X

Apandisit hakkında bilinmesi gereken her şey

Apandisit dünyanın her yanında cerrahi işlemler ile sonuçlanan en yaygın karın ağrısı sebeplerinden bir tanesi. Apandis, bağırsaklara bağlı duran küçük bir kesedir ve sağ alt karın bölgesinde bulunur. Tıkandığı zaman içerisinde bakteriler çoğalırlar. Bu da iltihap ve şişkinliğe sebep olur ve karında ağrılı bir baskı yapar. Ayrıca kan akışına da engel olabilir.

Eğer apandis patlarsa, bakteriler karın boşluğuna yayılırlar ve bu da bazen ciddi ve hatta ölümcül olabilir. Bu nedenle apandisitiniz olduğunu düşünüyorsanız olabildiğince çabuk doktorunuza ulaşmanız gerekir.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Apandisit türleri

Apandisitin iki türü vardır:

1. Akut apandisit

Akut apandisit ağırdır ve aniden başlayabilir. Özellikle 10-30 yaş arası çocuklarda ve genç yetişkinlerde yaygındır. Ağrı genelde aniden gelişir ve 24 saat içerisinde hızlıca yoğunlaşır. Hemen tıbbi müdahale gerektirir. Eğer tedavi edilmeden bırakılırsa apandisin yırtılmasına sebep olur. Bu da ciddi ve hatta ölümcül bir komplikasyon olabilir.

2. Kronik apandisit

Kronik apandisit daha az yaygındır ve belirtileri genelde hafiftir, haftalar, aylar ve yıllar boyunca görünmeyip tekrar ortaya çıkabilirler. Bu rahatsızlığın tanımlanması zordur ve genelde akut apandisit haline gelene kadar teşhis konulmaz.

Belirtiler

Apandisit genellikle göbek deliği bölgesinde veya karnın sağ alt kısmında hafif sancılar şeklinde başlar. Bu ağrı:

  • Aniden başlar
  • Hareket edince veya öksürünce kötüleşir
  • Uykudan uyandıracak kadar kuvvetlidir
  • Başka karın ağrılarından çok farklı ve yoğundur
  • Birkaç saat içerisinde kötüleşir

Apandisitin diğer belirtileri şöyle:

  • İştah kaybı
  • Hazımsızlık
  • Bulantı
  • Kusma
  • Karında şişkinlik
  • Ateş

Sebepleri

Pek çok vakada apandisitin tam sebebi bilinmiyor. Uzmanlar onun bir şekilde tıkanması ve engellenmesi sonucunda ortaya çıktığını düşünüyorlar.

Apandisi tıkayabilecek bazı şeyler şöyle:

  • Sert dışkının birikmesi
  • Lenf foliküllerinin genişlemeleri
  • Bağırsak tenyaları
  • Travmatik sakatlanmalar
  • Tümörler

Apandisit herkesi etkileyebilir. Ancak bu rahatsızlığı geliştirme riski daha fazla olanlar da vardır. Bazı risk faktörleri şöyle:

  • Yaş: Apandisit en çok ergenler ve 20’li yaşlarında olanlarda görülür ancak her yaşta ortaya çıkabilir.
  • Cinsiyet: Erkeklerde kadınlardan daha yaygındır.
  • Aile geçmişi: Ailesinde apandisit geçmişi olanlarda geliştirme riski daha fazladır.

Komplikasyonlar

Apandisit, eğer apandis yırtılırsa ciddi komplikasyonlara sebep olabilir çünkü dışkının ve bakterilerin karın boşluğuna dolmasına sebep olur. Yırtık bir apandis ağrılı ve hayati tehlike oluşturan enfeksiyonlara yol açabilir.

Bunlar arasında şunlar mevcut:

  • Peritonitis: Apandis yırtılır ve bakteriler karın boşluğuna dolarlarsa, karın dokusu enfekte ve inflamasyonlu hale gelir. Buna peritonitis adı verilir. Çok ciddi ve ölümcül olabilir. Tedavide antibiyotikler ve apandisin cerrahi olarak alınması uygulanır.
  • Apse: Apse, patlayan apandisin çevresinde oluşan iltihaplı ve ağrılı keselerdir. Bu akyuvarlar bedenin enfeksiyonla savaşını sağlarlar. Enfeksiyon antibiyotikler ile tedavi edilmelidir ve apsenin akıtılması gerekebilir.
  • Sepsis: Nadiren de olsa yırtılan apseden çıkan bakteriler kan akışına karışabilir ve bedenin diğer bölümlerine gidebilirler. Acil bir durumdur.

Komplikasyonları önlemek ve kontrol altına almak için doktorunuz antibiyotik, ameliyat ve başka tedaviler uygulayabilir. Bazı vakalarda tedaviden dolayı yan etkiler ve komplikasyonlar da oluşabilirler.

Ancak antibiyotikler ve ameliyatla bağlantılı riskler, tedavi edilmeyen apandisitten daha az yaygındırlar ve daha hafiftirler.

Apandisit nasıl teşhis edilir?

Doktorunuz apandisit sahibi olabileceğinizden şüphe ediyorsa, ilk olarak belirtilerinize ve tıbbi geçmişinize bakacaktır. Sonrasında fizik muayene ile sağ alt karın bölgesindeki gerginliğe bakılır ve şişkinlikler incelenir.

Apandisit için tek bir teşhis testi bulunmaz.

Fizik muayenede çıkan sonuçlara göre doktor aşağıdaki testlerden birini veya daha fazlasını isteyebilir:

  • Kan testi: Doktor tam kan sayımı isteyerek enfeksiyon işaretlerine bakmak isteyebilir. Ayrıca C reakstif protein testi ile karındaki inflamasyonun otoimmün hastalıklar gibi başka sebeplerden kaynaklanıp kaynaklanmadığını da görmek isteyebilir.
  • İdrar testi: Apandisit idrar yolu enfeksiyonu ve böbrek taşlarına benzer belirtiler verir. Bu nedenle idrar testi de talep edilebilir.
  • Gebelik testi: Dış gebelik bazen apandisit ile karıştırılabilir. Bu rahatsızlık döllenmiş yumurtanın rahim yerine fallop tüplerine yerleşmesi sonucunda ortaya çıkar ve acil bir durumdur.

Doktorunuz dış gebelikten şüphe ederse, önce gebelik testi uygular. Test için idrar veya kan numunesi alınır. Ayrıca transvajinal ultrason ile döllenmiş yumurtanın nereye tutunduğuna bakılabilir.

Dış gebeliğin konumuna bağlı olarak cerrahi işlemler uygulanabilirler.

  • Karın Tarama Testleri: Apandisin inflamasyon düzeyine bakmak için doktor karın bölgesi için tarama testleri talep edebilir.

Böylece doktorun belirtileri veren başka rahatsızlıkları tanımlaması da mümkün olabilir. Bazıları şöyle:

  • Karın apsesi
  • Dışkı taşması
  • İnflamatuvar bağırsak hastalığı

Bazı vakalarda testten önce bir süre yemeniz ve içmeniz yasaklanabilir. Doktorunuz bu konuda bilgi verecektir.

Tedavi

Apandisit konusunda doktorunuz muhtemelen önce ameliyat, sonra da antibiyotikler önerecektir. Tedavi sürecinde şunlar da uygulanabilirler:

  • Ağrı kesiciler
  • Serum
  • Sıvı beslenme
  • Ameliyattan önce apsenin akıtılması

Nadiren olsa da hafif apandisit antibiyotikler ile daha iyi hale gelebilir. Ancak çoğu zaman cerrahi olarak alınması gerekir.

Önleme

Apandisiti önlemenin bilinen bir yolu yok. Ancak bol lifli beslenerek riski azaltmanız mümkün.

Lif düzeyi yüksek gıdalar şöyledirler:

  • Meyveler
  • Sebzeler
  • Mercimek ve baklagiller
  • Yulaf, esmer pirinç, tam buğday ve diğer tam tahıllar

Doktorunuz aynı zamanda lif takviyeleri almanızı da önerebilir.

Uzun vadede ne olur?

Apandisit sonucunda iyileşme süreci pek çok faktöre bağlı olacaktır. Bunlar şöyle:

  • Genel sağlığınız
  • Apandisit veya ameliyat sonucunda komplikasyon oluşup oluşmadığı
  • Aldığınız tedavinin türü

Apandisin alınması için laparoskopik ameliyat olursanız ameliyattan birkaç saat sonra eve gitmeniz bile mümkün olabilir.

Eğer açık ameliyat olursanız hastanedeki iyileşme süreci biraz daha uzun sürecektir. Açık ameliyat daha büyük bir kesik ve dolayısıyla daha uzun bir tedavi süreci demektir.

Hastaneden çıkmadan önce kesik bölgelerinin bakımına dair bilgi verilecektir. Ayrıca iyileşme sürecine destek olması için ağrı kesiciler ve antibiyotikler de verilebilirler. Bunun yanında beslenmenizi düzenlemeniz, yoğun aktivitelerden kaçınmanız ve günlük alışkanlıklarınızı biraz değiştirmeniz gerekebilir.

Ameliyattan sonra tamamen iyileşmeniz birkaç haftayı bulacaktır. Eğer komplikasyon oluşursa bu süreç daha uzun olabilir. Apandisit apandisin tıkanması sonucunda oluşur. Bu da inflamasyon ve yoğun ağrılara sebep olabilir.

Tedavi edilmezse apandis yırtılabilir. Bu ciddi ve ölümcül komplikasyonlara sebep olabilir. Bu nedenle apandisit belirtileri görür görmez doktorunuza ulaşmanız gerekir. Tedavide genellikle apandisin alınması ve antibiyotik tedavisi uygulanır.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Karında şişkinlik neden olur ve nasıl tedavi edilir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Alin’in seçtikleri: Geçmişten günümüze teknoloji ütopya/distopya dizileri ve filmleri

Teknolojinin sonsuz olanaklar ve sınırsız hayal gücü ile dolu dünyasından yeniden merhaba! Daha önce sizlere Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler ve Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor? yazılarımda bu dünyanın kapılarını aralamıştım, şimdi ise teknoloji dünyasının başka bir boyutunu birlikte ele alacağız; teknoloji ütopya/distopya dizileri ve filmleri.



Teknoloji, hayatımızın her köşesine sızmışken, yaratıcı zihinler bu ilerlemeleri hem umut verici hem de uyarıcı birer hikayeye dönüştürme konusunda oldukça başarılılar. Etkileyici ve sürükleyici bu yapımlar, bizlere ‘olası’ gelecekler sunarken, aynı zamanda bugün üzerinde düşünmemiz gereken pek çok konuyu da beraberinde getiriyor. Ama şunu kesinlikle söylemeliyim ki en büyük ilgi alanlarımdan biri olan teknolojiyi konu alan ütopya ve distopya yapımları benim favorilerim. Gelin, birlikte bu sıra dışı ve teknolojinin sınırlarını zorlayan hikayeleri yakından keşfedelim:

Star Trek: The Next Generation (1987–1994)

Biraz gerilere gidip 90’lı yıllara doğru uzanacak olursak; 1987’de yayınlanmaya başlayan Star Trek: The Next Generation serisini listemizin başına alabiliriz. Dizi, diplomatik misyonlarını yerine getirirken yeni keşifler yapan bir uzay gemisi mürettebatının maceralarını anlatıyor. Ayrıca, teknolojinin insanlığın sosyal ve etik sınırlarını nasıl genişletebileceğini ve farklı ırkların, farklı kültür ve toplumların bir arada nasıl uyumlu bir şekilde ilerleyebileceğini de gösteren bu dizi, döneminin en popüler yapımlarından biri.

Truman Show (1998)

Eğer siz de benim gibi başarılı oyuncu Jim Carrey’in filmlerini çok seviyorsanız ve Truman Show’u henüz izlemediyseniz, yine kendi dönemine damgasını vuran yapımlardan biri olan bu film, mutlaka listenizde yer almalı. Jim Carrey’in canlandırdığı baş karakter Truman, tüm dünya tarafından izlenen bir televizyon şovunun yıldızı ama bunun farkında değil. Film, teknolojinin ve medyanın, insan yaşantısı üzerindeki etkilerini eleştirel bir şekilde ele alırken gerçeklik ve kurgu arasındaki algı üzerinde gidip geliyor. Filmin teknolojinin kontrol edilebilir bir ütopya yaratma potansiyeline karşı en çarpıcı örneklerden biri olduğunu da söylemek mümkün.

Matrix (1999)

Elbette ki teknoloji ve distopya kelimelerinin geçtiği bir yerde adını anmazsak olmaz bir yapım: Matrix. Geçmişten günümüze etkisini, seyircisini kaybetmeden gelen ve gelecekte de daha çok konuşulması beklenen bu başarılı yapım, 1999’da serinin ilk filmi ile kalbimizde, zihnimizde derin bir yer edinmeyi başardı. Matrix, yapay zekanın yönettiği bir düzende kurulu, gerçekliğin hemen hemen her an sorgulandığı, özgürlük arayışının ise asla bitmediği bambaşka bir dünya. Her şey bir simülasyondan mı ibaret yoksa ‘gerçek’ bir dünya var mı, varsa ona açılan kapı nerede, hala Matrix dünyasında cevaplanmayı bekleyen sorular arasında. Üstelik, sinema sektöründen yükselen sesler, serinin yeni ve hiç beklenmedik gelişmelerle dolu bir filminin daha yolda olduğu yönünde…

Black Mirror (2011-)

Aklınızın size oynayacağı oyunlara ne kadar hazırsınız? Teknoloji, daha ne kadar ileriye gidebilir? Her şey daha iyiye mi yoksa daha kötüye doğru mu yol almakta? Her bölümünde bambaşka hikayelerle, teknolojinin bambaşka yönleriyle karşımıza çıkan Black Mirror, modern dünyanın potansiyel tehlikelerini en çarpıcı şekilde ele alan distopya serilerinden biri. Bir an bile olsun düşünmeyi bırakamayacağınız ve etkisinden uzun süre çıkamayacağınız bir dizi arayışındaysanız, Black Mirror’ı kesinlikle tavsiye ediyorum.

In Time (2011)

Sizce para mı daha değerli, yoksa zaman mı? Ya da sorumu şöyle değiştireyim; ya zaman da para gibi harcanan bir şey olsaydı, dünyada neler olurdu? İşte In Time, tam da bunu anlatıyor. Öyle bir dünya düşünün ki, yaşamak için ne kadar zamanınızın kaldığı, bileğinizde yazıyor ve zamanınız tükendiğinde dünyada size ayrılan sürenin de sonuna gelmiş oluyorsunuz. Ama bir önemli detay daha var; yaşam süresi satın alabiliyor, kendi ömrünüzden başkalarına verebiliyorsunuz. Teknolojinin ve gücün, sosyal adaletsizlikleri nasıl pekiştirebileceğine ve zaman kavramının bir toplumsal baskı aracı olarak nasıl kullanabileceğine çok şaşıracaksınız.



Tomorrowland (2015)

Teknolojinin gücü ve yetenekli insanların bir araya gelmesi, daha iyi bir dünya yaratabilir mi? Usta oyuncu George Clooney’in başrolünde yer aldığı Tomorrowland, bizi geleceğe doğru sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Geleceği iyimser bir bakış açısıyla ele alan film, seçilmiş kişilerin daha iyi bir dünya yaratma potansiyeli taşıyan gizemli bir yere yaptıkları yolculuğu konu alıyor.

Westworld (2016-2022)

Yine yapay zekanın başrolde olduğu, geleceğe dair pek çok düşünceyi ve endişeyi de beraberinde getiren distopik bir dünyanın kapısını aralayan sürükleyici bir yapım: Westworld. Oldukça gelişmiş Androidlerle dolu bir tema parkında, insanların fantezilerini yaşayabildikleri, sınırların ortadan kalktığı yapay bir dünya, sözde eğlence dolu androidlerin bilinç kazanmaya başlamasıyla alt üst oluyor. Yapay zeka ile yaratılan androidler, kendilerine biçilen rollerin ötesine geçiyor ve kendi kimliklerini sorgularken gerçek insanlarla da akıl almaz etkileşimler kurmaya başlıyorlar. Etkisinden uzun süre çıkamayacağınız bir dizi arayışınız varsa, Westworld’ü kaçırmayın derim.

Blade Runner 2049 (2017)

Tıpkı Westworld dünyasında olduğu gibi, yüksek teknolojik özelliklerle geliştirilmiş androidler ve gerçek insanlar arasındaki ilişkilere dikkat çeken bir başka yapım; Blade Runner. Film, teknolojinin önlenemez gelişimine ve bunun doğurduğu etik sorunlara odaklanırken, yapay zeka taşıyan varlıkların ‘insansı’ yönlerinin ne tür endişelere yol açabileceğine de dikkat çekiyor. Sürükleyici bir bilim kurgu distopyası arıyorsanız, bu film tam size göre.

Upgrade (2018)

Teknolojinin, insan bedeniyle entegre olması, nasıl bir dünya yaratabilir hiç merak ettiniz mi? Otonom özelliklerle donatılmış arabasının ihanetine uğrayan ve hayatını kaybeden bir kadının eşi, bu dünyadan intikamını almaya kararlıdır, ancak geçirdikleri feci kaza sonrasında pek çok yetisini kaybetmiştir. Yapay zeka ve teknolojiyi harmanlayan küçük bir çip ise ona yardımcı olacaktır, ancak hiç hesapta olmayan bir şey daha vardır; o da STEM adındaki o küçük çipin kendi bilincinin de olması. Upgrade, her sahnesi ile sizi ekrana kilitleyecek ve hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak bir yapım.

Upload (2020- )

‘Dijital bir cennet’ kulağa nasıl geliyor sizce? Güldüren, şaşırtan ama en çok da düşündüren popüler yapımlardan biri; Upload. Dizi, insanların bilinçlerini öldükten sonra dijital bir ‘öteki dünya’ya yükleyebildikleri dönemi anlatıyor. Bir nevi dijital ölümsüzlüğü konu aldığını da söyleyebiliriz. Bu yeni varoluş biçimine adapte olmaya çalışan, dizinin başrol karakteri Nathan’ın ise günden güne kafası daha çok karışıyor, tıpkı izlerken benim de kafamın sık sık karıştığı gibi 🙂 Ama yine de her sahnesi ile Upload, içine çekmeyi başarıyor. Teknolojinin önlenemez gelişiminin yaratabileceği potansiyel bir ütopya ile olası bir distopyanın arasındaki ince çizgi, bu dizi ile daha da belirgin bir hal alıyor.

Eğer ütopik ve distopik dünyalar ilginizi çekiyorsa ya da teknolojinin bu hızlı ilerleyişinin gelecekte ne gibi olası etkiler doğurabileceğine dair merak duyuyorsanız, bu yapımları mutlaka izlenecekler listenize ekleyebilirsiniz. Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.



İlgili Makale