X

Yaşam felsefelerini yaşam tarzına dönüştürenler: Uplifers yazarlarıyla ilham aldıkları yaşam felsefeleri üzerine röportaj

Uplifers yazarları bize yazdıklarıyla her zaman ilham veriyor! İlham veren yaşam felsefeleri konusunu işlediğimiz bu hafta, onların nelerden ilham aldığını merak ettik ve dünyanın farklı coğrafyalarındaki birbirinden ilginç yaşam felsefelerinden hangilerini kendi yaşam tarzlarına uygun bulduklarını, bu felsefelerden nasıl ilham aldıklarını sorduk.

Şibumi, Bektaşi felsefesi, holizm gibi birbirinden ilginç felsefeleri yaşamlarında uygulamaya çalışan yazarlarımızın içten paylaşımlarının size de ilham olması dileğiyle…

Çağla Lotinac Akman – Sıfır Atık / Green Up

Dünya’nın herhangi bir ülkesinden ilham aldığın, hoşuna giden, yaşamında uygulamaktan keyif aldığın ve ‘bu felsefe tam benlik’ dediğin yaşam felsefesi hangisi?

Geçtiğimiz yıl okuduğum bir romanda anlatılan bir yaşam felsefesi var. Okuduğumda hissettiğim ve tam benlik olduğunu düşündüğüm, hatta bilmeden hali hazırda uyguluyor olduğum bir Japon felsefesi bu: Kitabı ile aynı adı taşıyan “Şibumi” felsefesi. Kendi kelimelerimle Şibumi’yi doğru ifade edebilir miyim bilmiyorum, o nedenle izninizle kitaptan bir alıntı paylaşarak açıklamak isterim.

“Şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. Şöyle düşün: O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok; o kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok; o kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek. Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna “sabi” denir. Felsefedeyse kendini “wabi” olarak gösterir; büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse… nasıl söylemeli… hakimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey.” (Trevanian – Şibumi, sayfa 84)

Bilgi ve iyilik dışında her alanda minimal olmak gibi düşünebiliriz sanırım. Az ile yetinmek değil, fazladan rahatsızlık duymak gibi. Daha fazlasını elde edebilecek imkana sahip iken bunu istemeyecek düzeyde bir bilgelik ve farkındalık hali. Dünyevi hırslardan arındırılmış, huzuru azda bulmuş, bilgi ve iyilikte zengin, mütevazi… 

Bu yaşam felsefesini hayatına ve günlük yaşam alışkanlıklarına nasıl entegre ediyorsun?

Ben Şibumi ile tanışmadan önce de bilginin ve empatinin insanlığı kurtaracağı inancına sahiptim, bu nedenle de sürekli yeni şeyler öğrenmek ve sosyal olaylarda kendimi başkalarının yerine koyarak olayları farklı bakış açılarıyla değerlendirmek her zaman hayatımın bir parçası oldu. Minimalizmi benimseyerek de daha az eşyanın daha fazla mutluluk ve huzur getirdiğini öğrendim. Tüketim alışkanlıklarımı elimden geldiğince minimalist tutuyorum. Dünyevi hırslar konusunda başarılı görmüyorum kendimi, çünkü mesleğimde oldukça hırslıyımdır 🙂 Ama hiçbir ağaç bir günde büyümez, değil mi? Zamanla Şibumi felsefesini hayatıma çok daha iyi oturtabileceğime inanıyorum.

Bu yaşam felsefesini tek cümlelik bir mottoyla anlatmanı istesek, bu motto ne olurdu?

“Bilgilerden geçip basitliğe varmak.”

Çağla Lotinac Akman’ı tüm yazılarına  buradan ulaşabilir, daha fazlası için Instagramburadan ulaşabilir, daha fazlası için  hesabını takip edebilirsiniz.

Hale Acun Aydın – Minimalist Yaşam / Türk İşi Minimalizm

Dünya’nın herhangi bir ülkesinden ilham aldığın, hoşuna giden, yaşamında uygulamaktan keyif aldığın ve ‘bu felsefe tam benlik’ dediğin yaşam felsefesi hangisi? 

En sevdiğim kavramlar Lagom ve Hygge. Lagom’daki mütevaziliği çok seviyorum. Hygge’de ise hayattaki güzel anların hakkını verme kısmı çok hoşuma gidiyor, bir sıcak kahve içmenin bile ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor bana.

Bu yaşam felsefesini hayatına ve günlük yaşam alışkanlıklarına nasıl entegre ediyorsun?

Lagom zaten benim yaşam anlayışıma çok uyuyor. Ne az ne çok kararında bir yaşam, minimalizme bakış açım da bu, ne kendimi zorda hissedecek kadar az ne de ihtiyacım olandan fazlası. Hygge ise evde daha çok vakit geçirdikçe aklıma gelen bir kavram. Yaptığım şey aslında çok basit, yine kahvemi demliyor ya da bir koltuğa gömülüp kitap okuyorum belki ama bunu daha farkındalıkla yapmaya çalışıyorum.

Bu yaşam felsefesini tek cümlelik bir mottoyla anlatmanı istesek, bu motto ne olurdu?

Lagom için “Ne az ne çok tam kararında.”, Hygge içinse “Anda kal.”

Daha fazlası için Hale Acun Aydın’ı Instagram hesabı üzerinden takip edebilirsiniz.

İrem Ülgü Orhan – Pozitif Psikoloji / Feel Up

Dünya’nın herhangi bir ülkesinden ilham aldığın, hoşuna giden, yaşamında uygulamaktan keyif aldığın ve ‘bu felsefe tam benlik’ dediğin yaşam felsefesi hangisi?

Tam da Anadolu’nun içinden çıkan, pek çok kadim öğretiyi içinde barındıran; bilim, anlam ve insanlık sevgisini temel alan Bektaşi felsefesi.

Bu yaşam felsefesini hayatına ve günlük yaşam alışkanlıklarına nasıl entegre ediyorsun?

Bektaşi felsefesinde insanın en yüce halini ortaya çıkarmak amaçlardan biri. Bunun için de insanı tanımak, farklılıklara hoşgörüyle yaklaşmak, 360 derecelik bakış açıları geliştirebilmek, sevgiyi hayatın merkezine koymak; hal ehli olmak, yani insanların hallerini ve kendi halini iyiye dönüştürebilmek çok önemli. Tüm bu unsurlara hem özel hayatımda hem de işimde elimden geldiği kadar yer vermeyi amaçlıyorum. İşimde danışanlarımın ulaşmak istedikleri hallere ulaşmalarına bilime dayanarak destek olurken, her birinin dönüşümüne şahit olurken ve bu ilişkiyi sevgiyle sürdürürken bu felsefeye yaklaştığımı hissediyorum.

Bu yaşam felsefesini tek cümlelik bir mottoyla anlatmanı istesek, bu motto ne olurdu?

Aslında bu güçlü bir dilek: “Aşk olsun.”

İrem Ülgü Orhan’ın tüm yazılarına buradan ulaşabilir, daha fazlası için Instagramburadan ulaşabilir,  hesabını takip edebilirsiniz.

Sinem Kocacan – Seyahat / Explore Up

Dünya’nın herhangi bir ülkesinden ilham aldığın, hoşuna giden, yaşamında uygulamaktan keyif aldığın ve ‘bu felsefe tam benlik’ dediğin yaşam felsefesi hangisi?

Bu felsefe tam benlik dediğim bir şey varsa o da “Hygge”. Danimarkalılar bu işi biliyor!

Bu yaşam felsefesini hayatına ve günlük yaşam alışkanlıklarına nasıl entegre ediyorsun?

Hygge’nin az ama öz olma hali bana çok iyi geliyor. Evimin vazgeçilmezi mumlarım, koltuk üstü battaniyelerim, kitaplarım ve sıcacık çayım… Telefonumu kapatıp, aileme ve arkadaşlarıma keyifli sofralar hazırlamak ve saatlerin nasıl geçtiğini anlamamak en sevdiklerimden. 

Bu yaşam felsefesini tek cümlelik bir mottoyla anlatmanı istesek, bu motto ne olurdu?

Meik Wiking, Hygge kitabında felsefeden bahsederken “Hayatta en güzel şeyler bedavadır.” diyor. Hygge’yi anlatacak en güzel motto benim için bu. 🙂

Sinem Kocacan’ın tüm yazılarına buradan ulaşabilir, daha fazlası için Instagramburadan ulaşabilir,  hesabını takip edebilirsiniz.

Şerife Günaydın Karaköse – Kişisel Gelişim / Feel Up

Dünya’nın herhangi bir ülkesinden ilham aldığın, hoşuna giden, yaşamında uygulamaktan keyif aldığın ve ‘bu felsefe tam benlik’ dediğin yaşam felsefesi hangisi?

“Sıfırdan bir elmalı turta yapmak istiyorsanız, önce evreni icat etmelisiniz.” der Carl Sagan. Holistik yani, bütüncül bir bakış açısına sahip olan, bir şeyin hem bütününü hem de parçalarını bana anlatan ve parçalar bir araya getirildiğinde bütünü nasıl oluşturduğunu gözlemlememi sağlayan her yaşam felsefesinden bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Kişisel gelişim, bütünün gelişimine de katkı sağlıyorsa ancak o zaman anlamlı geliyor bana. O yüzden ‘bu felsefe tam benlik’ diyebileceğim felsefe ‘Holizm’ olarak adlandırılabilir.

Bu yaşam felsefesini hayatına ve günlük yaşam alışkanlıklarına nasıl entegre ediyorsun?

Yaşama parçalı değil de bütünsel bakabilmek için en sık yaptıklarım, yoga ve meditasyon egzersizleri. Kendimi tanımak, varoluşumu anlamak bu pratiklerin yardımı ile daha yumuşak bir zeminde gerçekleşiyor. Özellikle ‘kirtan kriya’ meditasyonu vazgeçilmezlerimden. Mindfulness ile de kendimi tepkisellikten uzak tutarak sadece gözlemleyen olabilmeye odaklanıyorum. Dini metinler, mitolojik kaynaklar, Thich Nhat Hanh’ın ve Krishnamurti’nin öğretileri gibi öğretiler de tam olarak kabul etmediğim yanları olsa da zihinsel olarak beslenmemi sağlıyor. Bir de besinler düzeyinde farkındalık çalışmaları yapmayı, vücuduma hangi gıdaları alıp almamam gerektiği üzerine kafa yormayı önemsiyorum. Aralıklı oruç tutmaya özen gösteriyorum. Ayrıca paylaşmaya ve birlik olmaya inancımı her gün tazelemeye çalışıyorum. Yardım edebileceğim her konu, her canlı benim için bir fırsat. Bu konuların her birinde sadece bir öğrenciyim. Eğitimim hiç bitmeyecek…

Bu yaşam felsefesini tek cümlelik bir mottoyla anlatmanı istesek, bu motto ne olurdu?

Baktığımız her küçük şeyden, kendimizi ve böylelikle de evreni anlamaya doğru bir adım atabiliriz, yeter ki kalıplaşmış düşüncelerimizin esaretinden kurtulabilelim.

Şerife Günaydın Karaköse’nin tüm yazılarına buradan ulaşabilir, daha fazlası için Instagramburadan ulaşabilir,  hesabını takip edebilirsiniz.

Yasemin Yapanar – Masiva Family / Feel Up

Dünyanın herhangi bir ülkesinden ilham aldığın, hoşuna giden, yaşamında uygulamaktan keyif aldığın ve ‘bu felsefe tam benlik’ dediğin yaşam felsefesi hangisi?

Bu soruyu okuduğum an, mümkünse kimsenin daha önce pek duymadığı, insanlara fayda sağlamamın yanı sıra beni havalı gösterecek bir felsefe düşünmeye koyuldum. Ne yalan söyleyeyim, birilerine danışmak bile geçti aklımdan.

Bu halimi yakalayınca, hatırladım ki tam da benlik olan felsefe; kırılganlığımı şeffaflıkla paylaşabilmek. Brene Brownizm diyerek yeni bi felsefe atıyorum ortaya. Dilerim Houston Üniversitesi’nde araştırma profesörü olan Brown’un, Ted Talk’larını ve Netflix’teki belgeselini izlemeyen kalmamıştır. Kendisi kırılganlık, utanç, empati ve cesaret üzerine araştırmalar yapıyor.

İnsanlar güçlü ve mükemmel görünmek için kendi olmaktan vazgeçiyor. Otantikliğini kaybediyor. Mükemmel olmak zorunda hissederek, çok büyük bir duygusal/psikolojik yük taşıyor. “Yeterince iyi değil miyim?“, “Acaba bendeki ‘zayıf noktaları’ başkaları görse veya bilse hala beni sevmeye devam eder mi?” gibi sorular insanların iç huzurunu kaçırıyor. Brown’a göre birinin kendi olabilmesi, iç huzurunu sağlayabilmesi için gerekli olan şey kırılganlık. Kırılganlık olmadan mutluluk, samimiyet, aşk ve başarının önünde büyük bir bariyer oluyor.

Bu yaşam felsefesini hayatına ve günlük yaşam alışkanlıklarına nasıl entegre ediyorsun?

Biriyle bir duygumu paylaşmadan, podcast bölümü çekmeden, iki kalem çiziktirmeden evvel kendime ‘Şu an kendime dürüst oluyor muyum?’ diye soruyorum. Kendimde kabullenmekte zorlandığım şeyleri yakaladıkça, içe doğru minik adımlar atıyorum. Önce kendi içimde hazmetmeye çalışıyorum. Ardından çevremdeki insanlara dillendiriyorum ki kelimeye gelmiş olsun. İyice kabullenmiş olayım. Sonra podcast’ime ve yazılarıma taşıyorum. Çünkü Brown’un da dediği gibi kırılganlık ve utanç dile getirildiğinde güç kaybediyor. İnsan paylaştıkça yalnız olmadığını görüyor ve rahatlıyor.

Bu yaşam felsefesini tek cümlelik bir mottoyla anlatmanı istesek, bu motto ne olurdu?

Konfor alanınızdan çıkın ve kırılgan olmaktan korkmayın. Kırılgan olmak cesaret ister… Asla zayıflık değildir.

Yasemin Yapanar’ın tüm yazılarına buradan ulaşabilir, daha fazlası için Instagramburadan ulaşabilir,  hesabını takip edebilirsiniz.

 

Her coğrafyada insanların yaşam yolculuğunu daha keyifli hale getirebilme şekli birbirinden farklı. Dünyanın farklı ülkelerinin birbirinden ilginç yaşam tarzlarını Mutlu yaşam sanatı: Meraki, Pura Vida, Ubuntu ve dünyanın farklı bölgelerinden ilham veren 14 yaşam felsefesi yazımızda bulabilirsiniz.

Toplumsal değerlerin ön planda olduğu, köklerini binlerce yıllık öğretilerden alan Uzakdoğu felsefelerine göz atmak için  Doğu’nun kadim bilgeliğinde filizlenmiş yaşam felsefeleri: Guyub, Wu-wei, İtadakimasu ve Uzakdoğu’dan ilham veren 10 yaşam felsefesi Doğu’nun kadim bilgeliğinde filizlenmiş yaşam felsefeleri: Guyub, Wu-wei, İtadakimasu ve Uzakdoğu’dan ilham veren 10 yaşam felsefesi yazımızı okuyabilir; bireyselliğin ön plana çıktığı, zorlayıcı yaşam koşullarına rağmen sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşama alışkanlıklarını odağına alan kuzey ülkelerinin sakin, doğal ve huzurlu yaşam biçimiyle şekillenen, birbirinden ilham verici yaşam felsefelerineyse Sisu, Friluftsliv, Niksen ve daha fazlası: Kuzey ülkelerinden ilham verici yaşam felsefeleri ve mutlu yaşamın sırları Sisu, Friluftsliv, Niksen ve daha fazlası: Kuzey ülkelerinden ilham verici yaşam felsefeleri ve mutlu yaşamın sırları yazımızda bulabilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale