X

Premenstrüel sendrom (PMS) ve premenstrüel disforik bozukluk (PMDD) arasındaki farklar nelerdir?

Adet döneminden 1-2 hafta önce varlığını belli eden premenstrüel sendrom (PMS), yine adet döngüsünden önce başlayan premenstrüel disforik bozukluk (PMDD) ile fazlasıyla karıştırılıyor. Bu iki durum, benzer fiziksel ve duygusal belirtilere sahip olsalar da keskin farklarla birbirlerinden ayrılıyorlar. Bu farkları açıkladığımız bu yazımız aracılığıyla PMS ve PMDD ile ilgili farkındalığınızı güçlendirebilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Premenstrüel sendrom (PMS) nedir?

Adet öncesi gerginlik sendromu olarak da bilinen PMS, adet döngüsünün yumurtlamadan sonraki döneminde yani luteal fazda kendisini gösteriyor. Bu durum, menstrüasyonun başlamasıyla kaybolan çeşitli fiziksel ve duygusal semptomlarla karşımıza çıkıyor. Dünya çapında kadınların yaklaşık %75’i bu semptomları deneyimliyor. Bu belirtiler, hafif veya orta şiddetli olup bazen günlük hayatı etkilemiyor bazen de sorumlulukların yerine getirilmesini zorlaştırıyor.

PMS’in yaygın fiziksel belirtileri arasında göğüslerde hassasiyet ve şişkinlik, karın bölgesinde şişkinlik, kas ve eklem ağrıları, sivilcelenme, yorgunluk ve baş ağrısı bulunuyor. Sinirlilik, depresif duygular, anksiyete, duygusal dalgalanmalar ve iştah değişiklikleri ise bu durumun duygusal ve davranışlar semptomları arasında yer alıyor. Bu semptomlar, genellikle adet kanamasından 1-2 hafta önce ortaya çıkıyor ve kanamanın başlamasıyla azalıyor ya da kayboluyor.

Premenstrüel disforik bozukluk (PMDD) nedir?

PMDD, adet döngüsünün luteal fazında başlayarak dünya çapında kadınların yaklaşık %3-8’inde gözlemleniyor. Menstrüasyonun başlamasıyla hafifleyen PMDD, çeşitli fiziksel ve duygusal belirtilerle gündelik hayatı, iş performansını ve sosyal ilişkileri ciddi bir şekilde etkiliyor. Bu durumun kesin nedeni tam olarak bilinmese de uzmanlar PMDD’nin beyindeki serotonin sisteminin hormonal değişikliklere karşı anormal bir tepki vermesiyle bağlantılı olduğunu düşünüyorlar.

PMDD’nin fiziksel semptomları arasında uyku bozuklukları, konsantrasyon güçlüğü, iştah artışı veya azalışı, göğüslerde hassasiyet, şişkinlik, baş ağrısı ve şiddetli yorgunluk bulunuyor. Sağlık profesyonelleri, bu durumun duygusal semptomlarını ise umutsuzluk hissi, huzursuzluk, keyifsizlik, sosyal çekilme ve ilgi kaybı, duygusal dalgalanmalar ve sık ağlama nöbetleri, kontrol edilemeyen öfke, gerginlik ve belirgin anksiyete olarak vurguluyor.

PMS ve PMDD arasındaki farklar nelerdir?

PMS ve PMDD aynı belirtilere sahip olmalarına rağmen net bir biçimde birbirlerinden ayrılıyorlar. Bu iki durum arasındaki temel fark, deneyimlenen belirtilerin şiddeti ve bu semptomların günlük yaşam üzerindeki etkileri olarak ifade ediliyor:

  • Belirtilerin şiddeti: PMS, genellikle dayanılabilir bir dönem olup yaşam kalitesini minimum düzeyde etkiliyor. PMDD ise çok daha şiddetli belirtilere sebep olup kadınların iş hayatlarına, sosyal yaşantılarına ve kişisel hayatlarına fazlasıyla hasar verebiliyor. Örneğin, PMS hafif bir sinirlilik haline yol açarken PMDD intihar düşüncesine kadar uzanabilen ciddi psikiyatrik semptomlara neden olabiliyor.
  • Teşhis ve tedavi: Yaşam tarzı değişiklikleri ve semptomatik tedavilerle PMS rahatlıkla yönetilebiliyor. PMDD ise antidepresan kullanımı, hormonal tedaviler ve psikoterapi gibi yoğun tedavi yaklaşımlarına ihtiyaç duyabiliyor.

Her ne kadar iki durum da adet döngüsüyle ilgili olsa da PMDD yukarıda belirttiğimiz gibi PMS’ye göre çok daha şiddetli belirtileri açığa çıkarıyor. Bu nedenle, PMDD için bir sağlık profesyonelinden destek almak en mantıklı seçenek oluyor.

PMDD’yi deneyimlediğinizi nasıl fark edebilirsiniz?

PMDD, PMS ile benzer belirtilere sahip olduğundan ötürü bu iki durumu birbirinden ayırt etme konusunda sıkıntı yaşabilirsiniz. Şimdi, DSM-5 (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel Elkitabı) kriterlerine dayanan PMDD’yi deneyimleyip deneyimlemediğinizi fark edebilmeniz adına göz önünde bulundurabileceğiniz pratiklerden bahsetmek istiyoruz.

PMDD farkındalığı için ilk olarak adet kanamanız başlamadan önce semptomlarınızı algılamalısınız. Yukarıda bahsettiğimiz belirtileri baz alarak bir PMDD günlüğü tutabilirsiniz. Bu günlüğe en az iki ay boyunca semptomlarınızı kaydedebilirsiniz. Eğer günlüğe not ettiğiniz belirtiler her ay günlük işlevselliğinizi bozacak şekilde tekrarlıyorsa PMDD ihtimalinin güçlendiğini söyleyebiliriz.

Son aşama olarak bir jinekoloğa, psikiyatriste veya endokrinoloji uzmanına danışabilirsiniz. Bu danışma esnasında PMDD günlüğünüze kaydettiğiniz belirtilerinizden ve bu belirtilerin şiddetinden bahsedebilirsiniz. Görüştüğünüz sağlık profesyoneli, semptom geçmişinizi değerlendirerek ve gerekirse çeşitli hormonlar testlere ve psikolojik değerlendirmeye başvurarak kesin PMDD teşhisini koyabilir.

Hem PMS hem de PMDD semptomlarını hafifletmek adına şeker, işlenmiş gıda, kafein ve alkol tüketimini azaltmanızı öneriyoruz. Ayrıca, düzenli yürüyüş, yoga ve aerobik egzersiz de bu belirtileri azaltmaya yardımcı oluyor. Son olarak, meditasyon ve nefes egzersizi gibi pratiklerle stresinizi etkili bir şekilde yönetmeye ve her gün 7-8 saat arası uyumaya özen göstermelisiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

İlginizi çekebilir: Adet döngüsü ve menstrual sağlık konusunda farkındalık kazanmanızı sağlayacak bilgiler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale