X

Blue Mind teorisi: Suyun iyi hissetme halini destekleyici yapısı

Deniz, göl veya nehir kenarında yürüyüşe çıktığınız ya da vakit geçirdiğiniz zaman kendinizi daha sakin, huzurlu ve genel anlamda daha iyi mi hissediyorsunuz? Eğer bu soruya olumlu bir cevap veriyorsanız bu durumun arkasındaki kaynağı öğrenmenizin vakti gelmiş demektir. Çeşitli araştırmalar, su kaynaklarının rahatlatıcı bir etkiye sahip olduğunu ve herhangi bir su kaynağına yakın olunduğu zaman iyi hissetme halinin desteklendiğini vurguluyor. Bu vurguya da kısaca Blue Mind teorisi deniyor. Bu yazımızda, Blue Mind teorisinin ne olduğunu ve bu teoriyi günlük hayatınıza nasıl entegre edebileceğinizi kaleme aldık.

Blue Mind teorisi nedir?

Blue Mind teorisi, deniz biyoloğu Dr. Wallace J. Nichols’un kendisiyle aynı isme sahip kitabı aracılığıyla karşımıza çıkıyor. Nichols, bu kitapta su kütlelerinin insan sağlığını ve iyi hissetme halini pozitif bir şekilde etkilediğini ifade ediyor. Kitaba göre, herhangi bir su kaynağına yakın bir noktada yaşayan insanlar güçlü ve sağlıklı bir zihne ve fizyolojik yapıya sahip oluyorlar.

Blue Mind teorisine göre, bir su kütlesinin içinde ya da yakınında bulunulduğu zaman zihinsel sağlık iyileşiyor ve doğa-insan bağlantısı güç kazanıyor. Bu teori, modern şehir hayatı yüzünden doğa ve insan arasındaki kopuklaşan bağı onarmaya odaklanıyor.

Suya yakın olmanın zihni meditatif bir duruma getirdiğini belirten Blue Mind teorisi, insanların okyanus, deniz, göl ve nehir gibi su kaynaklarının yakınına giderek suyun yararlarını deneyimlemeleri gerektiğini belirtiyor. Hatta, bu kaynaklara ulaşım sıkıntısı olan kişilere evdeki bir çeşmeden akan suyun sesini dinlemeleri öneriliyor.

Blue Mind teorisi okyanusları ve denizleri önceliklendirse de bu teori temelde yedi farklı versiyonuyla hayatımıza giriyor. Şimdi, bu versiyonları sizlerle paylaşarak ihtiyaç anında size uygun olan formdan destek almanıza yardım etmek istiyoruz:

  • Vahşi mavi zihin: Teorinin ilk önceliği olan vahşi versiyon, göl, nehir, deniz, okyanus, yağmur, gölet, buz, kar ve şelale gibi su kaynaklarını barındırıyor. Bu kaynaklara ulaşılamayacağı zaman aşağıdaki versiyonları göz önünde bulundurmak gerekiyor.
  • Evsel mavi zihin: Evsel versiyon, evlerin içinde veya etrafında bulunabilen su kaynaklarını içeriyor. Bu kaynaklar arasında havuz, duş kabini, küvet ve fıskiye gibi unsurlar bulunuyor.
  • Kentsel mavi zihin: Şehirde yaşayan kişilere hitap eden kentsel form, şehirdeki halka açık su cephelerini ve çeşmeleri barındırıyor.
  • Sanal mavi zihin: Sanal versiyon, suyun fiziksel tasvirini yapan filmleri, fotoğrafları, resimleri, heykelleri, deneme yazılarını, makaleleri, şiirleri, müzikleri ve ses kayıtlarını öne çıkarıyor.
  • Hayali mavi zihin: Hayali versiyon, herhangi bir su kaynağıyla ilgili hayali imgelere işaret ediyor. Bir başka deyişle, bu form suyun hayalinin kurulmasını içeriyor.
  • Somutlaştırılmış mavi zihin: Somutlaştırılmış versiyon, bir hatırlama eylemi olup suyun gezegenimizin temeli olduğunu ve hayvan, bitki ve insan gibi canlıların neredeyse sudan oluştuğunu fark etmeyi vurguluyor.
  • Metaforik mavi zihin: Bu teori formu, suyla ilgili sözlü ipuçlarını ve metaforları kapsıyor.

Blue Mind teorisinin yararları nelerdir?

Blue Mind teorisinin hem fiziksel hem de psikolojik sağlığı etkili bir şekilde desteklediğine inanılıyor. Bu teoriye göre, suyun görüntüsü, sesi ve yarattığı hissiyat nabzı düşürüyor ve sakin bir atmosfer yaratıyor. Bu atmosferde bulunan bireylerin de stres seviyesi azalıyor ve sinir sistemi sakinliğe kavuşuyor.

Bu teori, su kütlelerinin dopamin, serotonin ve oksitosin hormonlarının salgılarını artırdığını öne sürüyor. Bu salgıların artmasıyla da mutluluk açığa çıkıyor. Aynı zamanda, herhangi bir su kaynağının yakınında bulunmak stres hormonu olarak da bilinen kortizol salgısını azaltabiliyor.

Blue Mind teorisine göre, psikolojik sağlıkla birlikte su kaynakları aracılığıyla fiziksel sağlık da iyileştiriliyor; su, stres seviyesini düşürdüğü için stresin beden üzerinde bıraktığı olumsuz etkilerin önüne geçiyor. Kısacası, su kütlelerine yakın olunduğu zaman stres kaynaklı fiziksel rahatsızlıklarla daha etkili bir şekilde mücadele ediliyor.

Blue Mind teorisi günlük hayata nasıl işlenir?

Eğer bu teorinin öne sürdüğü faydalarla buluşmak istiyorsanız hemen şimdi oturduğunuz yerden kalkıp bir bardak su içebilirsiniz. Bu teori kapsamında her gün yeteri kadar su içmeye özen göstermelisiniz.

Su tüketimine ek olarak, zihninizin dağınık olduğu veya duygusal açıdan iyi hissetmediğiniz zamanlarda duş alabilirsiniz. Duş alırken suyun sesini dinleyerek onun sakinleştirici etkileriyle buluşabilirsiniz.

Herhangi bir su kaynağına yakın bir bölgede yürüyüş yapmayı da göz önünde bulundurabilirsiniz. Örneğin, evinize yakın bir gölün ya da derenin etrafında düzenli olarak yürüyüş yapabilirsiniz. Yürüyüşle birlikte, eğer uygun bir yol bulunuyorsa bir su kütlesinin yakınında bisiklet sürebilirsiniz; deniz kenarından geçen bir bisiklet yolunda yaklaşık bir saat bisiklet sürmek harika bir aktivite olabilir.

Hazır yaz mevsimi de yaklaşıyorken Blue Mind teorisini benimsemek adına fırsat buldukça yüzebilirsiniz. Denizde hafif kulaçlar atarken suyun gücünü bedeninizde hissetmeye özen gösterebilirsiniz. Yüzmeye ek olarak, paddle board, kano, SUP, sörf ve kürek gibi su sporlarıyla ilgilenebilirsiniz.

Eğer yukarıda bahsetmiş olduğumuz pratikler sizin için uygun değilse evinizi Blue Mind teorisine göre düzenleyebilirsiniz. Bu dekorasyon sürecinde evinize ya da bahçenize akvaryum, dekoratif su çeşmesi ve fıskiye gibi objeler yerleştirmeyi değerlendirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Rahatlatıcı, dinlendirici ve arındırıcı detoks banyosu tarifleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale