X

Yatırımın vadesi hayat boyudur: Zaman ve yatırımlarımız

Yatırım coğrafyasının değerli yolcuları, sağlıklı bir yaşam için zihinsel ve bedensel zindeliğin yanı sıra çokça önem verdiğimiz para ve yatırım dünyasını anlama yolculuğumuzda, bu bölümde belki de hayatımızın en büyülü kavramı olan “zaman” etrafında biraz dolaşacağız.

Neresinden ele alırsanız alın herhalde geri dönüşü olmayan ve herkese eşit dağıtılan yegane değerimiz “zaman”a derin anlamlar yüklemekten kaçınıp yumuşak bir dokunuşla hayatın bütünüyle birleştirerek yer vereceğiz.

İlk bölümde de, sanırım ikinci bölümde ve hatta üçüncü bölümde de yer verdiğimiz üzere yine hatırlayalım ki finansal zindeliği yakalamak, kendimizi tanımakla ve kimliğimizle örtüşen finansal dünyamızı inşa etmekle başlamaktadır. Eğer hayata dair genelde iyimser bir yapıya sahipseniz o zaman adım attığınız hemen her konuda olduğu gibi yatırım konusunda da heyecanlarınız, korkularınızın önünde gelecektir. Ancak karamsar bir mizacınız varsa bu sizin konuyu ele alış biçiminizi, beklentilerinizi ve biçtiğiniz zamanı da birebir etkileyecektir.

Yeri gelmişken çokça sevdiğim ve bu işin felsefesinde önemli bir yapı taşı olarak değerlendirdiğim şu mottoya yer vermek isterim:

“Geleceğe dair iyimser olmayan kimse, iyi bir yatırımcı olamaz. Çünkü yatırım dünyası ancak siz yarınlara inanır ve ona sahip çıkarsanız sağlıkla inşa edilir.”

Karamsarlığın ihtiyatlılık olarak algılanmaması, iyimserliğin de bonkörlükle karıştırılmaması gerektiğini kısaca belirtelim ve yolumuza devam edelim. Çünkü yeri gelecek ihtiyatlı iyimserlik de yatırım yolculuğunuzda ara ara benimseyeceğiniz bir pozisyon olabilecek. Bu gibi yan dallar, serimizin diğer bölümlerinde mutlaka yer bulacak, mutlaka…

Demiştik ki zaman yatırımcı kimliğimizin mührü gibidir. Kendinizi tanıyarak yatırımınıza biçtiğiniz zaman, vadedir. Vadeyi belirlemek sizin hayat tarzınızı da şekillendirir. Ya da sizin yaşam şekliniz vadenizi ortaya çıkarır. Burası birbirini besleyen bir döngü gibidir.

Yatırım felsefesinin belki de en değerli vurgusu şudur: VADE HAYAT BOYUDUR.

Biraz açalım… Yatırım, tüm hayatımız boyunca aslında bizim iyi bir yol arkadaşımızdır. Yatırım tecrübesi olanlar muhakkak ki kayıpları da tecrübe etmiştir. Ama bilinçli, ama bilinçsiz… Ve belki küskünlük de yaşamışlardır. Lakin burada değinmeye çalıştığımız şey şudur: Yatırımcılığın yaşı yoktur. Kendinizi böylesi bir zindeliğe hazır hissetmek için hayatın hemen her dönemi uygundur. Yeter ki HAZIR HİSSEDİN. Küskünlük yaşamışsanız da, yaşa takılmadan, şartlara da çok takılmadan, hiç de azımsamadan… Çünkü neye yatırım yaparsanız orayı büyütürsünüz. Zamanı kıymetli harcamaktır ona yakışan, ama bir kez daha hatırlayalım ki inşa etmeye çalıştığınız konu yaşam boyu sizinle yaşamayı hakeden ve aceleye getirmeden emek emek işlenecek bir finansal varlık bilincidir. Buna değer, buna kesinlikle değer…

Yatırımcıysanız (ki hayatın her katmanında buna soyunmak için tüm bu çabalarımız aslında) siz temelde UZUN VADELİ bir yolculuktasınızdır. Bu uzun vadeli yolculuğu anlamlandırmak için sizi şöyle bir düşünmeye davet edelim…

Nasıl ki hayatımızı kazanmak için bir meslek/beceri elde etmek gerekirse PARA YÖNETİMİNİN de bir meslek ve beceri olarak, bize yaşamı ve zamanı kazandırabileceğini unutmamak gerekir. Tıpkı mimarlık gibi, tıpkı doktorluk gibi… Türkiye’nin değerli mimarlarından Sn. Nevzat Sayın, kendi mesleğiyle ilgili yakın dönemde şöyle bir yorumda bulunur: “Mimarlık çok uzun bir iştir. Birinin size gelmesinden ikna edilmesi ve işin bitmesine kadar belki de 5 yıla ihtiyacınız vardır. Bu çok uzun bir süredir.”

Aslında bu sözler, belki de bize hayatımızda kendimiz için yaptığımız, istediğimiz ya da mesleğimizi icra ederken uğraştığımız birçok işte ne kadar emek harcadığımızın ve iyi bir iş için acele etmeden ne kadar özendiğimizin göstergesidir.

Peki, tıpkı sağlıklı beslenmek ya da spor yapmak gibi YATIRIM DÜNYAMIZI da oluştururken tüm çabamızı neden aceleye getirelim ki? Neden bunu da ince ince anlamaya çalışıp bir beceri gibi düşünmeyelim ki?

PARA YÖNETMEK, MESLEKİ BİR BECERİDİR. İnce iştir. Özen ister.

Buradan hareketle, yatırımların kısa/orta/uzun vadeli olması gibi alt başlıklara burada değinmeyeceğizi belirterek son bölüme perde aralayalım…

Şu an hayatınızın hangi evresinde olursanız olun bu dünyaya yaklaşmanız, içine girmeniz, arada esler verseniz de uzaklaşmamanız bu serinin ikinci önemli yatırım tavsiyesidir. Değerli bir yatırım için önce DEĞERLERE yatırım yapmak önemli bir çözüm noktasıdır. ZAMAN EN ÖNEMLİ DEĞERİMİZDİR. Sağlığın baş tacı olduğunu belirterek tabii.

Bu seride sizlerle biraz yol aldığımızı düşünerek burada bir mola veriyor ve yolculuğumuzun diğer durağında duygularla yatırımcı kimliğini mercek altına alacağımız satırlara buradan ufak bir selam vermek istiyorum.

Değerlerinize yatırım, yatırımlarınızı da değerli kılar…

Sevgiler…

İlginizi çekebilir: Yatırım, zaman ve insan: Yatırım yapmak ne demektir?

Özlem Gülay: Lisans eğitimini Çukurova Ünv İİBF- İşletme (2006), yüksek lisans eğitimini ise Çukurova Ünv. Bankacılık & Borsa programları ile tamamlamıştır. Çalışma hayatına para ve sermaye piyasaları ile yoğun ilgilenen “Özel Bankacılık & Yatırım” bölümünde başlamıştır. 15 yıldır devam eden kurumsal hayat akışında, 3 farklı bankanın değişkenlik gösteren “Finansal Varlık Yönetimi” modellerini tecrübe etmiştir. Aynı zamanda bulunduğu kurumda yatırım dünyası ile ilgili İç Eğitmenlik yapmaktadır. Fo-der (Finansal Okuryazarlık Derneği) üyesidir. Finansal özgürlüğü inşa etme yolunda, hayatın çok ta içinde olan “para yönetimi” konusuna; kişisel bir yetkinlik edinme gayesiyle farklı açılardan ele alarak kafa yormaktadır. Her şeyden önce "kişinin kendini tanıması” gerekliliğini vurgulayarak, Uplifers ailesine gerek tecrübeleri gerekse okumaları/izlenimleri/deneyimleri ile finansal wellbeing temasında katkı sağlamaktadır. https://ozlemgulay.com/

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale