X

Yaz sofralarınıza renk katacak çilekli tarifler

Tam mevsimi gelmişken, mis kokulu, capcanlı çileklerle sofralarınızı şenlendirmeye ne dersiniz? Parlak kırmızı rengi, tatlı ve sulu yapısıyla sadece görsel şölen sunmakla kalmayan, aynı zamanda tariflere kattıkları eşsiz lezzetle de sofralarımızı zenginleştiren çilek, birbirinden şahane tariflerin en güzel başrol oyuncusu. İşte ister tatlı ister tuzlu isterseniz de ekşi lezzetleri bir arada değerlendirebileceğiniz pratik ve enfes çilekli tarifler:

Çilekli bruschetta

Eğer tatlı ve tuzlu tatları bir arada tüketmeyi seviyorsanız hem hafif hem çok pratik hem de çok lezzetli bu tarifi mutlaka denemelisiniz. Misafirlerinize sunabileceğiniz şık bir atıştırmalık olarak sofralarınızı renklendireceği de kesin.

Malzemeler:

  • 1 adet dilimlenmiş baget ekmeği
  • 1 su bardağı taze çilek
  • ½ su bardağı ricotta peyniri (veya dilediğiniz bir peynir türü)
  • 1 yemek kaşığı balzamik sirke
  • 1 yemek kaşığı bal
  • Taze fesleğen yaprakları

Hazırlanışı:

  • Baget dilimlerini fırında hafifçe kızartın.
  • Her dilimin üzerine ricotta peyniri sürün.
  • Çilekleri dilimleyin ve çilek dilimlerini ricotta peynirinin üzerine yerleştirin.
  • Balzamik sirke ve balı karıştırarak çileklerin üzerine gezdirin.
  • Taze fesleğen yapraklarıyla süsleyerek servis yapın.

Çilekli cheesecake

Eğer yazın taze ve ferahlatıcı bir tatlı arıyorsanız, çilekli cheesecake tam size göre. Hafif dokusu ve çileğin doğal tatlılığıyla bu cheesecake, misafirlerinizin ve tüm aile üyelerinin yeni favorisi olacak.

Malzemeler:

  • ¼ su bardağı eritilmiş tereyağı
  • 1 çay kaşığı vanilya özütü
  • 1,5 su bardağı bisküvi kırıntısı
  • 2 paket labne
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 3 adet yumurta
  • 1,5 su bardağı taze çilek püresi
  • Süslemek için çilek dilimleri

Hazırlanışı:

  • Fırını önceden 175°C’de ısıtın. Bisküvi kırıntılarını ve eritilmiş tereyağını karıştırarak taban oluşturun ve bir kek kalıbının tabanına bastırın.
  • Kelepçeli bir cheesecake kalıbı kullanmanız, sonrasında işinizi kolaylaştırmaya yardımcı olacaktır.
  • Labneyi ve toz şekeri derin bir kapta çırpın. Yumurtaları teker teker ekleyerek karıştırmaya devam edin.
  • Vanilya özütünü ve çilek püresini ekleyin ve homojen bir şekilde karışana kadar çırpın.
  • Karışımı bisküvi tabanının üzerine dökün ve 50-60 dakika pişirin.
  • Fırından çıkardıktan sonra soğuyana kadar bekleyin, ardından buzdolabında alın en az 4 saat dinlendirin.
  • Üzerini çilek dilimleriyle süsleyerek servis yapabilirsiniz.

Çilekli smoothie

Serinlemek ve enerji depolamak için ideal bir içecek olan çilekli smoothie, hem lezzetli hem de sağlıklı bir alternatif.

Malzemeler:

  • 1 su bardağı taze çilek
  • 1 adet muz
  • 1 su bardağı yoğurt
  • ½ su bardağı dilediğiniz türde süt
  • 1 yemek kaşığı bal (isteğe göre)
  • Buz küpleri

Hazırlanışı:

  • Tüm malzemeleri blendera koyun ve pürüzsüz bir kıvam alana kadar karıştırın.
  • Buz küplerini ekleyerek ve bardaklara dökerek soğuk servis yapın.

Çilekli limonata

Yazın buz gibi bir şeyler içmeyi hangimiz sevmeyiz ki! Hem lezzetli hem de çok pratik bir tarif olan çilekli limonatayı bu yaz sofralarınızdan eksik etmek istemeyeceksiniz…

Malzemeler:

  • 1 su bardağı taze çilek
  • 1 su bardağı taze limon suyu
  • ½ su bardağı toz şeker
  • 4 su bardağı soğuk su
  • Buz küpleri
  • Taze nane yaprakları

Hazırlanışı:

  • Çilekleri ve limon suyunu bir blenderda püre haline getirin.
  • Püreyi ince bir süzgeçten geçirerek posasını ayırın. Suyunu bir yerde toplayın.
  • Toz şekeri ve soğuk suyu karıştırarak çözünmesini sağlayın.
  • Çilek-limon karışımını suya ekleyin ve güzelce karıştırın.
  • Buz küpleri ekleyip taze nane yaprakları ile servis edin.

Çilek reçeli

Kahvaltılarınızı renklendirmek için ev yapımı çilek reçelinden daha harika bir seçenek olamaz!

Malzemeler:

  • 1 kilogram taze çilek
  • 750 gram toz şeker
  • 1 limonun suyu

Hazırlanışı:

  • Çilekleri yıkayıp saplarını temizleyin.
  • Büyük bir tencereye çilekleri ve şekeri ekleyin, karıştırın ve bir gece beklemeye bırakın.
  • Ertesi gün limon suyunu tencereye ekleyin ve kısık ateşte karıştırarak iyice kaynatın.
  • Çilekler yumuşayıp şeker eriyene kadar pişirin, bu esnada tencerenin ağız kısmında oluşan köpüğü sık sık alın.
  • Reçeli kavanozlara doldurun ve soğuduktan sonra kapaklarını kapatarak muhafaza edin. Yaz boyunca afiyetle yiyin!

Çilekli semizotu salatası

Hafif ve sağlıklı bir salata arıyorsanız, semizotu ve çilekli salata tam size göre. Çileğin tatlılığı ve semizotunun ferahlatıcı lezzetiyle bu salata, yaz sofralarınıza çok yakışacak.

Malzemeler:

  • 1 demet semizotu
  • 1 su bardağı çilek
  • ¼ su bardağı beyaz peynir
  • Bir avuç ceviz içi
  • 1 yemek kaşığı balzamik sirke
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • Tuz ve karabiber

Hazırlanışı:

  • Semizotunu güzelce yıkayın, ayıklayın ve yapraklarını bir salata kasesine alın.
  • Üzerine çilek dilimleri, ufalanmış beyaz peynir ve kıyılmış cevizi ekleyin.
  • Balzamik sirke, zeytinyağı, tuz ve karabiberi karıştırarak sos yapın.
  • Salatanın üzerine gezdirin ve servis yapın.

Çilek dolgulu truffle çikolata

Hem göz alıcı hem de ağızda eriyen bir lezzet: Çilek dolgulu truffle çikolata… Üstelik çok da pratik.

Malzemeler:

  • 200 gram bitter çikolata
  • 100 ml krema
  • 1 su bardağı taze çilek
  • 1 çay kaşığı vanilya özütü
  • Kakao tozu (kaplamak için)

Hazırlanışı:

  • Kremayı kaynama noktasına gelene kadar ısıtın, ardından ocaktan alın.
  • Çikolatayı küçük parçalara bölün ve sıcak kremaya ekleyin. Karışım pürüzsüz olana kadar karıştırın.
  • Karışımı buzdolabında 2 saat boyunca soğumaya bırakın.
  • Küçük küçük doğranmış çilek dilimlerini, vanilya özütüyle karıştırın.
  • Çikolata karışımından küçük parçalar alarak elinizle yuvarlayın ve ortasına biraz çilek karışımından koyun, ardından tekrar yuvarlayarak top şekline getirin.
  • En son çilekli çikolata toplarını kakao tozuna bulayın ve buzdolabında sertleşene kadar bekletin.
  • Dilerseniz üzerine kurutulmuş çilek kıtırtıları ekleyerek de servis edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Şeftali, nektarin ve kayısı ile yapabileceğiniz birbirinden lezzetli tarifler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Alin’in seçtikleri: Geçmişten günümüze teknoloji ütopya/distopya dizileri ve filmleri

Teknolojinin sonsuz olanaklar ve sınırsız hayal gücü ile dolu dünyasından yeniden merhaba! Daha önce sizlere Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler ve Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor? yazılarımda bu dünyanın kapılarını aralamıştım, şimdi ise teknoloji dünyasının başka bir boyutunu birlikte ele alacağız; teknoloji ütopya/distopya dizileri ve filmleri.



Teknoloji, hayatımızın her köşesine sızmışken, yaratıcı zihinler bu ilerlemeleri hem umut verici hem de uyarıcı birer hikayeye dönüştürme konusunda oldukça başarılılar. Etkileyici ve sürükleyici bu yapımlar, bizlere ‘olası’ gelecekler sunarken, aynı zamanda bugün üzerinde düşünmemiz gereken pek çok konuyu da beraberinde getiriyor. Ama şunu kesinlikle söylemeliyim ki en büyük ilgi alanlarımdan biri olan teknolojiyi konu alan ütopya ve distopya yapımları benim favorilerim. Gelin, birlikte bu sıra dışı ve teknolojinin sınırlarını zorlayan hikayeleri yakından keşfedelim:

Star Trek: The Next Generation (1987–1994)

Biraz gerilere gidip 90’lı yıllara doğru uzanacak olursak; 1987’de yayınlanmaya başlayan Star Trek: The Next Generation serisini listemizin başına alabiliriz. Dizi, diplomatik misyonlarını yerine getirirken yeni keşifler yapan bir uzay gemisi mürettebatının maceralarını anlatıyor. Ayrıca, teknolojinin insanlığın sosyal ve etik sınırlarını nasıl genişletebileceğini ve farklı ırkların, farklı kültür ve toplumların bir arada nasıl uyumlu bir şekilde ilerleyebileceğini de gösteren bu dizi, döneminin en popüler yapımlarından biri.

Truman Show (1998)

Eğer siz de benim gibi başarılı oyuncu Jim Carrey’in filmlerini çok seviyorsanız ve Truman Show’u henüz izlemediyseniz, yine kendi dönemine damgasını vuran yapımlardan biri olan bu film, mutlaka listenizde yer almalı. Jim Carrey’in canlandırdığı baş karakter Truman, tüm dünya tarafından izlenen bir televizyon şovunun yıldızı ama bunun farkında değil. Film, teknolojinin ve medyanın, insan yaşantısı üzerindeki etkilerini eleştirel bir şekilde ele alırken gerçeklik ve kurgu arasındaki algı üzerinde gidip geliyor. Filmin teknolojinin kontrol edilebilir bir ütopya yaratma potansiyeline karşı en çarpıcı örneklerden biri olduğunu da söylemek mümkün.

Matrix (1999)

Elbette ki teknoloji ve distopya kelimelerinin geçtiği bir yerde adını anmazsak olmaz bir yapım: Matrix. Geçmişten günümüze etkisini, seyircisini kaybetmeden gelen ve gelecekte de daha çok konuşulması beklenen bu başarılı yapım, 1999’da serinin ilk filmi ile kalbimizde, zihnimizde derin bir yer edinmeyi başardı. Matrix, yapay zekanın yönettiği bir düzende kurulu, gerçekliğin hemen hemen her an sorgulandığı, özgürlük arayışının ise asla bitmediği bambaşka bir dünya. Her şey bir simülasyondan mı ibaret yoksa ‘gerçek’ bir dünya var mı, varsa ona açılan kapı nerede, hala Matrix dünyasında cevaplanmayı bekleyen sorular arasında. Üstelik, sinema sektöründen yükselen sesler, serinin yeni ve hiç beklenmedik gelişmelerle dolu bir filminin daha yolda olduğu yönünde…

Black Mirror (2011-)

Aklınızın size oynayacağı oyunlara ne kadar hazırsınız? Teknoloji, daha ne kadar ileriye gidebilir? Her şey daha iyiye mi yoksa daha kötüye doğru mu yol almakta? Her bölümünde bambaşka hikayelerle, teknolojinin bambaşka yönleriyle karşımıza çıkan Black Mirror, modern dünyanın potansiyel tehlikelerini en çarpıcı şekilde ele alan distopya serilerinden biri. Bir an bile olsun düşünmeyi bırakamayacağınız ve etkisinden uzun süre çıkamayacağınız bir dizi arayışındaysanız, Black Mirror’ı kesinlikle tavsiye ediyorum.

In Time (2011)

Sizce para mı daha değerli, yoksa zaman mı? Ya da sorumu şöyle değiştireyim; ya zaman da para gibi harcanan bir şey olsaydı, dünyada neler olurdu? İşte In Time, tam da bunu anlatıyor. Öyle bir dünya düşünün ki, yaşamak için ne kadar zamanınızın kaldığı, bileğinizde yazıyor ve zamanınız tükendiğinde dünyada size ayrılan sürenin de sonuna gelmiş oluyorsunuz. Ama bir önemli detay daha var; yaşam süresi satın alabiliyor, kendi ömrünüzden başkalarına verebiliyorsunuz. Teknolojinin ve gücün, sosyal adaletsizlikleri nasıl pekiştirebileceğine ve zaman kavramının bir toplumsal baskı aracı olarak nasıl kullanabileceğine çok şaşıracaksınız.



Tomorrowland (2015)

Teknolojinin gücü ve yetenekli insanların bir araya gelmesi, daha iyi bir dünya yaratabilir mi? Usta oyuncu George Clooney’in başrolünde yer aldığı Tomorrowland, bizi geleceğe doğru sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Geleceği iyimser bir bakış açısıyla ele alan film, seçilmiş kişilerin daha iyi bir dünya yaratma potansiyeli taşıyan gizemli bir yere yaptıkları yolculuğu konu alıyor.

Westworld (2016-2022)

Yine yapay zekanın başrolde olduğu, geleceğe dair pek çok düşünceyi ve endişeyi de beraberinde getiren distopik bir dünyanın kapısını aralayan sürükleyici bir yapım: Westworld. Oldukça gelişmiş Androidlerle dolu bir tema parkında, insanların fantezilerini yaşayabildikleri, sınırların ortadan kalktığı yapay bir dünya, sözde eğlence dolu androidlerin bilinç kazanmaya başlamasıyla alt üst oluyor. Yapay zeka ile yaratılan androidler, kendilerine biçilen rollerin ötesine geçiyor ve kendi kimliklerini sorgularken gerçek insanlarla da akıl almaz etkileşimler kurmaya başlıyorlar. Etkisinden uzun süre çıkamayacağınız bir dizi arayışınız varsa, Westworld’ü kaçırmayın derim.

Blade Runner 2049 (2017)

Tıpkı Westworld dünyasında olduğu gibi, yüksek teknolojik özelliklerle geliştirilmiş androidler ve gerçek insanlar arasındaki ilişkilere dikkat çeken bir başka yapım; Blade Runner. Film, teknolojinin önlenemez gelişimine ve bunun doğurduğu etik sorunlara odaklanırken, yapay zeka taşıyan varlıkların ‘insansı’ yönlerinin ne tür endişelere yol açabileceğine de dikkat çekiyor. Sürükleyici bir bilim kurgu distopyası arıyorsanız, bu film tam size göre.

Upgrade (2018)

Teknolojinin, insan bedeniyle entegre olması, nasıl bir dünya yaratabilir hiç merak ettiniz mi? Otonom özelliklerle donatılmış arabasının ihanetine uğrayan ve hayatını kaybeden bir kadının eşi, bu dünyadan intikamını almaya kararlıdır, ancak geçirdikleri feci kaza sonrasında pek çok yetisini kaybetmiştir. Yapay zeka ve teknolojiyi harmanlayan küçük bir çip ise ona yardımcı olacaktır, ancak hiç hesapta olmayan bir şey daha vardır; o da STEM adındaki o küçük çipin kendi bilincinin de olması. Upgrade, her sahnesi ile sizi ekrana kilitleyecek ve hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak bir yapım.

Upload (2020- )

‘Dijital bir cennet’ kulağa nasıl geliyor sizce? Güldüren, şaşırtan ama en çok da düşündüren popüler yapımlardan biri; Upload. Dizi, insanların bilinçlerini öldükten sonra dijital bir ‘öteki dünya’ya yükleyebildikleri dönemi anlatıyor. Bir nevi dijital ölümsüzlüğü konu aldığını da söyleyebiliriz. Bu yeni varoluş biçimine adapte olmaya çalışan, dizinin başrol karakteri Nathan’ın ise günden güne kafası daha çok karışıyor, tıpkı izlerken benim de kafamın sık sık karıştığı gibi 🙂 Ama yine de her sahnesi ile Upload, içine çekmeyi başarıyor. Teknolojinin önlenemez gelişiminin yaratabileceği potansiyel bir ütopya ile olası bir distopyanın arasındaki ince çizgi, bu dizi ile daha da belirgin bir hal alıyor.

Eğer ütopik ve distopik dünyalar ilginizi çekiyorsa ya da teknolojinin bu hızlı ilerleyişinin gelecekte ne gibi olası etkiler doğurabileceğine dair merak duyuyorsanız, bu yapımları mutlaka izlenecekler listenize ekleyebilirsiniz. Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.



İlgili Makale