X

Güneş ışığı almayan alanlarda yetişebilen iç mekan bitkileri

Doğayı evinize taşımanın, yeşilin ve bitkilerin iyileştirici gücünden yararlanmanın, bir canlıya bakım sağlamanın ve sevginizi paylaşmanın belki de en güzel ve görece kolay yollarından biri ev bitkileri. Sosyal medyada son zamanlarda banyosundan mutfağına her yanı bitkilerle kaplı, adeta yağmur ormanlarını andıran dekorasyonlarıyla insana huzur veren ‘yeşil evler’le mutlaka karşılaşmışsınızdır. Evet, evinizi bitkilerle dolu bir ormana çevirebilmeniz mümkün. Ancak, evde bitki yetiştirmek göründüğü kadar kolay bir iş değil. Her iç mekan bitkisi için, türüne göre ihtiyaç duyduğu su, ışık, besin ihtiyacı ve bakım şekli değişiklik gösterebiliyor. Şehir yaşamında ev bitkisi yetiştirmenin en zor yanlarından biri ise bitkilerin ihtiyaç duyduğu ışığı sağlayamamak. İşte bu konuda size yardımcı olacak, evinizin güneş görmeyen odalarını da canlandırabilmenizi sağlayacak, eviniz az ışık alsa da büyümeye devam edecek az ışık isteyen bitkiler:

Paşa kılıcı (Sansevieria)

Paşa kılıcı

Halk arasında kaynana dili olarak da bilinen paşa kılıcı, uzun ve gölgeli yaprakları olan bir bitki. Çok fazla ışığa ihtiyaç duymamasının yanı sıra, sağlık için de sayısız faydası var. NASA’nın yaptığı bir araştırmaya göre ortamın havasındaki benzen ve formaldehit gibi zehirli kimyasalların emilimini sağlayan bu bitki, diğer yeşil yapraklı bilgilerden farklı olarak gece boyunca havadaki karbondioksiti alarak oksijen üretmeye devam ediyor. Bu nedenle yatak odanızda da rahatlıkla bulundurabilirsiniz.

Zeze çiçeği (Zamioculcas zamiifolia)

Zeze çiçeği

Canlı renkli ve parlak bitkileri seviyorsanız, zeze tam size göre olabilir. Orta parlaklıktaki gün ışığının yanı sıra düşük ışıkta da yaşayabilen bu bitkinin yaprakları fazla ışığa maruz kaldığında kıvrılabiliyor. Bitki bakımı konusunda acemiyseniz hem az suya hem de az ışığa ihtiyaç duyan bu bitkiyi evinizde rahatlıkla yetiştirebilirsiniz.

Çin herdemyeşili (Aglaonema)

Çin herdemyeşili

Yaprakları yeşilin iki farklı tonundan yeşil ve kırmızı renklisine kadar farklı pek çok türü bulunan Çin herdemyeşili, adından da anlaşılabileceği üzere dört mevsim yeşil rengini koruyabilen bir iç mekan bitkisi. Sıcak ve nemli ortamları seven bu bitki, fazla ışığa ihtiyaç duymadığı için evinizin her odasında rahatlıkla bakabileceğiniz türden.

Difenbahya (Dieffenbachia)

Difenbahya

Bu parlak renkli, çift renk tonuna sahip bitki 1 metreye kadar uzayabiliyor. Her ne kadar az da olsa ışığı sevse de, ışıksız ortamlarda da rahatlıkla yaşayıp gelişimini sürdürebiliyor. Difenbahya, düzenli olarak sulanmayı ve nemi seven bir bitki ancak toprağının sürekli ıslak kalmaması oldukça önemli. Difenbahya, evcil hayvanlarda ve küçük çocuklarda zehirlenmeye yol açabildiği için çocuğunuz ya da evcil hayvanınız varsa dikkatli olmanızda fayda var.

Platycerium alcicorne

Platycerium alcicorne

Hem iç mekanlarda hem de dış mekanlarda rahatlıkla bakılabilecek bitkilerden biri olan platycerium alcicorne, düşük ışık ve düşük nem oranında yaşayabilen bir bitki. Doğal ortamında ağaç gövdesi gibi yere paralel olmayan yüzeylerde büyüyor. Bu nedenle evinizin içinde bakarken, bulunduğu saksıyı yüksek bir yere asabilir, sarkmasına ve dağılmasına izin verebilirsiniz.

Şans bambusu

Şans bambusu

Bitki bakımı konusunda şans bir türlü yüzünüze gülmediyse, ‘şans bambusu’ tam size göre bir bitki olabilir. Feng-shui’ye ilgisi olanların yakından tanıdığı şans bambusu, hem toprakta hem de suda yaşamına rahatlıkla devam edebilen bir iç mekan bitkisi. Direkt güneş altında bulunmasına gerek olmasa da, az da olsa ışığa ihtiyacı olan bu bitki fazla ışığa maruz kaldığında ölebiliyor.

Duvar sarmaşığı (Hedera helix)

Duvar sarmaşığı

Bahçe ve park gibi açık alanlarda sıkça karşımıza çıkan bitkilerden olan Duvar sarmaşığının evde de bakılabildiğini biliyor muydunuz? Doğada 30 metre yükseğe kadar tırmanabilen bu bitki, saksıya ektiğinizde aşağı doğru sarkarak büyüyor. Dekoratif bir sepete ya da saksıya ekerek yukarıdan sarkıtabileceğiniz bu harika bitki çok az suyla yaşayabiliyor.

Kurdele çiçeği (Chlorophytum comosum)

Kurdele çiçeği

NASA’nın araştırmasında iç mekanların havasını temizlediği gözlemlenen bir diğer bitki olan kurdele çiçeği, görüntüsünün yanı sıra soluduğunuz havanın kalitesini de güzelleştirebilecek bir bitki. Çok hızlı büyüyen ve nemi seven bu bitkiyi devamlı olarak sulamanız şart.

Kalp yapraklı salon sarmaşığı (Philodendron scandens)

Kalp yapraklı salon sarmaşığı

Bronzdan parlak yeşile kadar farklı renklerde yaprakları bulunabilen kalp yapraklı salon sarmaşığı oldukça popüler bir iç mekan bitkisi. Bu bitkinin büyümesini ve yayılmasını istiyorsanız, kuruyan ve ölen yapraklarını düzenli olarak temizlemeniz gerekiyor. Kuru ortamları seviyor olsa da, az miktarda düzenli olarak sulanması gerekiyor.

Deve tabanı

Deve tabanı

Gelelim listenin en popülerine. Son yılların aranan ev bitkisi deve tabanı, geniş yapraklarına rağmen az ışıkla hayatını devam ettirebilen bitkiler arasında. Deve tabanı da çocuklar ve köpekler için zehirleyici olabilen bir bitki.  Bu nedenle çocuklu ve köpekli evler için önermiyoruz.

Salon yaprağı (Aspidistra elatior)

Salon yaprağı

Diğer bitkiler kadar canlı renklere sahip olmasa da, bakımının kolaylığı nedeniyle en çok tercih edilen iç mekan bitkilerinden biri de salon yaprağı. Bu bitki yavaş büyüse de, ihtiyaç duyduğu ışık ve su miktarını göz önünde bulundurursanız, çok az emekle evinizi yeşillendirebileceğiniz bir seçenek.

Adiantum raddianum

Adiantum

Kendini bitkilere adayan yeşilseverlerden değilseniz sizi bir sonraki bitkiye alalım. Zira adiantum, az ımiktarda ışığa ihtiyaç duymasına karşın çok emek isteyen bir bitki. Doğrudan güneş ışığına maruz kaldığında ölebilen bu bitkinin günde en az iki kez sulanması, havası kuru olan yerlerde bakılacaksa da ortamın havasının sürekli nemlendirilmesi gerekiyor.

Dua çiçeği (Calathea)

Dua çiçeği

Dua çiçeğinin, bu listede de bulunan onlarca farklı türü bulunuyor. Yüksek nem ve sıcaklığı seven dua çiçeği, gölge ve karanlık ortamlarda büyümeyi seviyor. Bakımı biraz zahmetli olsa da, muhteşem güzellikteki çizgili yaprakları için uğraşmaya değer!

Antoryum (Anthurium)

Antoryum

Kırmızının en güzel ve parlak tonuyla açan muhteşem antoryumları sevmeyen var mı? Çok az bir ışıkta rahatlıkla yaşayabilen bu çiçek, doğrudan güneş ışığı almayı sevmiyor. Uygun koşullar sağlandığında hızla büyüyüp açan antoryumun fazla sulanmaması ama nemsiz de kalmaması gerekiyor.

Yaprak güzeli begonya (Rex begonia)

Yaprak güzeli begonya

Alışılmışın dışında bir görünüme sahip olan yaprak güzeli begonya, günümüzde hibrit türleri bulunan, farklı renkler elde etmek için üzerinde oynanabilen bitki. Yaprakları çiçeğinden daha ilgi çekici olan nadir bitkilerden biri. Düzenli olarak sulanması gereken yaprak güzeli begonyanın susuz kaldığını yapraklarının kahverengiye dönmesinden anlayabilirsiniz.

Yelken çiçeği (Spathiphyllum wallisi)

Yelken çiçeği

Yelken çiçeği doğal yaşam alanı olan ormanlarda genelde ağaç gölgelerinde ve sulak yerlerde bulunuyor. Sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi için evde de aynı gölge ve sulak ortamı sağlamanız gerekiyor. Muhteşem çiçekleri yıl boyunca solmadan üzerinde durabiliyor.

Duvar sarmaşığı (Ficus pumila)

Duvar sarmaşığı

Duvar sarmaşığı, bakımı görece kolay bitkiler arasında. Çok hızlı büyüyebilen bu bitki, doğrudan güneş ışığı alan yerlerde yaşayamıyor. Odanızın gölge ve karanlık bir köşesine koyduğunuzda, ne kadar hızlı büyüdüğüne inanamayacaksınız.

Nolina (Beaucarnea recurvata)

Nolina

Yüzüne bakmasanız da, ilgilenmeseniz de, size rağmen sizinle yeşil kalabilen bir bitki arıyorsanız nolinadan başkasını aramayın! Işıkta da ışıksız ortamlarda da büyüyebilen bu bitki, çok fazla su da istemediği için bakımı oldukça kolay.

Asplenium nidus

Asplenium nidus

Banyonuza dekoratif bir dokunuş yapmak istiyorsanız, asplenium nidus aradığınız bitki olabilir. Doğal ortamı yağmur ormanlarının yüksek kesimleri olan bu bitki, sıcak ve yüksek nemli ortamları seviyor.

Madagaskar dragon ağacı

Madagaskar dragon ağacı

Madagaskar dragon ağacı da az ışıkla hızla büyüyebilen, büyük boyuttaki iç mekan bitkilerinden biri. Evin içinde yaklaşık 2 metreye kadar uzayabilen bu bitki, uzun süre susuz kalmaya da oldukça dayanıklı.

Dua çiçeği (Maranta leuconeura)

Dua çiçeği

Dua çiçeği familyasının bir başka üyesi olan maranta leuconeura, ne yapmanız gerektiğini bildiğiniz sürece kolaylıkla büyütebileceğiniz bir bitki. Renkli yeşil yapraklarıyla dekorasyonunuza hareket getirecek bu bitki, nemli bir toprakta ve yüksek nemli ortamlarda olmayı seviyor. Ayrıca yılda bir kez toprağını değiştirmeniz gerekiyor. Oldukça uzun yaşayabilen bu bitki, iyi bakıldığında 30 yıla kadar hayatta kalabiliyor.

Salon sarmaşığı

Salon sarmaşığı

Salon sarmaşığı, düşük gün ışığından florasan lambaya kadar tüm ortamlarda yaşayabilen bir bitki. Toprağı kuruduğunda hafifçe sulamanız yeterli.

Ok başı sarmaşığı (Syngonium podophyllum)

Ok başı sarmaşığı

Ok başı sarmaşığı, büyüdükçe şekil değiştiren bir bitki. Saksıda yetiştirebileceğiniz gibi, diğer sarmaşık türleri gibi yüksek bir bölgeye koyarak sarkarak büyümesini ve yayılmasını destekleyebilirsiniz. Işık konusunda seçiciliği olmayan bu bitkiyi yetiştirirken dikkatli olmanız gereken en önemli nokta fazla sulamaktan kaçınmak.

Polyscias fruticosa

Polyscias fruticosa

Polyscias fruticosa tropik bir bitki olduğu için sıcak bir ortamda yaşamayı seviyor ve çok fazla ışığa ihtiyaç duymuyor. Ancak bolca alana ihtiyacınız olacak, zira uygun şekilde bakıldığında 2 metreye kadar uzayabiliyor.  Bitkinin büyüdükçe şekillenmesine yardımcı olmak için alt gövdelerini budamanız gerekiyor.

Orkide

Orkide

Narin, şık, çiçekli ve zarif orkide, doğrudan ışık almayan ama yine de aydınlık olan ortamlarda büyümeyi seviyor. Bahar ve yaz aylarında evin karanlık köşesinde bile olsa harika çiçeklerini açabiliyor.

Sukulent

Sukulent

Kaktüsgillere benzerliği ile dikkat çeken popüler sukulentler oldukça az ışıkta gelişip büyüyebiliyorlar. Evinizin her köşesini yeşillendirmek ve karanlık noktalarını değerlendirmek için sukulentlerin bakımını üstlenebilirsiniz.

Aşk merdiveni

Aşk merdiveni

Eğlenceli ve farklı görüntüsü ile evinizin havasını değiştirecek aşk merdiveni fazla güneş istemeyen yapısı ile bakımı oldukça kolay bitkilerden. Direkt güneş ışığını sevmeyen aşk merdiveni yarı gölge alanlarda sağlıklı bir şekilde gelişebilir. Nemli ortamları sever, yazın bolca sulamayı, kışınsa sulamayı biraz azaltmayı unutmayın.

Bambu palmiyesi

Bambu palmiyesi

Az ışık gören alanlarda güzelce büyüyebilen bambu palmiyesi, sevimli ve eğlenceli haliyle evlerinize canlılık katabilir. Güneşi direkt almamalıdır. Filtrelenmiş ışık onun için en iyisidir. 

Para çiçeği

Para çiçeği

Şans, refah ve bolluk getirdiğine inanılan para çiçeği, özellikle evinize pozitif enerji yaymak istiyorsanız harika bir bitki tercihi olabilir. Doğrudan ışık almayan, hafif gölgeli alanlarda büyümeyi seven para çiçeği, fazla ışığa ihtiyaç duymayan bitkiler arasında.

Schefflera arboricola

Schefflera arboricola

Direkt güneş ışığını sevmeyen schefflera doğrudan ışık aldığında yaprakları zarar görebilir. İç mekana kolayca uyum sağlar ve dolaylı ışıkta en iyi gelişir.

Uplifers Bitki Bakımı Koleksiyonu’nu incelemek için tıklayın.

İlginizi çekebilir: Evde bitki bakımı: Bitkileri temiz tutmanın ve mutlu etmenin püf noktaları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



İlgili Makale