıştırmalıklar getirmek.
  • Sosyal dünyada vegan ürünlerin olduğu restoranları tercih etmek.

Sosyal baskıyı da azaltan bu yöntemler, kişisel tercihlerin korunması noktasında büyük destek sağlar. Zamanla vegan bireyin çevresi de bu duruma alışarak sosyal ortamlarda uyum sağlamak, doğal bir süreç haline gelir. 

Vegan beslenmede temel besin grupları

Temel besin gruplarını tanımak, dengeli bir diyet için en önemli unsur kabul edilir. Bitkisel kaynakların her biri farklı besin öğelerini sunarken bu grupların da bilinçli şekilde bir araya getirilmesi gerekir. Böylece vücudun enerji ve besin ihtiyacı, eksiksiz şekilde karşılanmış olur. Sağlıklı yağlar, proteinler, kompleks karbonhidratlar, vitaminler ve mineraller arasında çeşitlilik ve doğru kombinasyonla denge sağlanması gerekir.

Vegan beslenmede temel besin grupları şöyledir:

  • Bitkisel protein kaynakları: Mercimek, nohut, fasulye, kinoa, bezelye gibi gıdalar, temel amino asitleri sağlar. Gün içerisinde farklı protein kaynaklarını birleştirmek, amino asit dengesini güçlendiren kritik bir unsurdur. 
  • Tahıllar ve kompleks karbonhidratlar: Esmer pirinç, yulaf, tam buğday, karabuğday, bulgur, darı gibi besinler uzun süreli enerji sağlar. Lif bakımından zengin olan bu gıdalar, aynı zamanda sindirim sistemini destekleyerek kan şekeri dalgalanmalarını azaltır. 
  • Sebzeler: Ispanak, pazı ve kara lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, demir, kalsiyum ve magnezyum açısından oldukça zengindir. Renkli sebzeler antioksidan ve fitokimyasal çeşitliliği artıran gıdalardandır. 
  • Meyveler: C vitamini, folat ve doğal antioksidanlar açısından önemli bir kaynaktır. Çilek, kivi, narenciye meyvelerinde bolca bulunur ve demir emilimini artırır.
  • Kuruyemişler ve tohumlar: Badem, ceviz, chia, kabak çekirdeği, keten ve susam gibi besinler, sağlıklı yağlar açısından zenginken aynı zamanda selenyum ve çinko sağlar. Omega-3 yağ asidi açısından zengin olan bu besinleri düzenli tüketmek, beyin fonksiyonlarını da desteklemektedir.
  • Zenginleştirilmiş ürünler: Bitkisel sütler, tahıllar ve bazı vegan unlar, B12 ve D vitamini ve kalsiyumla desteklenmiş formuyla kullanıma sunulabilir. Bu ürünleri düzenli aralıklarla tüketmek, hayvansal gıdaları tüketmemenin getirdiği eksikliği hızlıca kapatabilir. 

Bunlara ek olarak mevsimsel gıdaları tercih etmek, besin değerlerini artıran bir unsur olarak aynı zamanda vegan beslenme noktasında sürdürülebilirliği sağlamak için oldukça önemlidir. 

Vegan beslenmede eksik kalabilecek besin öğeleri ve takviyeler

Vegan beslenme tarzında bazı besin öğelerini sadece bitkisel gıdalarla almak mümkün değildir. Özellikle B12 vitamini, Omega-3 yağ asidi, D vitamini, demir, çinko, iyot ve kalsiyum gibi öğelerde büyük eksiklikler ortaya çıkabilir. Bilindiği üzere B12 vitamini, sinir sistemi ve kırmızı kan hücrelerinin sağlığı için oldukça önemlidir. Vegan beslenme tarzında B12 yönünden zengin sebzelere ek olarak doktor önerisiyle bazı takviyeler kullanılabilir.

Omega-3 yağ asitleri için keten tohumu, chia ve ceviz gibi kuruyemişler tüketilebilir ancak, EPA ve DHA formlarının karşılanabilmesi amacıyla alg yağı bazlı takviyeler tercih edilebilir. Demir, çinko ve kalsiyum için koyu yeşil yapraklı sebzeler, tahıllar ve baklagiller dengeli şekilde tüketilmelidir. C vitamini içeren besinlerle birlikte bu ürünlerin tüketilmesi, emilimi artıracaktır. Doğru planlama yaparken uygun takviyelerin kullanımı, mutlaka doktor kontrolünde sağlanmalıdır. 

Vegan alışverişin püf noktaları

Vegan beslenmeye uygun bir alışveriş düzeni kurmak, sürecin en önemli adımlarından birini oluşturur. Market raflarındaki ürünler doğru okunmadığında, doğrudan ya da dolaylı yoldan hayvansal gıda tüketebilmek mümkündür. Bunun önüne geçmek için ürün etiketlerini dikkatlice incelemek, uzun süre dayanabilen temel ürünleri belirlemek ve gıda gruplarını planlı seçmek gerekir. 

Vegan alışverişin püf noktaları ise şu şekildedir:

  • Haftalık menü planına uygun şekilde bitkisel protein kaynakları, sebzeler, meyveler, tahıllar ve yağlar önceden belirlenmelidir.
  • Ürün etiketlerinde yer alan jelatin, kazein, lesitin (E322), peynir altı suyu tozu, bal gibi hayvansal katkı maddeleri mutlaka kontrol edilmelidir.
  • Zenginleştirilmiş bitkisel süt, tahıl ve un tercihiyle B12, D vitamini ve kalsiyum alımı desteklenebilir.
  • Tahıl, kuruyemiş ve tohum gibi uzun ömürlü gıdalar depolanarak süreklilik sağlanmalıdır.
  • Yeni ürün denerken içerik listesi kısa, katkı maddesi az olan yiyeceklere öncelik verilmelidir. 
  • Alışveriş rutini giderek sadeleşmeli, belirli markalara ve güvenilir içeriklere yönelmek gerekir.  

7 günlük vegan beslenme planı

Vegan beslenmeye geçiş aşamasında tarifler, sürecin en önemli aşamasını oluşturur. Her öğün, sağlıklı yağ, protein, vitamin-mineral ve kompleks karbonhidrat yönünden zengin olmalı, çeşitlilik sağlanmalıdır. İşte 7 günlük vegan beslenme planı:

1. Gün

Kahvaltı: Yulaf ezmesi, badem sütü, chia tohumu, taze yaban mersini

  • Ara öğün: Elma ve birkaç ceviz
  • Öğle: Kinoa salatası, nohut, renkli biber, zeytinyağı-limon sosu
  • Ara öğün: Havuç ve humus
  • Akşam: Mercimek çorbası, tam buğday ekmeği, karışık sebze sote

2. Gün

  • Kahvaltı: Tofu scramble, ıspanak, domates, tam buğday ekmeği
  • Ara öğün: Muz ve badem
  • Öğle: Bulgur pilavı, kara fasulye, fırınlanmış kabak
  • Ara öğün: Kuru kayısı ve ceviz
  • Akşam: Sebzeli makarna, domates sosu ve fırınlanmış brokoli

3. Gün

  • Kahvaltı: Chia pudingi, soya sütü, çilek ve kabak çekirdeği
  • Ara öğün: Salatalık ve humus
  • Öğle: Kinoa, mercimek, roka, havuç, zeytinyağı sosu
  • Ara öğün: Portakal ve badem
  • Akşam: Sebzeli curry, kahverengi pirinç

4. Gün

  • Kahvaltı: Tam buğday ekmeği, avokado, domates ve keten tohumu
  • Ara öğün: Elma ve fındık
  • Öğle: Falafel, yeşil salata, tahin sosu
  • Ara öğün: Havuç ve badem
  • Akşam: Sebzeli çorba, tam tahıllı ekmek, fırınlanmış karnabahar

5. Gün

  • Kahvaltı: Smoothie (ıspanak, muz, chia, badem sütü)
  • Ara öğün: Kuru üzüm ve ceviz
  • Öğle: Bulgur salatası, nohut, renkli biber, limon-sarımsak sosu
  • Ara öğün: Salatalık ve humus
  • Akşam: Sebzeli kızartma (brokoli, havuç, biber), kahverengi pirinç

6. Gün

  • Kahvaltı: Yulaf ezmesi, fındık, kuru meyve, soya sütü
  • Ara öğün: Muz ve badem
  • Öğle: Kinoa, kara fasulye, avokado, roka
  • Ara öğün: Havuç ve tahin sosu
  • Akşam: Sebzeli mercimek köftesi, yeşil salata, tam buğday ekmeği

7. Gün

  • Kahvaltı: Chia pudingi, taze meyve, kabak çekirdeği
  • Ara öğün: Elma ve ceviz
  • Öğle: Sebzeli kinoa salatası, fırınlanmış tofu
  • Ara öğün: Salatalık ve humus
  • Akşam: Sebzeli curry, tam tahıllı pirinç, fırınlanmış brokoli

Vegan yemek tarifleri arasında başka lezzetler arayanlar için: 

Kaynaklar: theminimalistvegan.com, everydayhealth.com

İlginizi çekebilir: Vegan beslenme nedir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale