X

Neden eski fotoğraflarda insanlar daha yaşlı görünüyor?

Hiç anne babanızın eski fotoğraflarına bakarken sizin şu anki yaşınızda olmalarına rağmen daha yaşlı göründüklerini fark ettiniz mi? Ya da okulunuzdaki geçmiş yıllıklara göz gezdirirken aynı sınıfta okurken eski öğrencilerin sanki sizden çok daha büyükmüş gibi fotoğraflarda çıktıklarını; ünlü sanatçıların, dünya liderlerinin eski fotoğraflarında şu anki hallerinden daha yaşlı göründüklerini? Siyah beyaz eski filmlerdeki aktörlerin aslında genç yaşta oyunculuk yaptıklarını ama izlerken sanki daha büyük bir yaştaymış gibi görünmelerinin nedenini merak ettiniz mi? Tüm bunlar bir tesadüf mü yoksa eski fotoğraflarda insanların daha yaşlı görünmelerinin farklı sebepleri olabilir mi? Şu an sahip olduğumuz imkanların geçmişte bu kadar yaygın bulunamaması, sağlık sektörünün, modern tıbbın şimdiki kadar gelişmiş olmaması, genç bir görünümü destekleyen cilt bakımını konusundaki eksiklikler, permalı saçlar, koyu makyaj modası, vatkalı ceketler derken birçok sebep genç yaşta olmalarına rağmen insanların o dönemde fotoğraflarda daha yaşlı görünmelerine neden olmuş olabilir. Gelin, tüm bu olası sebeplere daha yakından bakalım:

Sağlık şartları

Günümüzde birçok sağlık hizmetine hızlı bir şekilde erişebilmek mümkün. Sağlık ocakları, hastaneler, güzellik merkezleri, eczaneler, SPA merkezleri, psikolojik destek veren kurumlar… Hem bedensel hem zihinsel iyi oluş için erişebileceğimiz imkanlar geçmiş dönemlere göre çok daha fazla. Annemiz babamız genç yaşlarındayken sizce kaç kez masaj yaptırmışlardır ya da kolajen takviyesi kullanmışlardır? Muhtemelen hiç… Çünkü öyle şeyler yaygın değildi, hatta belki de yoktu.

Bugün ise birçoğumuz sağlığın önemini özellikle pandemi sürecinden sonra çok daha iyi biliyor ve takviyeler kullanıyor, bütüncül iyileşmeye odaklanıyoruz. Üstelik hastalandığımızda detaylı bir taramadan geçebiliyor, çeşitli ilaçlarla sağlığımızı toparlayabiliyoruz. Geçmişte wellness merkezleri ya da tam teşekküllü hastanelerin yerinde kırık çıkıkçılar olduğunu ya da koca karı ilacı olarak tabir edilen ev yapımı kürlerin kullanıldığını düşünecek olursak o dönemde insanların bugünkü kadar sağlıklı olmadıklarını söyleyebilmek mümkün. Elbette doğadan gelen şifadan bugün de faydalandığımız; ev yapımı birçok bakım maskesi, bitki çayı ve benzeri birçok şey yaptığımız doğru ancak neyin neye iyi geldiği, nasıl kullanılması gerektiği şimdiki kadar iyi bilinmediğinden yani modern tıp bu kadar gelişmediğinden bütüncül sağlığı desteklemek konusunda da yetersiz kalıyordu. E haliyle bu durum fotoğraflara da yansıyor olabilir.

Öte yandan, dişlerin güzel bir gülüş ve mükemmel bir fotoğraf karesi için ne kadar önemli olduğu malum. Ancak geçmişte diş bakımı konusunda bugünkü kadar yaygın ürünlerin ve hizmetlerin olmadığını da göz önünde bulundurursak eski fotoğraflardaki buruk gülüşlerin genç görünümü engellediğini söyleyebiliriz.

Yaşam tarzı

Anne babalarınızın “Senin yaşındayken bizim 2 çocuğumuz vardı!” gibi hafif serzenişli söylemlerine tanık olduysanız aslında geçmişteki yaşam tarzı hakkında çeşitli fikirleriniz var demektir. İnsanların eski dönemlerde daha genç yaşta evlenmeleri ve erken çocuk sahibi olmaları da beraberinde birçok sorumluluk ve zorluğu getirdiği için gözlerdeki o yorgunluklar gençliği gölgelemiş olabilir. Özellikle kadın vücudunun doğumdan sonra birçok değişime uğraması, bizim yaşımızdayken annelerimizin fotoğraflarda daha yaşlı görünmesini sağlamış olduğunu da söylemek mümkün.

Giyim tarzı ve saçlar

Vintage giyim her ne kadar günümüz modasını şekillendiriyor olsa da o vatkalı ceketlerin, yün süveterlerin, ekoseli eteklerin kendinden bir nostalji havası olduğu kesin. Eski fotoğraflarda herkesin çok şık olduğu aşikar ancak dönemin giyim tarzı biraz daha yaşlı görünmelerine de neden olmuş olabilir… Ayrıca, o kabarık saçları ve perma modasını da unutmamak gerek. Muhtemelen çoğumuzun annesinin permalı bir fotoğrafı ya da babasının uzun saçlı bir portesi vardır 😊. Kabartılmış, spreylenmiş gür saçların insana biraz olgunluk kattığı kesin. Sizce de öyle değil mi?

Cilt bakımı ve kozmetik

Günümüzde güneş koruyucu kremlerin önemi cilt bakımında her zaman konuşulan konulardan biri. Yalnızca yaz aylarında değil her mevsim kullanılması gereken güneş koruyucular, artık birçok insanın benimsediği alışkanlıklar arasında. Cildi güneşin zararları etkilerinden korumasının yanı sıra yaşlanma etkilerini, kırışıklık ve leke oluşma riskini azaltan güneş kremleri eski zamanlarda bu kadar popüler ve kolay ulaşılabilir değildi. Ayrıca, cilt bakım ürünlerinin kullanımı da pek yaygın sayılmazdı. Şimdiki gibi serumlar, kremler ya da peeling etkili temizleyiciler haliyle çok fazla kullanılmıyordu. Bu nedenle insanların ciltleri günümüze göre daha bakımsızdı. Haliyle parlak, bakımlı, genç bir cilt görünümü pek mümkün değildi.

Öte yandan makyaj trendleri modern makyaj tüyolarından çok çok farklıydı. Aydınlatıcılar, kontür kalemleri, doğru göz makyajı, hafif tonların ön planda olması, ‘yok gibi’ doğal makyaj modası geçmişte yoktu. Aksine koyu renk farklar, renkli göz kalemleri, daha olgun gösteren koyu rujlar ön plandaydı. Yani, annenizin sizinle aynı yaşta olan halinde daha yaşlı görünmesinin nedeni gözünde yeşil far ya da dudağındaki bordo ruj olabilir, isterseniz fotoğraflara bir daha bakın 😊.

Bonus: Teknoloji

Gelişen teknolojinin fotoğraflara, videolara olan etkisi malum… Kaliteli, yüksek çözünürlüğe sahip mercekler bugün her kareyi daha canlı hale getirebiliyor. Haliyle çok daha gerçekçi ve dinamik pozlar yakalayabiliyoruz. Belki de geçmişteki siyah beyaz çekimlerin ya da fotoğrafçılardaki şipşak makinelerin etkisi de eski fotoğraflara biraz nostalji ekliyor olabilir…

Dilerseniz bu konuyu eski fotoğraflardan görsel bir şölen eşliğinde ele alan aşağıdaki videoya da göz atabilirsiniz:

Son olarak sağlıklı yaşlanma konusunda ilham almak için aşağıdaki yazılarımızı da inceleyebilirsiniz:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale