X

İş arkadaşları neden önemli ve hayatımızı nasıl etkiliyor?

Hayatımızın çok büyük bir kısmını çalışarak geçiriyoruz; sabahları erkenden yola koyuluyor ve iş yerlerimize gidiyoruz veya bilgisayarı açıp evimizden çalışmaya başlıyoruz. Günün ve belki de ömrümüzün yarısından fazlasını işlerimizle, dolayısıyla da iş arkadaşlarımızla geçiriyoruz… Öyle ki, aile üyelerimizden daha çok iş yerindeki çalışma arkadaşlarımızı gördüğümüz bir gerçek… Bu yüzden iş arkadaşlarımızın sadece çalışma yaşantımıza değil, bütüncül sağlığımıza ve genel hayatımıza etkisi de oldukça fazla. Bir düşünün; iş yerindeki çalışma arkadaşlarınızla aranız nasıl? En yakın arkadaşınız orada mı? Ya da çok iyi anlaştığınız / hiç anlaşamadığınız birileri var mı? Şimdi aklınıza gelen isimlerin iş yaşantınızı, ruh halinizi, hayatınızı nasıl etkilediğini gözünüzde canlandırın…

Yapılan anketlere göre Amerika’da çalışma hayatındaki yetişkinlerin sadece %20’si en iyi arkadaşının iş yerinde olduğunu söylüyor. Peki ya kalan %80? Stanford Üniversitesi’nde profesör olan Catherine Heaney’e göre, en iyi arkadaşımız iş yerinde olmasa bile mümkün olduğunca dostça ilişkiler kurmak çalışanların refah düzeyini yükseltmekte etkili. On Belonging: Finding Connection in an Age of Isolation kitabının yazarı Kim Samuel’e göre ise iş yerinde hayat boyu sürecek arkadaşlıklar kurmak zorunda olmasak da bir topluluğun parçası olduğumuzu ve doğru yerde olma duygusunu hissetmemiz için iş yerinde iyi arkadaşlıklar kurmamız önemli.

Bu konuda yapılan araştırmalar gösteriyor ki iş yerinde iyi arkadaşlıklara sahip olmak, iş tatminini ve performansı artırıyor, aynı zamanda bütüncül sağlığı da iyileştiriyor. İspanya, Japonya, Almanya gibi ülkelerde yapılan araştırmalara göre, iyi ve mutlu iş arkadaşlıklarına sahip olmak tükenmişlik riskini azaltıyor, ruh halini iyileştiriyor, travmatik deneyimlerle karşılaşma ihtimalini azaltıyor. Hatta ve hatta iş yerinde iyi arkadaşlıklara sahip olmak, yaşam süresini de uzatıyor.

Öte yandan, araştırmalar yalnızlık duygusunun sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerini de açığa çıkarıyor. Depresyon, anskiyete, madde kullanımı, bunama, kendine zarar verme ve kardiyovasküler sağlık sorunları gibi pek çok olumsuz durumla yakından ilişkili olan yalnızlık duygusu, iş yerinde daha büyük mutsuzluklara ve performans düşüklüğüne de yol açabiliyor.

Tüm bu nedenlerden dolayı bazen güne başlarken keyifli bir kahve içmek bazense yoğun işlerin arasında destek istemek ya da yapıcı eleştiriler duymak için iş yerinde bize iyi gelen arkadaşlıklar kurmak oldukça önemli. Daha fazla enerji, daha az stres, daha çok başarı ve en önemlisi daha mutlu ve sağlıklı bir çalışma ortamı!

İlginizi çekebilir: Mindful bir iş hayatı: İş yerinde farkındalık sahibi olmak neden önemlidir?

İş yerinde güçlü arkadaşlıklar kurmak için ipuçları

Peki, iş yerindeki arkadaşlıklarımızı güçlendirmek ve dolayısıyla bütüncül sağlığımızı ve ruh halimizi iyileştirmek için neler yapabiliriz? İşte hemen atmaya başlayabileceğiniz adımlar…

İletişim becerilerinizi güçlendirin: Her güçlü ilişkinin temelinde güçlü iletişimin yattığı su götürmez bir gerçek. Hem iletişim becerilerinizi geliştirerek hem de iş arkadaşlarınızla daha sık iletişim kurarak aranızdaki bağı güçlendirebilirsiniz. Açık ve samimi bir dil kullanmayı, yapıcı eleştirilere odaklanmayı ve her şeyi kişisel algılamamayı öğrendiğinizde işlerin çok daha iyi ilerlediğini fark edeceksiniz.

Küçük jestler yapın: Gün ortasında mis gibi bir kahve ya da sabah masanızda gördüğünüz küçük bir not sizi mutlu etmez miydi? Kabul edelim, hepimiz küçük jestlerden hoşlanırız. E öyleyse, neden siz başlatmayasınız? Bazen küçük bir iltifat bazen bir çikolata ikramı en iyi arkadaşlıkların başlangıcı olabilir…

Empati kurun ve yardımlaşmayı önemseyin: İş arkadaşlarınızın duygusal ihtiyaçlarını anlamak ve onlara destek olmak için empati gösterin. Zor bir dönemden geçtiklerinde onlara kulak verin ve mümkün olduğunca anlayışlı olun. Yardımlaşmayı alışkanlık haline getirin; hem siz ihtiyacınız olduğunda yardım istemeyi bilin hem de yardım çağrılarına cevap verin.

İş yerinde iyi arkadaşlıklar kurmak zaman alabilir, ancak bu ipuçlarını uygulayarak sağlam ve destekleyici bir sosyal ağ oluşturabilirsiniz. Ancak, iş yerinde pozitif bir atmosfer yaratmak için bireysel çabalar tek başına yeterli olmayabilir. Bu konuda iş verenlerin de bir şeyler yapması şart! Eğer bir işveren olarak neler yapabileceğinizi ve iş yerinizdeki performansı artırırken güçlü iş arkadaşlıklarını nasıl destekleyeceğinizi merak ediyorsanız işte işinize yarayabilecek fikirler:

  • Uzaktan çalışma sistemine sahipseniz tüm çalışanların yüz yüze bir araya gelebileceği haftalık ya da aylık etkinlikler planlayabilirsiniz,
  • Eğer tüm çalışanlarınızı bir araya getiremeyecek fiziksel şartlara sahipseniz düzenli olarak online toplantılar düzenleyebilirsiniz (ama bu toplantıların sadece kaynaşmak için planlandığından emin olun, yani klasik iş toplantılarına dönmemeli)
  • İş yerinizde örneğin pazartesi sabahlarını ya da cuma öğleden sonralarını bir araya gelmek için değerlendirebilir, kahve, yemek, tatlı veya ‘happy hour’ zamanları planlayabilirsiniz,
  • Şirket içi kişisel gelişim eğitimlerine önem verebilir, başta iletişim becerileri olmak üzere, stres yönetimi, zamanı verimli kullanma gibi farklı konularda eğitimlerin olacağı etkinlikler düzenleyebilirsiniz,
  • Grup içi etkileşimi artırmak için kurumsal wellness hizmetlerinden destek alabilir, sizi ve çalışanlarınızı birlikte daha iyi bir şekilde çalışmaya teşvik edecek oyunlu etkinliklere öncülük edebilirsiniz.

Unutmayın, bu bir takım işi. Herkesin çaba göstermesi ve önce kendi sağlığı sonra herkesin iyiliği ve işlerin yolunda gitmesi için emek harcaması şart.

İlginizi çekebilir:

Aciliyet kültürü (urgency culture) nedir: Her şey çok acilken zaman nasıl doğru yönetilir?

In Pursuit of Wellness Serisi 10: İş yerinde iyi oluş

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale