X

Bir topluluğa dahil olmak neden önemlidir? Kendi topluluğunuzu nasıl bulursunuz?

İnsanlar olarak hepimiz sosyal varlıklarız ve hayatta kalabilmek için kişilerarası temasa ihtiyaç duyarız. Aile üyelerimizden yakın dostlarımıza, iş arkadaşlarımızdan komşularımıza kadar sosyal çevremizin hemen hemen her katmanında bir şekilde başkalarından destek alır, onlarla iletişim kurar, mutluluğumuzu, üzüntümüzü paylaşırız. Şüphesiz ki arkadaşlıklarımıza önem verir; en yakın dostumuzla her şeyimizi paylaşır, onu dinler, derdimizi ona açarız. Ama bu yeterli olur mu? Araştırmalara göre daha fazlasına ihtiyacımız var: Topluluklara.

Bir topluluğun parçası olmak, hayatımızda ihtiyaç duyduğumuz çeşitliliği sağlamanın yanı sıra kendimizi keşfetmemizi, bizimle aynı değerlere sahip insanları bulmamızı ve yaşamımızdaki anlam arayışını ele almamızı sağlar. Araştırmaların da gösterdiği gibi çeşitli ihtiyaçlarımız için farklı insanlara sahip olmak bizi yaşamımızın her alanında besler, başarıya ulaşmamıza yardımcı olur. Topluluklar, insan olmanın merkezinde yer alır; çünkü bağlantı kurmamızı, sosyalleşmemizi, paylaşımlarda bulunmamızı, kendimizi ve çevremizi daha iyi anlamamızı sağlar.

Topluluklar, yaşamı iyileştirmeyi, daha anlamlı hale getirmeyi, insanlar arasındaki bağları güçlendirmeyi ve ortak bir amaç uğruna bir araya gelmeyi mümkün kılar. Eski arkadaşlıkların, mevcut dostlukların yeri başka olsa da sosyal yönümüzü desteklemek, hem duygusal hem psikolojik ihtiyaçlarımıza cevap bulmak için daha fazlasına ihtiyacımız var: Kendi topluluklarımıza. Topluluk ya da komünite, en öz tanımıyla ortak amaçları, değerleri, ilgi alanları olan bir grup insanın oluşturduğu birliktir. Bu insanların hayatlarını zenginleştiren gerçek bir topluluk oluşturması için ortak değerlerinin ve ilgilerinin yanı sıra ortak bir güven, bağ ve birbirlerini önemseme duygusunu da hissetmeleri gerekir. Bir topluluğun parçası olmak, yaşamdan tatmin edici bir şekilde zevk almanın temel bileşenlerinden biridir. Araştırmalara göre, bir topluluğun içerisinde yer alan bireyler, güçlü sosyal bağları olmayan kişilerden daha iyi fiziksel ve zihinsel sağlığa sahiptir. Üstelik, topluluklar, içerisinde yer alan bireylerin hayatın zorlu anlarını daha sağlıklı bir şekilde atlatmalarına da yardımcı olur.

Klinik ve toplum psikoloğu David McMillan’a göre, bir topluluk dört temel kriterle tanımlanır: Üyelik, etki, entegrasyon ve ihtiyaçların karşılanması ve paylaşılan duygusal bağ. Bu tanımları McMillan şöyle açıklar: “Bir topluluğun parçası olmak için bir aidiyet duygusu, grup için bir fark yarattığınızı ve grubun sizin için bir fark yarattığını, ihtiyaçlarınızın karşılandığını, diğer üyelerle benzer deneyimler yaşadığınızı ve ortak bir zamanı, mekanı, duyguyu paylaştığınızı hissetmelisiniz.” Ayrıca, “Bir topluluk, çiftlerden veya küçük arkadaş gruplarından oluşabilir ve bu bağlantıların gelişmesine yardımcı olur. Ama topluluk üyelerinin mutlaka arkadaş olması gerekmez.” der. Yani, topluluğunuzda yer alan herkesle yakın arkadaş olmasanız da ortak değerler üzerinde bağlantı kurabilir, paylaşımlarda bulunabilirsiniz. Farklı topluluklarda farklı ihtiyaçlarınıza cevap bulabilirsiniz. Örneğin, yoga sınıfında kendinizi dinlerken seramik kursunda yaratıcı yönünüzü keşfedebilirsiniz. Kendinizi beslediğiniz gibi siz de bulunduğunuz bu topluluklara katkı sağlar, birlik olmanın keyfini sürebilirsiniz. Bir topluluğun içerisine dahil olmak, orada kök salmak, büyümek zor değildir, sadece çaba gerektirir. Toplulukların yaşam için ne denli önemli olduğunu keşfedip bir topluluktaki yerinizi nasıl belirleyeceğinizi öğrendiğinizde tüm parçaları birleştirebilirsiniz.

Topluluklar neden önemlidir?

Bir topluluğun parçası olmak, yalnızca daha keyifli zaman geçirmekten veya ortak değer ve ilgi alanlarına sahip insanlarla bir arada olmaktan çok daha fazlasına hizmet eder. Dünya üzerinde en uzun yaşayan insanların bulunduğu Blue Zone olarak adlandırılan bölgeyi odağına alan araştırmalar, uzun, sağlıklı ve mutlu bir yaşamın sırlarından birinin güçlü sosyal ilişkiler olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle ortak manevi inanışlara sahip insanların bir araya gelerek oluşturdukları toplulukların kronik hastalıklardan, psikolojik rahatsızlıklardan uzak olduklarına vurgu yapılıyor. Yani, başkalarıyla güçlü bağlar kurmak, bir gruba ait olmak yalnızca iyi hissettirmekle kalmıyor; fiziksel ve zihinsel sağlığı da destekliyor. Dahası, topluluklar farklı ihtiyaçlarımıza cevap vermekten yaşamı daha anlamlı kılmaya birçok farklı alana da katkı sağlıyor. İşte toplulukların neden önemli olduğuna dair bakış açınızı zenginleştirecek faydalar:

1. Yaşamın farklı alanlarını besler

Hayatımızın her anında, her alanında aynı ‘ben’ olarak kalmadığımız bir gerçek. Dolayısıyla ihtiyaçlarımız da değişken. Bazen sadece kafa dinlemek bazense kafa dağıtmak isteyebiliyoruz. Ancak, herkesle her şeyin yapılmadığı da aşikar. Şöyle düşünün süper neşeli, aktif, her daim kutlama yapmaya yakın bir arkadaşınızla sessiz sakin bir şiir dinletisine gitmek iyi bir fikir olmayabilir ama onunla ev partisine katılmak harika bir alternatiftir. Topluluklar da değişen istek, arzu ve ihtiyaçlarımıza ayak uydurabilir; yani farklı toplulukların içerisindeki farklı insanlar hayatımızın farklı alanlarında bizi besleyebilir.

2. Doğal bir ‘yer duygusu’ yaratır

Hepimiz için hayatta bir şeyleri anlamaya çalışmak kadar anlaşılmak da önemli. Bu nedenle anlaşıldığımızı hissettiğimiz yerlere doğal olarak daha fazla çekiliriz. Orayı benimser; büyümek, gelişmek, kendimizi beslemek ve en önemlisi daha iyi hissetmek için oraya gideriz. Ve gittiğimizde de katkı sağlamak, bir şeyler yapmak, faydalı olmak, bizim gibi olan, yakın hissettiklerimizle birlik olmak isteriz.

3. Paylaşımları artırır

Toplulukların özünde yer alan paylaşımlar, yenilikleri ve büyümeyi teşvik eder. Var olan fikirler yeni fikirleri doğurur, yetersiz çözümlerin yerini daha etkili çözümler alır, ilerlemek için sürekli fırsatlar açığa çıkar. Bireysel gelişmelerin yanı sıra topluluklar daha büyük bir büyüme için hizmet eder ve toplumu daha geniş bir kitle ile birlikte ileriye taşır.

4. Destek verme ve alma dengesini kurar

Bir topluluğun parçası olmak, toplulukta yer alan diğer kişilere destek vermeyi içerir. Başkalarına yardımcı olmak, kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar. Yaşadığımız yoğun dünyada çok fazla stres varken hem kendi iyi oluşumuzu hem de başkalarının iyi oluşunu desteklemek için içinde bulunduğumuz topluluklar etkin rol oynar.

5. Güvende olma hissi verir

Güvenlik duygusu, bir topluluğa ait olmanın en büyük faydalarından biridir. İnsanın sağlıklı, üretken ve mutlu bir yaşam sürmesi için ilk önce kendini güvende hissetmesi gerekir. Bir toplumun, şehrin, ülkenin gelişmesi için içerisinde bulunan tüm insanların kendilerini güvende hissetmesi çok önemlidir. Topluluklar, içerisindeki bireylere gerçekten güvende olduklarının hissini verir.

6. Aidiyet duygusunu pekiştirir

Bir topluluğa katılmaktan, onun aktif bir parçası olmaktan kaynaklanan aidiyet duygusu, başka hiçbir yolla karşılanamayacak bir insani ihtiyaca cevap verir. Bir yere ait olmanın verdiği aidiyet hissi, aynı zamanda paylaşma, şefkat, sevgi, saygı, hoşgörü, iş birliği gibi olumlu duyguları da artırır. İnsan olmanın doğasına dokunan ve toplumların yozlaşmasını, kopmasını önleyen, bireyselliğin yanı sıra ortak değerleri de besleyen ve birlik olmanın gücünü keşfettiren aidiyet, bir gruba ait oldukça gelişmeye devam eder.

7. İlham verir

Hayatta hemen hemen her şey için ilhama ihtiyacımız var. Değişmek için, gelişmek için, yola devam etmek, ilerlemek için… Ve modern dünyada ilham kaynaklarını bulmak zor olabiliyor. Ama benzer değerlere sahip, ortak amaçlar etrafında toplanmış insanlar, parçası oldukları topluluklar sayesinde tutkulu oldukları bir konuya sahip çıktıklarında ihtiyaç duydukları ilhamı yakalayabilir. Aynı dilden konuşmak, keyifli ve zevk veren paylaşımlarda bulunmak, güvenli ve sıcak bir ortamın üyesi olmak ilhamın gelmesini sağlayabilir.

8. Motivasyonu artırır

Nasıl ki kendimizi rahat hissetmediğimiz, aynı dili konuşmadığımızı, kafamızın uyuşmadığını düşündüğümüz ortamlarda modumuz düşüyorsa tam tersine anlaşıldığımız, güvende olduğumuz, aynı pencereden hayat baktığımız insanlarla bir araya geldiğimizde de modumuz bir o kadar yükselir. Toplulukların, bireylerin motivasyonunu artırarak ihtiyaç duydukları yaşama sevincini bulmalarına destek olabilir. Üstelik, birlik olmanın verdiği haz, ödül görevini üstlenerek daha iyi bir ilerleme için motive edebilir.

9. Anlam arayışına cevap verir

Topluluklar bize daha fazla insanla bağlantı kurma şansı vererek değerlerimizi, keyif aldığımız şeyleri, kısaca yaşamı daha anlamlı kılacak birçok durum ve olayı barındırır. Dahası kendimizi çok daha canlı hissetmemizi sağlar. Anlam arayışları içerisinde kaybolduğumuz modern çağda bize kendimizi bulma fırsatı tanıyan topluluklar sayesinde daha derin, anlamlı, iyi hissettiren bağlar kurabilir, kendimizi daha büyük bir şeyin parçası olarak görebiliriz.

Kendi topluluğunuzu nasıl bulursunuz?

Siz de topluluğunuzu bulmak, yaşamınıza daha fazla anlam katacak bir şeylerin parçası olmak istiyorsanız bunun ilham verici yollarını keşfedebilir ve kolayca uyum sağlayabilirsiniz.

1. Değerlerinize ve ilgi alanlarınıza odaklanın

Bir araya gelebileceğiniz bir grup bulmanın en kolay yollarından biri, saatlerinizi orada harcamaktan çekinmeyeceğiniz yeri saptamaktır. İlgi alanlarınız ve değerleriniz doğrultusunda size heyecan veren, iyi hissettiren alanları keşfe çıkabilirsiniz. Örneğin, dans etmeyi seviyorsanız şehrinizdeki farklı dans kulüplerini araştırmaya başlayabilir ya da yoga ile ilgileniyorsanız hemen bir yoga stüdyosuna kaydolup çevrenizi yoga partnerleriyle çevirebilirsiniz. Öte yandan, birlikte üretmenin güzelliğini keşfetmek ve ürettikçe dahil olduğunuz topluluklar aranızdaki bağı daha da güçlendirmek için sanata, el becerilere yatkın olan yönünüzü de bulmayı deneyebilirsiniz. Seramik kursu, çömlek yapımı, mozaik sanatları gibi birlikte bir şeyler üretebileceğiniz gruplara da dahil olabilirsiniz. Böylece hem birlik olmanın hem de iş birliği içerisinde bir şeyler yapmanın keyfini sürebilirsiniz. Değerlerinizin farkında olarak hayatta savunduğunuz, desteklediğiniz görüşleri misyon edinmiş topluluklara da katılabilirsiniz. Dini, manevi, siyasi ya da hayır kurumları genellikle değerlerinizle örtüşen bir gruba dahil olmak için en ideal yerlerdir. Benzer görüşler savunarak ortak değerlere sahip olduğunuz kişilerde uyumlu bir topluluğun parçası olabilir, size anlamlı gelen çalışmalarda görev alabilirsiniz.

2. Kendiniz olun

Topluluğunuzu bulmaya çalışırken hatırlamanız gereken en önemli şeylerden biri kendiniz olmaktır; başkalarının olmasını istediğinizi düşündüğünüz kişi değil. Ancak bu şekilde sizi olduğunuz gibi kabul eden, ‘gerçek’ bir grubun parçası olabilirsiniz. Örneğin, sakinlikten dinginlikten keyif alıyor, bedeninizi-zihninizi dinlendirecek aktiviteleri paylaşabileceğiniz bir toplulukta olmak isterken ekstrem sporlar yapan bir grubun içerisinde keyif alıyormuş gibi davranmak sizi fazlasıyla yorabilir ve daha da kötüsü gerçekten mutlu olmanızı engelleyebilir. O yüzden kendiniz olun ve gerçekten size uyan bir grubun parçası olmak için zamanınızı, enerjinizi harcayın.

3. Çekingen bir yapınız varsa bir arkadaşınızı yanınıza alın

Farklı topluluklara dahil olmak istiyorsunuz ve ilgi alanlarınıza, değerlerinize uyan gruplar buldunuz ama çekingen bir yapınız var veya sosyal kaygı yaşıyorsunuz… Merak etmeyin, bu durum istediğiniz topluluğun bir parçası olmanızı engellemek zorunda değil. Kendinizi yanında rahat hissettiğiniz, güvendiğiniz bir arkadaşınızla konuşun ve ilk birkaç yüz yüze görüşmenize sizinle gelip gelemeyeceğini sorun. Güvendiğiniz birinin varlığı, başkalarıyla etkileşime girerken yalnızca kendinizi daha güvende hissetmenizi sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda kendinizi rahatsız veya güvensiz hissetmeniz durumunda destek tampon görevi görecektir.

4. Konfor alanınızdan çıkın

Alışık olduğunuz, tanıdığınız, bildiğiniz ortamlar doğal olarak size kendinizi daha rahat, daha güvenli hissettiriyor olabilir. Ancak, o konfor alanında kalmaya devam ettikçe birçok yeniliği, fırsatı ve gelişimi kaçırabilirsiniz. Alanınızı, sınırlarınızı genişletin ve konfor alanınızın dışında kalan yerlerde keşfedilmeyi bekleyen birçok şey olduğunu fark edin. Sürekli aynı yerde kalarak, aynı insanlarla konuşarak, aynı şeyleri yaparak değişimin size gelmesini bekleyemezsiniz. Dışarıda tanıdığınızda seveceğiniz başka insanlar da var ve hayat yalnızca konfor alanınızdaki sınırlı imkanlardan, işlerden, kişilerden ibaret değil. Yeni bir topluluğu dahil olmak için ilk yapmanız gereken mevcut alanınızı esnetmeye gönüllü olmanızdır.

5. Evet demeye başlayın

Evet, evet demeye başlayın. Bu madde biraz garip gelebilir, ancak konfor alanınızdan çıkmak için ihtiyacınız olan o kuvveti bir ‘evet’ sağlayabilir. İş arkadaşlarınız, dostlarınız, komşularınız ya da bir ortamda tanıştığınız yeni insanlar sizi etkinliklere, davetlere, kutlamalara ya da herhangi bir yere çağırdığında gitmemek için bahaneler üretip ‘hayır, teşekkürler’ diyerek geçiştirmeyin. Risk alın, evet deyin ve yeni bir şeyler deneyin. Göreceksiniz ki hayatınıza kattığınız her farklı ortam size bir şekilde hizmet edecek; gelişmenize, öğrenmenize, sevdiklerinizi ya da sevmediklerinizi bulmanıza, ilgi alanlarınızı, farklı değerleri keşfetmenize ve en önemlisi yeni insanlar tanıyarak iletişim becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olacak. İş arkadaşlarınız iş çıkışında gidecekleri bir kitap kulübüne mi çağırdılar, evet deyin. En yakın arkadaşınız denemeniz için bir drama sınıfı mı önerdi, evet deyin ve gidin. Farklı ortamlara girin ve kendinizi çok iyi hissedeceğiniz ve bugüne kadar keşfetmediğiniz o topluluğun bir parçası olun. Kendinizi ortaya koymaktan ve yeni şeyler denemekten asla korkmayın. Evet demek için ilhama ihtiyacınız olursa bizim önerimiz usta oyunca Jim Carrey’in Yes Man filmi 😊.

6. Kendinizi tüketmemeye özen gösterin

Bir topluluğun parçası olmak için düzinelerce kulüp veya gruba katılmanız, mahalledeki her komşunuza kendinizi tanıtmanız, civardaki tüm dernekleri bulmanız, bulduğunuzda da bütün zaman ve enerjinizi harcamanız gerekmez. Gerçekten sizi tamamlayacak ve içerisinde olmaktan keyif alacağınız bir topluluğun parçası olmak için kararınızı verdikten sonra buluşmalara ne kadar zaman ve enerji ayırabileceğinizi mutlaka gözden geçirin. Örneğin, katıldığınız bir derneğin başkanı olmak çok büyük sorumluluk getirir; sizin böylesi büyük bir sorumluluk için ayırabilecek zaman ve enerjiniz yoksa kendinizi tüketmemek için üye olarak kalmanızda fayda var.

7. Paylaşımlarda bulunun

Topluluklar, farklı görüşlere ve yaşam deneyimlerine sahip, öte yandan da ortak ilgi alanları veya değerleri paylaşan birçok insandan oluştuğu için, aktif bir üye olmak, gruptaki diğer kişilerle düzenli olarak etkileşimde bulunmayı gerektirir. Bir kenarda oturup geleni gideni izlemek ya da diğer insanlarla düzenli iletişim kurmamak, toplulukların doğasına aykırıdır. Bir topluluğa katılmak hemen herkesle arkadaş olacağınız anlamına gelmez ancak zamanla ve çabayla sağlıklı bağlantılar kurmanıza olanak tanır. Kendinizi topluluğunuza entegre etmek için enerjinizi paylaşmayı, aktif kalmayı ve sohbetlere katılmayı deneyin.

8. Sürekliliği sağlayın

Grubun gerçek bir parçası olmak, topluluğunuzla aranızdaki bağı güçlendirmek ve bir yere ait olma hissinin etkilerini görmek için sürekliliğin önemini unutmayın. Topluluğunuzla düzenli olarak bir araya gelin, toplantılarına, etkinliklerine katılın, önemli tarihlerini mutlaka takviminize ekleyin. Halihazırda mevcut rutinlerinizde topluluğunuza da yer ayırın. Zamanınızı, enerjinizi düzenli olarak aktarmak için günlük planlarınızı buna uygun şekilde yapın.

Son olarak, bir grubun parçası olmayı çok istediğiniz halde size uyan, uyum sağlayabileceğiniz bir topluluk bulamadıysanız kendi topluluğunuzu kendiniz oluşturabilirsiniz. Vegan beslenmek, spor yapmak veya puzzledan keyif alan bir yapınız mı var? Takı yaparken rock müzik dinlemek mi istiyorsunuz? Emin olun sizinle ortak zevklere sahip, aynı değerler ve ilgi alanları çevresinde buluşabileceğiniz başkaları da var. Size uyan bir topluluk bulamazsanız kendi topluluğunuzu kendiniz yaratabilirsiniz. Dijital dünyada her şeye, herkese ulaşmanın çok kolay olduğunu unutmayın!

İlginizi çekebilir: İnsan neden ilişki kurma ihtiyacı duyar: İlişkilerin ‘neden’i, ‘nasıl’ı ve Bağlanma Teorisiİnsan neden ilişki kurma ihtiyacı duyar: İlişkilerin ‘

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale