X

Tüm gününüzü aydınlatacak 10 sabah rutini

Yeliz Rüzgâr ile birlikte son 2 aydır üzerinde çalıştığımız çok önemli bir proje var: Tony Robbins’i Türkiye’ye getirmek. Aşmamız gereken sayısız zorluk söz konusu; çünkü daha önce hiç yapmadığımız şeyleri yapmamız ve bunu başarabilmek için de konfor alanımızdan çıkmamız gerekiyor. İşte çözmemiz gereken başlıca durumlar:

  • Tüm dünyada, 35 yıldır, milyonlarca insanın katıldığı, binlerce konuşma ve eğitim düzenlemiş bir profesyonelin yüksek organizasyon ve prodüksiyon standartları.
  • Maliyeti son derece yüksek bu etkinlik için para yaratmak (Milyonlarca TL’den bahsediyoruz).
  • Her yıl 600’ün üzerinde etkinlik yapan bir “tok satıcı” ile pazarlık yapmak.
  • “Mümkün değil”, “Yapamazsın”, “Dertsiz başına dert alıyorsun, deli misin?” diyen onlarca dostunuza (!) kulak asmamak.
  • Zaten yoğun tempoda çalışırken iş yükünün kat kat artmasıyla odak ve konsantrasyonun dağılması.

Tüm bu durumları deneyimlerken öğrendiğimiz yepyeni ve muhteşem bilgiler var ve hepsi ayrı ayrı yazı konusu olur. Yine de hepimizi ilgilendiren madde sonuncusu olsa gerek. Hayatta plan dâhilinde olmayan ve/veya beklenmedik durumlar nedeniyle yapmak zorunda olduğunuz konularda sıkışmışlık yaşadığınız olmuştur, eminim. Ben de son 2 ayda benzer bir sıkışıklık yaşıyorum.

İtiraf ediyorum!

Günlük ve haftalık planlamalarımda bu kadar başarısız olduğum başka bir 2 ay daha hatırlamıyorum. Her gün yetişmeyen bir sürü şey ve yapılmayı bekleyerek biriken onlarca işin hafta sonunu zehir etmesi. Her hafta büyüyen bu yığın her anlamda zorladı beni. Öyle ki, gece geç saatlere kadar çalışmaktan sabah rutinlerim bozuldu ve sadece 2 ay içinde duygusal durumum tamamen değişti.

Haftalık Uplifers yazılarımı bile aksatmaya başladım. Son iki ayda 8 yazı yerine sadece 3 yazı yazabilmişim. Geçen haftaki yazıyı da yazamayınca, bir durup kendime “Ne oluyor?” diye sordum. Bir bıkkınlık, vazgeçmeye teşne bir boş vermişlik, sıkkın ve depresif bir ruh hali, bir tuhaf mutsuzluk…

“Ama sen koçsun…”

Biz profesyonel koçların tamamının, yakın çevrelerinden en az bir kez duyduklarından emin olduğum bir durum var: “Ama sen koçsun. Bununla nasıl başa çıkabileceğini biliyor olmalısın.” Evet, ben bir koçum ve birçok duygusal ve psikolojik durumu da nasıl dönüştürebileceğimi biliyorum. Bununla birlikte ben de insanım ve her insan gibi benim de takıldığım, sıkıntı yaşadığım zamanlar oluyor. Bu durumda ya kendi koçumla çalışıyorum (Evet, benim de bir koçum var) ya da durup anlık bir analiz yapıyor, o anda içinde bulunduğum durumun bir fotoğrafını çekiyor ve çözüme odaklanıyorum.

Geçtiğimiz hafta içinde tam da bunu yaptım ve içinde bulunduğum durumu dışarıdan görmek ve çözüme odaklanmak için “Güçlü Sorular” sürecine sokarak kendi kendime biraz koçluk yaptım. Daha önce yetkin ve iyi bir koçla çalıştıysanız bu sürecin ne kadar etkili olduğunu çok iyi bilirsiniz.

Bu süreç sonunda; son iki ayda uygulamayı bıraktığım sabah rutinlerinin eksikliğinin beni daha tahammülsüz, daha sabırsız ve daha mız mız yaptığını fark edince; onları yeniden yapmaya başlamanın önemini deneyimleyerek anladım.

Sabah rutinleri hayatınızı pozitif anlamda dönüştürmenize yardımcı olacaktır.

İşte her sabah yaptığınızda bütün gününüzü ve dolayısıyla hayatınızı pozitif anlamda dönüştürecek 10 sabah rutini:

1. Erken kalkın

Her zaman kalktığınızdan daha erken kalkmayı yeni alışkanlığınız haline getirin. Yedide kalkıyorsanız beş buçukta, 9’da kalkıyorsanız 7’de kalkmaktan bahsediyoruz. Bu en önemli kısım; çünkü sabah rutininizi uygulamak için zamana ihtiyacınız var.

Ben 06:30-07:00 gibi kalkardım ama son iki ayda gece üçlere kadar çalışınca kalkışım dokuzlara kaydı. Kalkış saatimi yeniden 07:00’ye çekiyorum, çünkü sabah rutinimi uygulamaya devam etmek istiyorum.

2) Susuzluğunuzu giderin (1 dk.)

Susamadığını düşünebilirsin, ama şunu hatırla: Susadığını düşündüğünde ya da bunun farkına vardığında vücudun çoktan susuz kalmış demektir. O yüzden su içmek için susuzluk hissini beklemeyin.

İçtiğiniz ilk bardağın da ılık olmasına özen gösterin. İdeali vücut ısısında su içmek, ama siz en azından oda sıcaklığında olmasına özen gösterin. Sabah sabah buz gibi su içmek bünyenize iyi gelmeyecektir. Ayrıca gün boyunca da en az 2 litre su içmeye özen gösterin.

Hatırlayın: Her bardağa birkaç damla limon sıkmak da hem hararetinizi dengeler, hem de kanınızı alkali tutmanıza destek olur.

3) Minnet/Şükran duygusunu hayatınıza katın (3 dk.)

Her sabah bu konuya birkaç dakikanızı ayırmanızın tüm gün boyunca ruh halinizi düzenleyecek muhteşem bir etkisi bulunuyor. Her sabah şükran duyduğunuz EN AZ 3 şeyi hatırlayın. Bunlar; sizi mutlu eden, müteşekkir olduğunuz, insan veya nesne, yetenek veya sağlık, küçük ya da büyük her şeyle ilgili olabilir.

Her güne sahip olduğunuz farklı 3 şeyin farkında başladığınızda yüksek bir titreşim, olumlu bir ruh hali ve yüksek öz güven tüm gününüze yayılacak! Her sabah minnet duyduğunuz 3 farklı şeyi yazdığınızda ay sonunda 90 maddelik bir şükür listeniz olacak ve inanın bana; bu listeyi okumak bile müthiş bir farkındalık yaratıyor!

4. Meditasyon yapın (10-20 dk.)

Meditasyon, namaz, nefes egzersizi hepsi size dingin bir zihin ve sakin bakış açısı katacaktır.

Ya da şöyle diyelim: ‘ ’Yüksek Ben’liğin ile bağlantı kur’. Bu meditasyon da olur, namaz da, nefes egzersizi de. İlahi gücünüze sizi bağlayan ritüelinizi her sabah yapmanız büyük önem taşıyor. Dingin bir zihin, sakin bir bakış açısı ve çözüm odaklı bir yaklaşımı gün boyu sürdürmek istiyorsanız, uyanır uyanmaz ilk iş telefona uzanıp gelen mail’lere veya Facebook’a ya da haberlere bakmak yerine birkaç dakikayı kendinize, farkındalığınıza, içsel huzur ve gücünüze bağlanmak için ayırın.

Gün boyunca kuşkusuz yapacağınız birçok şey, katılacağınız bir sürü aktivite olacaktır. Bu “bağlantı” güne daha sakin, huzurlu ve öz güveni yüksek başlamanızı sağlayacak.

5. Niyet edin (3 dk.) 

En önemli maddelerden biri de bu. O gün neye niyet ediyorsunuz? Amacınız ne? Aşağıdaki sorular yardımcı olabilir:

  • Ne için çalışacaksınız?
  • İnsanlara ne sunmak, hayatlarına ne katmak istiyorsunuz?
  • Öncelikli 3 hedefiniz nedir? Günün sonunda maddi manevi ne elde etmek istiyorsunuz?

Öncelikli hedeflerinizi ve o günkü niyetinizi biliyorsanız, hem gününüzü programlamak hem de odağınızı korumak konusunda yolun yarısından fazlasını bu kısa ritüelde halledeceksiniz.

6) Ezgersiz zamanı ( 30 dk.) 

Her sabah mutlaka fiziksel bir aktivite yaptığınızdan emin olun. Bu Tibet’in Gençlik Pınarı’nda gösterilen 5 egzersiz de olur; uygun bir yerde oturuyorsanız dışarıda tempolu yürüyüş ya da koşu da… Dilerseniz bisiklete binebilir, imkânınız varsa yüzebilir ya da ağırlık kaldırma antrenmanı, squat veya mekik gibi vücut ağırlığınızla yapacağınız bir antrenman da tercih edebilirsiniz…

Ne olursa olsun; bol bol sıçradığınızdan ve egzersiz başında ve sonunda esneme hareketleri yaptığınızdan emin olun. Esneme hareketleri kaslarınızı egzersize hazırlarken, sıçrama bütün vücut kimyanızı düzenliyor. Sıçrama konusuyla ilgili detaylı yazıyı haftaya saklayıp 10 sabah rutinine devam edelim.

7. Soğuk bir duş (10 dk.)

Düzenli soğuk duş, öz güveninizden bağışıklık sisteminize, vücudun iyileşme ve yenilenme hızından uyku düzeninize kadar sayısız konuda fayda sağlıyor.

Soğuk bir duş yapmanın hayatınıza katacağı onlarca fayda var ve bu da başlı başına bir yazı konusu. Onu da sıraya koyuyorum; şimdilik şunları bilin yeter: Öz güveninizden bağışıklık sisteminize, vücudun iyileşme ve yenilenme hızından uyku düzeninize kadar sayısız konuda inanamayacağınız faydalar sağlıyor düzenli soğuk duş. Detaylar iki hafta sonra.

8. Ajandanızı düzenleyin (10 dk.)

O günün öncelikli hedeflerini ve diğer yapman gerekenleri sana en uygun olan şekilde kaydet. Dijital ajanda, not defteri, ses kaydı vb. araçlar size yardımcı olabilir. Ve lütfen bunu yaparken (iş) gününün en az % 30’unu boş bırak. Çünkü mutlaka çözülmesi gereken bir problem, acilen müdahale etmeniz gereken bir durum ya da trafikte kaybedilen zaman gibi beklenmedik sürprizlerle karşılaşacaksınız.

Dikkat etmenizi önereceğim ikinci şey ise şu: Mümkünse size en zor gelen iş/görev ile başlayın. İlk işleri kolaylardan seçip “Yapılacaklar Listesi”ne birkaç “Tamamlandı” işareti koymak cazip gelebilir; ama araştırmalar gösteriyor ki; yapmayı en az istediğimiz ve/veya bize en zor gelen işleri ilk yapmak; gün içinde hem enerjimizin hem de mutluluk hissinin artmasına neden oluyor. Üstüne bir de erteleme alışkanlığından kurtuluyoruz!

9. E.D.A. (Günün En Değerli Aksiyonu – 5 dk.)

O günün olmazsa olmazı ne? O gün içerisinde başladıktan/yaptıktan/bitirdikten sonra çok iyi hissedeceğiniz şey ne? Ne kadar detaylı düşünüp, hissedeceğiniz şeyi ne kadar ayrıntılı öngörebilirseniz o kadar iyi!

10. En yüksek halinize girin (5 dk.)

Rutinin son adımı bu. Fizyolojik, zihinsel ve duygusal anlamda en yüksek, en güçlü halinizi imgeleyin ve tüm gün boyunca o halde kaldığınızı zihin gözünüzde görün. Bunu seçtiğiniz kelimelere dikkat ederek, odağınızı net ve kesin hale getirerek ve fizyolojinize daima özen göstererek yapabilirsiniz. Daha detaylı bilgi için aşağıdaki yazıları okuyabilirsiniz:

Ayrıca şunları da hatırlayın:

  • Sevdiğiniz, tempolu, motive edici bir müzik çok işe yarar.
  • Ayna karşısında kendi gözlerinizin içine bakıp “Büyülü Cümleler” söylemek müthiş etki yaratır.
  • Tekrar ettiğiniz sürece etkisi artar; öyle ki bir sabah bunu yapmanıza gerek bile kalmadan yataktan en yüksek halinizde kalkarsınız.

Hayata güç kat !

Bunu yapabilmek için işin en önemli kısmı uygulama. Bu konuda top sizde; bu sabah rutinini alışkanlığınız haline getirmek sadece ve sadece uygulamayla mümkün. Eğer 10 maddenin 10’una aynı anda başlamak zorluyorsa; en hızlı hayatınıza katabileceğinizi düşündüğünüz 5 maddeyle başlayabilir, iki hafta sonra diğer 5 maddeyi sabah rutininize ekleyebilirsiniz.

Aynı şekilde sabah kalkış saatinizi de kademeli olarak erkene alabilirsiniz. İlk 1 hafta boyunca kalktığınız saatten yarım saat önce; ikinci hafta boyunca bir saat önce ve üçüncü hafta da bir buçuk saat önce kalkabilirsiniz. Tüm bu maddeleri uygulamak EN FAZLA 1,5 saatinizi alacak.

Sabah rutininin sizi daha dingin, başarılı ve öz güveni yüksek yapmasını istiyoruz; strese sokmasını değil. Acele etmeyin ve bilin ki 1 aylık istikrar bu gücü hayatınıza kalıcı olarak almanızı sağlayacak. O yüzden tam bir inanç ve taahhütle, acele etmeden, yavaş yavaş o gücü hayatınıza katın!

Daha da fazlasına hazırsanız ve yaşamınızı dönüştürecek sayısız gereçlerle mucizevi bir çalışma yapmak konusunda kendinize güveniyorsanız bana nasıl ulaşacağınızı biliyorsunuz: tolga@powercoaching.us

Harika bir hafta olsun!

V. Tolga Hancı: Doğma büyüme İstanbul'lu Tolga, 20 yıllık reklamcılık kariyerini danışmanlığa, ve oradan da koçluk ve eğitmenliğe dönüştürmüş bir yüksek performans stratejisti. Çalıştığı kişi ve kurumların; hayatın her alanında sınırsız potansiyellerinin % 100'ünü kullanarak, daima yüksek performansta kalabilmeleri için stratejiler üretiyor. Power Coaching'in ve Anthony Robbins Türkiye oluşumlarının kurucu ortağı. Birlikte çalışacağı kişi ve kurumların hedef ve hayallerini merak ediyor ve şöyle söylüyor: "İstiyorsan yaparsın! Asıl soru şu: Harekete geçmek için ne kadar isteklisin?"

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale