X

Kolektif travma nedir, nasıl başa çıkılır?

Trafikte biri sinirinizi bozduktan sonra eve geldiğinizde ev ahalisine gereksiz yere çıkıştığınız oldu mu? Ya da eşinize kızıp çocuklarınıza sesinizi yükselttiğiniz, yöneticinize sinirlenip iş arkadaşınızla tersleştiğiniz? Evet mi? Yalnız değilsiniz, ne yazık ki birçoğumuz öfkemizin asıl sorumlusuna ulaşamadığımızda ya da ona karşı açık olamadığımızda sinirimizi bir başkasından çıkarma eğiliminde olabiliyoruz. Üstelik bu durum yalnızca birinin yaptığı, söylediği şeylere karşı da olmuyor; daha büyük olaylar, toplumsal olumsuz gelişmeler ya da afetler, felaketler, doğa olayları gibi üzerinde kontrolümüzün olmadığı pek çok durumda da gerçekleşebiliyor. Haberlerde duyduklarımıza sinirlenip evden çıktığımızda komşumuza selam vermeden geçebiliyor ya da iş yerinde huysuz, aksi tavırlar sergileyebiliyoruz.

Yaşadığımız büyük felaket sonrasında yani pek çok kayıp yaşadığımız depremden sonra da ne yazık ki benzer bir durumla karşı karşıyayız. Öfkemizi, üzüntümüzü, sinirimizi, kızgınlığımızı başka yerlerden, alakasız platformlardan çıkarmaya çalışabiliyoruz. Bir düşünün; son zamanlarda sosyal medyada karşınıza çıkan gündemle ilgili paylaşımların altında kaç kez nefret dolu yorumlara denk geldiniz? Birkaç ay öncesine göre çok daha fazla olabilir mi? Muhtemelen evet… Çünkü, olumsuz gelişmelere, yaşanan yıkıcı deneyimlere tepki verirken çoğu insan karşısındakinin hislerini, düşüncelerini yok sayıyor –hele bir de herhangi bir konuda karşıt düşüncedeyse-… Peki ya sonucunda ne oluyor? Sağlıksız ve yıkıcı iletişimler, toksik ilişkiler, kalp kırıklıkları, büyüyen öfke, artan travmalar ve daha da bozulan ruh sağlığı…

Kolektif travma nedir?

İçinden geçmekte olduğumuz bu zorlu süreç hepimizi bireysel olarak yıpratmanın yanı sıra toplumsal olarak da fazlasıyla yaraladı -ve hala yaralamaya devam ediyor.- Çünkü, ne yazık ki hepimiz kolektif travma içerisindeyiz. O sosyal medya hesaplarındaki fütursuzca savrulan saldırgan tavırlar, asık yüzlü tavırlar, gergin sohbetler, zarar gören ilişkiler, kısacası her an patlamaya hazır bir bomba gibi oluşumuzun nedeni yaşadığımız kolektif travma.

En öz tanımıyla, kolektif travma bir toplumun, doğal afetler, savaş, terör saldırıları, toplumsal şiddet, cinsel istismar, toplu ölümler ve diğer büyük felaketler gibi olaylar sonrasında yaşadığı stresli ve travmatik reaksiyonların bir sonucu olarak ortaya çıkan bir durum. Kolektif travma, toplumun bütününü etkileyen bir travma olduğu için, bireysel travma ile karşılaştırıldığında yönetilmesi, kontrol altına alınması daha zor olabilir. Toplumda yaygın bir korku, endişe, güvensizlik, öfke ve hüzün hissi yaratabilir. Bu tür olaylarla başa çıkma süreci, bireysel travmalardan daha uzun sürebilir ve toplumda derin yaralar bırakabilir. Toplumun yeniden yapılanmasını ve toplumsal bağların güçlendirilmesini sağlamak gerekir ve bu da uzunca zaman alabilir.

Kolektif travmanın etkileri

Kolektif travma, bireysel travmalara benzer etkiler yaratsa da daha geniş bir kitleye yayılarak tüm toplumun benzer olumsuz sonuçlarla karşılaşmasına neden olur. Stres, kaygı, endişe, korku, mutsuzluk, umutsuzluk, çaresizlik, öfke, kızgınlık gibi psikolojik ve duygusal sıkıntıların yanı sıra kolektif travma:

  • Saygısızlık,
  • Güvensizlik ortamı,
  • Düşmanlık besleme,
  • Varoluşsal krizler,
  • Kuşak çatışmaları,
  • Bozulan sosyal ilişkiler,
  • Artan suç ve şiddet vakaları,
  • Fiziksel, sözlü veya siber zorbalık,
  • Ekonomik zorluklar gibi daha çeşitli olumsuz etkilere de neden olabilir. Bu etkiler, kolektif travmanın özelliklerine, şiddetine ve süresine bağlı olarak değişebilir

Dolayısıyla hem bireysel hem toplumsal anlamda pek çok olumsuz duygu, durum ve olayı deneyimlerken günlük hayatımız sekteye uğrayabilir ve toplumsal esenliğimiz zarar görebilir. Yaşamış olduğumuz yıkımlar ve sonucunda açığa çıkan kayıplarla birlikte bireysel olarak üzülüyor olmamızın yanı sıra toplumsal bir acıyı da paylaşıyor oluşumuzun, bu kolektif travmanın en büyük göstergesi.

Peki, ne yapacağız? Nasıl iyileşeceğiz, nasıl toparlanacak, nasıl hüznümüzü, öfkemizi kontrol altına alacağız? Toplum olarak acılarımızı atlatabilecek miyiz? İnanırsak, değişirsek ve çok çalışırsak evet! Hem bireysel hem toplumsal yaralarımızı sarıp, bozulan düzen ve güven ortamını yeniden inşa edebilir, ilişkilerimizi güçlendirebilir, travmanın izlerin silmeye çalışabiliriz.

Kolektif travmadan iyileşebilmek mümkün mü?

Öncelikle, toplumsal iyileşmenin bireysel iyileşme gerektirdiğini unutmamak gerek. Kolektif travmaya neden olan olayların şiddetini, büyüklüğünü ve etki alanını düşündüğümüzde herkesin çokça zamana ihtiyacı olduğu kesin. Evet, tamamen iyileşmemiz zaman alacak ama önce kendimize sonra birbirimize iyi bakarak içimizdeki gücü açığa çıkarabilecek, kolektif travmanın üstesinden gelebileceğiz… Peki, neler yapabiliriz?

  • Duyguları bastırmak, olanları görmezden gelmek çare değil. Bireysel deneyimlerimizi önemseyerek neye ihtiyacımız olduğunu bulmalı, gündemi takip ederken akıl sağlığımızı da korumaya özen göstermeliyiz.
  • İç dünyamıza dönüp bakmalı, yıpranan ruhumuza ve alt üst olan sinirlerimize bakım yapmalıyız. Meditasyon, yoga, mindfulness, nefes egzersizleri gibi rahatlatıcı, stres azaltıcı ve iyi hissettirici pratikler hayatımızda yerini almalı.
  • Yeme-içme alışkanlıklarımıza, uyku düzenimize dikkat etmeli, toplumumuza iyi bakmak istiyorsak önce kendimize iyi bakmalıyız.
  • Doomscrolling’ten mümkün olduğunca uzak durmak için çaba harcamalı. Bütüncül sağlığımızı koruyabilmek için olumsuz haberler girdabına kapılmadan gelişmelerden haberdar olmalıyız.
  • Yardım elimizi uzatmalı, neye yetiyorsak, elimizden ne geliyorsa onu yapmalıyız. Birbirimize saldırgan tavırlar veya sözler sarf etmek yerine iş birliğinin, yardımlaşmanın, paylaşmanın birliğin ve beraberliğin gücüne tutunmalıyız.
  • Saygının önemini hiçbir zaman unutmamalı ve her zaman empatiyle, anlayışla, hoşgörüyle yaklaşmalıyız. Karşımızdaki kişinin de zorlu deneyimlerden geçtiğini ve muhtemelen aynı olumsuz duyguları paylaştığını hatırlamalı, konuşurken, yazışırken ya da tartışırken ona göre davranmalıyız.
  • Tepkilerimizi kontrol altında tutmalı, olumsuzlukların sorumlusu olmayan herhangi birinden sinirimizi, öfkemizi çıkarmamalıyız.
  • Yalnız olmadığımızı, ancak el ele verirsek zorlu zamanların üstesinden gelmenin kolaylaşacağını unutmamalıyız. Bireysel çabalarımız, çevremizdeki sosyal ağlar veya yardımlaşma çabaları yetersiz kalıyorsa profesyonel destek almanın da etkili ve yardımcı bir çözüm olduğunu hatırlamalı, ihtiyacı olanlara hatırlatmalıyız.

Toplum olarak yaşadığımız travmayla yüzleşmek ve etkilerini silmeye çalışmak çok yorucu olabilir. Ancak tepkilerimizi doğru bir şekilde yönetebilir, birbirimize destek olarak el ele ilerleyebilir ve bireyin topluma, toplumun bireye ihtiyacı olduğunu ve iyileşmenin iki taraf için de eş zamanlı hareket ettiğini aklımızın bir köşesinde tutarsak deneyimlediğimiz bu kolektif travmanın üstesinden gelebiliriz.

İlginizi çekebilir: Toplumsal travma, kayıp ve yas süreci gibi zorlayıcı zamanlarda nasıl odaklanabiliriz?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale