X

Suyun iyileştirici gücü: Wataflow

Modern dünyanın aciliyet ve meşguliyet kültüründe sonu gelmeyen işlerin arasında yaşarken özünüzle bağlantınızın koptuğunu hissediyorsanız, kendinize doğru derin bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Huzuru, mutluluğu, sakinliği, şifayı deneyimleyebileceğiniz; iç dünyanızla yeniden bağlantı kurabileceğiniz, üstelik tüm bunları suyun gücünden faydalanarak yapabileceğiniz bir pratik var: Wataflow. Son zamanlarda oldukça popüler bir uygulama haline gelen ve ülkemizde de hızla yayılmaya başlayan wataflow nedir, gelin birlikte öğrenelim.

Wataflow nedir?

Wataflow, İngilizce’deki water ve flow yani su ve akış kelimelerinin birleşiminden oluşan; bedenin ve zihnin suyun akışı ile dans etmesini sağlayan hareket halinde bir meditasyon şekli. Yer çekimine meydan okuyan, sessizlik ve sükunet içinde yapılan bir tür ‘su dansı’ olarak da tanımlanan watalow, bedeni rahatlatmak, zihni serbest bırakmak, duyguları açığa çıkarmak ve daha hafif hissetmekle ilgili.

İnsan vücudunun yaklaşık %80’inden fazlasını oluşturan su, öz ile bağlantı kurmayı sağlayan en güçlü element; çünkü kişinin kendine dönmesini, zaten kendi bedenini oluşturan bir şey ile kolayca aynı frekansa gelmesini ve kaynağına teslim olmasını ifade ediyor. Suda güvenli bir alan yaratmayı odağına alan wataflow, bir danstan, masajdan veya meditatif bir akıştan çok daha fazlası. Bedenin, ruhun ve zihnin akmasına; yargısız, sevgi dolu ve güvenli bir ortamda tıkanıkların giderilmesine imkan sunan wataflow, ‘öz’e dönmeyi sağlayan ışıklı bir yol. Kendi derinliğini keşfetmek isteyen ve kendini suyun sevgi dolu, güvenli kollarına teslim etmeye hazır olan herkesin dahil olabileceği wataflow, benzersiz bir şifa deneyimi sunuyor.

Beden ve zihin için harika bir deneyim olan wataflow ile dans, masaj, meditasyon, manevralar ve esneme hareketleri ile derin bir rahatlama sağlanıyor. İhtiyacınız olan tek şey ise kontrolü elden bırakmaya, zihninizi ve ruhunuzu açmaya hazır olmanız. Bu sayede ihtiyaç duyduğunuz sonsuz özgürlük hissi ile tanışabilir; tüm yüklerinizden arınabilirsiniz. Peki, wataflow iyi hissettirmesinin, kapsamlı bir rahatlama sunmasının yanı sıra başka ne gibi faydalar sağlıyor?

‘Wataflow’un faydaları nelerdir?

Dalgalarla yüzerken, kendimizi suyun akışına bırakmışken, derinliklere dalıp yeni duygular keşfederken şüphesiz ki çoğumuz suyun o iyi hissettiren ruhuna kendimizi kaptırabiliyoruz. Wataflow uygulaması da bu iyi hissetme halini bir üst düzeye taşıyor ve bütüncül faydaları ile hepimizi şaşırtmayı başarıyor. ‘wataflow’un en yaygın faydalarında ise şunlar yer alıyor:

-Stresi azaltır
-Gerginlik seviyesini düşürür
-Travmatik deneyimlerin olumsuz etkilerini dindirir
-Enerji verir
-Beden, zihin ve ruh farkındalığını artırır
-Duygusal rahatlama sağlar
-Daha dengeli hissetmeyi destekler
-Bloke olmuş duyguları açar
-Kasların gevşemesini sağlar
-Fiziksel ağrıları dindirir
-Sakinleştirici etki yaratır
-Dönüşümsel şifayı açığa çıkarır
-Sınırlayıcı inançları serbest bırakır
-Öz ile bağlantı kurulmasını sağlar
-Rahatlama hissi verir
-Teslim olmanın gücünü açığa çıkarır
-Bütüncül arınma sağlar
-Dişil enerjiyi kuvvetlendirir
-Yeniden doğuş hissi yaratır
-Anda kalmayı kolaylaştırır
-Olumsuz duygu ve düşünceleri kaldırır

Tüm maddeleri göz önünde bulundurduğumuzda, ‘wataflow’un benzersiz bir deneyim sunduğunu ve gerçek anlamda ‘derinlemesine’ iyileşmek isteyen herkes için ilham verici bir yolculuk olduğunu söylemek mümkün.

Wataflow nasıl uygulanır?

Bu benzersiz deneyimin nasıl gerçekleştiğini merak ediyorsanız hemen detaylara girelim ve bir wataflow seansında neler oluyor, ne tür çalışmalar yapılıyor birlikte bakalım.

Seans, her bireyin ihtiyacına göre şekillendiği için bir veya iki saat gibi bir zaman aralığı boyunca sürebiliyor. Uzman bir uygulayıcı tarafından karşılandığınızda suya girerken ilk yapmanız gereken kendinizi suyun güvenli, sevgi dolu ve şefkatli kollarına teslim etmeye hazır olmanız. Yüzme havuzunda, gölde veya denizde gerçekleştirilebilen wataflow, birebir yapılan bir uygulama olduğu için yalnızca siz ve sizi yönlendirecek uzmanın bulunması gerekiyor. Ne kadar sessiz ortam, ne kadar az kalabalık; o kadar verimli bir seans…

Suya girmeden önce tercihe bağlı olarak dizlerinizin alt kısmına suyun üzerinde kalmanızı sağlayacak batmayan kolluk benzeri ekipmanlar takılıyor; ki üst bedeniniz suyun altında rahatça hareket edebilsin ve kendinizi kolayca serbest bırakabilin diye. Ayrıca, seans boyunca sıkça başınız suyun altına dalıp çıkacağından konsantrasyonunuzun bozulmaması ve burnunuza su kaçmasından endişe etmemeniz için burun bölgenize özel bir su girişini engelleyici tıkaç takılıyor. Bu sayede elinizde burnunuzu kapatmak için uygun zamanı kollamanıza gerek kalmadan, kısaca hiçbir şey düşünmeden ve endişe etmeden kendinizi suyun akışına teslim edebiliyorsunuz.

İlk olarak nefes egzersizleri ile başlayan seansta, derin ve farkında nefesler sizi fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak hazırlıyor ve kendinizle bağlantı kurmaya, suya teslim olmaya hazır olduğunuzu hissediyorsunuz. Daha sonra uygulayıcı tarafından bedeniniz yönlendirilmeye başlıyor. Çeşitli manevralar, basınç yöntemi ile parmak masajları, sürükleme, suda dans gibi farklı hareketler ile suyun üzerinde, altında ve içinde huzurlu bir yolculuğa çıkıyorsunuz.

Bedeninizin ve zihninizin bu süreçteki tepkileriyle devam eden seansta akışla birleşmeyi başardığınızda, derin rahatlama hissi tüm hücrelerinize yayılıyor ve her rahatlama da kendinizle daha sıkı bağlantı kurmaya başlıyorsunuz. Duygularınızı açığa çıkarıp zihninizi boşaltırken bedeniniz de gevşiyor ve daha sakin, huzurlu, şifalanmış bir şekilde yeniden doğmuş gibi hissediyorsunuz. Su yolculuğunuzun sonunda dönüşümsel şifayı tamamlamak için karaya geri yönlendiriliyor ve topraklama masajı ile deneyiminizi tamamlamış oluyorsunuz.

Eğer tüm bunları zihninizde canlandırmakta zorlandıysanız ya da daha görsel, betimleyici tasvirlere ihtiyaç duyuyorsanız sizi tropik esintiler eşliğinde aşağıdaki video ile baş başa bırakabiliriz. Daha izlemeye başladığınız anda içinizden bir ses bu deneyimini mutlaka yaşamanız gerektiğini söylemeye başlayabilir; bizden söylemesi…

İlginizi çekebilir: Ses terapisi ve ülkemizde ses terapisi uygulayan uzmanlar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale