X

Yolculuklarda ne buluruz: Kendini tanımak ve bunun etrafında kurulan bağlar

Yolculuklar iyidir. Dualitenin ya da sarkacın iki ucundan sizi kurtarabilirler. Nereye gitmeli? Uzak doğuya mı yolculuk edelim? Kadim tapınaklarda bilinmeyen bir şey kalmış mıdır? Daha da önemlisi aradığımız şey “bilgi” midir? Eksikliğini duyduğumuz şey çoğunlukla bilgi değil bilme halidir, yapma halidir dersek sanırım yanılmayız.

Yolculuğa bakalım. Yolculuklarda öncelikle modern insanın gelir seviyesiyle birlikte oluşturduğu ve insanlık ailesinde daha önce olduğunu düşünmediğim bir kavramı, “konfor alanı”nı geride bırakırsınız. Sonrasında karşılaşmalar gelir. Dünya hayatınızı deneyimlemek için oluşturduğumuz benliklerin tamponlarını fark edersiniz.

Nedir bu tamponlar? Normal anlarda konfor alanlarınızda olduğunuzdan her şey normal gözükür. Birey halihazırda pürüzsüz bir alışkanlık ortamı yaratmak için hemen hemen bütün manyetik alanını harcamıştır. Ancak bu normallik içinde çok az şey görünür. Nerede derindeki işler? Beden taşımanın getirdiği benliklerin yanlış düşmüş izlenimleri, alışkanlıkları, evetleri, hayırları nerede? Öğretilmiş ahlak, öğretilmiş iyi insan numaraları nerede?

Konfor alanından çıkan insana yardım gelir. Bunun tersi de doğrudur tabii ki, ancak potansiyel halde duran yardımı neden yatay bir akış için hareketlendiriyorsun? Bir sonraki anın içinde yaşayacağın karşılaşmanın derinliğini daha iyi anlamak ve ihtiyacın olanı almak ya da karşıdakinin ihtiyacı olanı vermek için kullansan daha iyi olmaz mı?

Yolculuğa tekrar bakalım. Konfor yok ve benlikler zıplamış, içsel konuşmalar almış başını gitmiş, bir de bedensel olarak sıkışıklıklar varsa güzel bir çalışma bizi bekler. Bedensel sıkışıklığı açalım, hava sıcaktır ve gideceğimiz tatil köyünün yol ayrımında beklediğiniz dolmuş gecikir. Sırtınızda çanta vardır, tuvaletiniz de gelmiştir. Bu liste uzar gider.

Beden makinesi böyle uyarıları varlığın ekranına getirebilir. Duygusal durumlar değişmeye başlar, o duygulara bağlı benlikler içsel olarak konuşur ve en son da beden sistemi buna karşılık vermek zorunda kalır. Sırtındaki çantayı çıkarıp hızlıca yere atarsın ve söylenirsin. Anı durdurup bakalım, bir benlik kontrolü ele aldı ve makineyi kullandı. Ne oldu? Manyetik alanın boşaldı. Manyetik alan bizim her şeyimizdir.

Günlük hayatta dualiteyi ve sarkacı çok hissedemeyebiliriz. Eğer oradan buradan gelen döngüler yoksa, oradan buradan kısmını detaylandırmak için aile dizimlerine katılabilirsiniz. Daha derin evetler ve hayırlar yapabilecek bir makinayı sadece bir ve sıfır ile yönettiğinizi düşünün. Ya sağa ya da sola. Makineden kastım beden ve merkezleri. Beden ve merkezlere bağlı tesirlerin geldiği kaynaklar bize birçok rakam ve renk yollasa da biz sıfır ve birde kalmışız.

Kendini bilme okullarındaki öğrenciler hayatı çalışma olarak görürler ve öyle yaşarlar. Üç merkezli insanın hareketlerini gözlerler. Anın içine düşenleri, işaretleri okumaya gayret ederler. Sıfır ve birden farklı tepkiler, çıktılar verebilirler. Çok daha fazlasını yapabiliriz, çok daha fazlasıyla bağ kurabiliriz.

Kendini arayan bireyler için C tesirleri, yani uyanmaya çalışan varlıklar için gerekli olan her şey, şuurlu insanlık çemberinden bizlere doğru gelir. Bunu bir mekan olarak düşünmeyin, hatta bunu hiç düşünmeyin. Tesirler ve bilgiler bizim doğru kurduğumuz bağlarda yükselir. Bütün çalışma bağ kurabilmeyi öğrenmektir dersek yanlış olmaz sanırım. Nasıl bağ kuracağımızı öğrenelim, bunu keşfedelim. Buna hevesli olalım.

Entelektüel olarak bilmenin dünya maddesi olduğunu idrak ettiğimiz an hızlanacağız. Maddeyi tanımlamak ve tanımak için kullandığımız bilgiyi, maddeyi deneyimledikten sonra bırakıp, deneyim maddesini, yani izlenimleri alanımızda -manyetik alanımızda- tutmak modern insanın yapabileceği bir şeydir.

Zamanın ve oktavın sahiplerine.

İlginizi çekebilir: Göksel suların bereketini almak ve kapları doldurmak

Avni Onur Sevinç: Gelişimimize uygun ekolojiyi inşa etmek için çalışan bir Doğa. Doğa, aynı zamanda arkadaşlarını da arar. Bu temiz ekolojide olmak ister misin?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale