X

Yeni yıl için “karar almak” yerine “niyet etmeyi” denemeye ne dersiniz?

Her sene yeni bir yıla girerken çoğumuz o yıl için uygulamak istediğimiz kararlar alırız. Bu kararların büyük kısmı radikal olur; “Kilo vereceğim, yeni bir işe başlayacağım, bir ilişki bulacağım, hayır demeyi öğreneceğim, yaşamımdan gereksiz kişileri çıkartacağım, dünyayı gezmeye başlayacağım, yemek kursuna gideceğim, oyunculuk eğitimi alacağım, resim yapmaya başlayacağım” gibi. Bu kararlar o yıl yapmak istediğimiz, ulaşmak istediğimiz hedefler ne ise onun için düşüncelerimizden ortaya çıkanlardır genelde.

Yeni bir yılla beraber yaşamımızda zorlandığımız her şey kolaylaşacak, hatta zihnimizin sıklıkla direndiği değişime karşı da olumlu tepki vererek uyumlanacakmışız gibi hissederiz. Bu kararları hayata geçirmek için ihtiyacımız olan şey kendimizi adamak, planlamak ve takip etmek; kısacası değişim kolay değil. Psikolog Richard Wiseman tarafından 2007 yılında yapılmış bir araştırmaya göre Yeni Yıl Kararları’nı hayata geçirmek konusunda sorun yaşayanların oranı yüzde 88, bunun sebebi de hedef belirlemek ve ulaşmak sadece kişisel disiplin veya irade gücü ile değil; niyet ve her ne olursa olsun zorlandığımız anlarda bile zevk alabilme halini yaşayabilmekte.

Wiseman’in yaptığı araştırmaya göre irade gücü çoğunluğumuzda sınırlı, bu sebeple değişimle ilgili zorlanmamız da normal. Yapılan araştırmalar Wiseman’ı destekler nitelikte. Scranton Üniversitesi’nin araştırmasına göre Yeni Yıl Kararı verenlerin %23’ü daha ilk haftadan vazgeçiyor. Ancak %19’u kararlarına bağlı kalıyor. Bunların sebepleri arasında değişime olan isteksizliğimiz, kendimizi objektif olarak takip edememek, planlama eksikliği, aşırı özgüven ve nelerden vazgeçtiğinin farkına varamamak gibi neden yer alıyor…

Kararlardan niyetlere geçiş

Şöyle sizi bir geçmişe davet etsem, çok uzak değil, yakın geçmişe, 2020 yılı için hangi yılbaşı kararlarını vermiş olduğunuzu sorsam, cevaplarınız neler olurdu? Diğer senelere kıyasla bu yıl değişim, verdiğimiz kararlardan çok, bizim kontrolümüz dışında gerçekleşti. Değişime istediğimiz kadar dirensek bile zorunlu yaşadık. Sokağa çıkma yasakları, yurt dışı seyahat kısıtlamaları, restoranlara ve sinemalara gidememek, sosyal hayatın sıfıra yakın bir duruma gelmesi, herkesten çekinir olmak, ekonomik açıdan zorluklar, sevdiklerimize bir şey olur mu kaygısı, endişeli ruh hali ve daha buraya yazmakta zorlanacağım sayısız etkisi ile bir pandemi tüm yaşamlarımızı etkiledi. Bu kararları hayata geçirmek için birçok engelle karşılaştık ve diğer yıllara kıyasla bu engeller daha zorlayıcıydı. Çoğumuz da hayata geçirmemiş de olabiliriz.

2015 yılında ilk yoga eğitmenlik eğitimimi alırken eğitim süreci yılbaşına denk gelmişti. Sevdiğim hocalarımdan biri tüm sınıfa “Bu yıl hangi yeni yıl kararlarını aldınız?” diye sordu, herkes tek tek sıraladı. Sonrada bize “Peki hangi niyetleriniz var?” dedi. Hepimiz kalakaldık çünkü kararlar ve niyetleri bağımsız olarak düşünmemiştik. Karar, bir amaç için düşünülen yargı; niyet ise bir şeyi yapmayı tasarlamak, istekle amaca yönelmek. Yani niyetin içinde irade ve istek daha kuvvetli, değişime açık olmak daha kuvvetli, çünkü zihinden odaklanan ve kalpten geçen bir araya geliyor.

O yıl ilk defa niyet etmeyi seçtim ve gerçekten kararlar verdiğim her yıldan daha fazlasını gerçekleştirdim ve bunları yaparken de zorlanmadım, zorlansam da devam edebilecek güce sahiptim. Yoga derslerimi niyetle başlatmak olmazsa olmazım olurken her özel gün niyetlerimin tohumlarını atmak için ayrı bir zaman dilimi oldu.

2021 için bir değişiklik yapsanız ve bu sene “yeni yıl niyetleri” belirleseniz nasıl olur?

Nasıl niyet belirleyeceğiz?

En genel yeni yıl kararlarından birini örnekleyerek başlayalım.

“Kilo vermek” – Yeni Yıl Kararı: Bu yıl 10 kilo vereceğim. Yeni Yıl Niyeti: Kilomla bu yıl daha sağlıklı bir ilişkim olsun.

İlkinde yargılama, kendini kontrol etme ve kendini adama zorunluluğuna odaklıyken, niyet olan kabullenme odaklı, yani çok farklı bir bilinç seviyesinden ortaya çıkıyor. Birinde kendimizi eksik, fazla veya yetersiz görürken, niyet olanında bu halimle okeyim ama daha iyi olabilirim, olmasam da yaşam devam eder, yani denemekten bir kaybım olmaz. Yargılar üzerine hedef odaklı yaklaşımla zihne yapılan baskı artarken, kabullenme odaklı yaklaşımla zihin kendini baskıda hissetmediği için değişime daha kolay adapte olabiliyor.

Olumlamaların etkisi

Niyetlerden sonra gelen bir diğer adım ise, olumlamalar ile desteklemek. Olumlamalar net, pozitif, şimdiki zamanda ve yaratmak istediğin şeyi kapsayan şekilde olmalı.

Karar – Kilo vermek istiyorum.
Niyet – Sağlıklı bir beden için sağlıklı bir kiloda olmayı niyet ediyorum.
Olumlama – Bedenim için sağlıklı olana hazırım.

Karar – Anda yaşamak.
Niyet – Daha fazla An’da olabilmeyi niyet ediyorum.
Olumlama – Yaşam ne sunuyorsa her daim hazır ve açığım.

Karar – Bir ilişkim olsun.
Niyet – Sevdiğim ve sevildiğim bir ilişki yaşamayı niyet ediyorum.
Olumlama – Sevmek ve sevilmek benim hakkım ve ben buna değerim.

Niyet belirlemek ve bu niyetle çalışmak isterseniz, kalbin arzusunu gerçekleştirmek için dilek ağacı meditasyonuna buradan ulaşabilirsiniz

Sizin yeni yıl niyetleriniz neler?

İlginizi çekebilir: Mutluluk ayrıntılarda gizlidir: Yaşamınızdaki mutluluğu görebilmeniz için 3 öneri

Meltem Fakabasmaz: İstanbul’da doğdum. Anaokulundan lise sona kadar okuduğum FMV Işık Lisesi’ni tamamlayarak Endüstri mühendisliği okumak için rotamı Kıbrıs’a çevirdim. 4 sene sonunda okul ikincisi olarak tamamladığım mühendislik eğitimimi yaşamda uygulama serüvenim başlamadan bitti. Dönemin ekonomik krizi ile kendimi medya alanında buldum. Dergilerle başlayan medya ilişkim Sinema-TV master ile sinema sektörüne doğru kaydı. 5 yıla yakın filmlerle yaşadığım yakın ilişki zamanla televizyon reklam prodüktörlüğüne doğru yöneltti. Gece ve gündüzün birbirine karıştığı, tatil günlerinin sayısının giderek azaldığı bir süreç içinde yogayı keşfettim. Aktif ve düzenli spor yapan biri olmama rağmen çalıştığım işin derin etkisi ile sırt, bel, diz, ve kalça ağrılarına, uykusuz gecelere ve depresif bir ruh haline geçiş yapmıştım. Yoga bir ilaç gibi, başta fibromiyaj defterini kapatmama yardımcı oldu. Yaşadığım tüm olumsuzluklara birebir yardımcı oluşunu keşfettikçe başkaları ile paylaşmak istedim ve 2015’te almaya başladığım yoga eğitimlerim Şimdiye kadar 1000 saate ulaştı. Öğretmek kadar öğrenci ruhumu da korumayı ve keyfini çıkarmayı seviyorum. RYT® 500 Yoga Alliance sertifikamla beraber Yoga Terapi, Nefes ve Meditasyon ile ilgili ayrı uzmanlık sertifikalarım var. İstanbul’da 4 ayrı stüdyoda derslerimle beraber Youtube kanalım ve yogauni sitesinden evde yogasını yapmaya devam edenlerle buluşmaya çalışıyorum. Farkındalık, Sağlıklı Yaş Alma ve Yoga yazılarımın içeriklerinde karşınıza sıklıkla çıkacak olanlar.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale