X

Bal kabaklı tarifler: Pumpkin spice, bal kabaklı chia puding ve bal kabaklı kek tarifi

Sonbahar mevsimi sararan yapraklar, yağışlı havalar, kapanan gökyüzü ve tabii ki bal kabağı demek! Sonbahar mevsiminin en sevilen lezzetlerinden biri olan; beta karoten, magnezyum ve folat mineralleri, A, C ve E vitamini deposu olan bal kabağıyla yapabileceğiniz muhteşem tarifler sadece bal kabağı çorbası ya da şerbetli bal kabağı tatlısı ile sınırlı değil. Kolayca püre haline getirilebilen, fırında ya da kaynatılarak pişirilebilen, tahinden tarçına her türlü baharat ve sosla uyum sağlayabilen bal kabağıyla yapılabilecek farklı ‘bal kabaklı tarifler‘i sizler için bir araya getirdik.

Pumpkin Spice baharat tarifi

Ekim ayı gelince, bal kabakları tezgahlara serilince hepimizin aklına düşen en lezzetli şey hiç şüphesiz Pumkin Spice Latte! Peki size Pumkin Spice Latte’ye o muhteşem aromasını ve kokusunu veren, lezzetli pumkin spice baharatını hazırlamanın oldukça kolay olduğunu söylesek? Üstelik sadece lattenizi değil, sahlebi, sıcak sütü, bal kabağıyla hazırlayacağınız tüm tatlıları, hatta bal kabağı çorbasını bile bu muhteşem baharatla sonbahar ruhuna uygun hale getirebilirsiniz. Bizim favori baharat karışımımız, Sıcak Tencere’den:

Malzemeler:

– 4 tatlı kaşığı tarçın
– 2 tatlı kaşığı zencefil
– 1 tatlı kaşığı zerdeçal
– 2 tatlı kaşığı toz muskat
– 2 tatlı kaşığı yenibahar
– 1 tatlı kaşığı toz karanfil

Yapılışı:

Tüm baharatları kuru bir kapta, kuru bir spatula yardımıyla güzelce karıştırın ve ağzı kapalı bir kavanozda, kuru ve serin bir ortamda saklayarak kış boyunca dilediğiniz kadar tüketin. Afiyet olsun!

Bal kabaklı chia puding tarifi

Kahvaltıda, ara öğünlerinizde ya da sağlıklı tatlı alternatifi olarak tüketebileceğiniz, lezzetli olduğu kadar hafif ve besleyici de olan ‘bal kabaklı chia puding’in, bu sonbahar favori lezzetiniz olacağına eminiz.  Tahin, chia tohumu ve bal kabağının muhteşem uyumu ve şekersiz olmasıyla gönüllerimizde yer edinen bu harika tatlı tarifi, Dokuzuncu Bulutsağlıklı tatlı alternatifi olarak tüketebileceğiniz, lezzetli olduğu kadar hafif ve besleyici de olan ‘’tan geliyor.

Malzemeler:

– 1 su bardağı bal kabağı püresi
– 1 su bardağı süt (badem sütü ya da Hindistan cevizi sütü de kullanabilirsiniz)
– 3 çorba kaşığı chia tohumu
– 1 tatlı kaşığı tahin
– 1 tatlı kaşığı bal

– 1/2 çay kaşığı tarçın

Üzeri için:

– 3 çorba kaşığı ceviz (iri kıyılmış)
– 2-3 çorba kaşığı kaymak
– Bal (ya da 5-6 hurma püresi)
– Nane yaprakları

Yapılışı:

1. Bir kasede bal, tahin, chia tohumu ve sütü birlikte iyice karıştırın. Üzerini kapatın ve katılaşana kadar (yaklaşık 1 saat) buzdolabında bekletin.

2. Bir dilim bal kabağını fırında yumuşayana kadar pişirin. Kabuğundan ayırın, içine tarçın ekleyin ve blender ile püre haline getirin.

3. Puding kıvamına gelmiş chia tohumlu sütün içine bir su bardağı bal kabağı püresini ekleyin ve homojen hale gelene kadar karıştırın. Tadına bakın, şekeri az gelirse biraz daha bal ekleyebilirsiniz.

4. Hazır olan bal kabaklı chia pudingi dilediğiniz boy bardak ya da kaselere paylaştırın. Servis ederken üzerine biraz kaymak koyun ve ceviz serpiştirin. Nane yaprağı ile süsleyerek soğuk olarak servis edin.

Bal kabaklı çikolata parçacıklı yumuşak kurabiye tarifi

Bal kabağıyla buram buram sonbahar kokan, dışı kurabiye kıtırlığında, içi kek yumuşaklığında nefis kurabiyeler hazırlayabileceğinizi biliyor muydunuz? Malzemelerin fazla olması gözünüzü korkutmasın, hazırlanışı oldukça basit. Özellikle tatlı tariflerine sadece bizim değil herkesin bayıldığı Damy’s Kitchen’dan sıcak kış içeceklerinin ve soğuk sütün yanında muhteşem gidecek kurabiye tarifine dair tüm detaylar aşağıda.

Malzemeler:

– 1 su bardağı bal kabağı püresi
– 1 su bardağı toz şeker
– 1/4 su bardağı esmer şeker
– 1/2 su bardağı zeytinyağı
– 1 adet yumurta
– 1 tatlı kaşığı vanilya özütü (isteğe bağlı)
– 1,5 tatlı kaşığı toz tarçın
– 1/2 tatlı kaşığı toz zencefil
– 1/2 tatlı kaşığı toz muskat
– 1/2 tatlı kaşığı kabartma tozu
– 1 tatlı kaşığı karbonat
– 1/2 tatlı kaşığı tuz
– 2 su bardağı un
– 1,5 su bardağı küçük küçük parçalanmış bitter veya sütlü çikolata

Yapılışı:

1. Bir çırpma kabında bal kabağı püresi, toz şeker, esmer şeker, zeytinyağı, yumurta, vanilya özütünü koyup pürüzsüz olana dek çırpın.

2. Ayrı bir kasede tarçın, zencefil, muskat, kabartma tozu, karbonat, tuz, un ve çikolataların 1 su bardaklık kısmını harmanlayın.

3. Kuru karışımı çırpma kabına ekleyin ve sadece malzemeler birbirine karışana kadar, çok kısa süreliğine çırpın. Cıvık bir karışım elde edeceksiniz.

4. Cıvık hamurun üzerine temas edecek şekilde streç filmle kapatıp buzlukta 1 saat bekletin.

5. Fırınınızı 180 derecede çalıştırmaya başlayın.

6. İki adet fırın tepsisine yağlı kağıt serin. Bir dondurma kaşığıyla ya da yemek kaşığıyla iri hamur parçaları alıp her tepsiye en fazla 8 adet, aralıklı dizilecek şekilde hamur koyun. Yayılınca birbirlerine yapışma riskleri olduğu için mümkün olabildiğince aralıklı dizmeye özen gösterin.

7. Önceden ısıttığınız fırında yaklaşık 12-15 dakika kadar pişirin. Kurabiyeleriniz soğudukça hafif sertleşecek ama asla kıtır kıtır kurabiye kıvamında olmayacak.

8. Fırından çıkar çıkmaz üzerine kalan yarım bardaklık çikolata parçalarından iliştirin. Hamurun yumuşaklığıyla eriyecekler ve kurabiyelerinize muhteşem bir son dokunuş yapacaklar.

9. Kurabiyeleriniz biraz soğuduktan sonra dilediğiniz içeceğin yanında afiyetle tüketebilirsiniz!

Bal kabaklı kek tarifi

Şerbetli tatlı sevmeyenler ancak bal kabağının aromasına bayılanlar için klasik bal kabağı tatlısına alternatif, çok daha sağlıklı, ilginç ve doyurucu bir tarifle karşınızdayız. Tariflerinde göz kararı ölçüler kullanan ve her türlü uyarlamaya açık olan, elindeki malzemeleri yaratıcılığıyla lezzet şölenine çeviren Mösyö Şokola’nın spagetti kabağıyla yaptığı ancak bal kabağı kullanılarak da yapılabileceğini belirttiği kek tarifini biz aşağıdaki ölçülerle denedik ve lezzetine bayıldık!

Malzemeler:

– ½ kilo bal kabağı
– 1 su bardağı iri kıyılmış ceviz (fındık ya da badem de kullanılabilir)
– Yarım paket kabartma tozu
– 1 paket vanilin
– 1 tutam tuz
– 1 silme çay kaşığı karbonat
– 1 su bardağı esmer şeker
– 3 yumurta
– ½ su bardağı sıvı yağ
– 2 çorba kaşığı yoğurt
– 1 su bardağı beyaz un
– 1 su bardağı tam buğday unu

Yapılışı:

1. Bal kabaklarını 200 derece önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 20 dakika pişirin. Kabağınızın olgunluğuna göre pişme süresi değişebilir. Bu nedenle pişip pişmediğini anlamak için yumuşaklığını kontrol edin.

2. Bal kabakları pişerken, şekeri ve yumurtaları derin bir kapta, çırpma teli yardımıyla elde, köpürene kadar güzelce çırpın. Sıvı yağı ve yoğurdu ekleyerek biraz daha çırpmaya devam edin.

3. Fırından çıkan bal kabaklarını blenderda ya da çatalla ezerek püre haline getirin ve sıvı karışıma ekleyin.

4. Üzerine unları, kabartma tozunu, karbonatı, tuzu, vanilini ekleyerek, tüm malzemeler birbirine iyice karışana kadar güzelce karıştırın ve en son iri kıyılmış cevizleri ekleyin.

5. Kullanacağınız kek kalıbını önce sıvı yağ ile güzelce yağlayın ve yapışmaması için tüm tabanına azıcık un serpiştirin.

6. Karışımı kalıba dökerek 175 derece önceden ısıtılmış fırında, 40-45 dakika kadar pişirin. Kabarması için kek pişerken fırının kapağını kesinlikle açmayın. Dışı çıtır, içi yumuşacık kekiniz hazır! Biraz soğumasını bekledikten sonra afiyetle tüketebilirsiniz.

Sınırlı bir süreliğine bizlerle olabilen bal kabağı hazır tezgahlardayken, tadını çıkarma zamanı! Bal kabaklı diğer tariflerimize de göz atmayı unutmayın:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.

Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler

Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale