X

Yaratıcı tıkanıklık (creative block) nedir, nasıl üstesinden gelinir?

Hepimiz, her gün, her an bir şeyler üretiyoruz. Projeler, fikirler, eserler, aklınıza ne gelirse… İster yaptığımız iş ile ilgili olsun ister kişisel çalışmalarımızla, üretmeye devam ettikçe yeniliklere ihtiyaç duyuyoruz. Ancak, her zaman aradığımızı bulamayabiliyoruz. Çünkü o yeni fikirler doğuran, farklı bakış açılarına sahip olmamızı sağlayan ilham kaynaklarımız azalabiliyor ya da tamamen kaybolabiliyor. İşte tam da bu noktada karşımıza ‘creative block’ yani ‘yaratıcı tıkanıklık’ çıkıyor. Bu terim, bireylerin yaratıcı süreçlerde ilerleyemedikleri, ilham bulamadıkları ve yeni bir şeyler üretemedikleri zamanları ifade ediyor. Hem profesyonel hem de kişisel gelişim için yaratıcılığın çok daha büyük önem kazandığı günümüzde bu tıkanıklık ciddi bir probleme dönüşüyor. Çünkü, ilerleme kaydetmek için yaratıcılık şart.

Geçmişten günümüze tarihsel ve kültürel bağlamda, yaratıcı tıkanıklık birçok ünlü sanatçının yaşamında, eserlerinde gözlemlenmiş. Örneğin, Leonardo da Vinci, Picasso, Dali gibi tüm dünyanın bildiği isimler ve daha pek çoğu, yaratıcı tıkanıklık denilen bu sendrom ile karşılaşmış ve yeni eserler üretebilmek için bunu aşmanın kendince yollarını geliştirmişler. Kimi sanatın farklı dallarıyla ilgilenmeye başlayarak kaybolan ilhamını bulmaya çalışmış, kimi yazarak, kimi ise küçük ve ulaşılabilir hedeflerle her gün minik ilerlemeler kaydederek. Kısacası hepsi farklı yollar deneyerek ilham kaynaklarını geri getirmeye çalışmış ve başarılı da olmuşlar, yoksa bugün eserlerini tüm dünya tanımazdı.

Daha önce Sabah Sayfaları (Morning Pages) konulu yazımızda, yaratıcı tıkanıklıktan kısaca bahsetmiştik. Ünlü yazar Julia Cameron’un Sanatçının Yolu isimli kitabında ilk kez karşımıza çıkan sabah sayfaları, sanatçıların yaratıcı tıkanıklık yaşadıklarında, yani yeni bir şeyler üretmekte zorlandıklarında onları içine girdikleri o çıkmazdan kurtarmak için etkili bir yöntem olarak tanıtılıyor. Ve pek çok sanatçıya da bu konuda ışık tutuyor.

Üstelik yalnızca sanatçılar için de değil, yeni bir şeyler üretmekte tıkandığını hisseden herkes için ünlü yazar sabah sayfaları tekniğinin işe yarayabileceğini belirtiyor. Bu yöntem, yaratıcı tıkanıklık ile mücadele etmede gerçekten etkili bir pratik olsa da bu konudaki tek yol değil. Yaratıcı tıkanıklık ile başa çıkmak için denenebilecek daha pek çok yöntem var.

Gelin, önce yaratıcı tıkanıklığın nedenlerine, sonra da bunu aşmak için neler yapılabileceğine birlikte bakalım ve kaybolan ilhamımızı bulmak için yaratıcılığımızın derinliklerine doğru bir ışık yakalım.

Yaratıcı tıkanıklık neden ortaya çıkar?

Yaratıcı tıkanıklığın birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenler çevresel ve içsel nedenler olarak iki ayrı grupta değerlendirilebilir ve kişiden kişiye değişebilir.

Çevresel nedenler:

  • Kötü zaman yönetimi
  • Aşırı iş yükü
  • Çalışma ortamının düzensiz olması
  • Yetersiz veya kalitesiz çevre düzenlemesi (ses, ışık vb)
  • Geri bildirim ve sosyal destek eksikliği

İçsel nedenler:

İçsel veya kişisel nedenler, bireyin kendini sürekli eleştirmesine, ortaya çıkardıklarından memnun olmamasına ve bu nedenle üretmeye devam etmek istememesine, iyi olmadığını düşünmeye başlamasına ve kendini tükenmiş hissetmesine neden olabilir. Bu da hem yaratıcılık becerisini olumsuz etkiler hem de bireyin odaklanmasını, motive olmasını engelleyerek başarılı işler ortaya koymasına engel olur.

Çevresel nedenler ise bireyin içsel motivasyon ve isteği tam olsa bile uygun olmayan bir ortam yarattığı için, bireyin yine üretme sürecine engel olacak şartları doğurur. Uygun bir çalışma ortamının bulunmayışı, yeterli zamanın olmaması, özellikle iş yerindeki aşırı görev ve sorumluluklar bireyin gerçekten istese bile yeni bir şeyler üretmesini engelleyebilir.

Bu nedenle en kolay ve hızlı aksiyon alınabilecek adımdan başlamak gerekirse, çevresel koşulların iyileştirilmesi ilk aşama olabilir. Daha sonra bireyin iç dünyasına odaklanarak yeni adımlar atması daha verimli sonuçlar doğurabilir. Peki, nedir bunlar? İşte yaratıcı tıkanıklığı aşmanın yolları…

Yaratıcı tıkanıklık ile nasıl başa çıkılır?

Çalışma ortamınızı düzenleyin. Size rahatsızlık veren, odaklanmanızı engelleyen, dikkatinizi dağıtan unsurları kaldırın. Ses, ışık gibi düzenlemeleri sizi en rahat hissettirecek şekilde ayarlayın. Konforlu ve kendinizi içinde bulunmaktan rahat hissedebileceğiniz bir ortam oluşturun. Çalışma alanınızı düzenli ve ilham verici hale getirin.

Eğer iş yükünüzün, görev ve sorumluluklarınızın baskısı nedeniyle üretken olmakta zorluk yaşıyorsanız bu sorunu ortadan kaldırmak için yöneticiniz veya iş arkadaşlarınızla konuşun, iş dağılımının adil bir şekilde yapılmasını sağlayın.

Güvendiğiniz kişilerden geri bildirim alarak çalışmalarınızı geliştirin. Yapıcı eleştiriler veya övgü dolu yorumlar, motivasyonunuzu artırmanıza yardımcı olabilir.

Güvenli alanınızdan çıkın, farklı topluluklara katılarak diğer insanlarla fikir alışverişinde bulunun.

Farklı sanat dallarından, kitaplardan, filmlerden ilham alın, farklı kültürleri keşfetmeye zaman ayırın. İlham kaynaklarınızı ne kadar çok çeşitlendirirseniz yaratıcılığınızı geliştirmek için o kadar çok fırsat yakalayabilirsiniz.

Doğada daha fazla zaman geçirin. Doğa, bugüne kadar pek çok sanatçıya ilham olmuş en güçlü kaynaklardan biri. Nice şiirler, şarkı sözleri, aşk hikayeleri bir denizin kıyısında, bir ağacın gölgesinde yazılmıştır… Kendinizi doğanın kollarına bırakın ve bırakın ilham sizi bulsun.

Şu sözü yaşam mottonuz yapın; “Her gün aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar bekleyemezsiniz.” Eğer her gününüz bir öncekinin aynısı ise farklı bir şeyler üretmeniz, yaratıcılığınızı geliştirmeniz pek mümkün değil. İşlevsiz bir döngünün, size hizmet etmeyen bir rutinin içerisinde olabilirsiniz; bunu fark edin ve değiştirmek için çaba harcayın. Kendinizi monotonluğun pençesinden kurtarın.

İlham veren başarılı hikayelerini dinleyin. TED konuşmalarını dinlemek için zaman ayırın, başarılı insanların hikayelerini kendi ağızlarından duymak ihtiyacınız olan motivasyonu bulmanıza yardımcı olabilir. Eğer imkanınız varsa ve ulaşabiliyorsanız sizin yolunuzdan geçmiş, benzer sıkıntılarla karşılaşmış ama sonunda çok yaratıcı işler ortaya koyabilmiş kişilerle birebir görüşün, mentorluk alın, farklı fikirlere kulak vermek bakış açınızı genişletecek, daha farklı yolları denemeniz için size ışık tutacaktır.

Zihninizi rahatlatın. En önemli ve atlamamanız gereken adımlardan biri bu. Zihniniz, gündelik işlerin, koşturmacaların, yapılacaklar listenizin karmaşası ile doluysa, yaratıcılığa alan açmanız gerçekten zor. Yoga, meditasyon, mindfullness gibi pratiklerle stresinizi yönetmeyi öğrenin. Zihninizi ne kadar rahatlatabilirseniz yeni bir şeyler için o kadar yer açmış olursunuz.

Farklılıklara açık olun. Denemekten korkmayın. İllaki çok ‘büyük’ bir şeyler olmak zorunda değil, yeni bir yere gitmek, daha önce yemediğiniz bir yemeğin tadına bakmak, evde yeni bir hobiye başlamak, yeni bir spor dalıyla ilgilenmek, hepsi olabilir. Ne kadar çok yenilik olursa hayatınızda o kadar çok ilham ve yaratıcılık da olur.

Kendinize küçük hedefler koyarak bu hedeflere ulaştıkça kendinizi ödüllendirin. Küçük başarılarınızı kutlamak, hem motivasyonunuzu artıracak hem de öz güveninizi destekleyecektir. Kendinize güçlü yönlerinizi hatırlatmak için de iyi bir fırsat olabilir.

Yazının gücünden faydalanın. Sabah sayfaları, brain dumping ya da serbest yazı tekniklerini kullanarak yazının ilham veren yönünün sizi ve yaratıcılığınızı beslemesine izin verin.

Sonuç olarak kendinizi iç dünyanıza kapatıp hapsetmeyin, dış dünyaya açılın, etrafınıza meraklı gözlerle bakın, farklı olanı görmeye, denemeye yöneltin kendinizi. Göreceksiniz, siz ne kadar açık olursanız ilham kaynakları da o kadar kolay sizi bulacaktır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık potansiyelimiz ve gelişimi odağa almak ile başarabildiklerimiz üzerine

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale