X

Yeni başlayanlar için minimalizm: Zihinsel hafiflik

Hepimizin zaman zaman sıfırlanmaya ihtiyacı olduğunu biliyorum fakat bunu çok nadir hatırlıyorum. Art arda kötü olaylar yaşadığımda ya da aynı şeyleri çok sık tekrarladığımda bir anda etrafımdaki her şeyden kurtulma fikrine kapılıyorum. Yeni bir şehir, yeni ev, yeni bir hayat… Sonra hatırlıyorum ki bu fikir yeni bir eşya alma dürtüsü ile hemen hemen aynı. Bir keresinde arkadaşım ‘yeni bir telefon alsam hayatım düzene girecek gibi hissediyorum, galerim o kadar karışık ki içinden çıkamıyorum’ demişti. Dediği gibi yeni bir telefon aldı ve onun hafızasını da doldurmayı başardı. Sorunun mevcut durum değil de kendi zihnimiz olduğunu bir kez daha fark ettim.

Geçen hafta, 5 yıldır ilk kez evimizde aradığımız bir şeyi bulamadık. İki günün sonunda ise çok alakasız bir yerde karşımıza çıkıverdi. Eşim, yeniden sadeleşme zamanımızın geldiğini hatırlattı. Hem evimizin hem de zihnimizin zaman zaman sadeleşmeye ihtiyacı olduğu çok açık. Fakat bu kez önce evimizden değil kendimden başlamaya karar verdim.

Yıllar geçtikçe biriken yalnızca eşyalar değil aynı zamanda duygularımız. Yaşamımıza aldığımız her insan iyi veya kötü, bir şekilde bizi etkiliyor. Çocukluk hatıralarımız, kırık kalbimiz, aile travmalarımız veya çok mutlu olduğumuz anlar; her ne olursa olsun içimizde buruk bir anı olarak öylece duruyor…

Geçtiğimiz yıl çalıştığım kurumun düzenlediği ve ‘doğru nefes’ konulu bir programa katıldım. Yaşam koçu unvanlı konuşmacı, katılımcılara ‘gözlerinizi kapatın, çok kırgın olduğunuz birini hayal edin ve elinizi kalbinize koyarak seni affediyorum diye bağırın dedi. O an gülmemek için kendimi zor tuttum fakat salonun yarısı ağlamaya başladı. Program sonunda herkes koçun bilgilerini almak için sıraya girdi.

Olayları zihnimizde çözmeye o kadar ihtiyacımız var ki, artık yalnızca sosyal yaşamımız ya da yaşadığımız evin sadeliği yetmiyor.

Nasıl ki evimizin odalarını tek tek sadeleştirip temizliyorsak, zihnimizin her odasını da aynı şekilde düzenlemeye ihtiyacımız var. Nasıl ki eve iş, işe ev sorunlarını taşımıyorsak, zihnimizdeki sorunları da birbiriyle bağdaştırmadan çözmeye ihtiyacımız var.

Nasıl ki sadelik bir evin değerini artırıyorsa, sade bir zihin karmaşık olandan çok daha kıymetli. ‘Ne istediğini bilen insanları seviyorum’ diyorsanız, ‘sade beyinli insanları seviyorum’ demek istiyorsunuzdur.

Kaliteli bilgiden feragat etmeden, beyninizi gereksiz şeylerle doldurmadan sade bir zihne sahip olmak için 5 ipucum var:

  • Olayları olduğu şekilde algılayın: Geçmişte yaşananlarla, kulaktan dolma bilgilerle ya da gelecek ile ilgili tahminlerinizle olayları yorumlamaktan vazgeçin. Olanı olduğu gibi anlayın. Çoğu zaman durumları yorumlamak zihnimizi alakasız yerlere sürükler.
  • Sevdiğiniz bir sporla ilgilenin: Yoga, voleybol, tenis… Her ne olursa. Düzenli bir şekilde egzersiz yaptığınızda vücudunuzdaki erdorfin, serotonin ve dopamin seviyesi artar. Bu nedenle sporla ilgilenmek mutluluk hormonlarınızı artırmak için harika bir seçenektir.
  • Bir hedef belirleyin: Bu yıl kitap listemdeki tüm kitapları okuyacağım. Bu yıl yeni bir dil öğreneceğim. Bu yıl uzun zamandır görmek istediğim o şehre mutlaka gideceğim. Bu yıl ailemle en az bir tatil planı yapacağım. Bu yıl uzun zamandır planladığım o detoksa başlayacağım. Bu yıl sevdiğim insanlara daha fazla zaman ayıracağım. Bu yıl haftada en az 2 gün egzersiz yapacağım. Bu yıl şekersiz bir yaşam için çabalayacağım… Bu yıl erteleyip durduğum sağlık taramalarımın tamamını yaptıracağım. Liste o kadar uzun ki… Sizin hedefiniz ne?
  • İçinize sinmiyorsa terk edin: Hepimizin içine hiç sinmediği halde bulunmak zorunda hissettiği arkadaş grupları olmuştur. Hatta belki akrabaların da yer aldığı? Ya da ailemiz seviyor diye devam ettiğimiz kurslar, neden olmasın? 30 yaşına geldim ve rahatlıkla söyleyebilirim ki şu ana kadar hiç ama hiç pişmanlık duymadığım belki de tek şey içime sinmeyen her durumu terk etmek oldu. Hatta sonunda şöyle dediğimi hatırlıyorum; ‘Bu zamana kadar niye yapmadım ki?’
  • Paylaş, yardım et, koru: Mutluluğu tanımlamak, ölçmek, belli kalıplara sokmak elbette doğru değil. Şunu yaparsanız mutlu, bunu yaparsanız minimalist olursunuz demek de aynı doğrultuda yanlış. Ancak mutluluğun bir şans meselesi olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yapılan araştırmalar beynimize iyimserliği ve mutlu olmayı öğretebileceğimizi söylüyor. Rick Hanson bu konuyu şöyle özetliyor; “Zihinden geçen düşünceler beynin sinirsel strüktürünü yeniden yapılandırıyor. Kızdığınız ya da pişman olduğunuz şeylere odaklanırsanız, bu olumsuz düşüncelerin sinirsel alt tabakalarını oluşturursunuz. Bu nedenle gerçek tehditler ve yanlış alarmlar arasında ayrım yapabilmek önemlidir. Diğer yandan dikkatinizi olumlu ve minnettar olduğunuz şeylere yoğunlaştırırsanız, çok farklı sinirsel subtratlar oluşturursunuz.”

İlginizi çekebilir: Öz şefkati geliştirmek için 10 etkili adım

Yağmur Aşık Mola: Yağmur Aşık Mola, 1993 yılında Aydın’da doğdu. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli ajans ve gazetelerde muhabirlik yaptı. Halen bir kamu kurumunda editörlük görevine devam etmektedir. Türkiye’nin en uzun ömürlü insanlarının yaşadığı Nazilli’de hayatını sürdüren Mola, minimalizm, dijital detoks, sağlıklı yaşam konularında araştırmalar yapmış, çeşitli gazete ve dergilerde yazılar kaleme almıştır. İletişim: yagmurasik1@gmail.com https://www.instagram.com/yagmurmola/

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale