X

Oje sürerek manifest yapılır mı?

Pek çok insan, daha iyi bir iş, aşk, iç huzur ve daha fazla para gibi dileklerde bulunuyor. Son dönemlerde bu dilekleri gerçeğe dönüştürme yollarından biri olarak görülen manifestasyon da hızla popülarite kazanıyor. Manifest yapılırken birbirinden farklı teknikler uygulanıyor ve oje sürmek de bu tekniklerin arasında bulunuyor. Bu yazımızda, oje sürerek manifestingin temel prensiplerini renkli bir şekilde günlük hayata entegre etmenin inceliklerini sizlerle paylaşıyoruz.

Manifesting nedir ve neden önemlidir?

Oje sürerek nasıl manifest yapabileceğinizi anlatmadan önce bu eylemin ne olduğunu ve nasıl bir önem taşıdığını kısaca açıklamak istiyoruz. Manifestasyon veya manifesting, düşünce gücünün kullanılmasıyla isteklerin hayata çekilme süreci olarak karşımıza çıkıyor. Bu süreç, sadece dilemekten ibaret olmayıp net niyetler belirlemeyi, niyetlere inanmayı ve harekete geçmeyi de kapsıyor.

Enerji ve titreşimlerin potansiyeline inanan birçok insan, manifest yaparak evrenle uyum içinde olmaya çalışıyor. Aynı zamanda, bu eylem hayatın kontrolünü bireysel olarak ele alma gücünü de hatırlatıyor. Hayal kurmaktan çok daha fazlası olan manifesting, düşünceleri, duyguları ve davranışları istenilen sonuçlara ulaşmak için hizalamaya yardımcı oluyor.

Ojeyle nasıl manifest yapabilirsiniz?

Netlik ve odaklanma sağlayan manifestasyon, vizyon panosu hazırlamak, günlük tutmak, olumlama yapmak ve görselleştirmek gibi çeşitli tekniklerle uygulanabiliyor. Son dönemlerde pek çok insanın oje sürerek de manifest yaptığını fark edebiliyoruz. Şimdi, pozitif düşünce kalıpları oluşturmayı sağlayan oje sürme yöntemini nasıl uygulayabileceğinizi açıklamak istiyoruz.

1. Niyetinizi belirleyin

Ojeyle manifestasyonun ilk adımı niyet etmek; oje sürmeden önce, neyi manifest etmek istediğinize net bir şekilde karar vermelisiniz. Bu noktada, spesifik ve olumlu niyetler belirlemeniz gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Örneğin, ‘’Daha mutlu olmak istiyorum.’’ yerine ‘’Bu ay bolca ilham alacağım ve yaratıcılığım artacak.’’ gibi özelleştirilmiş bir niyette bulunabilirsiniz.

2. Renginizi seçin

Manifestasyon için çok güçlü bir araç olan renk, özel enerjilerin ve sembollerin üzerindeki örtüyü kaldırıyor. Bu yüzden, ojeyle manifestasyon sürecinde her rengin kendine özgü enerjisini algılayarak niyetinizle eşleşen enerjiyi seçmelisiniz. Manifesting gücünüzü artırmak için renklerin taşıdıkları anlamları göz önünde bulundurmalısınız:

  • Kırmızı: Tutkunun ve istikrarın rengi olan kırmızı, en cesur renk olarak biliniyor. Kırmızı oje aracılığıyla aşkı ve yeni bir başlangıcı hayatınıza çekebilirsiniz. Ayrıca, finansal güvenlik arayışındaysanız da kırmızıya bir şans tanıyabilirsiniz.
  • Yeşil: Dengenin ve iyileşmenin temsilcisi olan yeşil, duygu dünyasını dengelemeye yardımcı oluyor. Bu renk, doğayla bağlantı kurmayı ve içsel huzura ulaşmayı da kolaylaştırıyor.
  • Mavi: Huzuru ve sakinliği ön plana çıkaran mavi, açık bir şekilde iletişim kurmak ve içsel dinginliği yakalamak isteyenler tarafından tercih ediliyor.
  • Pembe: Eğer benliğinize daha fazla değer vermek istiyorsanız sevginin, şefkatin ve nezaketin sembolü olan pembeyi kullanabilirsiniz.
  • Sarı: Sarı, canlılığın, mutluluğun ve enerjinin temsilcisi. Bu renk aracılığıyla aydınlanabilirsiniz ve pozitif enerjiyi kucaklayabilirsiniz.
  • Mor: Ruhsal bağlantının ve maneviyatın rengi olan mor, spiritüel açıdan kendisini geliştirmek isteyenler için ideal bir tercih. Bu renk aracılığıyla ruhsal farkındalık kazanabilirsiniz.
  • Turuncu: Sarıya benzer şekilde mutluluğu ve enerjiyi temsil eden turuncu, yaratıcılığı, kararlılığı ve başarıyı ön plana çıkarıyor. Turuncu ojeyle manifestasyon yaparak kariyer yolculuğunuzu zenginleştirebilirsiniz ve motivasyonunuzu artırabilirsiniz.

3. Oje sürme anını kutsal kılın

Hangi renk ojeyle ilerleyeceğinize karar verdikten sonra ojeyi sürerken zihninizi niyetinize odaklamalısınız. Her fırça darbesiyle isteğinizin gerçekleştiğini hissetmelisiniz. Ojeyi tırnaklarınıza sürerken niyetinizi sesli bir şekilde tekrar edebileceğiniz gibi iç sesinizi de kullanabilirsiniz.

4. Ojeniz kururken enerjinizi sabitleyin

Ojenizin kuruma sürecini bir meditasyon anı gibi kullanabilirsiniz. Bu süreçte tırnaklarınızı inceleyerek niyetinizi ve ona olan inancınızı hatırlayabilirsiniz. Bu sayede, niyetinizin enerjisini bütün gün yanınızda taşıyabilirsiniz.

Ojeniz soyulmaya başladığı zaman bunun yeni bir başlangıç yapmanız için işaret olduğunu düşünebilirsiniz. Niyetlerinizin önceliklerine göre süreceğiniz ojeleri de zaman açısından sıralayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Yeşil oje teorisi nedir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale