X

Boş zamanınızı artırmanıza yardımcı olacak ipuçları

Ah zaman! Hepimizin en büyük sorunu. Bazen fütursuzca hızlı geçen, bazense asla geçmek bilmeyen ama sonunda asla yetmeyen… Bir günün kaç saat olduğu belli. Ve ne yazık ki 24 saatten fazlasına yer yok. Uykuydu, yemekti, dinlenmeydi, işlerdi, sorumluluklardı derken su gibi akıp giden zamandan artırmanın bir yolu var mı diye hepimiz zaman zaman düşünebiliyoruz. Günümüzün telaşlı ve hızla ilerleyen temposunda boş zamanların kıymeti daha da büyük önem kazanıyor. Ancak, günlük yaşamın bitmeyen işleri, stres, artan sorumluluklar gibi faktörler, boş zamanlarımızı sınırlandırabiliyor. Neyse ki birkaç düzenleme ile zamandan artırmak mümkün. Siz de hiçbir şeye yetişemiyorum, gün bitiyor işler bitmiyor, hiç zaman bulamıyorum gibi serzenişler içerisinde kalıyorsanız, bu yazımızdaki ipuçları boş zamanınızı artırma konusunda size yol gösterebilir. İşte zamanınızı artıya geçirecek ipuçları:

Hayır demeyi öğrenin

İnsanları geri çevirmek zor olabilir ancak onları kırmaktan ya da yanlış anlaşılmaktan korktuğunuz için hayır demek istediğiniz birçok şeye evet demeniz, kendi zamanınızı en doğru şekilde yönetmenizi engelleyebilir. Zaman artırmak ve kendinize, sevdiklerinize, yapmak istediklerinize daha çok vakit ayırmak istiyorsanız ilk önce hayır demeyi öğrenmeli, zamanınızı kendinize göre ayarlamayı bilmelisiniz. Merak etmeyin, hayır demek sizi kaba, bencil ya da düşüncesiz biri yapmaz.

İlginizi çekebilir: Hayır deme sanatı: Nasıl hayır diyebiliriz?

Dikkat dağıtıcılardan kurtulun

Zamanınızı herhangi bir iş üzerinde harcarken o işle gereğinden daha fazla vaktinizi harcıyor olabilir misiniz? Örneğin, 2 saatte hazırlayabileceğiniz bir raporun 4 saate kadar uzamasının sebebi dikkat dağıtıcılar olabilir mi? Susmayan telefonlar, ardı arkası kesilmeyen bildirim sesleri ya da masanızdaki dağınıklık zamanınızdan çalışıyor olabilir. Zamanınızı her işe gerektiği kadar ayırarak artırabilirsiniz; bunun içinse yapmanız gerek dikkatinizi dağıtan her şeyi ve mümkünse ‘herkesi’ bir işle uğraşırken uzaklaştırmak.

Teknolojinin nimetlerinden faydalanın

Dijital dünyada artık hemen hemen her şeyi sanal ortamlarda yapmak mümkün. Hesap açtırmak için taa bankaya kadar gitmenize ya da resmi bir belge için kurum kurum gezmenize gerek yok. Birçok hizmete online olarak erişim sağlayabilirsiniz. Böylelikle hem yolda geçireceğiniz hem de gittiğiniz yerde harcayacağınız zamandan tasarruf ederek kendinize artı zaman yaratabilirsiniz.

Yemek planı yapın

Kahvaltıda ne yesem, akşama ne pişirsem, öğlen yemeğini evden mi götürsem, evden çalışıyorsanız öğlen dışarıdan mı yemek söylesem derken yemek planları yapmanın zihni epey meşgul ettiği bir gerçek. Hele bir de ön hazırlığı, pişirmesi, mutfağı toparlaması derken gün içinde çoğumuzun yemek için ayırdığı zaman oldukça fazla. Peki, bu zamanları kısmanın bir yolu var mı? Evet, hatta iki yolu var. Birincisi planlı olmak, ikincisi fazla yemek pişirmek. Günlük veya haftalık yemek planları yaparak her öğün için ihtiyacınız olan yemek malzemelerini topluca alarak hazır edebilir, ihtiyacınızdan biraz daha fazla yemek hazırlayarak her gün yemek için ayırdığınız zamanı azaltabilirsiniz. Hele bir de yeşillikleri önden yıkayıp buzdolabında temiz temiz muhafaza ederseniz, hem sağlıklı hem de pratik salatalarla öğünlerinizi şenlendirebilirsiniz.

Bekleme zamanlarını değerlendirin

Sabahları servisi beklerken, kahve sırasındayken, takside ya da otobüste trafikte takılıp kalmışken geçen zamanlarınızı bir düşünün. Topladığınızda ne kadar çok değil mi? Bu bekleme zamanlarını lehinize çevirerek kendinize zaman kazandırabilirsiniz. Telefonunuzda uzun zamandır bekleyen ekran görüntülerini ayıklayabilir, ne zamandır aramak istediğiniz ama bir türlü fırsat bulamadığınız eski bir dostunuzu arayabilir veya nefesinize odaklanarak mindfulness pratikleri yapabilirsiniz. Boşa geçiyormuş gibi görünen bu artık zamanları verimli bir şekilde değerlendirmek için birçok yol bulabilirsiniz.

Sosyal medyada bilinçli zaman geçirin

Teknolojinin gelişimini yaşamımızı birçok yönde olumlu etkilese de birtakım zararları da yok değil. Özellikle sosyal medyanın aktif kullanımı, farkında olmadan saatlerimizi çalabiliyor. Ekranı kaydıra kaydıra izlediğiniz videoların kaç saatinize mal olduğunu hiç düşündünüz mü? Sosyal medya araçları günümüzün ayrılmaz bir parçası olsa da bilinçsiz kullanıldığında zaman yönetimini olumsuz etkileyebiliyor. Telefonunuzdan hangi uygulamalarda ne kadar zaman harcadığınızı kontrol edebilir, eğer farkında olmadan kendimi kaptırıyorum diyorsanız da telefonunuza hatırlatıcılar kurarak sosyal medya hesaplarınızda geçirdiğiniz zamanı daha bilinçli harcayabilirsiniz. Böylece boş yere dakikalarınızı harcamadan daha verimli eylemlere zaman ayırabilirsiniz.

Büyük işleri küçük parçalara bölün

Ev temizliğine bir başladınız mı tüm gününüz bitiyor mu? Ya da gardırobu düzenleyeyim derken farkında olmadan saatler mi harcıyorsunuz? Bu tarz büyük işleri küçük ve daha kolay yönetilebilir parçalara bölerek hem zamanınızdan artırabilir hem de daha kolay ve pratik çözümler bulabilirsiniz. Örneğin, bütün bir gününüzü ya da kocaman hafta sonunu ev temizliğine ayırmak yerine her gün 15-20 dakikanızı ayırarak evinizi büyük bir temizliğe ihtiyaç kalmayacak şekilde derli toplu tutabilirsiniz. Veya gardırop düzenleme, yazlık-kışlık giysileri hazırlama, mutfak dolaplarını temizleme gibi ev işlerini bir hafta sonuna sığdırmaya çalışmak yerine bu tarz işler için belli zaman dilimleri ayırarak o zamanlara sadık kalmayı deneyebilirsiniz. Bilgisayarınızdaki tüm dosyaları ayırmak için de tüm gününüzü heba etmenize gerek yok; fotoğraflar için günde 20 dakika, önemli belgeler için 1 saat gibi haftalık ya da aylık bir akış oluşturarak tüm işlerinizi kontrol altında tutabilir, zamanınızı en doğru şekilde yöneterek her zaman kendinize de zaman bıraktığınızdan emin olabilirsiniz.

Hafta sonlarınızı iyi değerlendirin

Tüm çalışanlar ve elbette ki öğrenciler için hafta sonları bulunmaz bir nimet. Hepimiz, işlerden, sorumluluklardan biraz olsun uzaklaşmaya ihtiyaç duysak da çoğu zaman bu ihtiyacımızı göz ardı edebiliyoruz. Oysa ki, hikayede de geçtiği gibi oltasını bileyen ormancı olmayı öğrenmek gerek.

Bir ormanda iki oduncu ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından birkaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş. İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar. İkinci adam çok daha fazla ağaç kestiği anlaşılmış. Birinci adam öfkelenmiş:

”Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken işe başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Böyle bir şey nasıl olabilir? Bir yanlışlık olmalı.

İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş:

”Ortada bir yanlışlık yok. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.”

Yani, dinlenerek kendimizi ‘bilemesek’ yapacağımız işlerde harcadığımız zaman artarken aldığımız verim azabilir. O yüzden hafta sonlarını fırsat bilerek hem bedeninizi hem zihninizi dinlendirmeye odaklanırsanız hafta içi daha dinç bir şekilde çalışırken zamanınızdan da en iyi şekilde faydalanabildiğinizi görebilirsiniz.

Önceliklerinizi belirleyin

Yapılacaklar işler listesi ya da nam-ı diğer to do listi hazırlamanın en önemli püf noktası, işleri önceliklerine göre sıralamak. Her şeyi bir günde yapamazsınız -ki aslında yapmanız da gerekmez-, her şeyi aynı anda da yapamazsınız -ki buna da gerek yok-. Önemli olan neyi ne zaman yapmanız gerektiğini bilmek. Mesai saatiniz bitti ama işiniz bitmedi mi, o zaman kalan işinizi yarının en öncelikli işi olarak listenize alın. Derin odaklanmanız gereken bir proje üzerinde mi çalışıyorsanız, öyleyse sabahlarınızı ona ayırın. Öğleden sonra modunuz düşüyor, kafanızı toplayamıyor musunuz, daha az odaklanma gerektiren işlerinizi o saatlere yerleştirin. Doğru bir sıralama ile zamanınızın nasıl yetip de arttığına siz bile şaşıracaksınız.

İlginizi çekebilir: Etkili ve stressiz bir yapılacaklar listesi nasıl hazırlanır?

İkisi bir arada taktiğini uygulayın

Evet, ikisi bir arada; multitasking’ten bahsetmiyoruz. Çünkü, her ne kadar 21. yüzyıl yaşam becerisiymiş gibi değerlendirilse de birçok araştırmaya göre aynı anda birden fazla işle uğraşmak yani multitasking yapmak zihin sağlığına oldukça zararlı. Buradaki ikisi bir arada, bir araya getirebileceğiniz eylemlerle zaman artırmaya odaklanıyor. Örneğin, yürüyüş yapmaya çıkacaksınız ama aynı zamanda çok sevdiğiniz bir arkadaşınızla da görüşmek istiyorsunuz. Öyleyse termoslarınıza kahvelerinizi koyun ve hem birlikte yürüyüşün hem de sohbetin tadını çıkarın; alın size ikisi bir arada. Ya da diyelim ki uzun zamandır görüşmeyi ertelediğiniz birbirini tanımayan iki arkadaşınız var. İkisiyle de ayrı ayrı görüşmek yerine ikisiyle aynı anda buluşmaya ne dersiniz? Sonuçta siz, ikisinin de ortak noktasınız. Siz onlarla onlar sizle anlaşabiliyorsa, ikisi neden birbiriyle anlaşamasın ki?

Destek istemeyi öğrenin

Her şeyi tek başınıza yapmak zorunda olmadığınızı bilin. Biliyorsanız da kendinize sık sık hatırlatın. Ev işlerinde partnerinizden ve hatta çocuklarınızdan destek alabilir; iş yerinde yetiştiremediğiniz işler için meslektaşlarınıza ya da yöneticilerinize nasıl bir iş bölümü yapılabileceğinizi sorabilir; aile büyüklerinizden, arkadaşlarınızdan size faydaları dokunacak konularda yardım isteyebilirsiniz. Bu sayede tek başınıza çok daha fazla zaman ayırarak halletmeniz gereken işleri el birliğiyle çok daha kısa sürede tamamlayabilir, artırdığınız zamanda dilediğinizi yapabilirsiniz.

Zaman blokları koyun

Gününüzü farklı zaman dilimlerine bölün. Zaman blokları, kasıtlı olarak planladığınız ve kesintisiz olarak yalnızca belirli bir etkinliğe ayrılmış zaman parçalarıdır. Bu işinizle ilgili odaklanmanız gereken bir proje olabileceği gibi yalnızca kendinizle ilgileneceğiniz, derin dinlenmeyi hedefleyen bir aralık da olabilir. İş arkadaşlarınızla paylaştığınız bir günlük, haftalık veya aylık takvim varsa, orada tek başınıza çalışmanız gereken zamanları, toplantılara, grup çalışmalarına ayırdığınız saatleri işaretleyin. Ve mutlaka aralarınızı da dahil edin. Hem bedeninizi hem zihninizi dinlendirmek için de bloklar koyun. Bu sayede yalnızca belirlediğiniz eylemlere odaklanabilir ve dikkatiniz dağılmayacağı için daha verimli ve etkili bir şekilde yapmanız gerekeni yapabilirsiniz. Üstelik “İş, tamamlanmasına ayrılan zamanı kaplayacak kadar genişleyebilir.” diyen Cyril Northcote Parkinson’ın, Parkinson Yasası’na göre işinizin aslında ne kadar süreceğini zaman blokları sayesinde ‘kendiniz’ belirleyebilirsiniz.

Zamanı doğru yönetin

Zaman yönetimi, modern dünyanın en kritik becerilerinden biri. Anaokuluna yeni başlamış bir çocuktan tutun da emekliliğe ayrılmış bir bireye kadar toplumun her kesimi, her yaştan kişisi için zaman yönetimi çok önemli. Şüphesiz ki hepimizin yapacak işleri, ilgilenmesi gereken sorumlulukları ve elbette ki korumakla yükümlü olduğu bir akıl sağlığı var . İşler bu kadar çok zamansa azken yapılması gereken en doğru hamle zamanı yönetmeyi bilmek. Zaman yönetimi konusunda ilham alabileceğiniz kitaplar için Zaman yönetimi kitapları: Verimlilikle ilgili ilham verici kitap önerileri yazımıza göz atabilir, daha fazla zaman yönetimi ipucu için aşağıdaki yazılarımızı da inceleyebilirsiniz:

*Yazının içinde yer verdiğimiz ormancı hikayesi hikayelerimiz.com’dan alıntılanmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale