X

Evde mükemmel bir yılbaşı geçirmek isteyen herkese ve her duruma uygun öneriler

Ardı arkası kesilmeyen olumsuzlukların, arka arkaya gelişen doğal afet ve savaş haberlerinin, garip olayların altına imzasını atan, bilimkurgu tadında geçen 2023’ün son günlerinde olduğumuza inanmak oldukça zor. Hepimiz 2023 sayfasını sakince kapatıp, 2024’e keyifli bir giriş yapmak için gün sayıyoruz. Milyonlarca yürek, akıllarda tek bir soru: Evde yılbaşı nasıl kutlanır?

Yılbaşını partneriyle birlikte geçirecek olanlar için

2023 anı defteri hazırlayın

Bu yıla dair tüm fotoğraflarınızı, az sayıda da olsa birlikte katıldığınız etkinlik ya da seyahat biletlerinizi, satın aldığınız bazı şeylerin fişlerini, hediye paketlerini… Kısacası bu yıl biriktirdiğiniz ve sizin için anlamı olan tüm nesneleri bulmak üzere evde kısa bir tura çıkın. Topladığınız her şeyi masanın üzerine yığın ve kullanmaya kıyamadığınız o defteri tozlu rafların arasından gün yüzüne çıkarın. Deftere ekleyebileceğiniz ne varsa kolajlar yaparak sayfaları doldurmaya başlayın. Sizin için özel olan şakaları, güzel sözleri ve yılın öne çıkan olaylarını kendi kelimelerinizle yazıya dökün. Amacımız geride kalan günleri tatlı bir tebessümle hatırlayıp iyi hissetmek.

Birlikte kendi ‘yuvanızı’ inşa edin

Çocukken koltuk minderlerini üst üste dizip kendinize ev, şato, yuva, mağara, kale inşa ettiğiniz o günleri hatırladınız mı? İşte size o günlerdeki halinizi kıskandıracak güzellikteki yuvanızı tekrar yapmak için harika bir fırsat! Evdeki çarşafları, tülleri, perdeleri, kolileri, bulabildiğiniz tüm ‘inşaat malzemelerini’ salonun ortasına taşıyın ve bu malzemeleri kullanarak birlikte kendi eşsiz yuvanızı inşa edin. Balkon, bahçe, çatı, teras dilediğiniz tüm detayları eklemekse zevkinize kalmış.

Geldik işin en eğlenceli kısmına: Kutu oyunumuzu, sevdiğimiz atıştırmalıkları, bilgisayarımızı ya da en sevdiğimiz kitabımızı da yanımıza alıp, minderlere ve çarşaflara takılmadan inşa ettiğimiz yuvanın içine süzülüyoruz. Birbirimizle harika anılarımızı paylaşırken birlikte yaptığımız çatının altında sarılarak uykuya dalıyoruz. Sizce de çok romantik değil mi? Evin içinde de olsanız farklı bir mekan yaratarak tüm geceyi orada geçirmek garip gibi görünse de ‘Tedbil-i mekanda ferahlık vardır.’ sözündeki ferahlığı fazlasıyla hissedeceğinizden emin olabilirsiniz.

Keyifli bir mutfak deneyimi planlayın

Tabii ki yazar burada yemek tarifleri denemekten bahsediyor, aklınıza başka bir şey geldiyse yaratıcılığınıza sağlık diyelim! Bir İtalyan edasında pizza hamuru açmak, en sevdiğiniz suşiyi kendi ellerinizle sarmak ya da fırında tavuğun baharatına birlikte sevginizi katmak… Birlikte deneyebileceğiniz tarifler sonsuz, seçiminizse damak tadınıza kalmış. Restoranlar kapalı diye yılbaşı yemeğini geçiştirmek yok! Bir taraftan inanılmaz eğleneceğiniz, bir taraftan da birlikte bir şeyler yaratarak aranızdaki bağı güçlendireceğiniz bu harika aktiviteye bir şans vermenizi öneriyoruz. Bonus: İşiniz bittiğinde eğlenmekle, öğrenmekle ve yakınlaşmakla kalmayıp; bir de emeğinizin meyvelerini afiyetle midenize indireceksiniz. E daha ne olsun?

Bir hatıra kavanozu yapın

Önümüzdeki 12 ay boyunca anılarınızı biriktirmek üzere bir “Hatıra Kavanozu” süsleyebilirsiniz. Yıl boyunca deneyimlediğiniz unutulmaz anları, yaşadığınız olumlu ya da olumsuz tüm deneyimleri içinizden geldikçe kağıtlara yazıp bu kavanozda biriktirebilirsiniz. Biletleri, hediye kartlarını, küçük objeleri de yazılarınızın yanına ekleyebilirsiniz. Gelecek yılın etkinliği de şimdiden hazır!

Yıldızları izleyin

Havanın hala açık olmasını fırsata çevirip bu yılbaşına yıldızları izleyerek girmeye ne dersiniz? Gece gökyüzüne bakıp Venüs’ü izlemekten, kayan yıldızları saymaktan, Elon Musk’ın boşluğa fırlattığı yüzlerce uydudan biriyle göz göze gelmekten daha huzurlu ve romantik hissettirecek bir aktivite düşünemiyoruz.

Sıcacık battaniyelerinizi alın, en rahat pijamalarınızı giyin, peluş ev terliklerinizi ayağınıza geçirin ve balkona çıkın. Hava çok soğuksa sıcak su torbanızı da unutmayın. Terasınız ya da balkonunuz varsa dışarıya, yoksa pencerenin kenarına en rahat ettiğiniz koltuğunuzu, sandalyenizi ya da minderinizi çekin. Tüm ışıkları kapatın. Havadaki yıldızların ışığına havai fişek ışıltıları karışana kadar birbirinize sarılın, sohbet edin, anın tadını çıkarın.

İlginizi çekebilir: Evde yeni yıl ruhu: Yılbaşı dekorasyonu için ilham veren öneriler

Yılbaşını ailesiyle birlikte geçirecekler için

Pijama partisi düzenleyin

Tüm yıl boyunca üzerimizden çıkarmadığımız pijamalarımız, sizce yeni yılın ilk saatlerinde de üzerimizde olmayı hak etmiyor mu? Ailece en sevdiğiniz pijamalarınızı giyin; sıcak, yumuşak ve huzurlu hissettiren tüm battaniyelerinizi, yatak örtülerinizi, yumuşacık yastıklarınızı, peluş oyuncaklarınızı pijama partisi atmosferi yaratmak üzere salonun ortasına taşıyın. Geçici yatak odanızda birbirinize sarılarak yeni yıl temalı filmler izleyebilir, herkes uyuyakalana kadar kahkahalarla hatırladığınız anıları hatırlayıp sohbet edebilirsiniz.

Evi fotoğraf stüdyosuna çevirin

Yaşımız kaç olursa olsun, çoğumuz çılgın kıyafetler ve kostümler giyinerek çılgın pozlar vermeyi seviyoruz. Rengarenk şapkalar, devasa gözlükler, otrişler, renkli kumaşlar, abartılı kıyafetler, kartondan bıyıklar ya da içinde komik mesajlar yazan konuşma balonları alın; ya da daha da iyisi, yılbaşından birkaç gün öncesinde oturup ailece güzel bir kostüm hazırlığı yapın. Yılbaşı gecesinde tüm bu kostümleri kullanarak farklı ve eğlenceli pozlar verin ve birlikte geçireceğiniz muhteşem anlarınızı fotoğraflarla ölümsüzleştirin.

Evdeki eskimiş eşyaları sanat eserlerine dönüştürün

Yıllarca saklayacağınız, aile yadigarı değerli bir vazonuzun olmasına ne dersiniz? Evdeki eskimiş objeleri, seramikleri, porselenleri, tek başına kalmış ve artık kullanılmayan mutfak malzemelerini yıllarca kullanabileceğiniz, hatta çocuklarınıza ve torunlarınıza bırakabileceğiniz şekilde süsleyerek ailenizle geçirdiğiniz muhteşem yılbaşı akşamından kalıcı bir hatıra yaratabilirsiniz. Kırılmış eşyalar için Kintsugi sanatından ilham alabilir ya da seramik ve cam boyalarıyla dilediğiniz şekilde yaratıcılığınızı konuşturabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Yeni yıl kutlamasını hem kendiniz hem çocuklarınız için daha anlamlı ve eğlenceli hale getirmenin ipuçları

Yılbaşı yemeğini keyifli bir aktiviteye dönüştürmek isteyenler için

Yemek hazırlıkları için mutfağa girin

İster yalnız, ister küçük bir grupla; yılbaşı yemeğinin tadını çıkarmak için mutfağa girmeye ne dersiniz? Bu dönemde sürekli olarak görüştüğünüz, hijyen ve mesafe kurallarına dikkat ettiğiniz çok yakın birkaç arkadaşınızla ya da tek başınıza nefis bir yılbaşı sofrası hazırlayabilirsiniz. Yılbaşı gibi özel günlerde sevdiklerimizle birlikte kalabalık sofralara oturmanın tadının hiçbir şeyde olmadığını biliyoruz; ancak bu yıl özelinde bu aktiviteyi kendimizin ve sevdiklerimizin iyiliği için biraz sınırlandırmamız gerekiyor. 

Bir tema belirleyin

Ne yapıyor olursanız olun, bir tema belirlemenin tüm eğlencenizi ikiye katlayacağından eminiz. Yemek menünüzü ve dekorasyonunuzu eğlenceli bir temayla taçlandırmaya ne dersiniz? Belki fajita ya da burrito hazırlayıp, masanıza da kaktüs dekorları ekleyerek kendi başınıza ya da küçük grubunuzla bir Meksika gecesi düzenleyebilirsiniz. Ya da yılın anlam ve önemine uygun şekilde, menünüze Çin mutfağından lezzetli yemekler ekleyerek evinizi kağıt fenerlerle donatabilirsiniz. Tema seçimi tamamen yaratıcılığınıza ve damak tadınıza kalmış.

Şık giyinin

Sadece düğünlerde ve özel davetlerde giyebildiğiniz, uzuuun zamandır gardrobunuzda bekleyen abiyenizi yerinden çıkarmanın tam zamanı. Akşam yemeğini bir temaya uygun düzenleme fikri size uğraştırıcı geldiyse ya da ilginizi çekmediyse evinizin atmosferini biraz şıklaştırabilir, arkadaşlarınızdan da olabildikleri en şık halleriyle yemeğinize online platformlarda eşlik etmelerini isteyebilirsiniz.

En güzel tabaklarınızı sofraya koyun, peçetelerinizi özenle katlayın, masaya birkaç mum da yerleştirdikten sonra dekorasyonunuz hazır! Herkesin ilerleyen saatlerde rahat etmesi için en renkli pijamalarını hazırladığından emin olun.

Sakin bir yılbaşı kutlaması yapmak isteyenler için…

Masa oyunları oynayın

Yeni yıl akşamının vazgeçilmek klasiklerinden biri, arkadaşlarınızla ya da ailenizle keyifli zaman geçirmenize yardımcı olacak masa oyunları! Yılbaşının ikonik sembollerinden Tombala’ya alternatif olarak Dixit, Tabu, Monopoly, Catan gibi pek çok harika masa oyunu ya da Monopoly Deal, Exploding Kittens, Uno gibi kart oyunları da gecenizi fazlasıyla renklendirecektir.

Film ya da dizi maratonu yapın

Yılın özellikle bu zamanlarında izlenebilecek yılbaşı temalı filmlerin yerini hiçbiri alamaz diyor, sizi yılbaşı gecesinde de film ya da dizi maratonu yapmaya davet ediyoruz. Dilerseniz daha önce izlediğiniz ancak izlemeye doyamadığınız filmlerin bir listesini yapabilir, dilerseniz seriler halinde yayınlanmış olan filmlerin tamamını izleyebilirsiniz. Çok çok uzaklardaki bir galaksiye seyahat edebilir, Hogwarst’ın büyülü dünyasına doğru uzun bir yolculuğa çıkabilir ya da bir yüzüğün peşine takılarak kendinizi beklenmedik bir maceranın içinde bulabilirsiniz. Yolculuğunuz nereye olursa olsun, öncesinde patlamış mısırınızı yanınıza almayı unutmayın.

Bilgi yarışması düzenleyin

En az masa oyunları kadar eğlenceli aktivitelerden bir diğeri de arkadaşlarımızla ya da ailelerimizle birlikte eğlenebileceğimiz bilgi yarışmaları düzenlemek. Adam asmaca, sessiz sinema, doğruluk mu cesaret mi gibi klasik ve geleneksel tercihlerin yanı sıra; Paddlet ya da Kahoot gibi dijital araçları kullanarak birbirinizden uzakta olsanız da harika bilgi yarışmalarıyla yılbaşı kutlamanıza renk getirebilirsiniz.

Yılbaşına yalnız girmeyi planlayanlar için

Vizyon panosu oluşturun

Tek başına yapılabilecek en iyi yılbaşı etkinliklerinden biri hiç şüphesiz hayal kurmak ve bu hayalleri görselleştirmek. Hayallerinizi, yeni yılda yapmak istediklerinizi bir yerde toparlamak, onları görselleştirmek ve arada sırada göz atmak, hangilerini yaptığınızı kontrol etmek, hangilerini gerçekleştirmek için geride kaldığınızı belirlemek, hayallerinize giden yolda daha emin adımlarla yürümenizi sağlayabilir. Tarihi geçmiş dergileri, fotoğrafları, renkli kağıtları ve yeni yıldan dileklerinizi bir araya getireceğiniz bir vizyon panosu, tüm yıl boyunca size ilham verecek.

Şarkı söyleyin ve dans edin

Şarkı söylemeyi hepimiz çok seviyor olsak da, yanımızda başkaları varken dilediğimizce şarkı söyleyip dans etmeye çekinebiliyoruz. Yalnız başınıza geçireceğiniz yılbaşı akşamında en sevdiğiniz şarkıların bir listesini yaparak internetten karaoke versiyonlarını bulmaya ve şarkı söylemeye ne dersiniz? Yıl boyunca en çok dinlediğiniz ve söylemekten keyif aldığınız şarkıları belirledikten sonra, sahne kıyafetlerinizi de giyerek aynanın karşısına geçin. Etkinliği daha da eğlenceli hale getirmek için muhteşem performansınızın videolarınızı kaydedebilir, yıl boyunca izlemekten keyif alacağınız anılara dönüştürebilirsiniz.

Tüm bunlara ek olarak yukarıdaki film ya da dizi maratonu, yılbaşı yemeği, hatıra kavanozu, yıldızları izleme gibi aktivitelerin tadını yalnız başınıza da çıkarabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Yılbaşı büyüsü: Özel anlara dokunan, ışıltı ve mutluluk dolu yeni yıl hediyeleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale