X

Overthinking ile baş etmenin yolları: Aşırı düşünme problemine çözüm önerileri

Zaman zaman hepimiz bazı durumları ya da olayları zihnimizde gerekenden fazla detaylandırıyor, problemlerimizin çözümü için gerekli olan stratejileri çok fazla analiz edebiliyor ve zihnimizi küçük detaylarla meşgul ederek büyük resme odaklanmakta zorluk yaşayabiliyoruz. Hafta boyunca #Ovethinking teması altında sizlerle aşırı düşünmenin ne olduğunu ve insanlık olarak neden çok fazla düşünme eğiliminde olduğumuzu, aşırı düşünmedeki ‘aşırı’nın kime ve neye göre aşırı olduğunu ve düşünme sürecini yaşamımızda işlevsel hale getirmenin nasıl mümkün olduğunu, bilinçli farkındalık uygulamalarıyla düşüncelerimizle kurduğumuz ilişkiyi düzenleyerek overthinking problemiyle nasıl baş edebileceğimizi tüm detaylarıyla paylaştık. Ancak aşırı düşünmeyle baş etmenin yolları sadece bununla sınırlı değil.

Sosyal varlıklar olarak bazen diğer insanlarla kurduğumuz iletişimde, bazen öz değerimizin ne kadar olduğuyla ilgili, bazen geleceğin bize ne getireceğinin belirsiz olmasından, bazense ailemizin ya da sevdiklerimizin sağlığıyla ilgili durumlarda çok fazla düşünerek ve analiz ederek hem zamanımızı hem de enerjimizi boşa tüketebiliyoruz.

Peki, aşırı düşünme alışkanlığından nasıl kurtulabilir ve düşüncelerimizi gerektiği yerde, gerektiği kadar, günlük yaşamımıza ve sorunlarımıza müdahale etmeyecek şekilde nasıl düzenleyebiliriz?

Düşüncelerinize nasıl tepki verdiğinizi gözlemleyin

Tekrarlayan düşünce döngüsünden kurtulamamanızın sebebi, düşüncelerinize yanıt verme şeklinizle yakından ilişkili olabilir. Kendinizi sürekli olarak zihninizde dönüp duran aynı düşünceyle bulduğunuz zamanlarda, ruh halinizin bu düşünme döngüsünden nasıl etkilendiğini gözlemleyin. Kendinizi sinirli, gergin ya da suçlu hissediyor musunuz? Düşüncelerinizle birlikte açığa çıkan birincil duygularınız neler? Öz farkındalığa sahip olmak, zihniyetinizi değiştirmenin anahtarıdır. 

Beyinde gerçekleşen düşünce süreçlerinin duygusal tepkilerinizle nasıl bağlantılı olduğunu öğrenmek için nörobilimci Christopher deCharms’ın ilham verici konuşmasını mutlaka dinlemenizi öneriyoruz:

Üzerine düşünerek çok fazla zaman harcadığınız konuları gözden geçirin

İletişimde olduğunuz diğer insanların sizinle ilgili ne düşündüğü, problemlere neden daha iyi çözümler bulamadığınız, mesajlarınızın ya da aramalarınızın neden cevapsız kaldığı, diğer insanların sizden daha iyi gibi görünen yaşam tarzları, eski ilişkilerinizde yaptığınız hatalar ya da yaşamdaki seçimleriniz… Konu her ne olursa olsun üzerinde çok fazla zaman harcadığınızı düşündüğünüz konuların tamamını bir kenara bırakarak odağınızı ne kadar mutlu olduğunuza ve daha mutlu olabilmek için neye ihtiyacınız olduğuna çevirin. Aldığınız her kararın o anki koşullarda verdiğiniz en doğru karar olduğunun ve olasılıkların sınırsız olduğunun farkında olun. Sadece kontrol edebildiklerinizi değiştirmeyi, kontrol edemedikleriniziyse kabullenmeyi öğrenin. Kendinizi ‘yapamadıklarınız’ ya da ‘sahip olamadıklarınız’ için yargılamak yerine doğru yaptığınız şeylere ve yaşamda size katkı sağlayan özelliklerinize, düşüncelerinize ve kararlarınıza odaklanın.

Dikkatinizi odaklayabileceğiniz daha işlevsel kanallar bulun

Aşırı düşünmeyi engellemenin bilinen en kolay ve pratik yollarından biri size zevk veren, iyi hissettiren ve yaparken mutlu olduğunuz bir aktiviteye yönelmektir. Mutfağa girerek daha önce hiç denemediğiniz, yeni bir tarif denemek; iyi hissettiren bir egzersiz yapmak; hobilerinizle vakit geçirmek ya da gönüllü işler yapmak dikkatinizi olumsuz duygular açığa çıkaran düşüncelerinizden uzaklaştırarak daha iyi hissetmenize yardımcı olacak eylemlere çevirmenize yardımcı olabilir.

Dikkatinizi size zorluk yaşatan düşüncelerinizden uzaklaştırmanız, onları görmezden gelmeniz ya da üstüne hiç düşünmemeniz gerektiği anlamı taşımıyor. Zihninizdeki soru işaretlerini azaltmak, problemleriniz için çözümler üretmek ya da plan yapmak için özel bir zaman aralığı belirleyebilir, bu zaman aralığında düşüncelerinizle meşgul olabilirsiniz. Ancak bu zaman dilimi dışında kalan anlarda zihninizi meşgul eden düşüncelerden hızlıca kurtulmak ve düşünme döngüsüne girmemek için dikkat dağıtıcılardan faydalanabilirsiniz.

‘Ben boş olduğum ve çalışmadığım zamanlarda aşırı düşünmekten şikayetçiyim.’ diyorsanız, psikolog ve yazar Guy Winch’in birbirinden pratik ve etkili 3 uygulama önerisi tam size göre!

Nefes egzersizleri ve meditasyon

Hem bedensel hem de zihinsel olarak en rahatlatıcı aktiviteler olarak bilinen nefes egzersizleri ve meditasyon, overthinking problemiyle baş etmeniz konusunda da son derece faydalı ve etkili olacaktır. Özellikle düzenli olarak yapılan meditasyon pratiğinin sürekli konuşan iç sesinizi susturmak konusunda zihninizi eğittiği, bilimsel olarak da kanıtlanmış bir gerçek. Hem meditasyon hem de nefes pratiklerini daha önce hiç deneyimlemediyseniz başlangıç aşamasında şu kısa pratiği uygulayabilirsiniz:

  • Kendinize oturmak için rahat, konforlu, dikkat dağıtıcılardan uzak bir alan yaratın.
  • Koltuk, meditasyon minderi, sandalye ya da halınızın üstü… Boynunuzun ve omuzlarınızın rahat olabileceği bir pozisyonda oturun ve bedeninizin temas ettiği noktayı hissedin.
  • Bir elinizi kalbinizin üstüne, diğerini karnınıza yarleştirin.
  • Burnunuzdan derin nefesler alıp vermeye başlayın. Nefes alırken ve verirken eliniz yardımıyla göğsünüzün ve karnınızın nasıl hareket ettiğini gözlemleyin.
  • Bu egzersizi her gün 5 dakika yaparak başlayın ve her gün süresini biraz daha uzatarak devam edin.

Bu şekilde odağınızı nefesinizde ve bedeninizde tutmayı öğrenmek, tüm nefes ve farkındalık pratiklerini çok daha kolay uygulamanıza ve etkilerini daha iyi görmenize yardımcı olacaktır. Bu pratiği alışkanlık haline getirdikten sonra aşağıdaki yazılarımızda yer verdiğimiz diğer nefes ve meditasyon pratiklerini de deneyimleyebilirsiniz:

Büyük resmi görmeyi önceliklendirin

Tam şu andan itibaren 5 ya da 10 yıl sonra zihninizde dolaşan tüm sorunlar sizi nasıl etkileyecek? Eve gelen misafirleriniz için evde kek yapmak yerine dışarıdan pasta satın almanız bundan birkaç ay sonra sizce hala gündeminizde mi? Ya da hazırlarken yazım hatası yaptığınız ve fark etmeden gönderdiğiniz e-mail bundan bir hafta sonra kimsenin umrunda olacak mı? Bu ve bunun gibi günlük hayatta karşılaştığınız yüzlerce küçük problemin hayatınızdaki daha önemli sorumluluklarınızı ve hedeflerinizi gerçekleştirmeye çalışırken önemli engellere dönüşmesine izin vermeyin.

Otomatikleşmiş negatif düşüncelerinizin farkında olun

Otomatikleşmiş negatif düşünceler, birbirine çok benzeyen durumlar karşısında farkında olmadan verdiğimiz korku ve öfke gibi olumsuz duyguları ve bu duygularla bağlantılı düşünceleri içerir. Herhangi bir durum karşısında verdiğimiz çoğu tepki, zihinde geçmiş deneyimlerle hali hazırda oluşturulmuş düşünce kalıplarından oluşur. Dolayısıyla her tepkinizin zihniniz tarafından otomatik olarak verilmiş tepkiler olabileceğini aklınızda bulundurun ve tepkilerinizin ne kadarının gerçekçi olduğunu gözden geçirin. Düşüncelerinizin kaydını tutarak ve onları değiştirmek için aktif olarak çalışarak otomatikleşmiş negatif düşüncelerinizi belirleyebilir ve üzerinde çalışabilirsiniz:

  • Size endişe veren durumu, o durumla ilişkili ruh halinizi ve otomatik olarak aklınıza gelen ilk düşünceyi not etmek için bir defter kullanın.
  • Ayrıntıları incelerken ilgili durumun neden bu olumsuz düşüncelere neden olabileceğinin kendinizce bir değerlendirmesini yapın.
  • Deneyimlediğiniz duygulardan kısa bir süreliğine de olsa sıyrılarak ilgili durum hakkındaki öznel yorumlarınızı belirleyin.
  • Ortaya çıkan düşüncenize alternatif bir düşünce bulmaya çalışın. Örneğin, “Bu çalışmayla başarılı olmam mümkün değil.” düşüncesinin yerine “Şu an gerçekten elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.” gibi, daha pozitif duygular uyandıran alternatif bir düşünce koyabilirsiniz.

Olayları ve durumları farklı perspektiflerden görmeye çalışın

Bazen düşüncelerinizi susturmak, her zamanki bakış açınızın dışına çıkmayı gerektirir. Düşünceleriniz, dünyayı nasıl gördüğünüz, yaşam deneyimleriniz, değerleriniz ve varsayımlarınız tarafından şekillendirilir. Herhangi bir şeyi farklı bir bakış açısıyla hayal etmek ya da çevrenizdeki diğer insanların fikirlerini dinlemek, zihninizdeki gürültünün ve kirliliğin çığ gibi büyümesini engelleyebilir.

Farklı fikirlerden ilham alın

Daha önce de bahsettiğimiz gibi, aşırı düşünme tüm insanlık olarak hepimizin zaman zaman karşı karşıya kaldığı, ancak özgün düşünce süreçlerimizle ilişkili olduğu için de bir o kadar karmaşık olan ve çözümünü en iyi kendimizin keşfedebileceği bir problem. Düşüncelerin ne kadarının aşırı olduğu, ne kadar çok ya da az düşündüğümüz, düşündüğümüz şeylerin bizim için ne kadar işlevsel olduğu gibi pek çok konu zihniyetimizle ilgili olsa da, zihniyetimizi dönüştürmek için aşırı düşünme problemine bu alanda çalışan farklı uzmanların ve bunu bizzat deneyimleyen diğer insanların nasıl yaklaştığını öğrenmek size ilham verebilir. 

Nörobilimci Amisha Jha’nın konuşması, üzerine çok fazla düşündüğünüz konu her ne olursa olsun, dikkatinizi kontrol etmeyi öğrenerek overthinking problemiyle ve zihninizde uçuşan düşüncelerle nasıl başa çıkabileceğinize dair ilham verici bir bakış açısı sunuyor.

Tüm bu önerilerimize ek olarak, overthinking problemiyle baş etmenize yardımcı olabileceğini düşündüğümüz ilham verici ve faydalı kitapların listesini ve kitapları satın alabileceğiniz koleksiyon linklerimizi de aşağıda bulabilirsiniz:

Overthinking konulu kitapların yer aldığı Kişisel Gelişim Kitapları Listesi’ni Amazon’dan incelemek için tıklayın.Overthinking konulu kitapların yer aldığı Kişisel Gelişim Kitapları Listesi’

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.

Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.

Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:

Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale