X

Kararsızlık ve erteleme alışkanlığından nasıl kurtuluruz?

  • “Sabahları alarmı en az 3 kere ertelerim.”
  • “Listem uzun zamandır yapılmayı bekleyen işlerle dolu.”
  • “Bir işi yapmaya başlamak için en uygun zamanın gelmesini beklerim.”
  • “Sadece canımın istediği işleri yaparım.”
  • “İşler üzerinde o kadar çok düşünürüm ki harekete geçemem.”

Tanıdık geliyor mu?

Erteleme davranışı kısaca, yapmak istemediğimiz şeyler için sürekli bahaneler bulmaktır. Zaten o işi yapmayı istiyor olsak, hiçbir bahane bize engel olmaz. Yani ertelemenin en temel sebebi, o işi o anda yapmayı istemiyor oluşumuz.

Hemen herkeste erteleme davranışı görülür. İşleri öncelik sırasına göre yapmamak erteleme alışkanlığının tipik belirtisidir. Ertelemenin sebepleri ise şunlardır:

  • Başarısızlık korkusu: İşi doğru düzgün yapamayacağımız korkusudur.
  • Başarı korkusu: Çok garip ama başarılı olmaktan da korkarız. Çünkü sevmediğimiz işte başarılı olmak aynı türden işleri daha fazla yapmamıza sebep olabilir.
  • Mükemmeliyetçilik: Ertelemenin en sık görülen sebebi. Yapılacak iş için kendimizi yeterli görmemekten kaynaklanır.
  • Kararsızlık: Hangi işten başlayacağımızı seçememektir.
  • Anlamsızlık: Yapılması gereken iş bizim için anlamlı değilse hiç bir kuvvet bize o işi yaptıramıyor.
Yapacağımız işleri erteledikçe kendimize kızıyor ve temelde öfke durumundan kaynaklanan bu alışkanlığı farkında olmadan bir kısırdöngüye sokuyoruz.

Erteleme alışkanlığı kararlılığın önündeki en büyük engel. Kararsızlığın ve ertelemenin depresif bir durum olduğunu söyleyebiliriz. Depresiflik de temelde öfke ile ilişkili. Yapacağımız işleri erteledikçe kendimize kızıyor ve temelde öfke durumundan kaynaklanan bu alışkanlığı farkında olmadan bir kısırdöngüye sokuyoruz.

Kararlılık ile karın bölgesi ilişkisi

Karın bölgesini çalıştıran egzersizlerin depresif belirtileri azalttığına dair birçok araştırma var. Binlerce yıllık Çin tıbbında da karın bölgesi çakrasının (üçüncü çakra) kararlılıkla ilişkili olduğu bilinir. Üçüncü çakramız zayıf ise, dağınık, konsantrasyon eksikliği çeken, sürekli erteleyen, düşüncelerini gerçeğe dönüştürme enerjisi olmayan ve hayatın kendisine sundukları nedeniyle hayal kırıklığı ve öfke yaşayan biri olarak görünürüz.

Üçüncü çakramız iyi çalışıyor ise genellikle enerji dolu, düzenli ve amaçları doğrultusunda sağlam adımlarla yürüyen biri haline geliriz, güçlü bir iradeye, kararlılığa, büyük bir kişisel güce ve dayanıklılığa sahibizdir. Karın merkezimiz güçlü ise, kararlı olduğumuz gibi eylemlerimiz üzerinde de denetimimiz vardır.

Peki, karın bölgesini çalıştırarak kararlı olmak ve erteleme alışkanlığından kurtulmak için ne yapabiliriz?

Kararlılık için yapmamız gereken tek şey, doğru nefes almaktır.

Bunun için akciğerlerimizden nefes almaktan vazgeçip karnımızdan nefes almaya başlamalıyız. Nefes alırken karın kaslarımızı tamamen serbest bırakırsak diyaframımız açılır ve tam kapasiteyle dolar. Bu esnada karın boşluğunu doldurur ve nefesin tüm kan dolaşımımız boyunca dolaşmasına izin veririz. Bu noktada, kanımızdaki oksijen miktarı son derece artar ve bu da özellikle beynimizdeki tüm sinir hücreleri ile tüm organlarımızı doldurur ve daha berrak bir şekilde düşünmeye başlarız.

Kararlılık için yapmamız gereken tek şey, doğru nefes almaktır.
Doğru nefes alma egzersizi

Her gün 10 dakikayı kendinize ayırın (10 dakika gözünüze büyüyorsa 5 dakikayla başlayın, sonraki hafta 10 dakikaya çıkarırsınız). Alarmınızı 10 (veya 5) dakikaya kurun. Sessiz, sakin bir odaya geçin. Omurganız dik ve rahat bir şekilde oturun. Gözlerinizi kapayın. Elleriniz fazla baskı yapmadan karnınızın üzerinde dursun. Sakin ve yumuşak bir şekilde karnınızdan nefes almaya başlayın. Yine sakince aldığınız nefesi verin. Nefes alırken karnınız ellerinizi itsin. Nefes verirken de karnınızın aşağı indiğini fark edin. Bu egzersizi her gün yapın. 

Bu şekilde nefes almak için bilinçli bir çaba göstermek, zihnimize “kontrolün bizde olduğu” mesajını gönderir. Nefes alma konusunda kararlı olursak her şeyde kararlı oluruz. Kararlı olduğumuzda da işleri öncelik sırasına göre halleder, ertelemenin üzerimizdeki ağırlığından kurtuluruz. En önemlisi de, sürekli erteleyerek kendimizi iradesiz ve tembel olarak yaftalayarak kızmaktan vazgeçeriz. Kendinizle kurduğunuz ilişki her şeyin belirleyicisi olduğu için, varsa bu kısırdöngüden çıkmanızı tavsiye ederim. Kendi başınıza yapamıyorsanız, profesyonel destek alabilirsiniz. Bana www.ayselkeskin.net’ten kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Sağlıkla ve sevgiyle kalın…

İlginizi çekebilir: Yaşam kalitenizi yükseltmek için sorunlarınızın çözümünü ertelemeyin

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale