X

Kedi alerjisiyle ilgili doğru bilinen yanlışlar ve alerjik bünyeler için görece daha uygun kedi cinsleri

Sizde veya aile bireylerinden birinde kedi alerjisi varsa ve buna uygun bir kedi cinsi arıyorsanız, ufak bir araştırma yaptığınızda hipoalerjenik kedi cinsi diye bir şey olmadığını görebilirsiniz. En azından hiçbir kedi tüyünün hipoalerjenik olduğu söylenemez. Ancak yine de bazı kedi cinslerinin, alerjik bünyeler için daha iyi olduğu söylenebilir. Bunun için öncelikle kedi alerjisi hakkındaki gerçekleri öğrenmek gerek.

Alerjiye sebep olan şey kedinin tüyleri değil

Kedi alerjisi olan birçok kişi, bunun kedi tüyünden kaynaklandığını düşünür. Oysa kedi alerjisine sebep olan şey kedinin tüyü değil, kedinin üretiği bir çeşit protein cinsidir. Fel d 1 adı verilen bu protein, kedinin tükürüğünde ve çişinde bulunur. Kediler genellikle kendilerini yalayarak temizledikleri ve tüylerinin üzeri tükürük sıvısıyla kaplandığı için, alerjiye neden olan şeyin tüyün kendisi olduğu düşünülür.

Alerjen madde alerjik bünyeyi takip eder

Kedinin tükürüğündeki ve çişindeki alerjik madde, herhangi bir yerde olabilir. Duvarlarda, mobilyalarda, kıyafetlerde aylarda kalabilir. Bu yüzden kedi alerjiniz varsa, kıyafetlerinizi sık sık yıkamalı, evinizi düzenli olarak süpürmelisiniz.

Kedilerle birlikte büyüyen çocukların alerjik olma ihtimali daha azdır

Yapılan araştırmalar, özellikle 1 yaşına kadar kedilerle birlikte haşır neşir olan çocukların, diğerlerine göre kedilere alerjik reaksiyon geliştirme ihtimali daha düşük olduğunu gösteriyor.

Kedinin tüylerinin uzunluğu, bir alerji göstergesi değildir

Kedinin tüyü, alerjen maddenin sebebi değil taşıyıcısı olduğu için tüy uzunluğu veya sıklığı bir alerji göstergesi değildir. Tüysüz kediler bile derilerinde alerjen taşıyabilir.

Alerjik bünyelere uygun kedi cinsleri

Eğer kedi alerjiniz varsa ve buna rağmen kedi sahiplenmek istiyorsanız, bazı türlerin diğerlerine göre daha az alerjen taşıdığı söylenebilir. Peki bu türler hangileri?

1. Sfenks

Sfenks

Tüysüz bir kedi türü olan sfenks türünün, diğerlerine göre daha az alerjen barındırdığı biliniyor.

2. Sibirya kedisi

Sibirya kedisi

Sibirya kedileri, tüyleri fazla ve sık olan bir türdür. Ancak bu cinsin tüylerinin, alerjiye neden olan Fel d 1 proteinini daha az barındırdığı biliniyor. Bu nedenle alerjik bünyeler için daha uygun.

3. Cornish Rex

Cornish Rex

Yarasa kulaklı, büyük gözlü ve tüyleri dalgalı olan Cornish Rex cinsi kedilerin, ipek gibi yumuşacık tüylerinde alerjenlerin daha az bulunduğu biliniyor.

4. Devon Rex

Devon Rex

Aynı Cornish Rex gibi Devon Rex cinsi kedilerin de bir kat tüyü bulunuyor ve alerjenlerin daha az barındığı biliniyor.

5. Russian Blue

Russian Blue

Kibar, sakın ve sadık bir cins olan Russian Blue kedilerin de alerjik bünyeler için daha uygun olduğu biliniyor.

6. Bali kedisi

Bali kedisi

Uzun tüylü Siyam kedisi olan Bali cinsi kedilerin de alerjiye neden olan Fel d 1 proteinini daha az ürettiği biliniyor.

İlginizi çekebilir: 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale