X

Kendi güzelliğinin eşsizliğine inanan tüm kadınlara çağrı: #hilesizgüzellik

Hemen her gün gerçek dışı ve dijital araçlarla manipüle edilmiş güzellik imajlarına maruz kalan kadınların yüzde 70’i medya ve reklamlarda yeteri kadar temsil edilmediklerini düşünüyor*.

İşte kadınların yüksek sesle dile getirdikleri bu konuya dikkat çekmek için Dove ve Vogue Türkiye, el ele vererek #hilesizgüzellik projesine imza attı.

Güzellik kavramını, kalıp yargılar, dayatılan baskılar ve idealize edilmiş tanımlar çerçevesinde gören kadınları bu anlayıştan uzaklaştırmayı amaçlayan Dove’un bakış açısından aldığı ilhamla, Vogue Türkiye’nin Nisan sayısı modelsiz ve rötuşsuz olarak yayınlandı. 11 Nisan tarihinde, derginin Nisan sayısında bulunan bu rötuşsuz fotoğraflardan yola çıkılarak, Dove X Vogue #hilesizgüzellik konseptiyle bir sergi gerçekleşti.  Dove ile Vogue Türkiye, güzelliği ideal kalıpların ötesinde gören pek çok kadının hiçbir fotoğraf hilesi aracı kullanılmayan fotoğrafları ile reklam, pazarlama, moda dünyası ve kendi güzelliğinin eşsizliğine inanan tüm kadınlara #hilesizgüzellik çağrısı yaptı. Bu çağrıya, sinema ve müzik dünyasından Brigette Lundy-Paine, Şevval Sam, Derya Alabora, Aybüke Pusat, Kalben gibi ünlü isimler de fotoğraflarıyla destek verdi.  Bu proje aynı zamanda, Dove’un herkesi gerçek hayatlarında oldukları gibi resmetmek konusundaki global taahhüdünün bir parçasını oluşturuyor.  

Modelsiz ve Rötuşsuz ilk Vogue Türkiye

#hilesizgüzellik anlayışından yola çıkarak, Vogue Türkiye tarihinde ilk kez bir sayısını, modelsiz ve rötuşsuz yayınladı. Kendilerine özgü güzelliklerinin farkında olan pek çok kadının, filtre, edit, rötuş gibi hiçbir fotoğraf hilesi araçları kullanılmayan fotoğrafları Vogue Türkiye’nin Nisan sayısına damga vurdu. Moda dünyasının kalbinde yer alan Vogue Türkiye, yayın tarihinde bir ilki gerçekleştirerek, özgüvenli kadınların en filtresiz halleri ile özel bir sayı hazırladı ve hem kendi sektöründeki diğer oyunculara hem kadınlara #hilesizgüzellik aynası tuttu. 

Kadınlardan destek!

#hilesizgüzellik projesi kapsamında Vogue Türkiye’nin çekimlerine katılan, Netflix’in ses getiren dizisi Atypical’ın iddialı oyuncusu Brigette Lundy-Paine, Şevval Sam, Derya Alabora, Aybüke Pusat, Kalben gibi ünlü isimlerin rötuşsuz fotoğrafları hem derginin Nisan sayısında hem de Dove X Vogue #hilesizgüzellik projesi kapsamında gerçekleştirilen sergide yer aldı. Dove’un hayata geçirdiği iki önemli kampanyanın baş mimarı olan kadınlar da Dove X Vogue #hilesizgüzellik projesini onurlandırdı. Geçen sene, sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla Benim Güzelliğim #RakamlarınÖtesinde diyen 11 bini aşkın kadının 7’si, sadece kampanyanın ikinci reklam filminde başrol üstlenmekle kalmadı, en gerçek hallerini yansıtan fotoğraflarıyla #hilesizgüzellik projesinin ilham kaynağı oldu ve hem dergi sayfalarına hem sergiye renk kattı. Projenin bir diğer ayağını da Dove’un Getty Images ve Girlgaze işbirliği ile dünya genelinde hayata geçirdiği Bana Benim Gibi Kadınları #Göster Projesi’ne (Project #ShowUs) Türkiye’den katılan kadınların rötuşsuz fotoğrafları oluşturdu. Dove’un kadınların medya ve reklam sektöründe tek tip ve gerçek dışı kadın imajları ile temsil edilme sorununa güçlü bir çözüm olarak tasarladığı bu stok görüntü arşivinde, 5000’i aşkın rötuşsuz fotoğraf yer alıyor. Bu arşive Türkiye adına katılan kadınların fotoğrafları, Vogue Türkiye’nin modelsiz ve rötuşsuz Nisan sayısı ile serginin özgüvenli kadınları arasında yer aldı.

Dove X Vogue “Hilesiz Güzellik” temalı sergide konuşan Dove Marka Müdürü Özge Acarbay şunları söyledi: Bizim Dove olarak amacımız, kadınları güzellik konusunda hissettikleri baskıdan kurtarmak ve kendilerini oldukları gibi sevebildikleri bir güzellik anlayışı yaratabilmek. Bu anlayışın temelinde ise gerçekçi olmayan ideal güzellik kalıplarına karşı durabilen ve kendi eşsizlikleri ile onur duyan özgüvenli kadınlar var. Biz sadece bu kadınlara görünür olma cesaretini vermeye çalışıyoruz, o nedenle gerek #RakamlarınÖtesinde kampanyamız gerek Bana Benim Gibi Kadınları #Göster projemizle yapmak istediğimiz, kendini olduğu gibi seven kadınları konuşturmak, onları görünür kılmak ve diğer tüm kadınlara ilham olmalarını sağlamak. Kadınların gücünün, medyadan reklam dünyasına ve markalar kadar sektöre de ışık tutacağına inanıyorum. Tam da bu yüzden, tek tip güzellik yargılarının ötesinde kendi gerçeklikleri ile var olan kadınlar ile birlikte tüm sektöre #hilesizgüzellik çağrısı yapıyoruz, bu çağrıda bizimle olan tüm kadınlara ve Vogue Türkiye ekibine teşekkürlerimi iletiyorum”.

Özge Acarbay Dove Marka Müdürü & Vogue GYY Seda Domaniç

Vogue Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Seda Domaniç ise konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Geçen sene Dove ile birlikte var olan güzellik ideallerini altüst etmek üzere çıktığımız yolda bu sene cesur bir adım daha attık. Hem #RakamlarınÖtesinde kampanyasına katılarak özgün mesajlarını paylaşan kadınlarla rakamlara meydan okumaya devam ettik hem de Dove’un siz, biz, hepimiz gibi olan kadınları görünür kılmak için hayata geçirdiği yeni projesi Bana Benim Gibi Kadınları #Göster’i desteklediğimizin altını çizdik. Moda sektörüne yön veren yayınlardan biri olarak, bizler güzelliğin ölçülerden bağımsız olduğuna, hilesiz, filtresiz duruşun özsaygımızı artırdığına inanıyoruz. Bu doğrultuda Dove markasının hilesiz güzelliği onurlandırdığı bu harekette olmak bizim için de gurur verici. Kapak çekiminden moda çekimlerine kadar tüm fotoğrafların rötuşsuz olduğu ve hiçbir modelin yer almadığı Nisan 2019 sayısı hepimiz için ayrı bir deneyim oldu. Yanımızda yer alan özgüven sahibi, normlara meydan okuyan ışıltılı kadınlara ve bu özel sayıda #hilesizgüzellik felsefesi ile bize eşlik eden Dove’a teşekkür ederim.

Şevval Sam

Doğal güzelliği ile yıllara meydan okuyan oyuncu ve şarkıcı Şevval Sam proje kapsamında şunları söyledi:Doğal olanın parmak izi kadar biricik olduğunu düşünüyorum. Kişiyi kendi yapan karakteristik defoları severim. Kimisine itici gelen bir kepçe kulak ya da kemerli burun bana estetik görünebilir. Belki önceliğim, güzellikten ziyade bakımlı ve sağlıklı olmak olabilir. Sağlıklı ve olgunlaşmanın peşinde olan bir zihin, tabiat, doğal beslenme ve sevdiği işi yapması, insanın yaydığı enerjiyi güzelleştirir”.

Derya Alabora

Ünlü oyuncu Derya Alabora Çocukluğumda ve genç kızlığımda güzelliğin bana gösterilen bir şey olduğunu zannediyordum. Sinemada, dergilerde, gazetelerde, kozmetik mağazalarında… Güzelliğin hep gösterildiği gibi olduğunu sanıyordum. Sadece başka insanların sahip olduğu bir özellik… Onca eziklikten, özgüvensizlikten, kendimi onca saklamaktan sonra öyle bir yere geldim ki, o gün nasıl biri olmak istiyorsam öyle biri oluyorum artık. Herkesin kalbi kadar, hissettiği kadar güzel olduğunu biliyorum artık” dedi.

Kalben

Son dönemin beğenilen seslerinden KalbenÇocukluğumda ve genç kızlığımda güzelliğin bana gösterilen bir şey olduğunu zannediyordum. Sinemada, dergilerde, gazetelerde, kozmetik mağazalarında… Güzelliğin hep gösterildiği gibi olduğunu sanıyordum. Sadece başka insanların sahip olduğu bir özellik… Onca eziklikten, özgüvensizlikten, kendimi onca saklamaktan sonra öyle bir yere geldim ki, o gün nasıl biri olmak istiyorsam öyle biri oluyorum artık. Herkesin kalbi kadar, hissettiği kadar güzel olduğunu biliyorum artık” dedi.

* Güzellik Kalıplarının Etkisi Araştırması- Dove ve Edelman Intelligence tarafından Aralık 2018 – Şubat 2019 tarihleri arasında Kanada, Fransa, Güney Afrika, Brezilya, Arjantin, Çin, Japonya, Hindistan ve Rusya’dan , 18-64 yaş aralığında 9,027 kadınla gerçekleştirilmiştir.

 

Dove Hakkında

Dove, ¼ nemlendirici krem ve hafif temizleyicilerin patentli bir karışımı olan Beuty Bar lansnmanı ile 1957 yılında Amerika’da faaliyete başladı. Dove’un mirası nemlendirme odağına dayanıyor ki bu gerçek Dove’u, Beauty Bar’dan öte bugün dünyanın en sevilen güzellik markalarından biri haline getirdi.

Kadınlar her zaman Dove’un ilham kaynağı oldu. Dove en başından beri, tüm kadınlara üstün bakım ürünleri sunmayı ve reklam kampanyalarında gerçek güzelliği onurlandırmayı ilke edinmiş bir marka.  Dove, güzelliğin herkes için olduğuna inanıyor. Dove için güzellik, bir kaygı değil özgüven unsuru. Dove’un misyonu, dünyanın her yerinde kadınların kendi dış görünüşleri ile olumlu bir bağ kurmalarını ve güzellikleri konusunda kişisel potansiyellerini fark etmelerini sağlamak.

Dove 60 yıldır, hayata geçirdiği kampanyalarla güzelliği dar kalıplarından çıkarmayı amaçlıyor. Dove Gerçek Güzellik Yemini ile Dove şunları taahhüt ediyor:

  • Kadınları, şeffaflık, çeşitlilik ve saygı unsurları gözeterek resmetmek. Dove, kampanyalarında farklı yaşlarda, farklı beden ölçülerinde farklı etnik kültürde, farklı saç rengi ve tarzındaki kadınları öne çıkarıyor.
  • Kadınları, hiçbir dijital fotoğraf hilesi kullanmadan gerçek hayatlarında oldukları gibi yansıtıyor ve tüm imajlar kadınlar tarafından onaylanıyor.
  • Dünyanın en büyük özgüven eğitim sağlayıcısı olarak, Dove Özgüven Projesi ile bedenleriyle barışmaları ve fiziksel özgüven inşa etmeleri yönünde gençlere destek oluyor. 

VOGUE Türkiye

Üç farklı yüzyılda dünya modasına yön veren VOGUE, bugün 19 ülkede milyonlarca okurun en sevdiği moda dergisi. Condé Nast Publications yayını olan VOGUE, 121 yıldır her biri tarihe geçen moda çekimlerine imza atıyor, moda sahnesinin yıldızlarını keşfediyor. Rehberliği moda, stil ve güzelliğin sınırlarını aşıyor, yaşamın her anında da devam ediyor. VOGUE okurları yeni yeme içme alışkanlıklarını, uluslararası yetenekleri, sıra dışı yaşam hikayelerini, müzik ve film dünyasını, dünya metropollerindeki sosyal hayatı da yine VOGUE’dan takip ediyor. VOGUE, okurlarına bir yaşam biçimi sunuyor. Ve bu sayede dergi dünyasındaki ulaşılamaz liderliğini koruyor. VOGUE ilk yayınlandığı günden bu yana temel üç prensibinden ödün vermiyor: Görsel şölen. Kadınları merkezine alan bir üslup. Seçici, özgün bir bakış açısı. VOGUE’un hikayesi kadınların hikayesi. Kazanılmış başarıların, keşfedilmeyi hak edenlerin, bilinmeye değer olanların, yaşamın ta kendisinin hikayesi. Her ay milyonlarca kadın VOGUE okuyor çünkü: VOGUE onlara bambaşka bir bakış açısıyla yeni bir dünyanın kapısını açıyor

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.

Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.

Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:

Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale