X

Stresin bedende bıraktığı izlerle nasıl başa çıkılır?

Çağımızın kaçınılmazı; stres! Hızlı yaşam, sürekli değişen koşullar, artan sorumluluklar, felaket haberleri, krizler, yetişmeyen işler, zaman sıkıntısı, ilişki sorunları, sosyal medya etkisi ve daha pek çok sorun, her gün, her an deneyimlediğimiz stresi hızla artırıyor. Her birey stresi farklı bir biçimde deneyimleyebilir ve bedeni, strese farklı tepkiler verebilir. Ancak, genel olarak bütüncül sağlığı tehdit eden stres, beden sağlığından duygusal durumlara, düşünce süreçlerinden davranışlara çeşitli semptomlara zemin hazırlayabiliyor. Bunların başında:

  • Huysuzluk,
  • Öfke,
  • Kontrolü kaybetme hissi,
  • Düşük öz saygı,
  • Değersiz hissetme,
  • Depresif belirtiler,
  • Diğer insanlardan kaçınma gibi duygular semptomlar;
  • Sürekli endişelenme,
  • Unutkanlık,
  • Düzensizlik,
  • Odaklanma güçlüğü,
  • Kötümserlik gibi zihinsel semptomlar;
  • İştah değişiklikleri,
  • Aşırı yeme ya da hiç yememe,
  • Erteleme alışkanlığı,
  • Sorumluluklardan kaçma,
  • Tırnak yeme,
  • Saçla oynama,
  • Alkol ve madde kullanımı,
  • Sinirlilik hali gibi davranışsal semptomlar

Öte yandan, stresin fiziksel semptomları da hayatlarımızda geniş bir yer kaplıyor. Aklınızı kurcalayan bir düşünce olduğunda baş ağrısı çekiyor, beklediğiniz bir şey gerçekleşmediğinde yaşadığınız hayal kırıklığı sizi mide sancıları ile kıvrandırıyor ya da yoğun stres altındayken tüm kaslarınızın adeta acı içinde olduğunu hissediyorsanız, muhtemelen stresin neden olduğu fiziksel belirtileri defalarca kez deneyimlemişsinizdir.

Stresin fiziksel izleri ve bu izlerle başa çıkmanın yolları

Stresin fiziksel etkileri, vücudun çeşitli bölgelerinde kendini gösterebilir. Bu etkiler, stresin uzun süre devam ettiği veya daha yoğun olduğu durumlarda daha belirgin olabilir. Dahası, yaşamınızın kontrolünü ele geçirecek kadar şiddetli fiziksel semptomlarla da karşılaşabilirsiniz. Ancak, stresin bedende nerede/nasıl hissedildiğini fark ettiğinizde bu semptomları kontrol altında tutmak ve bedendeki izlerini yatıştırmak daha kolay olabilir. Üstelik, sağlığınıza korumanıza ve yaşam kalitenizi artırmanıza da yardımcı olur. İşte stresin bedende bıraktığı izler ve başa çıkma yolları…

Mide ve bağırsaklar

Stresin en yoğun hissedildiği yerlerden biri hiç şüphesiz ki sindirim sistemi. Stres, mide asidi üretimini artırabilir. Bu durum, mide duvarını tahriş edebilir ve mide yanması, ekşime veya gastroözofageal reflü gibi sorunlara yol açabilir. Öte yandan stres, sindirimi yavaşlatabilir veya hızlandırabilir, bu da bağırsak hareketlerinin bozulmasına neden olur. Mide bulantısı, karın ağrısı, şişkinlik, ishal veya kabızlık gibi mide ve bağırsak sağlığının iyi olmadığını gösteren rahatsızlıklar, stresin en yaygın fiziksel etkileri arasında. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, bol su tüketimi ve yeterli uyku sindirim sağlığını iyileştirirken, stres yönetimi için uygulayabileceğiniz meditasyon, nefes teknikleri gibi egzersizler de stresin sindirim sistemi üzerindeki etkilerini azaltabilir.

İlginizi çekebilir: Stres ve beslenme ilişkisi: Stresli ve zor zamanlarda beslenme nasıl olmalı?

Cilt sağlığı

Stresli olduğunuz zamanlarda cildinizin normalden daha cansız, soluk ve sorunlu göründüğünü fark etmişsinizdir. Bunun nedeni, stresin cildi daha hassas hale getirerek sivilce, döküntü, kuruluk, kaşıntı, saç dökülmesi gibi sorunların artmasına neden olması. Stres, vücutta kortizol adı verilen hormonun artmasına neden olabilir. Kortizol, ciltte yağ üretimini artırabilir ve gözenekleri tıkayarak akne ve sivilce oluşumuna zemin hazırlayabilir, ayrıca cilt bariyerine de zarar verebilir. Normal şartlarda günlük rutinleriniz içerisinde cilt bakımına önemli bir yer ayırıyor olsanız da stresli hissettiğiniz zamanlarda ekstra özen göstermenizde fayda var. Cilt tipinize uygun bir temizleyici ve nemlendirici ile cildinizi besleyebilir, ekstra bakım yapmak için cilt maskeleri uygulayabilir, sağlıklı beslenmeye özen gösterebilir ve elbette ki altta yatan ana sebebi ortadan kaldırabilmek için stresi azaltan yoga, meditasyon gibi aktivitelere zaman ayırabilirsiniz. Cilt sağlığına iyi gelen besinleri keşfetmek için tıklayabilirsiniz.

Kalp sağlığı

Stresli hissettiğiniz zamanlarda kalbinizin normalden çok daha hızlı attığını, ‘adeta kan beynime sıçradı’ dediğinizi hatırlıyor musunuz? Ne yazık ki stres, kalp sağlığı üzerinde de olumsuz etkilere sahip. Stres, kan basıncını artırarak yüksek tansiyon riskini tetikleyebilir ve stresli zamanlarda artan kalp atış hızı ritim bozukluklarına neden olabilir. Bu da kalp hastalıklarının oluşmasına zemin hazırlayabilir. Stresin kalp sağlığına etkilerini minimize etmek ve kalp krizi başta olmak üzere kalp hastalıkları riskini azaltmak için yaşam tarzınızda değişiklikler yapmanız önemlidir. Başta stresi azaltmaya odaklanarak, meditasyon, yoga, derin nefes egzersizleri, hobi edinme gibi rahatlatıcı yöntemleri kullanabilir, düzenli egzersiz ile stresi kontrol altına alırken kalp sağlığını destekleyebilir ve lifli gıdalar, antioksidanlar ve sağlıklı yağlar içeren besinleri tercih ederek sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanabilirsiniz. Kalp rahatsızlıklarını önlemek için: Sağlıklı bir kalbin 7 alışkanlığı yazımıza da göz atmayı unutmayın.

İlginizi çekebilir: 5-4-3-2-1 tekniği: Stres ve kaygıyla baş etmeye yardımcı farkındalık egzersizi

Baş, çene ve boyu

Stresin baş, çene ve boyun bölgesinde yarattığı etkiler sıklıkla gerginlik, ağrı ve rahatsızlık şeklinde kendini gösterebilir. Bu bölgelerdeki gerginlik ve ağrılar, zihinsel ve duygusal stresin fiziksel yansımalarıdır. Stresli zamanlarda dişlerinizi sıkıyor, başınızda dayanılmaz ağrılar hissediyor, boynunuzda tutukluk olduğunu seziyorsanız, yaşadığınız gerginlik baş ve boyun bölgenizde kendini gösteriyor olabilir. Stres, başın farklı bölgelerinde ağırlık, zonklama, baskı olarak kendini gösterebilir, özellikle şakaklarda ağrı ve ensenizde sıkışma hissedebilirsiniz. Düzenli egzersiz sağlıklı bir yaşam için ön koşul olsa da stresli hissettiğiniz zamanlarda fiziksel egzersizlere ekstra özen göstermenizde fayda var. Özellikle baş, çene ve boyun bölgesinde hissettiğiniz strese dayalı ağrıları azaltmak için esneme hareketleri yapabilir, soğuk veya sıcak kompresler uygulayarak, kaslarınızdaki gerginliği hafifletebilir, yoga ve meditasyondan gevşemek için destek alabilir, kendinize masaj yapabilir veya profesyonel destek alabilirsiniz. Ayrıca şu yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Güne vücudunuzu esneterek başlayın: Kolayca uygulayabileceğiniz esneme hareketleri

Stresin etkilerini azaltmanıza yardımcı olacak esneme hareketleri

Omuz ve sırt bölgesi

Tıpkı baş ve boyun bölgesinde olduğu gibi stres, omuz ve sırt bölgesinde de gerginlik ve ağrı olarak kendini belli edebilir. Bu bölgedeki kaslar stresin etkisiyle gerginleşerek yaşam kalitenizi düşürecek kadar ağrıya neden olabilir. Omuzlarda sıkışma hissi, hareket kısıtlığı, bel ağrısı, sırt bölgesinde kasılmalar hissedilebilir. Bu nedenle kaslarınızı rahatlatmanız büyük önem taşır.

Fiziksel egzersizler, omuz ve sırt kaslarınızı rahatlatabilir, esneme hareketleri, yoga ve hafif kardiyo kaslarınızı gevşetmenize yardımcı olabilir. Ayrıca doğru duruş da omuz ve sırt bölgesindeki ağrıları hafifletebilir. Öte yandan, sıcak ve soğuk kompres uygulayarak da kaslarınızdaki baskıyı azaltabilirsiniz.

Göğüs açma egzersizleri ile fiziksel ve ruhsal rahatlama

Bel ağrısı yaşayanlara en etkili çözüm önerisi: Yoga ve esneme

Bağışıklık sistemi

Stresin en önemli ve en büyük fiziksel etkilerinden bir diğeri de bağışıklık sistemi ile ilgilidir. Uzun süreli ve yoğun stres, bağışıklık sistemini zayıflatarak vücudun savunma mekanizmasını etkisiz hale getirebilir ve sistemlerin işleyişini bozarak enfeksiyonlara, hastalıklara yakalanma riskini artırır. Mevcut olan rahatsızlıkların ise iyileşme sürecini uzatabilir. Bu nedenle stresli zamanlarda bağışıklık sistemini güçlendirmek, en az stres yönetimi teknikleri kadar önemlidir. C, D vitamini, çinko gibi bağışıklığı güçlendirici takviyeler alabilir, sağlıklı beslenmeye özen gösterebilir, yoga, yürüyüş, meditasyon, mindfulness gibi stres azaltıcı teknikleri günlük rutinlerinize ekleyebilirsiniz. Ayrıca, aşağıdaki yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Bağışıklık sistemi nasıl güçlendirilir?: Hastalık kalkanı bağışıklık sistemini güçlendirmenin ve canlandırmanın doğal yolları

Bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hastalıklardan korunmak için tüketmeniz gereken mikro besinler ve bağışıklığı destekleyen yiyecekler

Eller ve ayaklar

Stresin fiziksel etkileri söz konusu olduğunda aklınıza ellere ve ayaklara da etki ettiği gelmeyebilir. Ancak, stres bu bölgelerde de rahatsızlığa neden olabilir. Gerginlik, ağrı, baskı, uyuşukluk, terleme/üşüme, titreme, kasılma gibi fiziksel belirtiler stresin etkisiyle ellerde ve ayaklarda hissedilebilir. Düzenli egzersiz ve artan günlük hareket, bu etkileri hafifletmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, masaj da ellerde ve ayaklarda biriken stresin etkilerini azaltabilir. Esneme hareketleri, yoga, meditasyon gibi hem bedeninizi hem zihninizi rahatlatacak stresle başa çıkma teknikleri bu semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir.

Cinsel sağlık

Stres, cinsel sağlık üzerinde de olumsuz etkilere yol açabilir. Fiziksel, duygusal ve psikolojik seviyelerde cinsel sağlığı etkileyebilir. Stresin cinsel sağlık üzerindeki etkileri bireyden bireye değişebilir, ancak genel olarak cinsel isteksizlik, performans sorunları gibi belirtiler nüksedebilir. Diğer yandan, stres üreme sağlığını da tehdit ederek üreme organlarının işleyişi ve hormon dengesini bozabilir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve yeterli uyku almak, hem stresi azaltabilir hem de cinsel sağlığı olumlu etkileyebilir. Öte yandan, partnerinizle açık ve sağlıklı iletişim kurmak, stresin cinsel ilişkinize olan etkilerini azaltabilir. Daha fazlası için şu yazılarımızı da inceleyebilirsiniz:

Daha iyi bir cinsel yaşam için yoga

Sporun cinselliğe faydaları: Hangi spor türü cinsel gücü artırır?

Son olarak stresin etkileri, kişiden kişiye değişse de ortak olan şey ne kadar rahatsızlık verici olduğu ve yaşam kalitesini düşürdüğüdür. Eğer stresi yönetme konusunda tek başınıza yeterli çözümler bulamadığınızı düşünüyorsanız bu konuda destek almayı düşünmeniz en iyisi olacaktır.

İlginizi çekebilir: Stres yönetimi: Kronik stresle başa çıkmanızı sağlayacak 20 stres yönetimi tekniği

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale