X

Zihin sağlığı, ruhsal arınma, yas süreci, kişisel algı, toplum beklentileri ve sadfishing: 2023’ün en çok okunan Feel Up yazıları

Günümüzün hızlı temposu ve çoğu zaman içinden çıkamadığımız ‘karmaşık işleyişi’ arasında sıkışıp kaldığımızı hissedebiliyoruz. Bu durum da şüphesiz en çok zihinsel sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla iyi oluşumuzu destekleyecek kaynak arayışlarına girebiliyoruz. Bu konularda içerikler paylaştığımız kategorimiz olan Feel Up da bu arayışımıza çözüm olabiliyor. 2023 yılında en çok okunan Feel Up yazılarımızdan ilham alarak siz de zihinsel sağlığınızı destekleyebilir, iyi oluşunuzu zenginleştirecek kaynakları bulabilirsiniz:

Zihinsel sağlığımızı anlamak: Stres, anksiyete ve depresyon nedir?

İş, okul, ailevi sorumluluklar, özel hayat, sosyal görevler, romantik ilişkiler, dünya gündemi, ekonomi, iklim krizi, doğal afetler, mevsim geçişleri derken hızla evrilen dünyamızda, bol gelgitli günler yaşarken bir yandan da yaşam amacımızı bulma ve kişisel hedeflerimizin peşinde koşma çabasız, zihin sağlığımız üzerinde silinmeyecek izler bırakabiliyor. Tüm bunların üzerine bir de geleceğe dair belirsizlik hissi, umutsuzluk, kayıplar, karamsarlık duygusu gibi olumsuzluklar da eklenince ‘Ben ne yaşıyorum!’ diyerek sessiz haykırışlarımız kaçınılmaz oluyor. Stres mi anksiyete mi depresyon mu yoksa d şıkkı, hepsi mi? Yaşamlarımızda, bedenimizde, zihnimizde bazen misafir olan bazense sanki ev sahibiymiş gibi takılan bu duygusal durumları nasıl ayırt edebiliriz? Cevaplar 2023’ün en çok okunan Feel Up yazılarından olan Zihinsel sağlığımızı anlamak: Stres, anksiyete ve depresyon nedir?yazımızda.

İnsan istediğini değil, inandığını yaşar: İyi bir yaşam için tutunduğun duyguları bırak

Kendinizi hiç, “Neden çok istememe rağmen isteklerim gerçekleşmiyor? Hani düşünce gücüyle isteklerimiz gerçekleşiyordu?” gibi sorular sorarken veya “Düşünce gücü tam bir saçmalık…” derken bulduğunuz oldu mu? Gelin, düşünce gücü konusuna biraz bakalım. Düşünce veya inancın gücü zaten plasebo etkisi ismiyle bilimsel olarak aşina olduğumuz bir kavram. Plasebo etkisine göre gerçekte hiçbir iyileştirici özelliği olmayan ama iyileştireceği söylenen şekerler sizi iyileştirebilir. Ancak inancın gücü tek yönlü değil. Diğer taraftan bir şeyin size iyi gelmeyeceğine inandığınızda da sistem işler. Buna da nosebo etkisi denir. Yani bir şeylerin olacağına veya olmayacağına inandığınız her iki durumda da bedeniniz zihninize itaat eder ve beklediğiniz sonucu alırsınız. Özetle burada olan şey; bir şeyi istemekten ziyade, ona duyulan inançla ilgili. Yani bir şeyi çok istemenize rağmen onun sizin için olma ihtimaline içten içe inanmıyorsanız istediğiniz şeyin gerçekleşme olasılığı düşüyor. Psikolojik danışman yazarımız Aysel Keskin, İnsan istediğini değil, inandığını yaşar: İyi bir yaşam için tutunduğun duyguları bırakyazısında konuyu detaylıca ele alıyor.

Etrafınızda olanları kişisel algılamamak için kendinize hatırlatmanız gereken 10 şey

Kendimizi ne kadar korumaya çalışsak da bazen etrafımızdaki negatif olaylar, etrafımızdaki insanların davranışları ya da birinin söylediği sözler nedeniyle incinebiliyoruz. Bunun sebebi genellikle etrafımızda olup biten olayları kişisel algılamamızdan kaynaklanıyor olabilir. Peki neden? Neden hayatta yaşanan birçok şeyi, bizimle hiçbir alakası olmasa bile kişisel algılıyoruz? Neden olayların merkezinde sadece biz varmışız ve yaşanan her şey kişiliğimize yapılmış bir saldırıymış gibi davranıyor, istemediğimiz tepkiler veriyoruz? Tüm bu merak edilen soruların cevapları ve çok daha fazlası için Etrafınızda olanları kişisel algılamamak için kendinize hatırlatmanız gereken 10 şeybaşlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Labirentteki yaşam: İçsel yolculuklarımızın ve hayatın karışıklığının yansıması

Hem korku hem de umudun karışımıyla dolu olan labirentler; insanlığın en eski ve en gizemli anlamlarını taşırlar. Cehennemden kurtuluşa giden tüm yolları simgeleyen bu insan yapımı geometrik şeklin zihinlere verdiği yaratıcılığa kısa bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? Yazarımız Şerife Günaydın Karaköse efsanelere konu olmuş, geçmişten günümüze gizemini koruyan ve pek çok hikayenin başrol oyuncusu labirentlere dair ilham veren bakış açısını paylaşıyor: Labirentteki yaşam: İçsel yolculuklarımızın ve hayatın karışıklığının yansıması

Hayatımızdaki hiçbir kötü şey birden olmaz, bu sonuçtur ama bu hikayenin bir de başı var

Gerçeklik ve hakikat arasındaki en temel fark zihnin süzgecidir. Gerçeklik, olanları olduğu gibi tanımlarken, içinde farkındalığı barındırır. Hakikat ise bireyin geçmiş ve gelecek bağlantısı kurarak, zihinsel analizle yaptığı çıkarımları anlamlandırmasıdır. Bu dönüşüm insanın zihninde olur. Gerçeklik herkes için aynı mesafedeyken, insan zihni bu durumları çarpıtarak kendi hakikatine dönüştürür. Birey, kendi hakikatini yaratma sürecinde gerçeklikle doğru bağı kurabilmesi için en önemli etken, etik değerleri inşa edebilmesidir diyor sevgili yazarımız Hazel Kurtuldu. Ve Hayatımızdaki hiçbir kötü şey birden olmaz, bu sonuçtur ama bu hikayenin bir de başı varbaşlıklı çok okunan yazısında bize bambaşka bakış açıları katıyor.

Ruhsal arınma nedir? Negatif enerjiyi temizlemenin 12 kolay yolu

Ruhsal temizlik veya ruhsal arınma akıl, beden, zihin ve ruh arasında uyum ve bağlantı yaratmak için gerçekleştirilen ritüeller, uygulamalar ve eylemler bütünüdür. Bu tür bir temizliği, toksik herhangi bir şeyden arınmayı veya uzaklaşmayı sağlayan herhangi bir şey olarak düşünebilirsiniz. Bu noktada, “toksisite”nin spritüel anlamda normalde olduğundan çok daha geniş bir terim olarak kullanıldığını belirtelim. Bizler, uzun vadede gözlemlediğimiz şeye dönüşürüz. Dikkatimiz her zaman stres, olumsuzluk, kayıp, dram, dedikodu, eksiklik, karşılaştırma, rekabet, geçmiş, gelecek veya ego tarafından çekilirse, enerjimiz azalır ve bizi zihinsel, duygusal, fiziksel ve ruhsal olarak çökertir. Birçok spritüel uzmana göre eğer günlük ruhsal uygulamaları ihmal edersek, bu enerji sıkışıp kalabilir, durgunlaşabilir veya dikkatimizin üzerinde durduğu her şeyi emerek tüm yaşamımızı etkileyebilir. Ruhsal arınma ritüelleri için “Ruhsal arınma nedir? Negatif enerjiyi temizlemenin 12 kolay yoluyazımızı inceleyebilirsiniz.

Değişime başlamak için bile değişmen lazım

Bir şeylerden sıkılıyorsanız ve tam olarak bunun adını koyamıyorsanız ya da sıkılacak kadar farkında bile olmadan biraz uyuşmuş vaziyette bir şeylere devam ediyorsanız, bunun sebebi hayatınızda hiçbir değişiklik yapmadan ilerlemeniz olabilir. Buna “alışma” diyoruz. Alışma (habituation), psikoloji literatüründe, bir uyarıcıya sürekli maruz kalma sonucunda, ona verilen tepkinin zayıflaması ya da etkililiğinin azalması olarak tanımlanıyor. Temelde, bu beynimizin kendini gereksiz uyaranlarla meşgul etmeyip daha önemli şeylere tepki verebilmek için yaptığı bir şey aslında. Yani beynimiz, değişmeyen, sabit kalan şeylere bir süre sonra tepki vermeyi bırakıyor. Bu yüzden de küçük ya da büyük olsun, hayatınızda bir değişim yapabilmek için bile önce değişim gerekiyor. Yeni yılda değişim için ilham arıyorsanız yazarımız Ceyda Tepret’in Feel Up kategorisinin en çok okunan yazılarından biri olan Değişime başlamak için bile değişmen lazımyazısına göz atabilirsiniz.

Toplumun beklentilerine göre hareket etmek mi yoksa kendi özgün yolumuzdan gitmek mi?

Hepimizin hayatı farklı bir hızda akıyor. Başka insanlar için geç olan şey, bizim için tam zamanında olabilir. Dolayısıyla karar bizim; toplumun beklentilerine göre hareket edip, kendimizden kopuk bir şekilde formüle göre mi yaşamak yoksa iç sesimizi dinleyip, kendi özgün yolumuzdan gitmek mi? İkinci yol birçok insan için korkutucu, çünkü belirsiz. Ve belirsizlik tehdit edici, çünkü zihnin ve egonun kontrol alanı dışında kalıyor. Tam da bu sebeple, zihnimizde net bir şekilde tanımlayamadığımız şeylerden hoşlanmıyor, hayatı ve insanları belirli kalıplara oturtma çabası içine giriyoruz. Peki bunun yerine başka bir şey yapabilir miyiz, merak ediyorsanız yazarımız Siri Kavita’nın Toplumun beklentilerine göre hareket etmek mi yoksa kendi özgün yolumuzdan gitmek mi?yazısına hemen tıklayabilirsiniz.

‘Yürekte kırk mum’: Yas dönemi ve kederin ardından gelen kabullenme

Hepimizin sevgi ve güvene dayalı sosyal ilişkileri vardır. Sosyal ilişki kurduğumuz kişilerle hayatımızı paylaşır onlarla derin bir bağ kurarız. Varlıkları ile hayatımızda önemli bir yer kaplayan kişileri kaybettiğimizde keder, üzüntü, korku, kaygı, suçluluk gibi yoğun duygular ortaya çıkabilir. İşte bu tepkilere yas tepkileri adı verilir. Yas döneminde yaşanan durumun gerçekliğine inanmakta güçlük çekebilir hatta inanmayabiliriz. Hissizlik, suçluluk, öfke ya da çaresizlik gibi duygular etrafımızı sarabilir. Ya da kaybedilen kişiyle ilgili düşüncelerden kaçınmaya çalışabiliriz. Halüsinasyonlar görebilir, kaybettiğimiz kişiyle ilgili rüyalar görebilir ya da unutkanlık, dikkat dağınıklığı yaşayabiliriz. Kısacası, yas süreci pek çoğumuz için fazlasıyla zorlayıcı geçebilir. Psikolog yazarlarımızdan Aytül Yüksel Düdük, Yürekte kırk mum: Yas dönemi ve kederin ardından gelen kabullenmeyazısında yas sürecini anlatıyor.

Yardım çağrısı mı ilgi çekme isteği mi: ‘Sadfishing’ nedir?

Bir tür ilgi çekme davranışı olarak tanımlanan ‘sadfishing’ literatürde “Sosyal medya kullanıcılarının sempati oluşturmak için duygusal durumlarını abartarak yayınlama eğilimi.” şeklinde tanımlanıyor. Üstelik yalnızca yakın çevrenizden olan ya da uzaktan tanıdığınız ama bir şekilde sosyal medyada takip ettiğiniz kimseler de değil bu davranışa yatkın olanlar, aynı zamanda ünlüler, fenomenler, ‘influencer’lar da… Modern yaşama sosyal medya sayesinde eklenmiş bu yeni terim hakkında detaylı bilgi sahibi olmak için Yardım çağrısı mı ilgi çekme isteği mi: ‘Sadfishing’ nedir?yazımızı okuyabilirsiniz.

Geçtiğimiz yılın en çok okunan Feel Up yazıları için hemen tıklayın.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale