X

Tatil rehavetini üzerinizden hızlıca atmanızı sağlayacak fiziksel ve zihinsel detoks önerileri

Tatil modundan sıyrılıp eski temposuna dönmekte zorlananlar burada mı? Tatilin en hüzünlü ve tatsız anı hiç şüphesiz geri dönüş yolu. Uzun bir seyahatten dönen milyonlarca yürek, kafalarda tek bir soru: Zihnimde dönüp duran olumsuz düşüncelerden, tatilde yiyip içtiklerimin ağırlığından ve tatilin rehavetinden kurtulup normal rutinime, uyku düzenime, uzayıp giden mesai saatlerine, spora ve sağlıklı beslenmeye nasıl geri döneceğim?

Tatil sonrasında kendimizi yorgun, bitkin ve enerjisiz hissetmemizin sebebi aslında fiziksel yorgunluktan çok zihnimizde dönüp duran, cevabını bir türlü bulamadığımız bu yorucu sorular. Sizler için hazırladığımız; adım adım her aşamasını planladığımız; zihinsel, bedensel ve ruhsal olarak arınmanıza yardımcı olacak ‘gerçekliğe dönüş operasyonunu’ uygulayarak tatilde aldığınız kalorilerden ve toksinlerden, tatil sonrası depresyon hissinden ve olumsuz düşüncelerden hızlıca uzaklaşabilirsiniz.

Geri dönüş yolunda

Yola çıktığınız andan itibaren zihinsel olarak da ‘geri dönmeye’ kendinizi hazırlamaya başlamanız gerekiyor. Her ne kadar evinizin kapısından ilk girdiğiniz ana kadar teknik olarak ‘tatilde’ sayılsanız da, geçiş aşamasını daha acısız ve sancısız atlatmak için geri dönüş yolunda çalışmalara başlamalısınız.

1. Yolculuk sırasında karın kaslarınızı çalıştırarak rahatlayın

Gergiliğin ve stresin bedenimizde en çok hissedildiği yer karnımız. Küçük kramplar, mide bulantıları, karın ağrısı ve mide bulantısı gibi semptomları azaltarak kendinizi rahatlatmak için yol boyunca rahatsız hissettiğiniz anlarda karın kaslarınızı hareket ettirerek kendinizi hem fiziksel hem de zihinsel olarak rahatlatabilirsiniz.

İçinizden 10’a kadar sayarak nefes alın ve nefes alışınız sırasında karın kaslarınızı da aşamalı olarak kasmaya devam edin. Sonrasında, yine 10’a kadar sayarak nefes verin ve nefes verirken karın kaslarınızı yavaş yavaş serbest bırakın. Uçakta ya da araba yolculuğu sırasında, oturduğunuz yerde yapabileceğiniz bu egzersizle hem zihninizi rahatlatabilir, hem de yaşadığınız gerginliğin fiziksel semptomlarını en aza indirebilirsiniz.

2. Sağlıksız abur cuburlardan ve alkolden uzak durun

Geri dönüş yolculuklarında çoğumuz bazen üşendiğimiz, bazen de duygusal gerginliğimizi bastırmaya çalıştığımız için zararlı abur cuburlar tüketme eğilimi gösterebiliyoruz. Tatilde de düzensiz ve dengesiz beslenmiş olmanın verdiği rehavetle geri dönüş yolunda da sağlıksız alternatifler tercih edebiliyoruz. ‘Eve dönünce başlarım’ diyerek sürekli ertelediğimiz sağlıklı beslenme düzeni, tatil sonrası depresyonunun da etkisiyle döndükten sonra da bir süre ertelenmeye devam edebiliyor. Bu nedenle eve dönmeden, geri dönüş yolunda detoksa başlamanız gerekiyor. Geri dönerken alkol ya da sağlıksız gıdalar yerine bol su içerek, meyve ve salatalık gibi yolda yemesi kolay atıştırmalıklarla açlığınızı gidererek sağlıklı beslenme rutinine dönüşünüzü kolaylaştırabilir, tatil boyunca vücudunuzda biriken toksinlerden kurtulabilirsiniz. Unutmayın, nasıl hissettiğiniz yediklerinizle doğrudan bağlantılı!

3. Su, su, daha fazla su…

‘Yediğin içtiğin sana kalsın, …’ atasözü çok doğru ve gerçek bir noktaya parmak basıyor. Tatil boyunca yediğiniz, içtiğiniz ne varsa ne yazık ki Instagram hesabınızda paylaştığınız hikayeler gibi 24 saatte buharlaşıp gitmiyor. Vücudunuzda biriken toksinlerden ve fazlalıklardan hızlıca kurtulmanın; kontrolsüzce tükettiğiniz alkol, kafein, şeker, tuz gibi vücudunuzda dehidrasyona (susuzluğa) neden olan maddelerin olumsuz etkilerinden hızlıca kurtulmanın yoluysa çok basit: Sünger gibi su içmek! Yol boyunca büyük boy su şişenizi yanınızdan eksik etmeyin. Maden suyu ve bitki çayı gibi seçenekler de susuzluğunuzu gidermenize yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: Sağlığımız için günde ne kadar su tüketmek gerekiyor?

4. Kafeinden kaçının

Yolculukta çay, kahve, enerji içeceği gibi içecekleri tüketmeyi çok seviyoruz. Özellikle araba kullanıyorsanız ve geri dönüş yolunda daha enerjik hissetmek için kafeine ihtiyaç duyuyorsanız bu tarz içecekleri tüketmeye daha yatkın olabilirsiniz. Ancak bedeniniz tatil boyunca zaten çok fazla uyarıcı maddeye maruz kalıyor ve biraz dinlenmeye ihtiyaç duyabiliyor. Yol boyunca kafeinsiz kahve ya da roibos gibi kafeinsiz çayları tüketebilir, uyanık kalmak için canlandırıcı ve hareketli müziklerden destek alabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Her gün aldığınız kafeinle ilgili şaşırtıcı gerçekler

5. Meditasyon yapın

Uçak ya da otobüsle geri dönüş yapıyorsanız, fotoğraflara bakıp hüzünlenmek ya da tüm zamanınızı sosyal medyada geçirmek yerine bu uzun zamanı meditasyon yaparak değerlendirebilirsiniz. Rahatlatan, anda olmanıza yardımcı olan ve endişe veren duygu ve düşüncelerden düşüncelerden uzaklaşmanızı sağlayan meditasyon merkezinize dönmenizi ve odağınızı kendinize çevirmenizi sağlayacaktır. Nasıl meditasyon yapacağınızı bilmiyorsanız, meditasyon uygulamalarından faydalanabilirsiniz. 10 dakikalığına da olsa nefes egzersizi yapmak ya da meditasyonla rahatlamak geri dönüş yolculuğunuzun çok daha rahat ve huzurlu geçmesini sağlayacak.

İlginizi çekebilir: En iyi meditasyon uygulamaları

Eve varır varmaz

Eve geldiğinizde sizi karşılayan sessizlik ve boşluk hissi kendinizi kötü hissetmenize sebep olabilir. O nedenle zaman kaybetmeden işe koyulma vakti!

1. Valizinizi açın ve eşyalarınızı yerlerine yerleştirin

‘Yol yorgunluğuyla valiz mi açılır?’ dediğinizi duyar gibiyiz. Ancak eve gelir gelmez elinizi yüzünüzü yıkayıp rahatladıktan hemen sonra zaman kaybetmeden valizinizi açıp eşyalarınızı yerleştirmeye başlayabilirsiniz. Eşyalarınızdan kirli olanları ayırmak, yerleştirmeniz gerekenleri de yerlerine yerleştirip valizinizi ortalıktan kaldırmak, ertesi gün çok daha düzenli, toplu ve temiz bir eve uyanmanıza, dolayısıyla eski hayatınıza ve günlük rutininize çok daha hızlı geri dönmenize yardımcı olacak.

2. Maydanoz ve limonlu suyla detoks içeceği hazırlayın

Rahat bir mide, kaliteli bir uykunun en önemli gerekliliklerinden. Yol boyunca sağlıklı yiyecek ve içecekler tükettiğinizi var sayarsak, eve geldiğinizde de maydonoz kaynatarak suyunu içmek ya da bir bardak ılık limonlu su tüketmek midenizi rahatlatacağı gibi kan akışınızı da düzenleyerek uykuya daha rahat geçmenize yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Limonlu su içmek için 10 sağlıklı neden

Evdeki ilk gün

Yepyeni bir güne, trafiğe, kalabalığa, gürültüye merhaba! Evdeki ilk gününüzü hiçbir şey yapmadan, tembellikle geçirmek yapacağınız en son şeylerden biri olmalı. Hızlıca adapte olmak için ilk günden işe koyulmalısınız.

1. Zaman kaybetmeden kardiyo egzersizlerine başlayın

Vücudunuzda birikmiş toksinlerden, yediğiniz sağlıksız yiyeceklerin ağırlığından kurtulmak ve kan dolaşımınızı hızlandırarak metabolizmanızı düzenlemek için, tatilden döndüğünüz ilk hafta kardiyo egzersizlerine ağırlık verin. Yüzme, tempolu yürüyüş, koşu ya da bisiklet hem toksinlerden daha hızlı kurtulmanızı, hem metabolizmanızı hızlandırarak daha enerjik ve canlı hissetmenizi, hem de mutluluk hormonlarının salgılanmasını sağlayarak tatil sonrasında kendinizi depresif ve boşlukta hissetmenize engel olacak.

İlginizi çekebilir: Kardiyovasküler egzersizler neden önemlidir?

2. Market alışverişi yapın

Tatil dönüşü buzdolabının boş olması, dışarıda yeme alışkanlığını sürdürmenize neden olarak sağlıklı beslenme rutinine geçişinizi zorlaştırabilir. Bu nedenle yarım saatinizi ayırarak hafta boyunca evde pişirebileceğiniz sebze ağırlıklı yemekleri belirleyip bir alışveriş listesi yapın. Paketli ve işlenmiş gıdalardansa su oranı yüksek meyve ve sebzeler almaya dikkat edin.

İlginizi çekebilir: Susatmayan yiyecekler: Su oranı yüksek olan gıdalarla günlük su ihtiyacınızı daha kolay karşılayın

3. Eski günlük rutininizi hatırlayın ve ilk günden uygulamaya başlayın

Alarmı her zamanki uyanma saatinize kurun. Kalktıktan sonra soğuk bir duş alın. Haberleri okuyun, sosyal medyada dolaşın, yürüyüş yapın… Kısacası, eski rutininizde ne varsa döndüğünüz günün ertesinde, zaman kaybetmeden bu rutini uygulamaya koyulun. Zihniniz geri dönmeye pek istekli olmasa da, davranışlarınızın eski rutininize uygun olması zihninizin de uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır.

Evdeki ilk haftanızda

Evet, gerçeğe döndünüz. Evet, yine her gün aynı güne uyanmak gibi. Evet, keşke hep tatilde kalsaydınız… Ancak normale dönmek aslında düşündüğünüz kadar kötü olmayabilir. Haftaya bomba gibi bir başlangıç yapabilir ve tatilde resetlediğiniz zihninizle harikalar yaratabilirsiniz!

1. Yüksek lifli ve protein ağırlıklı beslenmeye çalışın

Eve döndüğünüz ilk günlerde ağır kahvaltılardan kaçınmaya, hatta mümkünse kahvaltı öğününü atlamaya çalışın. Tatil boyunca yorduğunuz ve düzenini bozduğunuz sindirim sisteminizin biraz dinlenmeye ihtiyacı olacaktır. Gündüz saatlerinde yoğurt ve meyve, haşlanmış yumurta, badem gibi protein ağırlıklı, hafif bir beslenme düzenini izlemek tatil dönüşü vücudunuzu dinlendirmenize ve sistemlerinizin tekrar eski rutinine geri dönmelerini sağlamanıza yardımcı olabilir. Protein ve lif ağırlıklı bir beslenme düzeni, şeker ihtiyacınızın azalmasını, açlık hissettiğinizde karbonhidrata saldırmamanızı ve dolayısıyla kendinizi çok daha enerjik hissetmenizi sağlayacaktır.

İlginizi çekebilir: Lifli gıdalarla beslenmenin 4 önemli faydası

2. Sürünerek de olsa o spora gidin

Eğer mümkünse özellikle sabah erken kalkıp, en azından yarım saatinizi hareket ederek geçirmeye çalışın. Biliyoruz, spor yapmak tatil dönüşünde yapılması en zor şeylerden biri. Motivasyonunuz yok, yorgun ve bitkinsiniz, kolunuzu kaldıracak haliniz de yok. Ancak bu tembellik döngüsünü kırmak için o ilk adımı atmak ve spor yapmayı önceliklendirmek durumundasınız. Ve emin olun, spordan çıkıp soğuk bir duş aldıktan sonra yorgunluğunuzdan, bitkinliğinizden ve enerjisizliğinizden eser kalmayacak. Unutmayın, daha tatilden yeni döndünüz ve yorgun olan bedeniniz değil, zihniniz.

3. Güne iki bardak suyla başlayın

Journal of Human Nutrition and Dietetics dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, güne 2 bardak su içerek başlayan kişilerin aldıkları günlük kalori miktarı 205, aldıkları tuz ise 200 miligram daha az oluyor. Yani güne suyla başlayıp gün içinde daha fazla su tüketmeniz, daha az kalori almanız, daha fazla yağ yakmanız ve vücudunuzda daha az ödem olması anlamına geliyor. Enerji veren, vücut kimyasallarını düzenleyen, hücrelerde besin yakımından arda kalan maddeleri uzaklaştıran, dolaşım sisteminden boşaltım sistemine tüm sistemleri düzenleyen suya bu aralar hayatınızda daha fazla yer vermenizde fayda var.

4. Yapılacaklar listesi oluşturun ve bu listeye göre hareket edin

Tatil dönüşü en sık karşılaşılan davranış örüntülerinden biri ‘Amaan yarın yaparım’ deyip gerginlik veren ve hoşlanmadığımız işleri ertelemek, erteledikçe unutmak, unuttukça biriktirmek, biriktirdikçe içinden çıkamamak ve içinden çıkamadıkça daha fazla gerilmek. Bu döngüye girip yapılacaklar listenizi daha da uzatmamak ve sorun yaşamamak adına büyük  ya da küçük yapmanız gereken ne varsa önce tek tek, net bir şekilde listeleyin. Sonra, listelediğiniz her şeyi ne kadar zaman alacağına göre 3 gruba ayırın. İşe en az zaman alacak görevlerinizle başlamak çalışma motivasyonunuzu artıracağı ve odaklanmanıza yardımcı olacağı için önce az zaman alan işlerinizi bitirin. Nasıl olduğunu anlamadan kendinizi tüm gün çalışırken bulacaksınız.

İlginizi çekebilir: Modern zamanların kabusu: Erteleme alışkanlığı

5. Kişisel bakımınıza zaman ayırmayı ihmal etmeyin

Tatil dönüşünde ihmal ettiğiniz bakım rutininize geri dönmek için ilk hafta harika bir zaman dilimi. Tatilde güneşten yanmış, yıpranmış ve yorulmuş cildinize onarıcı ve yenileyici bakım maskeleri uygulayabilir, manikür ve pedikür için keyifli bir zaman yaratabilir, kuru fırçayla ya da keseyle cildinizde biriken ölü derilerden kurtulabilir, saçlarınıza Hindistan cevizi yağı ya da badem yağı gibi doğal yağlarla hazırladığınız bakım kürleri uygulayabilir, aromaterapi etkisi olan esansiyel yağlarla küvette uzun bir SPA keyfi yapabilirsiniz.

Tatil dönüşü hepimizin bir tatile daha değil; dinlenmeye, fazlalıklardan kurtulmaya, zihnen ve bedenen yenilenmeye ihtiyacı var. Tatilin rehavetinden şehrin hengamesine geçmek için tazelenmiş ve enerjik bir başlangıç şart. Bu nedenle de tatil sonrası zihinsel, ruhsal ve bedensel olarak detoksa girmeyi, kendinizi dinlendirecek ve mutlu edecek aktiviteler yapmayı ihmal etmemelisiniz. 

Kaynaklar: Eat This, Greatist

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale